Karanlık çağlarda köylüler Matya adındaki genç bir çingene kıza işkence ettiler ve onu öldürdüler çünkü yüzünde şeytan işaretine benziyen bir doğum lekesi vardı.Köylülerin iddialarına göre kızın annesi Chavi, çingene şeytanı olan Beng ile bir anlaşma yapmıştı ve buna göre çift, şeytanın tohumu ile bir fani dünyaya getirirse,Chavi hangi güçlü erkeği isterse buna sahip olucaktı.Cinayetten sonra Matya'nın köye (Mulli) yani kirli bir ruh olarak dadandığı söylendi.Bu suç ortaya çıkana kadar, ve başka bir kadın onun tohumunu taşıyıp Matya'yı yeniden doğuruncaya kadar Beng bu laneti ortadan kaldırmayacaktı.

With the rapid emergence of digital devices, an unstoppable, invisible force is changing human lives in ways from the microscopic to the gargantuan: Big Data, a word that was barely used a few years ago but now governs the day for many of us from the moment we awaken to the extinguishing of the final late-evening light bulb. This massive gathering and analyzing of data in real time is allowing us to not only address some of humanity biggest challenges but is also helping create a new kind of planetary nervous system. Yet as Edward Snowden and the release of the Prism documents have shown, the accessibility of all these data comes at a steep price. The Human Face of Big Data captures the promise and peril of this extraordinary knowledge revolution.

A humorous and provocative examination of one artist's dynamic work and its relevance within the cultural biography of America, documenting one man's journey as he traveled each of the 50 states to ask Americans of all races, shapes and body sizes to take off their clothes and pose in public, before his camera all for the sake of art. Artist Spencer Tunick's subjects are not paid models, but ordinary citizens. The film exposes America's current attitudes towards nudity, sexuality, body image, and all the other baggage that comes up when we take off our clothes.

When dutiful and loyal Camille decides to go on a road trip down memory lane with her Alzheimer's suffering father, she must learn to let her father go or risk losing her own chance at a life and happiness.

1937’de kemik veremi hastalarının bulunduğu bir sanatoryumda geçen film, Romen yazar Max Blecher’ın otobiyografik romanından sinemaya uyarlanmış. Film, büyük acılar çeken hastaların sanatoryumdaki aile bağlarını, ilişkilerini, özellikle de yaşamın ne kadar güçlü olduğunu ana kahramanımız Emanuel’in rehberliğinde gösteriyor.

'Son on yılda, bundan daha etkileyici, gerçeküstücü ve tedirgin edici bir belgesele rastlamadım.' Werner Herzog, Öldürme Eylemi'nin kaba kurgusunu gördükten sonra. Öldürme Eylemi, karaborsada sinema biletleri satan Anwar ve arkadaşlarının ufak ‘sinema çetesi’nin, daha sonra milyonlarca kişinin öldürülmesinden sorumlu paramiliter, aşırı sağcı bir örgüte dönüşmesini anlatıyor. Komünist olduğu varsayılan milyonlarca entelektüel ve Çinli azınlık 1965 yılında meydana gelen askeri darbe süresince grubun yaptığı katliamlar sonucunda yaşamlarını yitirir. Anwar, şimdilerde konforlu ve rahat bir yaşam sürmekte, örgütün kurucu rol modeli olmanın keyfini çıkarmaktadır. Film boyunca, Anwar ve arkadaşları yaptıkları katliamları bütün sıradanlığıyla anlatırken, diğer yandan da bu anları tüm tuhaflıklarıyla, çok sevdikleri eski Amerikan filmlerinden sahnelermiş gibi canlandırıyorlar...

Described as being a film about determination, danger and the ocean’s greatest depths, James Cameron's "Deepsea Challenge 3D" tells the story of Cameron’s journey to fulfill his boyhood dream of becoming an explorer. The movie offers a unique insight into Cameron's world as he makes that dream reality – and makes history – by becoming the first person to travel solo to the deepest point on the planet.

Opera, 1990 İtalya Dünya Kupası esnasında tüm dünyanın sanatı haline gelmişti. Bunun en büyük sebeplerinden birisi de şüphesiz ki, ‘Nessun Dorma’ yı seslendirip dünya kupası resmi şarkısı haline getirmeyi başaran Pavarotti’ydi. Placido Domingo ve Jose Carreras ile seslendirdiği eseri canlı yayında tam olarak 1.4 milyar insan izlemişti. Yönetmen Ron Howard, Pavarotti’nin hikayesini bir ikon haline gelmeden öncesinden alıyor ve müzikal kimliğinin ötesindeki Luciano’yu bizlere sunuyor. Pavarotti aile arşivleri, yayımlanmamış parçalar ve anlatılmamış hikayeler ile bizlere zamanda bir yolculuk, Pavarotti ile bir dünya turu ve görünenin ötesine bakma şansı veriyor.

Screen Daily dergisinin "küçük bir mücevher" sözleriyle övdüğü, Cannes Film Festivali'nde ödül kazanan bu ilk Singapur filmi, Lim ailesiyle yeni hizmetçileri Teresa arasındaki dokunaklı ilişkiyi mercek altına yatırıyor. Filipinli birçok kadın gibi Teresa da daha iyi bir yaşam hayalinin peşinde Singapur'a gelmiştir. Zarif ve duyarlı Teresa'nın yemek hazırlamak ve temizlik dışında aileye bir düzen getirmeye çalışması, aile fertlerini huzursuz eder. Bu arada ailenin sorunlu küçük oğlu Jiale ile Teresa arasında özel bir bağ kurulmaya başlar. 1997 yılında Asya kıtasını sarsan finansal krizin eşiğinde Teresa, yavaş yavaş da olsa ailede kabul görmeye başlar. Ilo Ilo'nun esin kaynağı, yönetmen Chen'in çocukluk anıları.

