Beyin felçli olarak doğan Christy Brown, hastalığı nedeniyle hareketlerini kontrol edemez ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir yaşam sürer. Ancak çocukluğunda, sol ayağının felçten etkilenmediğinin farkına varması hayatını değiştirecektir. Christy sol ayağını kendine verilmiş bir şans olarak görür ve azmin de yardımıyla hastalığının etkilerini yenmeye çalışır. Bu çalışmanın sonucunda ise sakat vücudunun içinde gizli olan zeka ve yazma yeteneği ortaya çıkacaktır.

Peter Weir imzalı Fearless, 90’ların klasiklerinden biri olarak nitelendiriliyor. Jeff Bridges’ın kariyerindeki en iyi performansı sunduğu film olarak kabul edilen Fearless, bir uçak kazasından sağ kurtulunca hayata bakış açısı tamamen değişen ve kendini ulvi bir gücün etkisi altında hissetmeye başlayan Max Klein’ın hikayesini anlatıyor. Usta yönetmen Peter Weir’ın The Truman Show’dan önce çektiği Fearless, Rosie Perez’e En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar adaylığı ve Berlin Film Festivali’nden de Özel Mansiyon ödülü kazandırdı...

Güney Afrika'da apartheid rejimi altında yaşayan İngiliz yetim PK, kendisini Afrikalılar ve adaletsiz sistemle bitmek tükenmek bilmeyen bir kavga içinde bulur. Ailesinin politik inançları yüzünden huzursuz edilen genç PK; nazik, görmüş geçirmiş bir makum olan tek arkadaşından yardım ister ve ondan boks yapmayı öğrenir.

Korku ve şiddetin kol gezdiği aşırı kalabalık Westgate hapishanesinde,hapishane müdürü A.J.Barnes (Roman Bohnen) otoritesi zayıf ve etkisiz bir idarecidir.Cezaevi gerçekte gardiyanlar ve bazı güçlü mahkumlar tarafından yönetilmektedir.Sadist ve hırslı gardiyan Yüzbaşı Munsey (Hume Cronyn) mahkumları kontrol altında tutabilmek için korku,şiddet ve işkencenin yanı sıra ispiyonu da bir araç olarak kullanmaktadır.Mahkumlardan Joe Collins (Burt Lancaster) ise bu duruma isyan ederek diğer mahkumlarla birlikte bir kaçış planlarlar.Film Kara film (Film-noir) türünün belirgin örneklerindendir.

Bu film, zamanımızın en önemli hukuki hatası olan Outreau davasında acımasızca mahvedilen Alain Marécaux ile karısının gerçek hikâyesini anlatıyor. Aile babası Marécaux ve karısı 2001 yılında, küçük bir Fransız köyü olan Outreau’da on iki kişiyle birlikte, çocuklara karşı cinsel istismar suçlamalarıyla tutuklanırlar, fakat gerçekte böyle bir suç işlememişlerdir. Masumiyetini ispat etmeye çalışsa da kimse bu “pedofil”i dinlemez ve Marecaux son derece adaletsiz ve insanlık dışı bir hukuk sisteminin kurbanı olur

1920'li yıllarda Kuzeybatı Çin kırsalının sakin yaşamını hareketlendiren en önemli etken düğünler, hasat bayramları ve eşkiyalardır. Görünmeyen bir anlatıcı Büyükanne ve Büyükbaba’sının yaşamından kesitler anlatmaya başlar.

A renowned professor is forced to reassess her life when she is diagnosed with terminal ovarian cancer.

The Lupin gang is once again dragged onto a wild treasure hunt! This time, the objective is a mysterious, small dragon statue that even Goemon's steel-rendering blade Zantetsuken cannot cut. The artifact, which once eluded even Lupin the Third's esteemed grandfather, rests deep undersea inside the infamous Titanic, and is the key to unlocking the mystery of Zantetsuken's almighty strength. A wealthy gangster, Lupin, and Goemon all want the statue for themselves!

A young ex-con seeking redemption is surprised by a bank foreclosure that forces him to plot against a ruthless crime boss.

"Temel İçgüdü" filminin senaryo yazarı Joe Ezsterhas'ın yine aynı temayı kullanarak yazdığı bir "katil kim?" filmi. Filmin hemen başında zengin iş adamı Jeff Bridges'ın karısı vahşi bir şekilde öldürülür. Tüm deliller zengin kocayı suçlu gösterirken girdiği tüm davaları kazanan dişli bir avukat olan Teddy Barnes (Glenn Close) bu adamın suçsuz olduğunu düşünür ve onu savunmaya başlar. Ancak savcı adamın kendi karısını öldürdüğünden emin gibidir. Bir süre sonra Teddy müvekkiline aşık olmaya başlar ve onunla ilişkiye girer...Ancak yine de dünyada hiçbir şeyden o kadar emin olmamak lazımdır. Müvekkilinin herşeye rağmen suçlu olma olasılığı da mevcuttur.

