Soon to be a father, Mark feels the pressure of domestic responsibility closing in, so he is more than happy to accept when his old friend Kurt proposes a camping trip in the Oregon wilderness. During their time together, the men come to grips with the changes in their lives and the effect on their relationship.

Yıl 1845, Batıya yerleşmeyi planlayan küçük bir göçmen grubu kılavuz olarak Stephen Meek'i tutar. Ancak yol hakkında pek de deneyim sahibi olmayan Meek'in 2 hafta mühlet verdiği ve Meek'in söz ettiği kestirme yoldan gitmeleriyle 5 haftaya çıkan yolculuk dayanılmaz bir hâl almaya başlar. Üstüne yiyecekleri ve suları da tükenmek üzeredir. Yolculuk esnasında yaşlı bir Kızılderili ile karşılaşırlar ve esir alırlar. Acaba bu yaşlı Kızılderili yiyecek ve su bulmalarına yardımcı olabilecek midir? Meek'e gerçekten de güvenmeli midirler? Çölde geçen bu yolculuktan kurtulabilecekler midir?

Tortoise in Love is a feel-good romantic comedy in the tradition of Local Hero, Calendar Girls and The Full Monty. It's about an incredibly slow mover in love and the village that tries to speed him up. The entire film is set in the beautiful English countryside of the Vale of the White Horse in Oxfordshire. The story of the making of Tortoise in Love could almost be a film in itself. Almost the entire village of Kingston Bagpuize in Oxfordshire was involved in the making of the film. Young mums helped with the sales and design and publicity. Retired folk provided the drivers and stewards and props and logistics support. The Women's Institute organised a phenomenal catering effort and all the cast and crew were lodged in village homes for the duration of the shoot.

Suç dosyası kabarık bir çift, 15 yaşındaki kızları Jeanne’yle birlikte sürekli bir kaçış halinde yaşar. Ellerindeki parayı çaldırınca, Portekiz’den Almanya’ya dönmek zorunda kalırlar. Jeanne’nin ergenlik çalkantıları, ailenin yaşadığı bu krizle daha da şiddetlenir.

The story of two seventeen year old boys. They are wearing medals around their necks. They have their pockets full of chewing gum something that they chew ceaselessly. They are wearing blue jeans. They spend the day along the beach front in Cannes looking for girls to win over.

Set in the landscape of a rural southern town, "George Washington" is a stunning portrait of how a group of young kids come to grips with a hard world of choices and consequences. During an innocent game in an abandoned amusement park, a member of the group dies. Narrated by one of the children, the film follows the kids as they struggle to balance their own ambitions and relationships against a tragic lie.

1940'lar, Çek topraklarının Nazi işgali altında olduğu yıllar. Eliska , üniversiteler Almanlar tarafından kapatıldığı için tıp eğitimini tamamlayamayan ve bu yüzden bir hastanede hemşire olarak çalışan genç bir kadındır. Sevgilisi cerrah Richard ve ortak dostları Doktor Chldek 'le birlikte direnişçilere katılmıştır. Bir gece, taşradaki dağlık bir bölgeden hastaneye, acil kan nakli gereken ağır yaralı bir adam getirilir.

Umutların patates tarlalarına gömüldüğü ücra bir bölgede, maddi dünyayla olan tek bağlantı minibüslü bir adamdır. Gürcistan'da gezgin bir satıcı, para biriminin patates olduğu ve yoksulluğun hevesleri kursakta bıraktığı kırsal bir bölgedeki yaşama göz atmamızı sağlıyor.

Five women are about to give birth. They do not know each other, are not alike, but will find themselves in the same maternity to live the best day of their lives. The first contractions at birth, the film traces their journey, between laughter and tears.

Having fathered an illegitimate child with his lover, Marie, feckless soldier Franz Woyzeck takes odd jobs around his small town to provide some extra money for them. One of them is volunteering for experiments conducted by a local doctor, who puts Woyzeck on a diet of peas. This serves to drive him close to madness, and the discovery that Marie is involved in an affair with the local drum major exacerbates the situation. Pushed too far, Woyzeck resorts to violence.

Sarah Miles, kocası Çavuş Henry tarafından verilen bir partide yazar Maurice Bendrix'e aşık olur. İkili kısa bir süre içinde kendilerini yasak bir ilişkinin cinsel cazibesine kaptırırlar. Londra'nın bombalandığı günlerde Bendrix'in evine isabet eden bir bomba çifti yatakta yakalar. Bendrix ölümden döner. Sarah sevgilisine haber vermeksizin, ilişkisine sürpriz bir şekilde son verir. Bendrix artık terk edilmiş biridir. İki yıl sonra, 1946 yılında, yağmurlu bir günde Bendrix tesadüfen Henry ile karşılaşır. Bendrix, Sarah'a olan aşkını hatırlar ve yeniden ona dönmenin yollarını arar. Bir süre sonra onun hayatına yeniden girmeye başarır. Aniden biten eski aşkı tekrar gündeme gelir. Ama bu sefer aşkının neden aniden bittiğini öğrenebilecektir.