In an alternate Japan, territorial street gangs form opposing factions collectively known as the Tokyo Tribes. The simmering tension between them is about to boil over into all-out war.

Genç bir çocuk, gizemli bir kazadan kurtulmasının ardından uyandığında, kendisini bilmediği bir yerde bulur. Egzotik bir adada gözlerini açan çocuğun peşinde karanlık bir ruh vardır. Ancak bu ruhun amacının iyi mi yoksa kötü mü olduğu bilinmez. Tek başına olduğu adayı dolaşmaya başlayan genç, bir motosiklet bulur. Genç çocuk, kazanın ardından yaşananları anlamak, peşindeki ruhun amacını öğrenmek için keşfe adayı keşfe çıkar.

Venezüella'da bir eylemciyken Sudan'da devlet tarafından kayırıldığı mahkûmiyetine, oradan da yolun sonunda Fransız polisine teslim edilişine Çakal Carlos, benzerine zor rastlanır bir çağdaş zaman efsanesi.

Sara hastası bir hayvan doldurucusu, mükemmel bir soygun planı yapar. Acaba işler beklediği gibi gidecek midir?

Daha önce hiç kimsenin ulaşamadığı arşiv görüntüleri ile bugüne kadar izlediğiniz en geniş Marlon Brando belgeselinin keyfini çıkarın. Baştan sona kariyer yaşamı ve bir aktör olarak yaşadığı sıradışı hayatı, sahnelerden beyazperdeye daha önce hiçbir yerde görmediğiniz ve keşfetmek için can atacağınız eşsiz bir yapım. Konuşmacı içermeyen, sadece Marlon Brando'nun kendi ağzından seslendirdiği, yaratıcılığından ve rehberliğinden yola çıktığı sıra dışı bir yolculuk.

İtalya’nın güney kıyısından 200 km uzaklıkta yer alan Lampedusa, son yıllarda Avrupa’da yeni bir hayatın hayalini kuran, Afrika ve Ortadoğu’dan gelen binlerce göçmenin umut limanıdır. Gianfranco Rosi bu Akdeniz adasında aylarını geçirerek oranın tarihini, kültürünü ve 6.000’lik yerleşik nüfusu olmasına rağmen haftalık yüzlerce göçmen alan bu bölgenin günlük gerçeklerini yakalar. Belgesel, on iki yaşındaki adanın yerlisi olan Samuel’e odaklanır. Deniz kültürüyle dolu olmasına rağmen Samuel, sapan ile avlanmayı ve karada vakit geçirmeyi sever.

Dünyanın biyoçeşitliliği en yüksek yerlerinden biri olan Kongo Virunga Milli Parkı M23 silahlı isyancıları tarafından tehdit edilince, küçük ve yorgun bir korucu ekibi karşılarına dikilir. Eski bir çocuk asker, yetim gorillerin bakıcısı, bir doğa koruma uzmanı ve film ekibi de iki ateş arasında kalır. Kahramanları, kötü adamları, gorilleriyle bu benzersiz aksiyon-belgesel, daha güzel bir dünya için kendi hayatını hiçe sayanların inanılmaz öyküsünü anlatıyor.

Seçkin bir 'arama ve kurtarma' ekibi, Dünya dışındaki bir kolonide madencilik faaliyetlerinde çalışan ve biyolojik bir salgından kurtulan tek kişi olan Whit Carmichael'ı kurtarmak için yola çıkarlar. Acaba aldıkları bu görev, göründüğü kadar kolay mıdır?

2013-2014 yılları arasında Ukrayna’daki halk ayaklanmasını konu alan belgeselde, 2013 yılında Ukrayna hükümeti halkın Avrupa Birliği ile daha yakın olma arzusunu göz ardı etmeye çalışır. Ancak halk, bu ciddiye alınmama durumunu kabullenemez. Başkan Viktor F. Yanukovich’in istifasını isteyen barışçıl öğrenci protestoları şeklinde başlayan direniş, 93 günde kanlı bir devrime ve tam bir insan hakları hareketine dönüşür.

Çekildiği yılda belgesel tarihini alt üst etmiş bir film. Filmdeki röportajlar ve itiraflar kanıt olarak gösterildi ve yargılanan kişiyi idamdan kurtararak beraat ettirdi. Film 1970'ler de işlenen bir polis cinayetini aydınlatmak için o dönemdeki görgü tanıklarıyla, polislerle ve sanıklarla yapılan röportajlardan oluşuyor. Film genel anlamda 12 Angry Man'in gerçekte vücut bulmuş hali olarak tanımlanabilir.

Joaquin Phoenix ve Persia White’in anlatıcılığını, Moby’nin müziklerini yaptığı 2003 yapımı belgesel. İnsanların hayvanlar üzerindeki egemenliğini anlatan belgesel film EARTHLINGS, "dünyalılar"ın "öteki" ile ilişkilerini ve davranışlarını 5 ana konu başlığı altında inceliyor: evcil hayvan ve üretim sektörü, gıda sektörü, giyim sektörü, eğlence sektörü, bilimsel araştırmalar. EARTHLINGS, insanın ne kadar vahşileşebileceği hakkında kendimizi zorlayarak hayal edebileceğimiz limitleri bile aşarken, aslında "öteki" olarak gördüğümüz hayvanların insan zulmüne bildiğimizden çok daha fazla ve farklı şekillerde maruz kaldığını da açıkça gözler önüne seriyor.