Hüseyin Al Baldawi arrives in Brussels in August 2015. He has traveled thousands of kilometers until he got there from Iraq. A year after his arrival, he receives his residence permit and decides to go to Greece. This journey from Brussels to Athens involves the viewers on the difficulties faced by Hüseyin and thousands of other immigrants. While the story of Hüseyin is taking shape through the countries he travels, the forgotten people he meets and the selfish society of Europe give us many messages, as well.

Maddi açıdan sıkıntılı bir dönemden geçen aile babası Mike Flaherty (Paul Giamatti), cesaretini ve de ümitlerini çoktan kaybetmiş bir avukattır. Amerikan banliyösünde sıradan bir yaşam süren Mike'ın en büyük arzusu, ödüller ve şampiyonluklar kazanan bir güreş koçu olmaktır. Bu hedefini gerçekleştirmek için de bir lisede gönüllü olarak güreş koçluğu yapıyordur. İki işte çalışmasına rağmen evin giderlerini karşılamakta zorlanan Mike, bu durumu karısından gizliyordur. Bu durumu düzeltmek için yasal olmayan bir işe kalkışan Mike, yaşlı bir müvekkilinin haklarını devralarak maddi kazanç sağlar. Yaşlı müvekkilin torunu Kyle, Mike'ın evinin kapısına dayanınca Mike'ın işleri pek de umduğu gibi gitmez. Fakat Mike, şans eseri tanıştığı Kyle'ın kendisini şampiyon bir güreş koçu olmasını sağlayacak bir yetenek olduğunu keşfedince aradığı çıkışı bulduğunu düşünür. Bir süre sonra çocuğun uyuşturucu tedavisi gören annesi de hikâyeye karışınca, işler hepten sarpa sarar...

Billy ve Nick dijital dünyaya yeni adım atan iki eski kafalı satışçıdır. Senelerdir emek verdikleri şirketin artık teknoloji karşısında ayakta duramaması nedeniyle kapatılması, bu ikilinin işsiz kalmasına neden olmuştur. Yakın zamanda işten çıkarılan 40'lı yaşlarındaki iki adam, yöneticilerinin 20'li yaşlarında olduğu başarılı bir İnternet şirketinde stajyer olarak çalışmaya başlarlar.

The Way Back; lisedeyken yıldızı parlayan bir basketbol oyuncusu olan, ancak yetişkinlik yıllarında trajik bir kayıp ve alkol bağımlılığı nedeniyle hayatı raydan çıkan Jack Cunningham’ın hikâyesini anlatıyor. Mezun olduğu lisenin basketbol koçunun ölmesinin ardından takımın başına geçen Jack, bu beklenmedik iş sayesinde hayatını rayına oturtmak için ikinci bir şans yakalayacak.

Büyüme çağında olan Joe Toy bekar babasına, babasının hayatına karışmasına öfkelenmektedir. Özgürlüğünü ilan eden Joe en iyi arkadaşı Patrick ve tuhaf bir çocuk olan Biaggio ile ormana kaçar. Orada bir ev yapacaklarını ve sorumluluklarından ve ailelerinden uzaklaşacaklarını belirtirler. Eğreti evleri bitince, üç genç adam artık kendi hayatlarının efendisi olmuştur...

Büyük bir başarı kazanan ilk pornografik film Deep Throat 1972’de yurtdışında da sansasyon yaratır. Filmin yıldızı Linda Lovelace ise medyanın göz bebeği haline gelir. Yıllar sonra “cinsel devrimin poster kızı” hikayesinin karanlık tarafını açıklar.

Elvis’ten, Elton John’dan, Madonna’dan ve Lady Gaga’dan önce Liberace vardı: usta bir piyanist, inanılmaz bir şovmen ve sahne ve televizyonun göz alıcı yıldızı. Şovmenlikle, ışığıyla ve abartıyla özdeşleşmiş bir isim olan Liberace izleyicilerin onu sevmesine ve 40 yıllık kariyeri boyunca ona sadık bir hayran kitlesi oluşturmasına neden olan dünyaca ünlü bir artistti. Liberace hem sahnede hem sahne dışında aşırı uçlarda bir yaşam sürdü. 1977 yazında, yakışıklı ve genç yabancı Scott Thorson soyunma odasına girdi ve aralarındaki yaş farkına ve farklı dünyalara ait olmalarına rağmen, aralarında beş yıl sürecek bir ilişki başladı. BEHIND THE CANDELABRA bu ilişkinin kamera arkasını Las Vegas’taki Hilton Hotel’de tanışmalarından acı ayrılıklarına kadar her şeyiyle gözler önüne seriyor..

