Paul Roll is a lovable nerd who's achieved everything he's set his mind to, except...he's never been successful at finding a man. After witnessing the marriage of his best friends--6 days before Election Day 2008--he realizes he desperately wants to get married. Forced by the current economy to take on an ultra-conservative (and anti-gay) conglomerate known as The Family as a new client, Paul must now tangle head-to-head with its Disney-like villain, Miss Deborah Anderson. Through a series of comedic mishaps that include a crusty old lounge singer named Miss Piggy B, Paul finally meets the man of his dreams. But is true love meant to be?

A Palestinian family is trapped inside a house commandeered by Israeli soldiers.

Before World War II, Swedish workers had to deal with low wages, scarce work, and the extensive importation of foreign labor, particularly for the purpose of breaking strikes. This did not make foreigners of any stripe very popular, and those from "guest worker" countries were particularly disliked. In this film, set in 1938, a half-Polish boy goes to Poland in search of his mother, runs into financial and psychological difficulties there, and is sent back to a Swedish mental hospital. In another story, an unfortunate woman suffers a miscarriage and ends up at the asylum where the Polish boy is being kept.

Hans and Jan Bitner live separated from each other by an iron curtain. Hans works in an office in Strasbourg, he leads a quiet, almost monotonous life. Bitner is a Polish patriot, involved in the affairs of "Solidarity" and the fight for a free Poland. He lives in Sopot with his family. Seemingly, their lives are completely different, but there is one detail that connected their lives forever. Both will have to answer very important questions about their identity.

Genç yönetmen Marko, ilk uzun metrajlı filmi çekmek için birkaç başarısız denemeden sonra, bir porno yönetmeni Cane ile tanışır. Onunla filmler yapmaya başlar. Sosyo-politik gösterilerin sık olarak yapıldığı kabare kulübü eşcinsel çift Johnny ve Max, bir travesti Ceca, aşıklar Rade ve Darinka ve diğerleri gibi kendisi çevresindeki porno yıldızları toplar.

A TV talk-show hostess and her boyfriend investigate a shady magician whom has the ability to hypnotize and control the thoughts of people in order to stage gory on-stage illusions using his powers of mind bending.

Genç rahibe Colleen ailesinden kopup gittiği yer olan Asheville, Kuzey Karolina'ya çocukluğunu geçirdiği yere geri döner. Her şeyi eski bıraktığı gibi bulacaktır, odası bile son kullandığı günden farksız değildir.Bir küçük rahibe üzerinden kara mizah başarılı bir komedi filmi.

An inside look at a West Hollywood cult formed by a charismatic teacher in the 1980s that eventually imploded.

Elmo'nun yaratıcısı Kevin Clash'in Baltimore'un işçi mahallelerinden Jim Henson'ın "Susam Sokağı"na uzanan müthiş serüveni, Whoopi Goldberg tarafından aktarılıyor.

Kahramanlarımız son konserlerinden önce duygusal çalkantılar yaşayan bir klasik müzik dörtlüsü; onları canlandıranlar ise Hollywood'un en parlak oyuncuları. Dünyaca ünlü yaylı çalgılar dörtlüsünün sevilen viyolonsel sanatçısı acımasız bir hastalığa yakalanınca grup dengesini kaybeder; bastırılmış duygular, çarpışan egolar ve kontrolden çıkmış tutkular yıllardır süren dostluk ve uyumu tehdit etmeye başlar. 25. yıldönümleri için verecekleri konser yaklaştığından, müzisyenler, sorunlarını çözüp birlikteliklerini korumak ile sonsuza dek ayrılmak arasında seçim yapmak zorundadır.

Banka soyan John Taylor (Clayne Crawford) her şeyi mükemmel şekilde planladığını zannetmiştir Oysa kimliği tespit edilmiş ve haberlere çıkmıştır bile Yaralı haldeki John, polisten kaçmak için Warwick Wilson’ın (David Hyde Pierce) evine girer Warwick, akşam vereceği parti için hazırlık yapmaktadır Kendini kurnaz zanneden John, bir süre sonra büyük bir hata yaptığını anlar Zira ev sahibi, hiç de göründüğü gibi sade bir vatandaş değildir.

Babasının bir yetimhaneye bıraktığı 12 yaşlarındaki Cyril'in hayatta tek bir amacı vardır, o da ne pahasına olursa olsun babasını bulmak. Babasını ararken tesadüfen kuaför salonu işleten Samantha ile tanışan Cyril, ondan koruyucu annesi olmasını ister. Babasına olan öfkesini Samantha ile geçirdiği hafta sonlarında, kadının ona duyduğu sevgiyle dizginlemeye çalışan Cyril'in başı banliyö hayatıyla da derde girecektir.

Britanya Ordusunda görevli Jody, Onu Politik amaçları doğrultusunda kullanmak isteyen IRA tarafından kaçırılır. Jody'ye göz kulak olması için başına Fergus adlı bir militan verilir. Bu iki sözde düşman kısa süre içinde kendilerine özgü bir arkadaşlık geliştirirler. Öldürülme ihtimali yüksek olduğu için Jody, Fergus'tan eğer ölürse sevgilisine göz kulak olması konusunda söz alır. Güvenlik güçlerinin bir müdahalesi sırasında Jody gerçekten de bir askeri arabanın altında kalarak ölür. Kaçıp saklanan Fergus ise Londra'da bir hayat kurmaya başlar; ama Jody'yi bir türlü aklından çıkaramaz. Sonunda Jody'ye verdiği sözü tutmak ve sevgilisi Dil'i bulmak ister.

