Agathe Clery, a marketing manager for a cosmetics company, is snobbish, stubborn and racist. When she is diagnosed with Addison Syndrome, an disorder that darkens the pigmentation of one's skin, she suddenly finds herself resembling a black woman.

6. sınıf öğrencisi Kolya Gerasimov, Moskova'da eski bir evin bodrum katında bir zaman makinesi keşfeder ve 21. yüzyıla geçer. Orada etrafına bakmasına izin verilir. Kolya tesadüfen Satürn'den gelen ve daha sonra bu cihaz ve hayvanlarla deneyler yapan Alisa Seleznyova'dan "Mielophone" (düşünceleri okuyabilen) adlı bir cihazı çalmaya çalışan iki uzay korsanına tanık olur. Kolya, cihazı korsanlardan kurtarmayı başarır ve 20. yüzyıla geri getirir. Ancak hem korsanlar hem de Alisa oraya da varır. Alisa, Kolya'nın nerede çalıştığını biliyor ama neye benzediğini bilmiyor. Korsanlar Kolya'yı görmüş ama onun hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Boris Shafir tarafından yazıldı.

Yvon Rance, who runs a hair salon in Brittany, only wants his beloved teenaged daughter Laetita to be happy, something he believes she'll be able to achieve by completing high school and then following in her father's professional footsteps. When Laetita tells him that she has been cast in the latest movie by renowned director Stephane, he is initially unimpressed. He grudgingly relents when he learns that the money she will make for a couple months of work is twice what he makes in a year.

After an accident, Pierre, a sixty years old grumpy man, ends up stuck on an hospital bed with a cast. While Pierre dreams of silence and solitude with his strong character, the whole world seems to invite himself to his hospital bed. Powerless, he has to support the daily visits of doctors,nurse and hospital staff then his closes including his brother Herve. Visits after visits, funny or touching, Pierre starts to reconsider some people and reexamine his environment. And after all, his stay becomes a second chance ...

A maths teacher acquires the power to travel into movies to save the woman of his dreams and bring her back to her correct film.

Benoit Blanc loves living, he loves women, he loves daring. He is a famous businessman who suffers from stomach-ache. Fabiolini, a would-be actor, is a policeman and he too suffers from the same sickness. The two man face suffering in opposite ways: Benoit Blanc is optimistic while Fabiolini, always unsure of himself, is persuaded he is seriously ill. The two men meet by chance while doing a gastroscopy and become friends. After having known their real different conditions, they will change and will understand better their lives. Around them, other people, women and men, will see their lives changed, by chance, by love or solely by the life stream.

Askerlik ve casusluk temalı romanlarıyla tanınan Duncan Falconer'ın, yazmakta olduğu yeni kitabı Stratton sinemaya uyarlanışıdır. Özel eğitimli İngiliz komandolarının, uluslar arası bir terör örgütünü durdurmaya çalışmasını konu edecek film, aksiyon severleri memnun edecek gibi gözüküyor. Filmin senaryosu da Duncan Falconer'a ait. Yönetmenlik koltuğundaysa Simon West oturuyor. Dominic Cooper, Connie Nielsen, Tyler Hoechlin, Tom Felton ve Thomas Kretschmann gibi iddialı oyuncularla dikkat çekiyor.

NorthWest yayıncılığın reytingleri son iki yılda iyice düştüğünden, yeni bir fikir olarak, sıradan birinin hayatını 24 saat yayınlamaya karar verir. Bu proje ile ya şirket batıracak ya da reyting rekorları kıracaktır. 30'lu yaşlarını süren Ed Pekurny yeni kahramanları olur ve bu sıradan tezgahtar her yere kameramanlarla girmeye başlar. Çok kısa sürede artık herkesin gözü üstündedir. Ama şöhretin de bir bedeli vardır.

