Jack (Daniel Day-Lewis), bir zamanlar komün hayatı yaşanılan, ancak sonradan herkesin terk ettiği bir adada 16 yaşındaki kızı Rose (Camilla Belle) ile birlikte yaşamaktadır. Komün dağıldığından beri Jack, Rose’u dış dünyadan tamamen sakınmıştır ancak ölümcül hastalığı ve Rose’un çocukluğunu geride bırakıp kadınlığının bilincine varmaya başlaması onlara sorunlu günler yaşatacaktır. Hayatını çevreciliğe adayarak geçiren Jack, artık kendi gibi düşünmeyenlere –örneğin yakınlarda site yapacak olan inşaatçıya- karşı öfkesini kontrol edememektedir.Jack kız arkadaşı Kathleen (Catherine Keener) ve iki oğlunu onlarla birlikte yaşamak üzere davet ettiğinde, Rose kendisine ihanet edilmiş gibi hisseder ve durum kontrolden çıkar. Jack, krizin büyümesini engellemek için bir şeyler yapmak zorundadır. Kendi ideallerine yakıştıramadığı bir dünyada yaşamayı reddeden bir adamla, kadın olma yolunda ilk adımlarını atan kızı üzerine çekilmiş şiirsel ve kuvvetli bir film.

Graham Greene’in rakibini öldürdüğüne tanık olan bir garsonla sessiz kalmasını sağlamak için evlenen kasabalı bir kabadayının öyküsünü anlattığı klasik romanın uyarlamasıdır. Çetesi yeteneklerini sorgulamaya başlayınca, adam daha çaresizleşir ve şiddete yatkınlaşır. Mod’lar ve Rocker’lar Brighton sahilinde kavga ederken, Pinkie Brown patronunu ortadan kaldırmaya ve kasabayı rakip gangster Colleoni’nin elinden almaya karar verir. Colleoni’nin adamlarından biri olan Fred’in öldürülmesinden önce, saf garson Rose Wilson da iskelededir ve kazara Fred ile fotoğraflanır. Pinkie sessiz kalmasını sağlamak için Rose ile evlenir ama Rose’un patronu ve Fred’in arkadaşı Ida’nın şüpheleri vardır ve Rose’u Pinkie’nin pençelerinden kurtarmaya karar verir.

In America, we define ourselves in the superlative: we are the biggest, strongest, fastest country in the world. Is it any wonder that so many of our heroes are on performance enhancing drugs? Director Christopher Bell explores America's win-at-all-cost culture by examining how his two brothers became members of the steroid-subculture in an effort to realize their American dream.

An examination of the infamous thirty-year-old cold case of Iowa paperboy Johnny Gosch, the first missing child to appear on a milk carton. The film focuses on Johnny’s mother, Noreen Gosch, and her relentless quest to find the truth about what happened to her son. Along the way there have been mysterious sightings, bizarre revelations, and a confrontation with a person who claims to have helped abduct Johnny.

Junior police constable Karl-Heinz has just been given a telling-off by his boss for allegedly botching a major operation against car thieves. Now he senses an opportunity to rehabilitate himself when a gang of high-flying highway speeders catch his eye during a traffic check. Karl-Heinz decides to go undercover with the gang and gets to know their colorful characters. He soon takes more pleasure in the illegal speeding than is good for his health and career.

Based on Gabriel García Márquez's novel, this is the unsettling story of 13-year-old noble Sierva and the dog bite that changes her life forever. Abandoned, displaced, in the midst of a sexual awakening and finally exorcised, Sierva finds an unlikely ally in a young priest and together they discover passion.

A man finds out that his wife has paid $10,000 to have him killed. Then both the would-be killer and the wife turn up dead ...

Ahmed falls in love with an American girl called Kristy whom he takes to Cairo for a family visit, causing many paradoxes due to the difference in customs and traditions. Kristy is surprised to learn that Ahmed wants to marry her and stay in Egypt, which she has not taken into account.

Martta and Otto are a pair of traveling tailors who claim to be bastard descendants of the Romanovs and wander from town to town in Finland seeking work, accompanied by their two half-witted adult sons, Hippo, Repe and equally silly son-in-law Ventti. The family occasionally turns to crime when they can't quite make ends meet, and the boys begin turning to violence with greater frequency when Otto weakens and Martta becomes the head of the family business. Their fortunes take an unexpected turn when the brothers assault and abduct a man they call Kaspar, who becomes the family's sidekick in their travels. Despite Kaspar's inability to speak, he attracts Martha's youngest daughter, an attractive young woman named Lara, but the family is in disarray when a long-lost half-brother, Laszlo, suddenly re-emerges and tries to wrest control of the clan away from his mother.

