Gabby, the waitress in an isolated Arizona diner, dreams of a bigger and better life. One day penniless intellectual Alan drifts into the joint and the two strike up a rapport. Soon enough, notorious killer Duke Mantee takes the diner's inhabitants hostage. Surrounded by miles of desert, the patrons and staff are forced to sit tight with Mantee and his gang overnight.

Bu etkileyici gangster klasiğinde sahne dışında da arkadaş olan James Cagney ve Pat O'Brien, kamera önüne altıncı kez geçiyorlar. Cagney'in canlandırdığı Rocky Sullivan, yeraltı dünyasındaki başarısı sonucu bir grup serserinin gözünde onu kahramana dönüşmüş karizmatik bir ghetto kabadayısıdır. O'Brien ise Sullivan'ın sonradan rahip olan çocukluk arkadaşı Peder Connollydir ve onun hükmünü bitirmeye yemin etmiştir.

Research chemist Barnaby Fulton works on a fountain of youth pill for a chemical company. One of the labs chimps gets loose in the laboratory and mixes chemicals, but then pours the mix into the water cooler. When trying one of his own samples, washed down with water from the cooler, Fulton begins to act just like a twenty-year-old and believes his potion is working. Soon his wife and boss are also behaving like children.

In coastal Cornwall, England, during the early 19th Century, a young woman who's come there to visit her aunt, discovers that she's married an innkeeper who's a member of a gang of criminals who arrange shipwrecking and murder for profit.

Albany, New York, 1776. After marrying, Gil and Lana travel north to settle on a small farm in the Mohawk River Valley, but soon their growing prosperity and happiness are threatened by the sinister sound of drums that announce dark times of revolution and war.

Bart Tare, küçüklüğünden bu yana silahlara tutkundur. O kadar meraklıdır ki 14 yaşında bir dükkandan silah çalar. Bu yüzden birkaç yılını ıslahevinde geçirmek zorunda kalır. Oradaki cezasını bitirir bitirmez orduya yazılır ve verdiği hizmetlerden sonra büyüdüğü kasabaya geri döner. Eski dostu Clayde kasabanın şerifi olmuştur. Bir arkadaşlarını daha yanlarına alan ikili kasabanın sirkine gider. Atıcılık bölümüne geldiklerinde Annie Laurie Starr adlı genç kadının yaptığı atışlar dikkatlerini çeker. Bart, Annie’ye meydan okumaya karar verir ve ikilinin atıcılık yarışını kazanır. Annie ve Bart arasında bir yakınlaşma başlar. Bu sırada Bart’ın yeteneğini fark eden sirkin patronu Packett, onu hemen işe almaya karar verir. Ancak Annie ve Bart arasında filizlenen aşk onun hiç de hoşuna gitmeyecektir.

Rouen, Normandy, 1431, during the Hundred Years' War. After being captured by French soldiers from an opposing faction, Joan of Arc, the Maid of Orléans, is unjustly tried by an ecclesiastical court overseen by her English enemies.

Sinbad hikayesiyle örtüşen bu filmde, Fairbanks başına buyruk bir hırsız olarak bağdatta dilediğince yaşamaktadır. Bir gün gizlice girdiği sarayda prensesle karşılaşması hayatını değiştirir. Kendini prens gibi gösteren hırsız prensesle evlenmek ister. Sonunda Prensesle evlenmek isteyen diğer 3 soylu prensle bir yarışa tutulur. Buna göre prensese en inanılmaz hediyeyi getiren onunla evlenebilecektir.

Ülkede yaşayan zencilerin durmaksızın kötü muamele gördüğü ve iki ırkın arasında devlet eli ile çizilmiş derin bir ayrımın bulunduğu Güney Afrika’da yaşayan James Gregory (Joseph Fiennes) bir hapishanede gardiyanlık yapan sıradan bir askerdir. James ve karısı Gloria’nın (Diane Kruger) hayatı bir gün ansızın gelen bir terfi haberi ile değişir. James’in başka bir hapishaneye tayini çıkmıştır ve Nelson Mandela’nın (Dennis Haysbert) gardiyanlığını yapacaktır. Zencileri ülkeyi tehdit eden en önemli unsur olarak gören James’in fikirleri Mandela ile vakit geçirdikçe değişmeye başlar. James’in Mandela ve ailesine yakınlık gösterdiğini düşünen üsleri durumdan rahatsız olurlar. Mandela’nın 30 yıla yayılan özgürlük mücadelesi, James ve ailesi için de zorlu bir yolculuğa dönüşür. “GOODBYE BAFANA – ÖZGÜRLÜĞÜN RENGİ” bir adamın ve bir ülkenin değişim öyküsünü anlatan güçlü bir film.