Caught by tabloid paparazzi with his mistress Elena, a famous and beautiful fashion model, billionaire Pierre Levasseur tries to avoid a divorce by inventing a preposterous lie. He uses the presence of a passerby in the photo to claim to his wife that it's not him Elena is seeing but the other man, one François Pignon. Pignon is a modest little man who works as a parking valet. To make the story convincing, Elena has to move in with Pignon.

Samuel ve Nadia için hayat güzel sürüyordur. İlk bebeklerinin doğmasına çok az kalmıştır. Sağlık görevlisi belgesini almak için çalışan Samuel’in hayatı bir gün tamamen değişir... Nadia, Samuel’e saldıran adamlar tarafından kaçırılır. Samuel kendine geldiğinde telefonu çalmaktadır. Polis gözetiminde hastanede yatan adamı oradan çıkarmak için sadece üç saati vardır. Samuel’in kaderi, polisin hırsızlık suçundan peşinde olduğu Sartet’e bağlıdır. Eğer karısını bir daha görmek istiyorsa çok hızlı davranmak zorundadır.

Sacha partiler vermeyi seven, arkadaşlarına ve tutkuyla çaldığı piyanoya düşkün bir adamdır. Geceleri bir jazz kulübünde çalarak, çapkınlıkta da nam yapmıştır. Anın tadını çıkartarak yaşayan Sacha için sabah çalar saat, sigorta ödemesi, vergi taksidi gibi dertler yoktur. Ona tam tersi bir hayat süren Charlotte'un ise 3 çocuğu, eskittiği 2 kocası ve tüm bu karmaşada yönetmesi gereken bir de kariyeri vardır. Bir aşk hikayesi ve yeni bir ilişki hayatında ihtiyacı olan en son şeydir. Hayatlarındaki her şey birbirine zıt olan bu iki insan beraber olmaları için hiçbir neden yokken karşı karşıya gelirler... Gad Elmaleh ve Sophie Marceau'nun başrollerini paylaştığı Fransız yapımı filmin yönetmenliğini ise James Huth üstleniyor.

After the Club Med and skiing, what happened to the Bronzés 27 years later? Early response: the same, and worse.

Büyük yolcu gemilerine sahip bir şirkette insan kaynaklarını yöneten Isabelle’in en büyük hatası patronuyla sevgili olmaktır. Terk edilen kadının intikamı ise acı olacaktır… Patronunun hayatını cehenneme çevirmeye yemin eden kadın, yeni işe aldığı işbirlikçisiyle planını yürürlüğe koyar.

Pierre çok şanslı bir adamdır. Güzel bir karısı, güzel bir evi, güzel bir işi vardır... Arkadaşlarıyla en büyük eğlencesi ise çevrelerindeki en salak kişileri tespit edip, onlarla bir akşam yemeği boyunca eğlenmektir. Bu nedenle her çarşamba günü bir araya gelip 'salaklar sofrası' adı verilen bir eğlence tertip ederler. Pierre'in bulduğu son salak ise kibrit çöplerinden yaptığı ev maketleriyle büyük gurur duyan ve bu konuda kitap bile yazmayı düşünen Fransçois adlı bir adamdır. Fakat o geceki yemeği iptal eden Pierre'i büyük belalar beklemektedir. Fransçois, onun sırt ağrılarına, vergi sorunlarına ve karısını tekrar kazanmasına kararlıdır. Pierre ömrünün en zor gecesini yaşayacaktır.

1946 yılı savaş sonrası yeniden ayağa kalkmaya çalışan Almanya... Rachael Morgan adında bir kadın soğuk bir kış gününde harabeye dönmüş Hamburg şehrine gelir. Bir İngiliz olan kocası Lewis, yerle bir olmuş şehri yeniden kuran ekiplerin birinde görevlidir. Çift bu yeni ortama alışmaya çalışırken, Rachael kocasının beklenmedik bir kararı karşısında şaşkına dönecektir: yaşayacakları büyük evi, evin önceki sahipleri olan Alman bir dul ve onun problemli kızıyla paylaşacaklardır. Savaşın trajedisinin gölgesinde yaşamaya çalışan bu dört farklı insan bir düzen oturtmaya çalışırken, öfke ve keder duyguları tutku ve ihanetin kapılarını açacaktır.