Amerika'nın Boston kentinde 1980'lerde geçen hikayede, Jonathan banka soymaktan hüküm giymiş, hapishaneden çıktıktan sonra girdiği geçici işlerde tutunamadığı için beş parasız kalmış, evsiz bir adamdır. Oğlu Nick ise çocukluk günlerinden babasını hayal meyal hatırlamaktadır. Bir gün babasından hapisten çıktığına dair bir mektup alır ama onunla yeniden görüşmeyi istemez. Ama kaderden kaçınılmaz ve bir gün sosyal hizmetlere bağlı evsizler barınağında görevli olarak çalışan Nick'in karşısına babası kalacak bir yer istemek için çıkar...

Backup singers live in a world that lies just beyond the spotlight. Their voices bring harmony to the biggest bands in popular music, but we've had no idea who these singers are or what lives they lead, until now.

Canı sıkılan ev hanımı Rachel Schaeffer (Kathryn Hahn) kocası Jeff’i (Josh Radnor) bir striptiz klubünde çift buluşmasına götürünce, kendisini masumiyet ve seksiliği geri çevrilemez bir paket içerisinde sunan genç striptizci McKenna’dan (Juno Temple) etkilenmiş bulur. İkisi bir arkadaşlığa başlarlar ve Rachel, McKenna’yı sadece iyi bir dansçı olduğunu değil, aynı zamanda ‘ful servisli bir seks işçisi’ olup olmadığını görmek için hayatına alır. Rachel, Jeff’den, en yakın arkadaşı Stephanie (Jessica St. Clair)’den ve terapist DR. Lrnore (Jane Lynch)’dan sorular alınca arkadaşlığı ve evliliği sona erer. Dibe çöker ve tekrar yolunu bulmalıdır, yoksa kocasını ve sahip oldukları hayatı sonsuza dek kaybedecektir...

Richie günübirlik yaşayan ve hayatı günden güne bataklığa dönen genç bir adamdır. Tam da bu noktada kız kardeşinden gelen bir telefon hayatını değiştirir. Kardeşi, Richie'den birkaç saatliğine 11 yaşındaki kızı Sophia’ya bakmasını ister. Önce biraz tereddüt etse de teklifi kabul eder. Fakat Richie’nin hayat tarzı ikilinin başını belaya sokmasına neden olacak ve hızlı bir gece geçireceklerdir. Amca ve yeğeni New York gibi koca bir şehirde çeşitli maceralar beklemektedir.

Özgürlüğüne düşkün Sarah (Caplan) istekleri bitmek bilmeyen erkek arkadaşı Kevin’dan (Arend) ayrılır ve kendisini Jonathan’la (Webber) bir ilişki içinde bulur. Sarah’ya her zaman hayat tavsiyesi veren tek kişi ablası Beth’tir (Brie). Beth de Kevin’in arkadaşı olan nişanlısı Andrew (Starr) ile yaklaşan düğününe hazırlanmaktadır. Duygusal ve komik sahnelerle harmanlanmış filmde, bu beşli mutluluk ve acıyı paylaşır. Sade, dürüst ve insancıl bu film bizi biz yapan aile ve romantik bağları konu almaktadır...

Based on one of the most beloved Young Adult novels of all time: Two kids are stripped naked and left together on an island in a lake - victims of a vicious summer camp prank; But rather than have to return to camp and face the humiliation, they decide to take off, on the run together. What follows is a three day odyssey of discovery and self-discovery.

A sex-addicted con-man pays for his mother's hospital bills by playing on the sympathies of those who rescue him from choking to death.

