Julien Temple's 2006 documentary film about the famous music festival from 1970 to 2005, featuring performances from artists such as David Bowie, Bjork, Blur, Oasis and Coldplay. The film is made up of footage shot by Temple at the festival in 2002, 2003, 2004 and 2005, as well as footage sent in by festival goers after a request on websites and newspapers for footage. Temple had initially only agreed to make a film of the 2002 festival after organiser Michael Eavis expressed concern that that would be the last year of the festival. Temple then realised that he wanted to make a film detailing the full history of the festival. The film also includes footage shot by Channel 4 and the BBC during their coverage of the festival since 1994. Text from Wikipedia.

An academic obsessed with "roadside attractions" and his tv-star daughter finally discover the world's largest ice cream cone, the centerpiece for an old gold-rush town struggling to stay on the map. They end up staying longer than expected because of an accident that spilled an unknown cola ingredient all over the highway. They spend the next few days with the various residents of the town which include a teenage girl who loves to blow things up and a boy trying to keep alive his fathers dream of building a beachside resort in the middle of the desert.

A newbie private eye must overcome her newfound dark side and secrets before it's too late.

Düşle gerçek arasında yaşayan bir adam, platonik aşık olduğu kadının bir heykelini yapar...

Some puppets come to life in a theater with no windows. This time the puppets interpret William Shakespeare's Othello.

Determined to avoid another night of driving aimlessly around Torrance in the Blue Torpedo, Joe and Hubbs set out on a quest for fine chicks. Their paths soon cross with Tack, from whom they learn about a pair of foreign radical chicks hanging out near the Frankie Avalon place. Over Joe's objections, Hubbs worms Tack out of the deal, and the pair take a slow ride toward their destiny.

A quartet of disaffected Korean youths have robbed a Seoul gas station. After taking the gas station over, their wacky antics ensue; forcing the manager to sing, kidnapping customers that complain about the service, and staging fist-fights between street gang members and gas station employees; all of these reflect their own gripes against society.

Lily McKinnon hamburgercide çalışan, ortama uyum sağlayamadığı için dışlanan biraz tuhaf bir kız. Elbisesinden tut, yürüyüşüne, konuşmasına, her şeyi yanlış. Ama yanlış olan her hareketinin altında aslında bir cevher yatıyor. O çalkantılı denizlerde yüzse de, altında en azından teknesi olduğu için minnet duyabilen nadir ruhlardan. Her öğle yemeği saatinde Meaty Boy hamburgercisine giren bir adamın dudağının üstünde, tıpkı Lily’ninki gibi bir beni var. Bu adam Jarrod Lough; garip benli, garip kızın güzel iş arkadaşıyla flörtleşiyor, garip kız ise pek umurunda değil. Sosyal beceriksizliği diz boyu olan Jarrod, toplum içerisinde bir türlü aradığı saygıyı bulamayan bir video oyun şampiyonu. O son sürat kürek çekip, sürekli kayalara çarpanlardan. Bir gün Lily cesaretini toplayıp Jarrod’un kostüm partisine kendini davet ettirir.

Paul Schrader'in Japon yazar-eylemci Yukio Mishima hakkındaki sıra dışı filmi, Japonca çekilmiş (Roy Schneider'in az miktardaki İngilizce dış sesine rağmen) zengin bir Amerikan sanat filmi, yani bir anomalidir. Mishima bir narsist, devrimci bir vatansever, samuray özentisi ve muhtemelen 20. yüzyılın en önemli Japon yazarıdır. Taksi Şoförü'ndeki Travis Bickle'nin yaratıcısının, kendini ruhen Mishima'ya yakın gördüğü aşikârdır ama film sadece bir saygı gösterisi değildir. Schrader, Mishima'nın takındığı pek çok maskeyi büyük bir zeka ve açıklıkla ortaya döker.

Yönetmenliğini ve senaryosunu Richard Linklater'ın üstlendiği ve 80'li yılları konu alan Everybody Wants Some filminde, bir üniversitenin beyzbol takımının özgürlüklerini keşfetmesi ve yetişkinliğe giden yolda yaşadıklarını anlatıyor.Oyuncu kadrosunda Will Brittain, Zoey Deutch, Ryan Anthony Guzman, Tyler Hoechlin, Blake Jenner, Glen Powell ve Wyatt Russell’ın yer alıyor.

Whong ile Aunt Yee arasında alevlenen bir aşka tanık olacağımız film, aksiyon, drama ve komediyi etkileyici bir şekilde harmanlayarak izleyiciye sunuyor. Çin'in karmaşık bir zaman dilimini anlatan bu destansı macerada, Çin'in lidersiz kaldığı bir dönemde güçlü çeteler, süvarilere saldırır. Dövüş ustası Wong Fei-Nurg, kendisi kadar iyi bir dövüşcü olan Kong adlı bir paralı askere karşı mücadele veriyor. Bununla beraber Wong Çin hükümetiyle Avrupalılar'ın yaptığı savaşın da tam ortasında kalmıştır. Genç Chung, Woog'a yardım etmektedir, beraber üvey kuzeni Yee'yi korumak zorundadırlar ancak Wong, Yee'ye aşık olmuştur. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Wong, bir çok küçük çocuktan oluşan öğrencilerini de korumak zorundadır...