Pıtırcık hayatından memnundur: Onu seven bir ailesi, muhteşem arkadaşları vardır ve her şeyin böyle devam etmesini istemektedir. Ancak birgün her şey değişir: Anne ve babasını konuşurken duyan Pıtırcık, konuşmalardan yeni bir kardeşi olacağı anlamını çıkarır ve paniğe kapılır. Herkes yeni gelen bebeği daha çok sevecek ve artık ailesinin onunla ilgilenmeye zamanı kalmayacaktır. Hatta Parmak Çocuk masalında olduğu gibi onu ormana bırakıp gideceklerdir. Pıtırcık ailesinin kendisinden vazgeçmemesi için çeşitli taktikler uygulamaya başlar ama bu taktikler pek istediği gibi işlemez ve sonuçta ailesini kızdırır.

İlkel çağlarda, bir kabilenin şampuanın formülünü bulması, komşu kabileyi onlara düşman yapar. Şampuan sayesinde saçları tertemiz gezen 'Temiz Saçlılar Kabilesi', bu formülü onlardan çalmak isteyen 'Pis Saçlılar Kabilesi"nin hedefi haline gelir. Düşman kabileler arasındaki mücadele, tarihin ilk cinayetiyle doruk noktasına ulaşır.

Ruslar ve İngilizler, birer denizaltıları ortadan kaybolunca savaşın eşiğine gelirler. Ele geçirilen mikrofilm, denizaltıların üçüncü bir tarafın kontrolündeki bir teknolojiyle takip edilerek kaçırıldığını ortaya çıkarır. Bunun üzerine MI6'in gözde ajanı James Bond ve güzel Rus ajanı Anya Amasova, güçlerini birleştirerek olayların şüphelisi milyarder işadamı Carl Stromberg'in peşine düşerler. Stromberg'ın amacı, nükleer denizaltıları kullanarak yer yüzünü yok etmek ve kurtulan insanlara denizlerin altında yeni bir yaşam imkanı sağlamaktır. Anya'yla beraber çalışan Bond, kendisini güzel partnerine karşı da korumak zorundadır çünkü bir önceki görevinde onun sevgilisini öldürmek zorunda kalmıştır.

Çarptığında dünyayı yok edeceği kesin olan Matilda adlı asteroit, gezegene git gide yaklaşmaktadır. Bütün çareler tükenmiştir ve bilim adamlarının dahi ellerinde hiçbir çözüm yoktur; insanlığın kesin yok oluşuna sadece 3 hafta vardır. Tüm bu karmaşanın ortasında herkes, her şeyi boş verir ve kalan zamanını dilediği gibi geçirmeye başlar. Dodge da kendisini, karısı tarafından terk edilmiş olarak bulur! Kapı komşusu Penny de ailesini bir daha göremeyeceği için çok üzüntülüdür. Dodge lisedeki ilk aşkını bulmak, Penny de bir kez daha ailesini görmek için beraber yola çıkarlar. Ve kıyametin kopmasına çok az kala çığırından çıkan işlerle başlarına türlü komik olaylar gelir. Senaryosu ve yönetmenliğini oyuncu Lorene Scafaria'ya ait olan bu orijinal komedinin başrollerini ise Steve Carell ve Keira Knightley paylaşıyor...

Bir dönem futbol oynadıktan sonra yediği bir kazık sonucu futbol hayatına ara veren bir genç, yıllar sonra kung fu bilen bir grup Shaolin rahibiyle birlikte futbola başlar. Takım zamanla kurulur ama büyür ve işine ruhunu katan bu insanlar örnek bir takım ruhu oluştururlar.