A theater actress leaves her show to retire with her sick son to her childhood city.

A cattle-vs.-sheepman feud loses Connie Dickason her fiance, but gains her his ranch, which she determines to run alone in opposition to Frank Ivey, "boss" of the valley, whom her father Ben wanted her to marry. She hires recovering alcoholic Dave Nash as foreman and a crew of Ivey's enemies. Ivey fights back with violence and destruction, but Dave is determined to counter him legally... a feeling not shared by his associates. Connie's boast that, as a woman, she doesn't need guns proves justified, but plenty of gunplay results.

Yönetmen Kunal Kohli'nin bu harika melodramı, inanılmaz derecede ilginç üç aşk hikayesini anlatıyor. “Aşk hikayelerimiz” tamamen farklı üç hikaye, farklı karakterlerdir, ancak hepsi tek bir şey tarafından birleştirilir - harika, saf ve parlak aşk. İlk aşk hikayesi 1910'da başlar. İkinci hikaye 1960 yılında geçiyor. Ve üçüncü aşk hikayesi, 2012'de zamanımızın olaylarını zaten anlatıyor.

Nijerya'dan İngiltere'ye iltica etmiş olan Okwe (Chiwetel Ejiofor), Londra'da taksi şoförlüğü ve bir otelde komilik yaparak geçimini sağlamaya çalışmakta ve yoksul bir hayat sürmektedir. Ev arkadaşı olan Türk göçmeni Şenay (Audrey Tautou) ise aynı otelde hizmetçilik yapmaktadır. Yasadışı göçmenler olarak sınırdışı edilme korkusuyla yaşayan ikilinin hayatındaki değişimler Okwe'nin otelin resepsiyon masasında çalıştığı bir gün aldığı bir telefonla başlar. Bir otel odasındaki arızalı tuvaleti kontrol etmeye gittiğinde, kendisini sonradan Londra'nın karanlık yeraltı dünyasına gönderecek olan korkunç bir keşifte bulunur. Okwe'nin mafya maceralarına, Amerika'ya kaçmak için kendisine gereken parayı bulma umuduyla Şenay da katılır...

Brezilya'daki elektro-tekno partilerin alt kültürünün ve bu partilerde tanışan Nando ve Eric'in aşkının anlatıldığı romantik dram...

Mona, a prisoner on work release, meets Clément, a shy actor. Desperate to impress Mona, Clément recruits his extroverted friend, Abel, to help. When Mona becomes more interested in Abel, it sets off a conflict between the two friends. Meanwhile, Mona attempts to keep her past hidden.

Toro (Spanish for "Bull") is a young con man and the right hand of Romano, a powerful mob boss in Torremolinos, Málaga (Andalusia, south to Spain). After Toro decides to leave Romano to get a life free of crime, his last sting fails, resulting one of his brothers dead and he sent to jail. Five years later, Romano realizes that López, Toro's older brother, is robbing him money from his tourism business and he orders to kidnap Diana, López's little daughter, until this one get back the money. Without options, López visits Toro, now a touristic driver with the third grade prison close to get the parole, who only wants to be free to marry his girlfriend Estrella. When Toro accepts to help López and both meet Romano looking for a solution, Toro ends attacking Romano's men and fleeing with Diana, trying to escape from Romano's revenge. But Romano starts a ruthless searching for they three, meanwhile Toro counts the hours to back the prison according to the third grade...

Woody Allen hayranı bir kadının hikayesi... Woody Allen takıntılı bir eczacı olan Alice, Allen’ın tüm filmleri ezbere bildiği yetmezmiş gibi yönetmenin kendisini de kafaya takmış haldedir. Üstelik onu seven ama ilişki konusunda şüpheleri olan bir de erkek arkadaşı vardır.

Thirty-somethings Michaël, Nabil and Sylvain head to New York to surprise their friend Samia on her birthday, secretly arranged with the help of another friend, Gabrielle. The two women had moved to NYC two years previously to try their luck. Samia shares a fabulous loft with a renowned American actress and works as her assistant. Gabrielle has a more mundane job in a small retirement home. Transposed to New York, the close bonds formed over the years between the five friends from a housing project on the outskirts of Paris take on a different aspect. The laughter and emotion is dictated by the adventures they share during their stay, from the daily lives of the women to the discovery of this cult city.

French border cop José Fernandez has just one last extradition to do before his long-awaited promotion to the crime bureau. But his detainee Akim, victim of a judiciary glitch, is outraged to find himself saddled with the identity of a potential terrorist and put on a flight back to Kabul, where he has never even set foot before! What starts as a routine trip for Fernandez and his skirt-chasing partner Guy goes haywire when their plane is grounded in Malta, forcing them to bunk up with Akim, who will stop at nothing to avoid extradition!

Emniyet teşkilatındaki yozlaşmanın ve Marsilya'nın savaşan çetelerinin kıskacında olan dürüst bir polis, ekibini korumak için dizginleri eline almak zorundadır.

Sekiz yaşında bir çocuk olan Pepper, neye mal olursa olsun II. Dünya Savaşını sona erdirip babasını eve geri getirmeyi istemektedir. "Little Boy" baba ve oğulun birbirlerine karşı duydukları inanılmaz sevgiyi gözler önüne seren kalbinizi ısıtacak sıcacık, duygusal bir hikâyedir * gayet güzel bir aile filmi olmuş * çok güzel bir film!... insanı derinden etkiliyor resmen. hem tatlı hem sıcak hem de dramı bol filmlerden... bir de hoş bir ironi kondurmuşlar: little boy dediğin hiroşimaya atılan atom bombasının adı. üstelik birkaç gün önce de sanırım yıldönümüydü

Fatal... a diminutive for Fatal Bazooka, a bling-bling and hardcore rapper. A huge music star. Millions of fans, tens of hits, 4 « Artist of the year » Music Awards of Music, a range of fashion, a magazine, and soon his own amusement park : Fataland. He is the undisputed number one, until...

