A chronicle of the interaction between college student Jason Moss and the object of his obsession, serial killer John Wayne Gacy.

Harry and Beth wanted a different kind of holiday so they chartered a boat to drop them off on a remote coral island on the Great Barrier Reef. The island was idyllic, surrounded by a wide reef, covered in palms and full of birds and other wildlife. It was small and totally deserted or so they thought. But when things go missing from their camp site and they discover someone else's footprints in the sand this quickly becomes disturbing as they realize the island has a ghost! Inspired by actual events.

Tekerlekli sandalyesi ile Los Angeles sokaklarında yaşam mücadelesi süren DJ 'Delicious' Dean O'Dwyer, iyileşme inancı sayesinde bir mucizeye tanık olur. Delicious, inanmaya başladıktan sonra gizemli bir şekilde hasta insanları iyileştirmeye başlar. Ama onun bu yeteneği kendi bedeni için geçerli değildir.

In a quiet Ontario town, a small Bed and Breakfast dwells with a perverse secret. David Beck, a closet sociopath, but seemingly normal man, runs the B & B with his wife Samantha, a fiery woman with masochistic tendencies. The harmony of the house is disrupted when a young girl's body is found on the edge of town and veteran police Detective Anthony Dolan suspects David of the murder.

After years living in France, The grandfather of Jakob returns back too his old house. He buys the house and asks his grand-son too help renovate it. When his grandfather falls and get hurt, an older woman decides too look out on Jakob.

In his small pub in the northern English town of Oldham, Harry is something of a local celebrity. But what's the second-best hangman in England to do on the day they've abolished hanging? Amongst the cub reporters and pub regulars dying to hear Harry's reaction to the news, his old assistant Syd and the peculiar Mooney lurk with very different motives for their visit.

Inspired by actual events, about a young girl and her mother, Laren Sims, a con-artist and master of disguises who steals the identities of other women and then turns to murder to protect her secrets.

Hayatı hep kuralına göre yaşamış Kudret’in düzeni yaşadığı sürpriz olaylarla tepetaklak olur. O da çok sevdiği arabasına atlayıp Antep’e doğru yola çıkar. Yolculuk boyunca hem arabasının hem de Kudret'in başına gelmeyen kalmaz. Kudret yüzlerce kilometrenin sonunda hem dostluğun önemini keşfedecek hem de kuralsız yaşamın keyfini öğrenecektir.

FBI, Kevin Mitnick ve bilgisayar korsanı arkadaşı Alex Lowe için bir operasyon düzenler. Amaç bu korsanları yakalayıp hapse atmaktır.

Shakespeare’in III. Richard’ının yeni bir versiyonu söz konusu. Bir tiyatro grubu, oyunu sahneye koyarken metnin gücünü ve günümüzdeki uzantılarını tartışıyor. Klasik anlatım kalıplarının dışına çıkan bu ilginç filmde Winona Ryder, Alec Baldwin gibi angloamerikan gençliğin idolleri de mevcut.

Clemency, idam koğuşunda gardiyanlık yapan Bernadine Williams isimli bir kadının yaşadıklarını, iş ve özel hayatı arasında denge kurmaya çalışmasını konu alıyor * Bu filmin can damarı senaryo değil. Ona takılıp kalırsak filme çok puan veremeyiz, gözümüzde de büyütemeyiz. Yaşattığı psikoloji bu filmi güzel yapıyor. Üstelik film birçok yönden de bize idam cezasını sorgulatıyor. Daha önce Mercy isimli filmde de bunun gibi idam cezası üzerinden sorgulama yapılmıştı. Ama bakış açıları farklı bu iki filmin. İkisini de izlerseniz demek istediğim anlaşılır... Her şeye rağmen güzel oyunculuk ve yaşattığı psikoloji için şans verin derim.

1994 yılında Ruanda'daki Hutu ve Tutsi kabileleri arasında yaşanan iç savaşta Hutular 3 ay içinde 800.000 Tutsiyi katletmişlerdi. İnsanlık tarihinin bu en büyük soykırımlarından biri esnasında, Birleşmiş Milletler korumasındaki bir Hristiyan misyoner okul ve okulda bulunan 40 kadar Avrupalı kendilerini bir anda katliamın ortasında bulurlar. Okulda eğitim gören Tutsilerle birlikte, çevreden 2500 civarında Tutsi okula sığınırlar. Okulda görevli idealist genç öğretmen Joe ve Katolik rahip Christopher, bu halk için ne yapabileceklerini sorgulamaya başlarlar. Dışarıda onları öldürmek için bekleyen Hutulara karşı korkunç bir süreç işlemeye başlar.