An examination of the infamous thirty-year-old cold case of Iowa paperboy Johnny Gosch, the first missing child to appear on a milk carton. The film focuses on Johnny’s mother, Noreen Gosch, and her relentless quest to find the truth about what happened to her son. Along the way there have been mysterious sightings, bizarre revelations, and a confrontation with a person who claims to have helped abduct Johnny.

İki üniversite öğrencisi, film çekmeye soyunur ve şans eseri kendilerini finanse edecek bir yapımcı bulurlar. Ancak yapımcının bir şartı vardır: Filmin başrolünde, ünlü porno yıldızı Candy Fiveways'in yer alması. İkili, ne yapıp edip Candy'e ulaşır ve onu ikna ederler. Ancak bu sefer de, ailelerinden ve okul yönetiminden gizli olarak filmin çekimlerini tamamlamak gibi bir dertleri vardır. Ayrıca finansörleri olan yapımcı, sandıkları kadar iyi niyetli değildir.

An obscure Italian magistrate suspects that a well-known industrialist commited murder, and decides to investigate him, and bring him to court, whatever it takes. But - will the magistrate have it in him to go against impossible odds, in the name of the Italian people he represents?

Meduzot (the Hebrew word for Jellyfish) tells the story of three very different Israeli women living in Tel Aviv whose intersecting stories weave an unlikely portrait of modern Israeli life. Batya, a catering waitress, takes in a young child apparently abandoned at a local beach. Batya is one of the servers at the wedding reception of Keren, a young bride who breaks her leg in trying to escape from a locked toilet stall, which ruins her chance at a romantic honeymoon in the Caribbean. One of the guests is Joy, a Philippine chore woman attending the event with her employer, and who doesn't speak any Hebrew (she communicates mainly in English), and who is guilt-ridden after having left her young son behind in the Philippines.

In the 1960s, British painter Francis Bacon surprises a burglar and invites him to share his bed. The burglar, a working class man named George Dyer, accepts. After the unique beginning to their love affair, the well-connected and volatile artist assimilates Dyer into his circle of eccentric friends, as Dyer's struggle with addiction strains their bond.

Yol, yarı açık cezaevinden bir haftalığına izine çıkmış beş mahkumun yol hikayesidir. Önce otobüs ve trenle süren yolculuk boyunca, ayrı ayrı beş mahkumun hayat hikayeleri ve yaşantılarından kesitler aracılığıyla, alabildiğine geniş ve ayrıntılı bir Türkiye panoraması çizer. Yoksul ve ezilmiş insanlar, feodal yapı feodal düşünce ve koşullar altında yaşamaktadır. Mahkumlardan Süleyman, Mevlüt, Ömer, Mehmed Salih ve Seyit Ali Fıtar'ın "yitik yaşamları"na tanıklık eder. Dolayısıyla, konusu mahkumlar aracılığıyla anlatılan hikayenin sunduğu panorama, asıl olarak, ülkenin "ortamın ve dışarısıyla çok büyük bir hapishane" olduğu gerçeğinin altını çizer.

It is the early 20th century on a dystopian Greek island. Hadoula, a widow who lost her husband, loannis Fragkos, at a young age, is a woman who has learned how to survive in a male-dominated and extremely patriarchal society. Hadoula carries a difficult burden within her. Like a baton passed on to her from her mother, and the generations before her, she is meant to accept the belittling and degradation of women. Hadoula reacts. Her personal, internal revolution soon comes forth. The victims of her outburst are the little girls of the island, whom she sets free from the social and economic burden that their existence entails by taking their lives. Her actions will bring her face to face with the law. She leaves her home and escapes to her refuge, nature. But as much as her faith and morals dictate that she did the right thing, her trans-generational trauma follows her everywhere. And the end comes as redemption.

While restoring a fifteenth-century painting Julia reveals a hidden Latin phrase. A series of murders begin to rock her small world of art experts, patrons and restorers, and she finds that the mystery of the painting is interwoven with the mystery of the deaths around her.

Yıl 1992 yakın bir geçmişte atom bombası felaketi yaşanmıştır. Buna bağlı olarak açlık dünya nüfusunu azalmıştır. Amerikan toplumunun dejenere olmuş kalıntılarını sömürme işi Tüccarlar, adında bir organizasyonu tarafından yürütülmektedir. Tüccarlar herkesi kontrol altında tutmak için yeni parazit türü olan bir canlının geliştirme işini Dr. Paul Dean verirler. Böyle bir varlığın ölümcül potansiyeli fark eden, Dean parazit ile Tüccarlardan kaçar, bu süreçte kendine bulaştırmış onunla mücadele etmenin yollarını arıyordur. Kurt adında bir Tüccar peşine düşer ve onu hiçliğin ortasında bulunan bir kasabaya kadar takip eder. Çöldeki serseriler, Dr. Dean elinde bulunan gümüş kutuyu ganimet zannedip içinde bulunan parazit örneğini ile birlikte çalar. Sonrasında kutunun içindekini merak eden serserilerden birine gelişmiş olan parazit saldırır.

The life of Carlota Joaquina, the Spanish infanta who met the prince of Portugal when she was only 10 years old and was immensely disappointed with her future husband.