Rahmat travels to a host of islands in a vast salt pan in order to collect the inhabitant's tears for an unknown purpose. He is joined on his mysterious journey by a young boy searching for his father. As their travel nears its end, a potent critique of the Iran's political leadership emerges.

In the Gironde estuary, a tragedy affects a species of crabs: they can't turn. Everything changes when they find a leader.

A deceased Sicilian father, has one last outrageous mission in store for his son - spread his ashes in the lemon groves of Sicily, reunite two feuding families, discovering the heart and soul of who he really is.

Paris, 1933. The daughter of a respectable lower middle class couple, Violette Nozière, leads a disreputable double life. Far from being the innocent 18-year-old her parents mistake her for, she spends her nights with dissolute young men in the less salubrious areas of the city.

They are the President of the Republic, a nanny, a baker, an actress, a teacher, a florist, a journalist, unemployed, a pediatrician. They are possessive, benevolent, clumsy, absent, omnipresent, overwhelmed, guilty, indulgent, loving, fragile, in full possession of their means or losing their mind. Alive or already a memory ... Son or daughter, we remain their child no matter what, with the desire that they let us go and the fear that they leave us. And then we become mom ... and it will be our party! Translated with www.DeepL.com/Translator (free version)

On the outskirts of Rio de Janeiro, Irene has only a few days to overcome her anxiety and renew her strength before sending her eldest son out into the world.

When his young son is killed in a hit and run accident, Charles Thenier resolves to hunt down and murder the killer. By chance, Thenier makes the acquaintance of an actress, Helène Lanson, who was in the car at the time of the accident. He then meets Helène’s brother-in-law, Paul Decourt, a truly horrible individual.

An idealistic cop and an ambitious scientist-businessman indulge in a high-stake battle of wits.

Triatlon şampiyonu ve Ironman yarışmasının galibi, uyuşturucu bağımlısı Jerzy Gorski’nin gerçek hikayesine ele alıyor

Alex yolda giderken arabasına aldığı otostopçu Vivienne ile bir kaza geçirir. Vivienne’in ölümü nedeniyle kendini suçlu hisseden Alex, Vivienne’in annesi Linda'yı ziyaret etmeye karar verir. Fakat Linda'nın otistik olduğunu görünce, cenaze işlemlerinde yardımcı olması gerektiğini düşünerek onunla kalır. Ne zaman ne yapacağı belli olmayan Linda’nın dünyasını anlamak güçtür... Bu arada Alex, Linda’Nın komşusu Maggie ile bir ilişki yaşamaya başlamıştır. Ancak geçmişi ile ilgili kabullenmekten kaçtığı bazı gerçekler su yüzüne çıkmaya başladıkça içinde biriktirdiği acı ve kızgınlıklarla yüzleşmek zorunda kalır.

Cezayir'in Fransa sömürgesi olduğu, bugünkünden farklı olarak; bir çok farklı inancın ve değişik etnik kökenli insanların bir arada yaşadığı 1920'ler Cezayir'indeyiz. Yaşlı haham Sfar'ın hayattaki tek problemi gençlik çağına gelen güzel kızı Zlabya değildir. Zira, çok sevdiği papağanını yemesi sonrasında konuşma yeteneğine kavuşan, güzel kızı Zlabya'ya aşık olmasından ötürü yanından ayrılmamakta ısrar eden koca kulaklı, geniş gözlü, üç kağıtçı gri renkli kedisi ile de uğraşması gerekmektedir.

Françoise has just been dumped by her husband for a much younger woman. In order to cheer her up, and to celebrate her 60th birthday, sisters Rose and Alice decide to take their mother to a resort on the tropical island of Reunion so they can relax, work on their tans, and have too many margaritas. But when Rose pays a one-night stand, Thierry, to show her mother a good time, their holiday plans start to unravel.