Duncan’ın (Ken Marino) hayatı gerçek bir baş belasıdır. Çıkarcı ve dolandırıcı patronu (Patrick Warburton), dırdırcı annesi (Mary Kay Place), avantacı new age babası (Stephen Root), tatlı ama baskıcı karısı (Gillian Jacobs), nedeniyle tırmanan stresi dayanılmaz bir gastrointestinal (sindirim sistemi) reaksiyona neden olur. Düşünemeyen ve ipin ucunda sallanan Duncan, bir hipnoterapistin yardımına başvurur (Peter Stormare), böylece normal olmayan ağrılarının aşırı stresten dolayı ortaya çıkan küçük bir iblisten kaynaklandığı ortaya çıkar ve bu iblis, Duncan’ı kızdıran insanları öldürmektedir. Duncan bu bağırsak gremlininin öfkesini yanlış kişiye yöneltmesinden korkarak onunla arkadaş olmaya çalışır, adını Milo koyar ve doyumsuz iştahını emniyette tutması için onu şımartmaktadır...

A documentary chronicling Vogue editor-in-chief Anna Wintour's preparations for the 2007 fall-fashion issue.

Mickey Prohaska küçük bir kasabada sigortacılık yapmakta, bir yandan kendi işini kurmaya çalışırken diğer yandan da kendisinden ayrılmaya çalışan eşiyle arasını düzeltmeye çalışmaktadır. Mickey'e göre her şey insanları hikayesine inandırmaktan ibarettir. Yalnız yaşayan yaşlı bir çiftçiye sigorta satmaya çalışan Mickey, adamın çok daha büyük bir hazinesi olduğunu keşfeder. Bir şekilde çiftçiyi aradan çıkartıp, nadide bulunan kemana ulaşamaya çalışırken, dengesiz, sinir bozucu bir tamirci olan Randy'nin işine burnunu sokması hiç planlamadığı olaylara yol açacaktır. Mickey şimdi Randy'nin işlediği cinayete mecburen suç ortağı olmuştur, dahası onun şantajlarına boyun eğmek zorunda kalmıştır. Daha çok yapımcı kimliği ile tanınan Jill Sprecher'ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmin senaryosu ise gene Jill ve Karen Sprecher kardeşlere ait.

20.000 gün yaşayan biri kaç yaşındadır? Görsel sanatçılar Iain Forsyth ve Jane Pollard, çektikleri bu ilk uzun metrajlı filmde kurmacayla gerçekliği birleştirerek uluslararası kültür ikonu, müzisyen ve senarist, bu dünyaya gelmiş en ilginç sanatçılardan Nick Cave’in 24 saatini anlatıyorlar. Nick Cave’in hem konu hem de başrol olduğu film, sanatsal yaratım sürecine mahrem bir bakış atarken aynı zamanda bu dünyada yaşadığımız süreyi iyi kullanıp kullanmadığımızı sorgulamamızı da istiyor.

Marty is the ideal fifth grader—he gets good grades, listens to his teachers and doesn't start trouble in class. But a darkness is beginning to fall over Marty's life, the kids at school won't stop picking on him, his parents just don't seem to understand him, and now Marty must grapple with a terrible secret that threatens to destroy life as he knows it—his big brother is a serial killer.

Dylan hayalleri olan bir çocuktur. Ve kağıttan uçakla kafayı bozmuştur. Bu işe okulda öğretmeninin sınıfa bir tomar kağıt getirmesiyle başlamıştır. Çünkü bir şampiyonaya katılacaktır. Japonya’da olacak bu şampiyona bir kağıt uçak yarışmasıdır. Okulda da oraya katılacak aday seçimleri olacaktır. Ve belirtilen süre içinde kendini daha çok geliştiren kim ise o yarışmaya katılmaya hak kazanacaktır. Dylan da hem hocasıyla hem de evdeki babasıyla çalışmalara başlar. Ve Dylan’ın yakın arkadaşı Kevin de onunla beraber çalışmaya başlar. Sürekli dener ve bir şeylerin eksik olduğunu fark eder. Matematiksel işlere girer ve bir şahinin uçuşunu gözlemler. Deneyimlerini kağıt uçağına aktarır… Bakalım Dylan hayallerine kavuşabilecek mi?…