An investigation of how Hollywood's fabled stories have deeply influenced how Americans feel about transgender people, and how transgender people have been taught to feel about themselves.

A struggling musician becomes a 12-year-old musical prodigy's guardian for a summer.

Jenya 30'lu yaşlarda, annesi ile Moskova'da yaşayan bir gençtir. Her yılbaşı günü yaptığı gibi o gün de arkadaşları ile hamama gider. Orada arkadaşlarıyla votka içerler ve hamamdan hepsi sarhoş çıkar. O gün Leningrad'a gidecek olan bir arkadaşını yolcu etmek için küfelik bir halde havalanına gelirler. Ancak yanlışlıkla Jenya'yı uçağa bildirirler. Hepsi o kadar sarhoştur ki Jenya dahil kimse yapılan yanlışın farkında değildir. Leningrad'a inince bir taksiye biner ve kendi evinin adresini verir. Leningrad'da olduğunun farkında değildir. Leningrad'da da aynı adres vardır ve taksi onu söylediği adrese getirir. Apartman da kendi apartmanının aynısıdır. Jenya halen Leningrad'da olduğunun farkında olmadan oturduğu kata çıkar, anahtarı ile kapıyı açar ve evde sızar.

Megan Turner, a rookie NYC cop, foils an armed robbery on her first day and then engages in a cat-and-mouse game with one of the witnesses who becomes obsessed with her.

Amerikan Northwest’in geniş açık ovaları ortasında kendi yollarını bulmaya çalışan 4 kadını konu alan yapım, görünürde birbirleriyle bağlantısı olmayan bu farklı kadınların hikâyelerini incelikli bir şekilde anlatıyor. Laura Wells (Laura Dern), çok çalışan bir avukat; haksızlığa uğradığına inanan bir müşterisi tarafından rehin alınıyor. Gina Lewis (Michelle Williams), kocası ve kızıyla birlikte yaşayacağı hayallerindeki eve sahip olmak için çalışıyor, ama bu arada ailede yükselen tansiyonu hissetmemek mümkün değil. Küçük bir kasabada yaşayan genç bir kadın çiftçi olan Jamie ise (Lily Gladstone), yetişkinler için hukuk dersi veren Elizabeth Travis’e (Kristen Stewart) âşık oluyor, ya da son derece tuhaf ve duygusal bir dostluk ilişkisi bu.

Hatice Muratova Balkanlar’ın sarp dağlarında terk edilmiş bir köyde annesiyle birlikte yaşıyor. Geçimini yabani arıcılıkla sağlıyor, fakat arıların payını da gözetiyor, hatta arılarla konuşuyor, onlara şarkılar söylüyor. Piyasa denen kentli canavara, birden köylerine taşınıp para kazanmak için gözünü arılarına diken aileye ve doğaya karşı büyük bir mücadele yürütmek zorunda. Çekimleri üç yıl süren bu film insan-doğa ilişkisi üzerine düşünmek için önümüze yeni bir ufuk açıyor.

Yetenekli genç yazar Elizabeth Wurtzel (Christina Ricci), Harvard'da gazetecilik bursu kazanır ve bunu ait olduğunu düşündüğü işçi sınıfından kurtulmanın bir yolu olarak görür. Sonunda gerçek yeteneği ortaya çıkacaktır, ancak gelecek vaat eden genç yazarın rüyalarının peşinden çıktığı bu yolculuk, onu sorunlu aile ilişkileri, yalnızlık, uyuşturucu, seks ve umutsuz beklentilerle örülü bir bunalıma sürükleyecektir, Elizabeth VVurtzel'in çoksatar otobiyografisinden uyarlanan bu dokunaklı filmde Ricci'ye, Jessica Lange (King Kong), Michelle Willams (Brokeback Mountain), Anne Heche (Six Days Seven Nights), Jason Biggs (American Pie) ve Jonathan Rhys-Meyers (Match Point) gibi muhteşem yıldızlar eşlik ediyor.

New York'ta bir gazetede muhabir olarak çalışan Arthur'dan 70'lerin Glam Rock akımının en popüler isimlerinden biri olan Brian Slade'in kariyeri ve sahte ölümü hakkında haber yapması istenir. O dönemler bu akımdan fazlasıyla etkilenmiş olan Arthur araştırmasıyla beraber kendisi de eski günlere geri döner. Bir gün sahnede izlediği rock star Curt Wild'ın çılgınlığından etkilenen Brian Slade kendine has bir tarz yaratır ve bütün gençlerin idolü haline gelir. Artık hepsi onunki gibi bir yaşam tarzını benimsemiştir. Ama sansasyon yaratmak için düzenlendiği sahte ölümü kariyerinin sonunu getirecektir.

Susan Walker (Natalie Wood) bir mağazada çalışan Kris Kringle'ın (Edmund Gwenn) gerçek Santa Claus (Noel Baba) olduğunu iddia ediyor ve hatta bunu kanıtlamaya da çalışıyor. Oscar ödüllü bu komedi fantazisi 1973'de televizyon için 1994'de sinema için yeniden çekildi.