Bir kadın en sağlıklı insan genlerini aramak için geleceğe ulaşır. Bu arada, kötü niyetli bir çift de görevini durdurmak için kadını takip ediyor.

A dramatisation of Christopher Reid's narrative poem that tells the story of an unnamed book editor who, fifteen years after their break-up, is meeting his former love for a nostalgic lunch at Zanzotti's, the Soho restaurant they used to frequent.

A collection of intersecting short stories set in early 1980s Los Angeles, depicts a week in the lives of an assortment of socially alienated, mainly well-off characters who numb their sense of emptiness with casual sex, violence, and drugs.

A black comedy version of the classic tale.

Londra'nın varoşlarında yaşayan gençlerin sorunlu hayatları anlatılıyor...

Nacho, a 13 year old boy, crosses the threshold of adolescence trying to find his place in life in all the wrong places: a dysfunctional family and a social setting that is corrupt and violent. Can the purity of first love survive the darkest aspects of our society?

On the eve of June 28th, 2011 Swedish journalists Martin Schibbye and Johan Persson put everything at stake by illegally crossing the border from Somalia into Ethiopia. After months of research, planning and failed attempts, they were finally on their way to report on how the ruthless hunt for oil effected the population of the isolated and conflict-ridden Ogaden region. Five days later they lay wounded in the desert sand, shot and captured by the Ethiopian army. But when their initial reportage died, another story began. A story about lawlessness, propaganda and global politics. After a Kafkaesque trial they were sentenced to eleven years in prison for terrorism. And they were far from alone. Their cellmates were journalists, writers and politicians persecuted for not bowing down to dictatorship. Their reportage about oil was transformed into a story about ink, and their daily lives turned into a fight for survival inside the notorious Kality prison in Addis Ababa.

With the epic dimensions of a Shakespearean tragedy, The Queen of Versailles follows billionaires Jackie and David’s rags-to-riches story to uncover the innate virtues and flaws of their American dream. We open on the triumphant construction of the biggest house in America, a sprawling, 90,000-square-foot mansion inspired by Versailles. Since a booming time-share business built on the real-estate bubble is financing it, the economic crisis brings progress to a halt and seals the fate of its owners. We witness the impact of this turn of fortune over the next two years in a riveting film fraught with delusion, denial, and self-effacing humor.

Filmin ilk yarısı Gabriel ve Elias adındaki birbirinden tuhaf kardeşleri tanımamızla başlar. Gabriel (Mads Mikkelsen) hayattan bıkmış bir üniversite profesörü, Elias ise bütün ilgi alanı gereksiz bilgiler ve kadınlar olan kardeşi. Olaylar, babalarının ölümü üzerine bıraktığı bir video kasedi izlemeleri ve gerçek babalarının başka birisi olduğunu öğrenmeleriyle ilginçleşir. Biyolojik babalarını bulmak üzere çıktıkları yolculuk, yavaş yavaş onlardan daha da tuhaf olan yeni kardeşleriyle tanışmamızla ve onların daha da tuhaf dünyasının içine girmemizle devam eder * Anders Thomas Jensen on yıl aradan sonra gelen yeni yönetmenlik denemesinde bizi yılın en akıl almaz, sıradışı ve grotesk filmlerinden birisiyle baş başa bırakıyor * güzel fakat konu çok sıradışı, hatta biraz rahatsız edici. Buna rağmen film boyunca azalmayan bir gizem mevcut.

1931'de Paris'te Anais Nin (Maria de Medeiros), Henry Miller (Fred Ward)ve eşi June (Uma Thurman) ile tanışıyor. İkisinden de etkilenen Nin, kocası Hugo (Richard E.Grant), Henry ve başkalarıyla cinselliğini keşfediyor. June, Paris ve New York arasında iş gezileri yaparken Henry de bir kitap yazıyor. Hugo ve Nin kitabı finanse ediyorlar ama June Henry'nin nin'e karşı olan davranışlarından rahatsızlık duyuyor. Nin ve Henry de yazma stilleri konusunda devamlı kavga ediyorlar.

A quartet of Parisians embark upon a guided hike in Corsica and end up working through the sometimes comical chaos of their individual lives.