Yönetmenliğini ve senaristliğini Michael Showalter'ın üstlendiği Hello My Name Is Doris'in başrollerinde Oscar ödüllü oyuncu Sally Field, Max Greenfield, Beth Behrs, Wendi McLendon-Covey, Tyne Daly yer alıyor. Kendisinden yaşça küçük iş arkadaşına aşık olan Doris'in yaşadıklarının konu edildiği filmde SXSW Festivali'nde Seyirci Ödülü kazandı.

İki açgözlü suçlu, bir çocuğun doğaüstü güçlerini kendi çıkarları için kullanmaya çalıştıklarında Los Angeles bir felaketin eşiğine gelir. Ancak çocuğun ablası ve kaçak bir sokak çetesi, şehri yıkımdan kurtarmak için güçlerini birleştirirler.

İtalyan siyasetçiler, tarihi bir ismi bir sonraki başkan olarak aday gösterir. Ne var ki aynı ada sahip dürüst, mütevazı bir adam aniden ülkenin lideri olur.

Milo Thatch ve tayfası çıktıkları ilk keşifte ünlü yeraltı şehrini buldular ve bu gizemli krallığı ve halkını kurtardılar. Şimdi Milo, Kida ve ekipleri sorunların su üstüne çıkması ile kendilerini daha fazla aksiyona hazırlarlar, ancak çalışmaları sırasında esrarengiz güçler keşfederler. Güneybatı'nın kumlu çöllerinden Kuzey'in buzlu tepelerine sürüklenen ekibin en yeni görevi onları dev deniz canavarları, muhteşem ruhlar ve güçlü efsaneler ile karşı karşıya getirir. Kida, yolculuklarının orta yerinde şehrinin efsunlu kristallerinin olağanüstü gücünü keşfeder ve neticede bir karar vermek zorunda kalır: Atlantis'in Kalbi'ni saklamak mı daha akıllıca olacaktır yoksa onun ışığını dünyanın geri kalanı ile paylaşmak mı? Nefesinizi tutun ve Atlantis'in yepyeni maceraları ile dolu olan heyecan dünyasına girmeye hazır olun.

Scooby-Doo ve Gizem Şirketi ekibi büyük bir sörf yarışması için Hawaii'ye giderler ama yakınlardaki bir volkanın faaliyete geçmesi ve sörfçülerden birinin kaybolmasıyla yarışma kesilir. Scooby-Doo ve arkadaşları, volkan patlamadan önce, ormanda koşturarak, şnorkelle dalarak, yamaç paraşütü ve sörf yaparak esrarengiz "Wiki Tiki" ile mücadele edip esrarı çözmeye çalışırlar.

Yaklaşık yirmi yıl önce vizyona veda eden efsane film 2016 yılında seyirci ile tekrardan buluştu. Filmde Orta Çağ’da yaşayan bir grup insanın günümüze yolculuğu anlatılıyor. 21.yüzyıla gelen ziyaretçiler büyük bir kültür ve dil şokuna girseler de bu şoku kısa sürede atlatacaklardır. Leon filmi ile özdeşleşmiş oyuncu Jean Reno ve Christian Clavier , Frédérique Bel , Sylvie Testud , Karin Viard gibi pek çok oyuncu filmde yer alıyor.

Bir kalbi olan Volkswagen Herbie, sevgi dolu kişiliğine uluslararası dokunuşlar ekler! Paris-Monte Carlo arası bir yarışa katılan Herbie zarif, sportif, açık mavi bir Lancia’ya aşık olur. Herbie’nin dikkatini çekmek isteyen başkaları da vardır, gaz deposuna değerli bir taş saklayan mücevher hırsızları gibi! Böylece Fransız kırlarında sadece Sevgi Böceği’nin sebep olabileceği çılgın bir takip başlar!

Ya şimdiye kadar âşık olduğunuz herkes onlar hakkındaki hislerinizi öğrenseydi? Üstelik aynı anda? Lara Jean'nin hayal ürünü aşk hayatı, o ana dek sevmiş olduğu beş oğlana yazdığı mektupların gizemli biçimde gönderilmesiyle altüst olur.

P.T. Barnum'ın hayatından esinlenen film, bir vizyonerin 1800’lü yıllarda yoktan başlayarak hırsı ve hayal gücüyle nasıl dünya çapında harika bir şov ve sirk konsepti yaratmasını anlatıyor.

Artık yaşlanmış olan bir rock yıldızı, biraz garip olan çocuklarıyla yeniden bir bağ kurmak için kolları sıvar... Yönetmenliğini Jonathan Demme'nin üstlendiği filmin senaryosu daha önce Juno, Kana Susadım ve Genç Yetiskin gibi filmlerin de senaryosuna imza atmı olan socarlı senarist Diablo Cody'ye ait. Filmin oyuncu kadrosunda ise Meryl Streep başı çekerken kendisine, Sebastian Stan, Mamie Gummer, Kevin Kline, Ben Platt ve Rick Springfield eşlik ediyor.