I Am Not a Serial Killer filminde Dexter Morgan‘ın gençliğinde olduğu gibi öldürme içgüdüsü yüzünden başı belaya giren bir genç anlatılıyor.Konusu ise şöyle; John Wayne Cleaver 16 yaşında seri katil olma potansiyeli yüksek ancak henüz olmamış bir gençtir. Yaşadığı yerde öldürme içgüdüsünü dizginlemeye çalışan John Wayne’in desteğe ve ciddi anlamda yardıma ihtiyacı vardır.

Sekiz yaşındaki Tim ve annesi Sarah sinemadan eve dönerken Bob isminde psikopat bir taksi şoförü tarafından kaçırılır. Bu Tim ve annesinin beraber son yolculukları olacaktır. Bob, çocuğun annesini öldürür ve Tim’i tutsak alır. Cinayetlerine devam eden Bob, her cinayet sonrası etrafı küçük Tim’e temizlettirir. Birkaç başarısız kaçma girişiminden sonra Tim’i sadece evin içerisinde gezinebileceği uzunlukta bir zincire bağlar. Tim’in ismi artık Rabbit olmuştur. Seneler geçtikçe Bob Rabbit’e anatomi ve insan davranışları dersi vermeye başlar. Ergenliğe girdikten sonra Bob tarafından kendi cinayet serisine başlamak için baskı gören Rabbit’in önünde iki yol vardır: ya Bob’un ayak izlerini takip edip bir seri katil olacaktır, ya da son bir kez özgürlüğe kaçmayı deneyecektir...

Martin ve Rudi, kendilerini hayatın akışına kaptırmış iki genç insandırlar. Bir gün gittikleri hastanede kanser olduklarını öğrenirler. İşin kötü tarafı hastalık ilerlemiştir ve işin içinden çıkılmaz bir boyut kazanmıştır. Sürecekleri hayata dair bir umutları kalmayan ikili kalan günlerin tadını çıkarmak üzere bir yolculuğa çıkmaya karar verirler. Kaybedecekleri hiçbir şey yoktur. Değerli bir arabayı çalarlar. Arabanın içerisinde bir silahla karşılaşırlar. Araba bir mafya çetesine aittir ve işler karışacaktır * inanılmaz sevimli biraz absürt biraz polisiye. mutlaka izlenmeli. bitmesin istedim. tek kötü şey süresinin kısa olması * Film Alman sinemasının 90'Larından çıkmış en değerli filmlerden biri olarak anılıyor

Tom Six'in ünlü üçlemesinin son filminde bu sefer İnsan Kırkayak bir hapishanede oluşturuluyor. Yine baş roldeki psikopat ve sapkın bir kötü karakterin fantezilerini gerçekleştirmesi için insanları hayal edilebilecek en iğrenç yöntemlerden birinde kullandığını görüyoruz. Bu sefer kırkayağın uzunluğu da diğerlerinden fazla.

Tim, yirmili yaşlarında genç biridir. Kız arkadaşı Jessica'yla olan ilişkisi giderek ciddileşmektedir. Ancak, çocukluğundan kalan bazı sorunlar onu ürkütmektedir. Gün geçtikçe kendini kötü hisseden Tim, çocukluğunda babasıyla ilgili başından geçen korku dolu olayların etkisinden bir türlü kurtulamamaktadır.Yıllar sonra annesinin öldüğünü öğrenen Tim doğduğu kasabaya geri döner. Çocukluğunda psikolojik tedavi gördüğü hastaneye giden Tim, bu kabuslardan kurtulmak için doktorlarına başvurur. Doktorlar, bu olayların etkisinden kurtulabilmesi için ona korkularıyla yüzleşmesi gerektiğini söyler. Tim de ürktüğü bu evde bir gece geçirmeye karar verir.

A woman tries to help her teenage daughter when she becomes the victim of online bullying.

Genç ve başarılı tasarımcı Drew meslek hayatında yükselmek üzere olduğu bir dönemde yaptığı bir hata yüzünden işini kaybeder. İşsiz kalmasının şokunu henüz atlatamamışken ikinci bir haberle sarsılır. Telefonun diğer ucundaki annesi babasının hayatını kaybettiğini söyler. Drew, hayattayken hiç anlaşamadığı ve her zaman mesafeli bir ilişkide olduğu babasının bu ani ölümü üzerine apar topar Elizabethtown’a gider. Babasına karşı olan son görevini yerine getirecektir. Ama geçmişte yaşadıkları ve ailesi ile olan kopuk ilişkisi genç adamın kafasını allak bullak eder. Belki de bu ani ölüm kendisiyle ve babasıyla olan hesaplaşmasında ona ışık tutacaktır.Yolculuğu sırasında tanıştığı güzel ve iyimser hostes Claire, Drew'un hayata bakışını değiştirir.