Reims, France, 1969. Paul Coutard is a 30-year-old sports journalist at daily newspaper Le Champenois. Charming, childish and a womanizer, he does exactly what he pleases. Then one day, his boss forces him to plan the newspaper’s annual fair together with Emmanuelle Bruno, the discreet and beautiful executive assistant. Paul has the crazy idea to organize a women’s football match for the first time. With Emmanuelle’s help, the project grows to unexpected proportions, as does their romance.

İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan gerçek olaylardan uyarlanan yapımda, 9 Nisan 1940’ta Alman savaş aracı, Norveç’in başkenti Oslo’ya girer. Norveç Kralı, tarihi değiştirecek bir kararın eşiğine gelir.

French Guyana, not so long ago. Eliott, a young and naive anthropology researcher, goes on an expedition to study the Otopis, a mysterious tribe from the Amazon rainforest. It is also an opportunity for him to get away from the grip of his possessive mother, Chantal de Bellabre, an ethnologist hated by the profession for her biased and cold-hearted practices. Arriving in the forest Elliot realizes the Otopis are not the “good savages” he had imagined. Alcoholic, violent, crooked: they will turn his expedition into real hell in the jungle. Fortunately, Chantal, consumed by remorse and worried about her son, decides to abandon her own expedition and goes looking for him in the jungle, with the help of the not so helpful Lieutenant-Commander Raspailles and his men.

Buenos Aires’te yaşayan Laura, kız kardeşinin düğünü için çocuklarıyla birlikte İspanya’daki köyüne gider. Bu mutlu buluşma aile ve eski tanıdıklarla birlikte kutlanırken Laura’nın büyük kızı kaçırılır. Bu gerilimli günlerde hem aile fertleri hem de köy ahalisi arasındaki gerginlik ve kimi sırlar su yüzüne çıkar. İspanya’da çektiği Herkes Biliyor’da Farhadi’nin meselesi, kaçırılma olayı ve “mutsuz aile” fertleri arasındaki olayların yanı sıra, önceki filmlerinde olduğu gibi karakterlerin karmaşık geçmişleri ve arzuları.

The four friends Lukas, Julius, Gino and Sanchez are trying to survive the everyday life in Neukölln, Berlin between drugs, gangs, rap, violence and boredom. Until they are one day making a serious decision with serious consequences because of a dead certain plan.

45 Yıl ve Weekend / Hafta Sonu ile küçük ve basit öykülere yaklaşımındaki hassasiyet ve zarafetle sinemaseverler tarafından baş tacı edilen İngiliz yönetmen Andrew Haigh, son filminde de bu hünerini sürdürüyor. Babası tarafından maddi ve manevi yoksunlukla büyütülen 15 yaşındaki Charley Thompson, yarış atlarının tutulduğu bir ahırda iş bulur. Burada Lean on Pete adında, iddialı olmaktan uzak bir yarış atıyla çok özel bir bağ kurar. Yönetmen Haigh, Willy Vlautin’in çok sevilen romanından uyarladığı filmde, ABD kırsalının melankolik bir portresini çizerken Charley’nin genç ve umut dolu dünyasına duygusal açıdan kayıtsız kalması imkânsız bir atmosfer yaratıyor.

1994 senesi. Paris’te üniversite eğitimi gören ve senaryo yazma hayalleri olan Amin, yaz tatili için Akdeniz kıyısındaki memleketine döner. Kuzeni Tony, en iyi arkadaşı Ophélie, ailesi, akrabaları ve çocukluk arkadaşlarıyla beraber deniz, kum ve güneş dolu, keyifli bir yaz geçirmeye başlar. Kariyer planları ve geleceği konusunda kafası karışık olan gencin, yeni bir aşka yelken açma konusunda pek hevesi yoktur. Fakat kasabaya tatil için gelmiş olan Céline ve Charlotte ile tanışmaları, bu durumu değiştirecektir. Zira “aşk” söz konusu olduğunda ipler artık elinizde değildir