Victor namı diğer Hammer, dünya şampiyonluğu mücadelesini bekleyen bir MMA şampiyonudur. Gangsterle karşılaştıktan sonra Shark Hammer yaralanır ancak yine de kazanmaya kararlıdır. Victor, Shark'ın Victor'un kaybetmesine sebep olacak hiçbir şeye kalkışmayacağını bilmiyor.

Anne babasından miras aldığı büyük bir kuyumculuk şirketinin sahibi Mikel Julia ile evlenecektir. Bunu duyurmak için düzenledikleri partide, Mikel orada çalışan garsonlardan biri olan Ari ile tanışır. aralarındaki çekim nedeniyle Mikel Ari’nin dünyasıyla ilgilenmeye başlar: yasadışı motor yarışları. Mikel daha sonra Julia’dan ayrılır. Ari ile erkek arkadaşı Navas Mikel’in varlığını çalmak için bir plan yaparlar...

The Equestria Girls spend their spring break on a yacht. It's Spring Break and the Mane 7 are about to board the most glorious yacht ever for a relaxing cruise. But Rainbow Dash is convinced that Equestrian Magic is on the loose and won't let anyone rest until she finds it.

Disgraced and cast out of his tribe for lusting after Lana, the mate of the tribe's head muscle man, Atouk stumbles along gathering other misfits and learning a bit about the world outside of his cave. Eventually he and friends Lar and Tala learn the secrets of fire, cooked meat, and how to defend themselves from the brutal, yet very stupid dinosaurs.

Film 1937-38 yıllarında Japonların, Çin'in başkenki Nanjing'i (Nanking) işgalini, ve Çinlilere yaptığı katliamı anlatıyor. Yönetmen her ne kadar Çin'li olsa da tarafsızlığı ile ilgi çekiyor * Son yıllarda izlediğim en iyi drama. Yüreği sızlamayan ya da gözleri dolmayanın insanlığı kalmamıştır bu filmde.

7 yıl önce karlı bir dağda hayatta kalmayı başaran asker arkadaşları Oğuz ve Bekir artık 7 kişilik “Fırtına Getiren” lakaplı Özel Kuvvetler MAK 8. Tim üyesidir. İlk saha görevleri ise kanlı terör örgütü IŞİD’in tutsağı olan karşıt görüşlü Türk gazeteci Ceyda Balaban’ı kurtarmaktır. İki can dostu Oğuz ve Bekir’i cesaret, inanç ve sahip oldukları üstün meziyetler kadar, şansın ve kaderin de gerekeceği acımasız ve dev bir çatışma beklemektedir.

Usta yönetmen John Frankenheimer'in imzasını taşıyan filmde, Paris her an Nazilerin kontrolünden çıkıp özgürlüğüne kavuşabilecek gibidir. En azından Alman subayı Albay Franz von Waldheim (Paul Scofield)'in aldığı istihbarat bu yöndedir. Yukarıdan ona gelen emir Jeu de Paume müzesindeki paha biçilmez sanat eserlerini anayurda getirmesi şeklindedir. Eserler Almanya'ya bir trenle sevk edilecek; demiryolu müfettişi Labiche (Burt Lancaster) de bu sevkiyata engel olmaya çalışacaktır. Tren sahnelerinde gerçek trenler ve istasyonlar kullanmakta ısrar eden Frankenheimer'in ne kadar haklı olduğu görülmüş, filme son derece gerçekçi ve heyecan dolu bir hava katan sahneler birçok yönetmeni etkilemişti.

Blake, günün birinde kendini kaybetmiş halde, kendini ormanın ortasına vurur. Göle girerek biraz serinler ve sonra yeniden evine döner. Yemek üzere bir şeyler hazırlar. Evdeki diğer insanlar ise kendi halinde, bambaşka hayatlar yaşamaktadırlar. Blake, bir müzisyendir. Evdeki arkadaşları ise onun grubunun diğer elemanlarıdır. Uzaktan bakınca öyle görünmüyor olsa da, azıcık yaklaşınca anlaşılır ki, Blake, Kurt Cobain'in son günlerinin temsilidir. Onun kendisidir.