Deborah Logann hakkında medikal bir belgesel gibi başlayan film, Logan’ın Alzheimer hastalığına yakalanış evrelerini ve kızının bu hastalık süreci ile mücadele etmesini anlatıyorken bu hastalıktan muzdarip birinin yaşadığı ve yaşattığı gerilimleri korkuyla harmanlıyor.

“To me films are an imaginary world where emotion comes into play.” YOO Teo traveled to Belgium to make his movie but he ended up being locked down due to COVID-19. This film is about his 15-days of quarantine in Antwerp Hotel fighting for his movie and loneliness. He also depicted his most personal story. This is the debut film of YOO Teo both as the star and the director.

In an Italian province of Calabria. Here we meet Marcello, his brother Paolo and their father, who have lost everything except hope of a better life on the other side of the Atlantic in America, where their uncle had emigrated to the year before last. Leaving their homeland and memories behind, Paolo and Giancarlo set sail for the New World. During their voyage, Marcello meets a daring orphan from Naples by the name of Antonia who will constantly lend him courage through thick and thin.

A woodsman, who loves chopping wood, is relentlessly pestered by a boy made out of logs

Yakın gelecekte yaşlanmış ve yorgun olan Wolverine ve Professor X, Meksika sınırında saklanmaktadır. Fakat Logan'ın dünyadan gizlenmesi ve mirası, karanlık güçler tarafından takip edilen genç bir mutant geldiğinde sona erer. Şimdi Wolverine'de genç bir kadın klonunu Nathanial Essex'in liderliğindeki kötü bir organizasyondan korumalıdır.

Gerçek bir hikayeden uyarlanan Spotlight, taciz olayıyla gündeme gelen bir kilisenin kendini aklamaya çalışmasını ve bu tacizi aydınlatmaya çalışan Boston Globe gazetesi yazarlarını konu alıyor. Gazetenin yazarlarından oluşan “Spotlight” takımı, Katolik Kilisesi’ndeki taciz iddilarıyla ilgili eski defterleri deşer. Bir senelik araştırmaları sonucunda, Boston’ın üst düzey dini, yasal ve idari birliğine ait on yıllarca gizlenen gerçeklere parmak basılır.

Eddie, Dov, and Yvan are back, still working in Paris' Sentier textile district, This time they're confronting the high-stakes world of large distribution after striking a deal with Eurodiscount, a European hypermarket chain.

Kylo Ren ve şeytani İlk Düzen, İmparatorluğun küllerinden doğarken Luke Skywalker, galaksinin ona en çok ihtiyaç duyduğu zaman kayıptır. Galakside barışı yeniden sağlamanın tek umudunu aramak için Han Solo ve Chewbacca ile güç birliği yapmak bir çöl hurdacısı olan Rey ve eski stormtrooper Finn'e bağlıdır.

Bir grup bilim adamı, sudan enerji elde etmenin çok basit bir yöntemini keşfederler ancak bir süre sonra zincirleme bir reaksiyon başlar. Bilim adamı Lilly ve öğrenci Eddie olayın iç yüzünü araştırmaya karar verir.

Bir ordu komandosu Amrit’in (Lakshya) gerçek aşkı Tulika’nın (Tanya Maniktala) isteği dışında nişanlandığını öğrenmesiyle başlar. Amrit, düzenlenmiş evliliği engellemek için cesur bir şekilde Yeni Delhi’ye giden bir trene biner. Ancak bıçak taşıyan acımasız Fani (Raghav Juyal) liderliğindeki bir çete masum yolcuları korkutmaya başladığında, Amrit kendisiyle yüzleşir ve etrafındakileri kurtarmak için ölümü göze alır. Bu, sıradan bir yolculuğun adrenalin dolu bir heyecan yolculuğuna dönüşümün hikâyesidir.

Addison (Eric Bana) ile kız kardeşi Lisa (Olivia Wilde) yanlış giden bir kumarhane soygunundan kaçmaktadır. Aralarından biri ve bir polis bir araba kazası sonucu ölünce, ayrılır ve çok kötü koşulllar altında Kanada sınırına varmaya çalışırlar. Addison ülkeyi geçerken kargaşa yaratırken, Liza eski boksör Jay (Charlie Hunnam) tarafından annesi (Sissy Spacek) ve emekli şerif babasıyla (Kris Kristofferson)Şükran Günü’nü geçirmeye zorlanır. İşte kardeşler bu şekilde aile bağlarının sınırlarını zorlayan heyecan verici bir durum içinde tekrar bir araya gelirler...

Denizci Michael O’Hara, avukat Grisby ve Şangay’dan yeni dönmüş partneri Bannister’ın tekne yolculuğunda çalışmayı kabul eder; asıl sebep Bannister’ın eşi Elsa’ya duyduğu ilgidir. Grisby ona ‘reddedemeyeceği bir teklif’ yapar: onu öldürmüş gibi yapması karşılığında, Michael’e 5000 dolar ödeyecektir.