1929 ekonomik bunalımı; yirminci yüzyılın başından itibaren inanılmaz bir süratle kapitalistleşmeye başlayan ve adeta tepe noktasına ulaşan bir ekonominin büyük çöküşünü ifade etmektedir. Bu çöküş Amerika’nın gelişmiş serbest piyasa ekonomisine entegre olmuş tüm ülkeleri derinden etkilemiş dolaylı olarak da olsa ikinci dünya savaşına ön ayak olmuştur. Krizin yarattığı işsizlik, yoksulluk kısacası açlık muazzam boyutlara ulaşınca kanunsuz işlerde büyük bir patlama olmuştur. Özellikle kaçakçılık had sayfaya çıkmış, çıkar çatışmaları bugün gangster(yaşça büyük olanların deyimiyle gangaster) diye adlandırılan yapıyı oluşturmuştur. Haraç, kadın ticareti, alacak tahsili, kumarhane işletmeciliği gibi klasik yöntemlere ilaveten sendikacılık, içki ve silah kaçakçılığı gibi yeni yaklaşımlar ortaya çıkmış, belli bir forma bürünmüş yarı-düzenli suç şebekeleri peyda olmuştur...

In a mountainous region of Japan, Lord Arakawa kidnaps the men of nearby villages to use as slave labor, producing gunpowder from his sulfur pits. A band of young boys decide to rescue their enslaved fathers on their own.

A former leader of the French Resistance finds that one of his fellow actors looks like a detestable official he knew in Madagascar during the war. He tells about his time, operating an illegal radio station while evading the Nazis.

A leftist professor wants the truth about two men killed during a hunting party; but the mafia, the Church and corrupt politicians don't want him to learn it.

When news reporter Walter Garrett arrives at the hotel room of bombshell actress Angela Merrova to conduct an interview, he finds her dead from multiple stab wounds. He returns with the police to find the hotel empty and the body vanished. Garrett writes about the incident but is fired when Merrova, alive and well, goes to the paper to complain. Now his only chance to get his job back is to find the truth, which involves the grisly scheme of a madman.

A charming racketeer seduces the DA's stepdaughter for revenge, then falls in love.

An anti-British propaganda film from Nazi Germany which depicts the life of the South African politician Paul Kruger and his eventual defeat by the British during the Boer War.

Big Steve Halloway, gambler and proprietor of New York's Horseshoe Cabaret, is in desperate need of money. He arranges for his fellow bookies, especially Sorrowful Jones, to each pay him $1,000 for his racehorse, Dream Prince, to lose. With all bets being placed at the window, Sorrowful encounters a gambler, having lost $500, wanting to place his bet but unable to come up with $20. Instead, he places his little girl, Marthy Jane, as security, or in bookie's terms a "marker". "Marky", as she comes to be known, winds up under the care of Sorrowful Jones and his lady friend, singer Bangles Carson.

McCord's gang robs the stage carrying money to pay Indians for their land, and the notorious outlaw "The Oklahoma Kid" Jim Kincaid takes the money from McCord. McCord stakes a "sooner" claim on land which is to be used for a new town; in exchange for giving it up, he gets control of gambling and saloons. When Kincaid's father runs for mayor, McCord incites a mob to lynch the old man whom McCord has already framed for murder.

You Can Count On Me" ciddi olduğu kadar seyirciyi eğlendirmesini de bilen ender filmlerden. Filmin oyuncularından Laura Linney'ye "En iyi kadın oyuncu" adaylığı kazandıran film, aileleri hayatta olmayan, herşeyleriyle birbirinden çok farklı iki kardeşin ilişkilerini anlatıyor. Amerikan Yazarlar Derneği' nin "En iyi orijinal senaryo" ödülünü verdiği "You Can Count On Me" görülmeye değer, gerçekçi bir zemin üzerinde duran bağımsız bir film

Convinced that his family’s blood is tainted by generations of evil, Roderick Usher is hell-bent on destroying his sister Madeline’s wedding to prevent the cursed Usher bloodline from extending any further. When her fiancé, Philip Winthrop, arrives at the crumbling family estate to claim his bride, Roderick goes to ruthless lengths to keep them apart.