Filmin ana karakteri Gangubay Kharjivandas çok zengin bir ailede büyümüştür. Gangubai her zaman ülke çapında ünlü bir Bollywood oyuncusu olmayı hayal etti, ancak şöhret yolunda bir tuzağa düştü. Ramnik'e aşık olan Gangubai, ona sinemada bir rol bulma vaatlerine inanıyordu, ancak tüm bunların sadece kızı Kamatipura'daki bir geneleve 1000 rupiye satmak için olduğu ortaya çıktı. Birkaç yıl genelevde çalıştıktan sonra Gangubai etkili bir kadın olur ve hatta yaşadığı bölgede seçimleri kazanmayı başarır. O andan itibaren tanınmış bir insan hakları aktivisti olur ve toplumsal cinsiyet eşitliği için şiddetle savaşmaya başlar.

A young tomboy, Watts, finds her feelings for her best friend, Keith, run deeper than just friendship when he gets a date with the most popular girl in school.

Genç bir kadın olan Sarah'ın sade ve sıradan bir yaşamı vardır. El sanatlarına, atlara ve doğaüstü suç dizilerine meraklı olan Sarah, gördüğü tuhaf rüyalardan dolayı oldukça muzdariptir. O bunlardan kurtulmaya çalıssa da Sarah'ın gördüğü rüyalar gittikçe canlı bir hal almaya başlar. Rüyaların etkisinden çıkıp gerçek hayata tutunmaya çalışan Sarah, bir süre sonra yaşadıklarının geçmişle bağlantılı olduğunu keşfeder.

Karısı Linda Lee’nin anılarından uyarlanan film, iki kültür arasında kalmış Bruce Lee’nin kısa yaşamını gözler önüne seriyor. Hong Kong’da doğan 18 yaşında ABD’ye yerleşen ve burada doğu felsefesiyle savaş sanatının bir karışımı olan ‘Jeet – kune – do’ tekniğini geliştiren Lee’yi üne kavuşturan, Hong Kong’da çektiği kung – fu filmleriydi.

Dairesinde tuhaf bir genç kız bıçaklanarak öldürülünce, Londra'da tatilini geçirmekte olan genç Kanadalı rençber Richard Hannay kendini casusluk ve cinayet içeren gizemli bir maceranın ortasında buluyor. Kız, ölümünden önce Hanney'e İngiltere'den kaçırılmakta olan çok gizli birkaç sırdan söz ediyor. Sinsi casusluk şebekesi liderinin, sağ elinin küçük parmağının bir parçasının kesik oluşundan tanınabileceğini anlatıyor, sonra da 39 Basamak'la ilgili bir şeyler söylüyor. 39 Basamağın sırrını çözmek, casus çetesini ortaya çıkarmak ve kendini cinayet suçlamasından temizlemek içinse Hanney'in sadece 48 saati vardır.

Shakespeare'in Macbeth'inin ortaçağ Japonya'sına uyarlaması olan film, imparatorluk-derebeylik içindeki hırs mücadelesini işliyor. Lord Washizu ve Lord Miki, büyük bir askeri zaferin ardından Cobweb ormanında kaybolurlar. Burada Washizu'nun geleceğinde görkemli şeyler gören, Miki'nin soyundan gelecekler için daha da görkemli şeyler tahmin eden gizemli bir yaşlı kadınla karşılaşırlar. Hırslı eşinin de kışkırtmasıyla Washizu İmparator'u öldürmek pahasına da olsa bu kehanetin daha da fazlasını gerçekleştirmek için planlar yapmaya girişir.

Tris yeni birini bulmuştur. Halbuki Nick'ten ayrılalı -Nick'in saatine göre- 3 hafta 2 gün ve 23 saat olmuştur. Tris'in bu kadar çabuk yoluna devam etmesine karşılık kendinin de toparlandığını göstermek için Nick çaresizce, yanında gördüğü kıza dönüp ondan 5 dakikalığına kız arkadaşı olmasını ister. Bu teklif, Manhattan'da Nick ve Norah'ın hiç bir zaman unutamayacakları çılgınlık ve romantizmle dolu bir geceyi başlatır.

Amerika uyuşturucuya karşı verdiği savaşı kaybetmiş durumdadır. Uyuşturucu yüzünden, ajan Fred, Bob isminde uyuşturucu satıcısı olan ikinci bir kişilik geliştirmiştir. Fred'in meslektaşları Bob'u yakalamak üzere bir operasyon başlatırlar ve çözülmesi olanaksız bir yolculuk başlar. Philip K. Dick'in sevilen romanı A Scanner Darkly, gerçek oyuncular üzerine gelişmiş bir animasyon tekniği ile hayat buluyor.

Harry Caul (Gene Hackman) çok gelişmiş elektronik aletler kullanarak dinleme ve izleme yapma konusunda uzman bir özel dedektiftir. Sahibi olduğu özel dedektiflik bürosuna başvuran müşterilerinin istediği kişileri izleyip seslerini banda almaktadır. Paranoid ve ketum bir kişiliğe sahip Caul'e başvuran bir iş adamı, dedektiften genç bir erkek ve kadını izlemesini ister. Caul genç çifti izlerken kaydettiği konuşmalardan etkilenir ve artık olaya sadece bir "iş" olarak bakmaz.