France, 1809. Captain Neuville is called to the front, leaving his future bride heartbroken. Her sister decides to write letters on his behalf to cheer her up.

2.Dünya Savaşı 'nın sonlarına doğru 1944 yılında Nazi işgali altındaki Roma şehrinde yaşayan bir grup insanın hikayesi anlatılır.Gestapo Nazilere karşı yapılan direniş hareketinin lideri olan Giorgio Manfredi (Marcello Pagliero) 'nin peşine düşmüştür.Yakın arkadaşı Francesco (Francesco Grandjacquet),Francesco'nun evlenmek üzere olduğu dul Pina (Anna Magnani)ve Rahip Don Pietro Pellegrini (Aldo Fabrizi) birlikte Giorgio'nun bir an önce Roma'dan ayrılabilmesi için yeni bir kimlik edinmesine yardımcı olurlar.

Shrabani Basu’nun aynı adlı romanından uyarlanan ve gerçek bir hikayeye dayanan bu filmde, genç bir Hintli katip olan Abdul Karim, Kraliçe Victoria'nın tahtaki 50. yılı şerefine (altın jübile) Hindistan’da Victoria onuruna basılan “mohur”u sunmak için tesadüfi bir şekilde Kraliçe’nin huzuruna çıkartılır. Kraliçe ise o sırada tahttaki uzun dönemini sorgulamaktadır. İkili yakınlaşır ve kısa sürede sıradışı bir arkadaşlık kurarlar. Ancak bu arkadaşlık Kraliçe'nin ev halkı ve yakın çevresinin dikkatini çekmiştir ve Kraliçe’nin alt seviyeden bir hizmetkarla kurduğu bu “arkadaşlık” hoş karşılanmamaktadır. Dostlukları derinleştikçe, Kraliçe değişen bir dünyayı yeni gözlerle görmeye başlayacaktır.

2 Nisan 1982’de Arjantin’in Falkland ve Güney Georgia Adalarını işgal etmesi ile başlayan ve altı hafta süren Falkland Savaşı’nda yaşanan krizi odak noktasına alan film, o dönem İngiltere’nin başında olan Margaret Thatcher’ı ve yaşananları beyazperdeye taşıyor. Güç ve güç için ödenen bedellerin konu alındığı hikâye benzersiz ve evrensel olarak nitelendiriliyor. 20. yüzyılın en etkili ve ünlü kadınlarından Thatcher, erkek egemen bir dünyada, sınıf ve cinsiyet engellerini çökerten bir kadın olarak bilinmesinin yanı sıra, aldığı sosyal ve politik kararlar yüzünden hayli sert eleştirilere maruz kalmıştı...

Zula ve Wiktor birbirinden tamamen farklı karakterlere sahip olan iki aşıktır. Her ne kadar birbirleriyle anlaşamayacak tipler olsalar da kader onların yollarını ayrılmayacak şekilde birbirine bağlar. Soğuk Savaş sırasında Polonya’dan Berlin’e, Yugoslavya’dan Paris’in gece kulüplerine uzanan filmde, siyasi görüş, karakter ve kaderin cilvesiyle savrulan Zula ve Wiktor’un tutkulu aşkı ele alınıyor.

Hız yapan otomobillerin arasından sıyrılmak, çıldırmış taksiler, açık kapılar ve sekiz milyon huysuz yaya New York’un en atik ve en iyi bisikletli kuryesi Wilee’nin güçlük iş ortamındaki unsurlardır. Fixie sürmek kolay bir iş değildir. Frensiz, süper hafif ve tek vitesli olan bu bisikletin sürücüleri de ya çok yetenekli bisikletçiler ya da trafiğe her çıkışlarında hayatlarını riske atmayı sorun etmeyen, hafif intihara meyilli tiplerdir. Ancak hayatını her zaman sınırlarda yaşamaya alışık olan bir adamın rutin bir teslimat yapmayı umarken durum Manhattan sokaklarında yaşanan hayat memat kovalamacasına dönüşünce alışık olduğundan daha tehlikeli bir pozisyonda kalır. Wilee günün son zarfını teslim etmek için eline aldığında, paketin farklı olduğunu fark eder. Bu kez, biri Wilee’ye öldürmeye çalışıyordur

Yeni evlenen Justine (Kirsten Dunst) ve Michael (Alexander Skarsgård) evliliklerini Justine'in ablası Claire'in (Charlotte Gainsbourg) malikanesinde, görkemli bir davet ile kutlarlar. Fakat bu iki kız kardeş yapı itibariyle birbirlerine ters karakterlerdir. Justine depresyona ve melankoliye yatkın bir kadınken, Claire kız kardeşine göre daha az problemlidir. Justine'in düğün gününde ise ailede herkesin kendine has arızaları bir bir ortaya çıkmaya başlar. Tam da bu kutlama esnasında Melancholia adlı bir gezegen, şimdiye kadar güneşin arkasında saklı kaldığı yörüngeden çıkarak dünyaya doğru gelmektedir. Şimdi herkesin kıyameti kendisine göredir.