Araba Yarışcısı Babası Tarafından Erkek Gibi Yetiştirilen Johanna okulun En Popüler Çetesine Katılır Ve Yaptığı Yaramazlıklarla Okulun Altını Üstüne Getirir..

Ünlü bir pop yıldızı için bir müzik yarışmasına adım atan klasik Cinderella hikayesinin çağdaş bir müzik versiyonu.

Gerçek bir hikayeden uyarlanan Spotlight, taciz olayıyla gündeme gelen bir kilisenin kendini aklamaya çalışmasını ve bu tacizi aydınlatmaya çalışan Boston Globe gazetesi yazarlarını konu alıyor. Gazetenin yazarlarından oluşan “Spotlight” takımı, Katolik Kilisesi’ndeki taciz iddilarıyla ilgili eski defterleri deşer. Bir senelik araştırmaları sonucunda, Boston’ın üst düzey dini, yasal ve idari birliğine ait on yıllarca gizlenen gerçeklere parmak basılır.

Okulun basket takımının yakışıklı ve popüler kaptanı Troy (Zac Efron) ve bilim kulübünün güzel ve bir o kadar da zeki üyesi Gabriella (Vanessa Anne Hudgens), okul müzikalinin seçmelerine katılarak alışılagelmiş düzenin tüm kurallarını yıkarlar. Rüyalarının peşinden giderken, çevrelerindeki herkese takım çalışmasının ve olduğu gibi davranmanın önemini öğretirler. Hem de tüm bunları çok havalı melodilerin ve dansların eşliğinde yaparlar!

Birbirlerine aşık iki lise öğrencisi olan Troy ve Gabriella'nın hikayesi bu kez bir tatil köyünde geçiyor. Sharpay, yaz tatili boyunca Troy ile vakit geçirebilmek için ona, ailesine olan tatil köyünde işe başlaması için yardımcı olur. Bu Troy için ilk başlarda bir şanssızlık olarak gözükse de tatil köyünde onu bir sürpriz beklemektedir. Bütün yaz boyunca Gabriella'dan uzak kalacağı için üzülen Troy, aynı tatil köyünde Gabriella'nın da cankurtaran olarak işe başladığını öğrenince çok sevinir. Bu durumdan son derece rahatsız olan Sharpay'ın artık tek amacı Troy ve Gabriella'yı ayırmak ve tatil köyünde yapılacak olan Yetenek Yarışması'na Troy ile birlikte katılmaktadır. Fakat diğer arkadaşları Chad, Taylor, Martha ve Kelsi'nin desteği ile Sharpay'ın hain planı bozulur ve Yetenek Yarışması'na Troy ve Gabriella beraber katılırlar.

Yabancılaşmış bir akrabasının davetinde, genç bir kadın, yeğeni ve yeğeni ile Avrupa'da Noel için bir şatoya gider ve burada istemeyerek Prens için düşmektedir.

İçinde bulunduğu çetenin başı belaya girince Landon Carter, bir anda kendini okul tiyatrosunda sahnelenecek bir oyunun içinde bulur. Burada karşılaşacağı sessiz ve kendi halinde bir kız olan Jamie'ye aşık olması ise tüm hayatını tümüyle değiştirecektir.

Büyü-hayvanbilimci Newt Scamander 1926 yılında, uzun süredir emek verdiği, dünyanın her yerinden farklı özellikleri olan büyülü canavarları bularak bunları çantasına toplayıp varlıklarını kanıtlamıştır. New York'a yaptığı kısa süreli ziyaret esnasında yanlışlıkla başka birinin çantasını alır ve bu çok güçlü canavarlardan bazıları serbest kalır. Newt burada kalarak canavarları yakalamak, cadı ve büyücüleri öldüren güçlerle savaşmak durumunda kalacaktır.

Film, konusunu “Güzel ve Çirkin” masalından almaktadır. Tüccar Maurice (Kevin Kline), Fransa'daki bir kasabada, küçük bir evde Belle (Emma Watson) isimli kızıyla yaşamaktadır. Belle iyi niyetli, zeki ve kitaplara meraklıdır. Tüm kasaba Belle'e hayrandır ama Belle evlilik düşünmez. Kasabanın kendini beğenmiş yakışıklısı Gaston (Luke Evans) sürekli Belle'in peşindedir ama Belle ona da yüz vermez. Maurice bir yolculuktan dönerken kurtların saldırısı yüzünden büyük bir şatoya sığınır. Kimseciklerin olmadığı bu şatoda dinlenir ve bahçedeki güllerden birini Belle’e götürmek için koparır. Bu güller, kötü bir büyü yüzünden canavara dönüşen Beast (Çirkin)'e (Dan Stevens) aittir ve tüccarın yaptığına öfkelenerek onu bir zindana kapatır. Babasını kurtarmak için Belle kendini feda ederek Beast'in esiri olmayı kabul eder. Bu büyü, tüm hizmetkarları eşyaya dönüştürmüştür ve bu şatodaki kötü sihri sadece gerçek aşk bozabilir.