Büyük bir mirasın sahibi olan Tracy Lord, çapkın kocası C.K. Dexter Haven'i evlendiklerinden kısa bir süre sonra başından atar. Boşanmadan iki yıl geçmiştir ve Tracy bu sefer toplumda saygı gören biri olan George Kittredge ile evlenme hazırlıklarına başlar. O sırada Dexter bir dergi için çalışıyordur. Kendini kardeşinin arkadaşı olarak tanıtan yazar Mike Connor ve fotoğrafçı Liz Imbrie ile saklı kalanları ortaya dökmek için düğünden bir gün önce Tracy'nin malikanesine gider. Altı Akademi ödülüne aday gösterilen ve iki ödül alan film, 1955'te Ulusal Film Dairesi tarafından korunmaya alınmıştır.

18 yaşındaki tecrübesiz bir oyuncu olan Maria Enders, MalojaSnake adlı oyundaki Sigird karakteriyle büyük bir şöhret kazanmıştır. Oyun gereği Sigird, Helena adlı orta yaşlı bir oyuncunun bunalıma girerek intiharına sebep olmaktadır. 20 yıl sonra Maria şöhretinin doruğunda bir aktristir, ancak Jo-Ann Ellis adlı genç bir aktris onun tahtını tehdit etmektedir. Sanki ona şöhret kapılarını açan oyundaki roller değişmiş, kendisi Helena olmuştur. Bu zor zamanlarında yanındaki tek kişi, asistanı Valentine'dir.

Hapisten yeni çıkan neo-nazi Adam, topluma hizmet etmek üzere papaz Ivan'ın yanına gönderilir. Ivan ona kilisenin önündeki elma ağacının meyveleriyle bir elmalı kek pişirme görevi verir. Bu arada elmalar kuşların, solucanların ve şimşeklerin saldırısına uğrar. Ivan, Şeytan tarafından sınandıklarına inanır. Adam ise Tanrı tarafından sınandıklarını düşünmektedir, çünkü belki de kötülük diye bir şey yoktur * güldürken yaralayan bir film

Fantaghiro and Romualdo are preparing their marriage when the Black Queen disgusted by their deep love captures Fantaghiro's father. Romualdo and his soldiers go on their journey to free him. But the insidious Black Queen transforms herself into Fantaghiro, makes Romualdo her slave by kissing him and captures the rest of his army. Fantaghiro follows Romualdo although she promised him to stay home, finds the camp deserted and enters the near castle of the Black Queen. When she asks for a duel to free her people she is very surprised to face Romualdo who has forgot her completely due to the magic of the Black Queen.

Didier Travolta (Franck Dubosc) tüm şehrin en ilgi çekici dans stiline sahiptir. En azından 80’li yıllarda grubu The Bee Kings’le dans pistlerine hükmettiği kesindir. Fakat Didier’in düşlerini gerçekleştirmek için harcadığı çabalar sonuçsuz kalmıştır. Annesiyle yaşayan Didier, karısından boşanmış ve işsizdir. Üstelik tek oğlu da annesiyle yaşamak için İngiltere’ye taşınmıştır. Didier oğlunu tatile götürmek ister fakat beş parasızdır. Organizatör François Jackson (Gérard Depardieu) Gin Fizz adlı gece klübünün açılışı için bir dans yarışması organize eder. Avustralya tatili olan ödül tam da Didier’in ihtiyacı olan şeydir. Eski grubundaki dansçı arkadaşlarını harekete geçiren Didier, dans hocası France Navarre’nin de (Emmanuelle Béart) yardımıyla kıyasıya bir rekabete hazırlanmaya başlar.

Çalkantılı geçmişi Mad Max’i hayatta kalmak için en iyi yolun yalnız olmak gerektiğine inandırmıştır. Yine de, Furiosa adlı liderlerinin peşinde çorak topraklardaki savaş ortamından sürekli kaçarak hayatta kalmaya çalışan bir grubun arasına sürüklenir. Yaşadıkları ortamı zalimce yöneten Immortan Joe’dan kaçmaktadırlar. Joe ise kendisinden çalınan ve yeri doldurulamayacak derecede önemli kaybının peşindedir.

Yıl 1959, New Yorker dergisi için çalışan yazar Truman Capote, New York Times gazetesindeki bir makaleye takılır. Yazıda, Kansas eyaletinde vahşice işlenen bir katliam ve aynı aileye mensup 4 kişinin öldürülmesi anlatılmaktadır. Capote, daha önce buna benzer çok haber okumuştur ama nedense bu olayda onu çeken birşey vardır. Dergi yazı işlerini de ikna ederek, olayı araştırmak üzere kendisi gibi dergiye yazan çocukluk arkadaşı Harper Lee ile beraber olayın geçtiğe yere yola çıkarlar. Bu olayın, geçtiği kasaba üzerindeki etkilerinden, görgü tanıklarına ve polis raporlarına dayanarak yazılan öykü, katil zanlıların yakalanması ve ölüm cezasına çarptırılması ile Capote'nin sanıklarla yaptığı görüşmeler ve nihayetinde onlara destek olmak istemesi ile uzadıkça, Amerikan edebiyatının önemli eserlerinden In Cold Blood (Soğukkanlılıkla) adlı romanın da temeli oluşur...

Babasının bir cinayete kurban gitmesinin ardından babasının katilini bulmayı kafaya koyan 14 yaşındaki çiftçi kızı Mattie Ross’un hikayesi.