An intimate story of the enduring bond of friendship between two hard-living men, set against a sweeping backdrop: the American West, post-World War II, in its twilight. Pete and Big Boy are masters of the prairie, but ultimately face trickier terrain: the human heart.

I made this film especially for you. I needed to check in with you. I needed to tell you how I feel.

MONA is a modern and thrilling drama with erotic and fantasy elements. In a rural area where a slaughterhouse is the only industry lives a mysterious nature child Mona. The dull routine of villagers is broken by a city businessman Thomas who comes there for his uncle’s funeral and to sell the inherited estate. Meeting Mona throws Thomas in a dangerous maelstrom of illusions, passion and obsession.

"Hi, I am Tony" is a psycho thriller based on happenings in a day in Bangalore.Sameer (Asif Ali)and Tina (Mia) elopes to Bangalore after their days of love.They live in a flat owned by Achayan (Biju Menon). Tony (Lal)comes to their flat after he had an encounter with them.

Returning to his community after defeat in the Sri Lankan civil war, a former Tamil rebel known only as "Him" faces hostility, suspicion and bitter recriminations in Asoka Handagama's beautifully elegiac meditation on the aftermath of war. (TIFF)

An adaptation of a fairy tale by Moldovan writer Emilian Bukov.

Woton Wretchichevsky has a disfigured face, dresses in a cloak and mask, and stalks couples to burn them with a blowtorch. He is also a sculptor of steel and garbage installations. One day, one of his creations comes to life in the form of a young woman. She flees from him when he tries to express his love by pointing his blowtorch at her.

On May 24, 2000, the historic Ryman Auditorium was booked to offer Nashvillians an evening of sublime beauty. Label executives and soundtrack producers so loved the music of O Brother, Where Art Thou? that they brought it to life as a benefit concert for the Country Music Hall of Fame. Filmmakers Joel and Ethan Coen loved it so much that they hired famed documentary filmmaker D.A. Pennebaker to record the show for posterity. The concert that unfolded that night was one of the greatest musical moments in the annals of Music City. Performers: John Hartford, Alison Krauss, Emmylou Harris, Gillian Welch, Chris Thomas King, The Cox Family, Fairfield Four, Union Station, Colin Linden, The Nashville Bluegrass Band, The Peasall Sisters, Ralph Stanley, David Rawlings, The Whites.

Managing Editor Brad Bradshaw refuses to run a story linking the disappearance of Frank Canfield with embezzlement of the bank. He considers Frank a straight shooter and he goes easy on the story. Every other paper goes with the story that Frank took the money and Brad is demoted, by the publisher, to the Heartthrob column - writing advice to the lovelorn. After feeling sorry for himself for two months, he takes the column seriously and makes it the talk of the town. But Brad still wants his old job back so he will have to find Canfield and the missing money.

Chaos and rampant hormones reign when teenage counselors are left in charge during their summer-camp director's absence.

The Martin kids learn of a magic spell that will take them to the 'mommy market' so they can get a more user friendly model. After giving a few other moms a try, they want their own back. But that is not so easy.

A 12-year-old Jewish boy hides with a family of Catholic peasant farmers to escape the Nazis.

Yıl 1968. Antoine Doinel serisinin arsız baş kahramanı, askerlik görevinden men edilmiştir. Bir gün ansızın özel bir dedektifin yardımcısı olarak kendine pozisyon bulan Doinel, türlü maceralar ve romantik ilişkiler içinde koşturur durur.

A pair of horny college guys get summer jobs at a sexy cheerleader camp.

Lately, Dr Ghosh has been seeing things...

Cain (John Lithgow), babasının yaptığı deneyler için küçük çocuklara ihtiyaç duyan, çift kişilikli bir adam. Karısı, bir süre sonra Cain'deki gariplikleri farkediyor ancak çok ağır sorunları olan adamı kurtarmak için artık çok geç.. Brian De Palma'nın açıkça Hitchcock, Welles ve Michael Powell'dan izler taşıyan filmi özellikle yönetmenin hayranlarına sesleniyor.

Japonya’nın kültürel gangster filmi türü ‘yakuza filmi’ni bozmak için yola çıkan devrimci bir alt tür örneği. Dünya sinemasında alana dair var olan öğeleri aynı potada eriten “Branded to Kill”, dünyanın en önemli iki kiralık katilinin rekabetine odaklanır. Bunlardan ikinci sırada kalanın psikolojisini Godardiyen bir fetiş unsuruna çevirirken, siyah-beyaz pelikülde biçimci evreler ve katıksız bir anti-kahraman üretmiştir. Hatta David Lynch’den Takashi Miike’ye uzanan geniş bir skalada da iz bırakmıştır.

Genç, karaderili bir caz şarkıcısı olan Hugh, açık renk tenli kardeşi Ben ve beyaz sanılabilecek kız kardeşi Lelia ile birlikte Manhattan'da bir dairede kalır. Lelia, edebiyat ve sanat çevrelerinde gezip sürekli kendi kimliğini ararken, aynı şekilde kendini bulmaya çalışan müstakbel müzisyen Ben, iki beyaz arkadaşı Tom ve Dennis'le birlikte amaçsızca sokaklarda dolanır. Cassavetes'in yönetmen olarak ilk filmi olan bu doğaçlamaya dayalı, çığır açıcı bağımsız film , New York mekânları ve Charles Mingus'un doğaçlama caz müziğinden büyük ölçüde yararlanarak, dokunaklı, hem acı hem tatlı bir büyüme öyküsünü çarpıcı bir gerçekçilikle anlatıyor…..

Her şeyiyle mükemmel olan Keller ailesinin, kusurlu tek yönü kör, sağır ve haliyle dilsiz kızlarıdır. Kızlarının yaşıyla birlikte sorunları da artmaktadır. İstekleri ve ihtiyaçları gün geçtikçe çoğalan Helen'i anlamak, annesi ve babası için dahi imkansızdır. Bir yandan sevgi, şefkat ve acıma duyguları işin içine girince, Helen'i terbiye etmeye kimsenin ne gücü, ne de cesareti yeter. Onu ya bir bakım evine terk etmek gerekmektedir ya da bir hoca tutarak son seçeneği değerlendirmek. İşe aldıkları öğretmen henüz öğrenciliği süren, deneyimsiz, bakım evlerinde büyümüş ve görme engelli biridir. Eve adım attığı anda sorunlar ikiye katlanınca, ailenin tüm umutları tükenir. Öğretmenin ve Helen'in başarısız olacakları konusunda herkes hemfikirdir ancak gerekli sabırla tüm dünyayı öğrenmeye çalışmak, denemeye değecek kadar güzeldir.

Anneleri ile birlikte 4 küçük çocuğun eğlenceli bir akşam yemeği yemenin keyfini çıkartmaya çalışırlarken eğlencede ipin ucu kaçınca işler de bir hayli tuhaflaşarak sonu açık bir maceranın içinde kendilerini bulmaları ile gelişen olaylar zinciri..