Ölmek üzere olan annelerini evine gidip ziyaret eden iki kardeşin eski sırları ortaya çıktıktan sonra hayatta kalma mücadelesine dönüşür ve iki kardeş üvey kardeşleriyle birlikte çatışma içerisine girer...

Şehir Işıkları, görme engelli genç bir kızla evsiz bir gencin hikayesini anlatıyor. Kör bir çiçekçiye aşık olan ve sokaklarda yaşayan iyi niyetli bir serseri, kıza kendisini varlıklı biri olarak tanıtır. Bir milyonerin hayatını kurtarmıştır ve onun kendisine yardım edeceğine güvenmektedir. Adamı ziyaret edip sevdiği kızın gözlerini ameliyat ettirebilecek kadar para ödünç alabileceğini düşünür. Ama zengin insanlar aslında ikiyüzlü bir yaşam sürmektedirler. Mesaj sessiz, fakat evrenseldir: aşkın gözü kördür...

Chaplin'in Amerika' daki son filmi müzikhol komedyenlerinin dramını anlatıyor. Chaplin bir gün bir balerini intihar etmek üzereyken kurtarıyor ve ona destek oluyor. İki ortak komedyenin arasındaki sorunlarda böylece açığa çıkıyor. "Sahne Işıkları" dönemin sessiz sinemadan gelme iki ünlü ismini de bir araya getirmesi açısından önemli: Charlie Chaplin ve onun ortağını oynayan Buster Keaton.

Yalnız bir altın arayıcısı Alaskaya gelir ve kar fırtınası onu Kanunsuz Kara Lawson'un klubesine sürükler. Bu sırada başka altın arayıcıları da ve birkaç ilginç karakter de aynı klubeye sürüklenmiştir. Fırtına dindikten sonra, Chaplin bir madenci kasabasına gelerek hayatının aşkını keşfeder... Altına Hücum'da bir çok klasikleşmiş komedi sahnesi yer alıyor. Bunlar arasında, açlıktan ölme noktasına gelen Chaplin'in botlarını sıcak suda pişirmesi ve botların bağcıklarını spagetti gibi hayal ettiği, büyük aşkı Georgina ve arkadaşlarını yeni yıl yemeğine beklerken, gelmeyeceklerini anladığında yaşlarının çenesine doğru süzüldüğü ve Chaplin'in uykuya dalıp rüyasında yemeğe gelen misafirlerini iki patatese çatal batırarak dans ettirerek misafirlerini eğlendirdiği sahneler sayılabilir...

Chaplin klasiklerinden biri daha! Yapımcılığını üstlendiği ilk uzun metrajlı fiilminde, Tramp’in ve dünyalar tatlısı 6 yaşında bir çocuğun kimi zaman komik kimi zaman gözlerinizde yaşlara sebep olacak hüzünlü hikayesi anlatılıyor. Hikaye Tramp’in terkedilmiş bir bebeği bulması ve onu kurtararak evine almasıyla başlar. Hafızalardan silinmeyecek sahneleri ve Chaplin’in yorumuyla hüzün ve eğlencenin harmanlandığı bu filmi kaçırmayın!

A bricklayer and his wife clash over his end-of-the-week partying.

When a housewife finds out she is pregnant, she runs out of town looking for freedom to reevaluate her life decisions.

From Richard Gale, mad maker of CRITICIZED, comes a film that will never have you looking at cutlery the same way again. Set-up as an epic-length trailer for an upcoming release, HORRIBLY SLOW... depicts a man's endless pursuit by what has got to be one of the most determined and patient murderers the screen has ever seen.

Sıradan ama iyi niyetli bir adama umutsuzca hayranlık beslediği popüler bir oyuncuyla evlenme şansı verilir. Adamın farkında olmadığı şeyse, aktrisin eski sevgilisini kıskanmakdırmak için kullanılmakta olduğudur.

Charlie rüzgarlı bir günde plajda dolaşırken, karısını beklemekte olan bir adama rastlar. Rüzgar nedeniyle uçuşan şapkalar birbirine karışır ve sinirlenen iki adam kavgaya etmeye başlar. Charlie bir taraftan adamı dövüp bayıltırken bir taraftan da o esnada yanından geçen ve durumu fark eden Edna' yla flört etmeye çalışır. Diğer adamın ayılmasıyla yeniden başlayan bu kavgadan sıkılan Edna, ordan ayrılır ve iri yarı kocasını beklemek için parka gider.

A married couple who received a divorce settlement lose their memories in an accident. With amnesia, they fall in love again, so their families try to restore their memories to finalize the divorce.

Bu belgesel, 1970'lerin başlarında "Anarşistin El Kitabı"nı yazan ve hayatının geri kalanını yaptıklarından pişmanlık duyarak geçiren William Powell'ı anlatıyor.

At an Austrian boys' boarding school in the early 1900s, shy, intelligent Törless observes the sadistic behavior of his fellow students, doing nothing to help a victimized classmate—until the torture goes too far. Adapted from Robert Musil's acclaimed novel, Young Törless launched the New German Cinema movement and garnered the 1966 Cannes Film Festival International Critics' Prize for first-time director Volker Schlöndorff.

This documentary is featured on the Warner Bros. Chaplin Collection DVD for "The Circus," released in 2004.

A derelict, huddled under the steps of a missionary church, feels enlightened by the sermon of a passionate preacher and infatuated by the beauty of the congregation's pianist, in such a way that he tries to improve his life of poverty by becoming a policeman. His first assignment will be to patrol along Easy Street, the turf of a vicious bully and his criminal gang.

Abandoned by her fiancé, an educated black woman with a traumatizing past dedicates herself to helping a near bankrupt school for impoverished black children.

A fiercely independent cowboy arranges to have himself locked up in jail in order to then escape with an old friend who has been sentenced to the penitentiary.

80’lerin “Altın Çocuğu” Prince’ın başrolde oynadığı Purple Rain, akıllara şarkısıyla kazınmış olsa da film olarak, gözden kaçırılmaması gereken bir dönem kültüdür. Özellikle 80’li yılları özleyenler ya da o dönemi merak edenler için önemli bir başvuru kaynağı potansiyeli taşımaktadır. Film makyajdan saça, giyim tarzından espri anlayışına kadar 80’leri layığıyla yansıtabilen filmler içinde özel bir yere sahiptir.

Marie (Nilsson) 20'li yaşlarının sonunda başarılı bir balerindir. ‘Kuğu Gölü' balesinin öncesindeki provalarda mektup yoluyla bir günlük alır. Stokholm yakınlarındaki bir adaya gider ve burada 13 yıl önce bir yaz tatilinde tanıştığı çocukluk aşkıyla karşılaşır. Günlük, yıllar önce kısa bir süre de olsa tanıdığı ve aşık olduğu Henrik'ten (Malmsten) gelmiştir...

When Marie St. Clair believes she has been jilted by her artist fiance Jean, she decides to leave for Paris on her own. After spending a year in the city as a mistress of the wealthy Pierre Revel, she is reunited with Jean by chance. This leaves her with the choice between a glamorous life in Paris, and the true love she left behind.