The story continues with Wooly Booly living happily on earth with his human girlfriend. One day his girlfriend from his planet decides to visit earth with the aim of taking Wooly Booly back home.

Filmde, Chosun Hanedanının son hükümdarı, kraliçe Myeongseong (Soo Ae) ile onun koruması ( Seung Woo Cho) arasındaki aşk anlatılmakta. Moo-myoung Joseon Hanedanı’nın, kaçakları bulan ve onların ödüllerinden kazanan bir lider avcıdır. Görevi sırasında, Güzel leydi, Ja-young ile karşılaşır, ve ona aşık olur. Birkaç yıl aradan sonra, Ja-young bir sonraki kraliçe olarak Joseon kraliyet sarayına girer. Sevdalı Moo-myoung Kraliçeye daha yakın olmak için onun koruması olur. Kraliçe Ja-young ünvanına ulaştıktan sonra, dış ülkelerle ittifak kurarak hanedanı modernleştirmek ister fakat bu, siyasi güç mücadelesi içinde karışıklıklara neden olmuştur.Moo-myoung’un ise kraliçeyi bu kötülüklerden korumak için yabancı ordudan yıkıcı tehditleri savuşturması gerekmektedir.

The film tells a story speaks of "Yusuf ", a plumbing Man, who is exposed to many pranks by his friends.

A duo of Edgar Allan Poe adaptations about a greedy wife's attempt to embezzle her dying husband's fortune, and a sleazy reporter's adoption of a strange black cat.

Esther Blodgett is just another starry-eyed farm kid trying to break into the movies. Waitressing at a Hollywood party, she catches the eye of her idol Norman Maine, is sent for a screen test, and before long attains stardom as newly minted Vicki Lester. She and Norman marry, though his career soon dwindles to nothing due to his chronic alcoholism.

Sevgilisi tarafından terk edilen bir kadın, eski sevgilisinin gelip eşyalarını almasını bekler. Efendisinin kendisini terk ettiğinin farkında olmayan köpeğiyle bir başına kalan kadın, terk edilmesiyle yüzleşmeye çalışır. Üç günlük bekleyiş süresince sadece 1 kere dışarıya çıkan kadın, bir bidon benzin ve bir balta alır. Bu süreçte kadın, çaresizlik hissinden, umutsuzluğa, türlü ruh halini yaşar.

A family of sadistic butchers lives deep inside the backcountry. From the dead of winter to the dog days of summer, anyone who crosses their path is dead meat.

Film, 1936 yılında Berlin'deki Yaz Olimpiyatları'nda altın madalya için yarışan Washington Üniversitesi kürek takımının hikayesini konu alıyor. Bu ilham verici gerçek hikaye, Büyük Buhran'ın zirvesindeki bir grup mazlumun ilgi odağı haline gelmesini ve dünyanın dört bir yanından elit rakipleriyle mücadele etmesini konu alıyor.

Gabriel, aged 10, lives in a comfortable ex-pat neighborhood in Burundi, his ‘small country’. Gabriel is a normal kid, happy, carefree and having adventures with his friends and little sister. Then in 1993, tensions in neighboring Rwanda spill over, threatening his family and his innocence.

The Turning, Floria Sigismondi tarafından yönetilen ve Carey W. Hayes ve Chad Hayes tarafından yazılan 2020 Amerikan doğaüstü korku filmidir. Henry James'in 1898 hayalet hikayesi The Turn of the Screw'un modern bir uyarlamasıdır.

Brett Ridgeman, adaleti sağlamak için her şeyi göze alan bir polis memurudur. Ortağı Anthony Lurasetti ile birlikte suçluların peşine düşen Brett, onları yakalamak için şiddete başvurmaktan da geri kalmaz. Ancak bir gün işler onların pek de istediği gibi gitmez. Bir zanlıya şiddet uygulayan Brett ve Anthony’nin görüntüleri medyaya yansıyınca, ikilinin kariyeri tehlikeye girer. Görüntülerden sonra açığa alınan iki polis, kendilerini birden büyük bir boşluğun içinde bulur. İşşiz ve parasız kalan ikili, bunca yıl emek verdikleri işlerinden tazminatlarını almanın yolunu arar. Bu süreçte kendilerini ummadıklarını durumların içinde bulan Brett ve Anthony, hak ettikleri tazminatlarını almak için suçlarla dolu yeraltı dünyasına adım atar. İki bu kirli dünyada beklediklerinden daha fazlası ile karşı karşıya kalır.

1998 yılında New York'ta yaşayan Wally Winthrop (Abbie Cornish), yıllar öncesinde kalan bir aşk hikayesini saplantı haline getirir. İngiltere Kralı Sekizinci Edward ile güzeller güzeli Amerikalı dul Wallis Simpson arasında yaşananları öğrenmek için çıktığı uzun araştırma yolculuğu sonunda Wally, çiftin hayatının beklediğinden daha farklı olduğunu keşfedecektir.

Dört Oscar adayı Beasts of the Southern Wild / Düşler Diyarı ile özel bir hayran kitlesi edinen Benh Zeitlin yine bir masal dünyası yaratmış. Zeitlin’in yedi yıldır üzerinde çalıştığı çağdaş Peter Pan uyarlaması Wendy düş gücünün ve görsel maharetinin muhteşem bir yansıması. Çocukluğunu özgürlük zamanı olarak gören ve büyümeyi reddeden Peter Pan’ın hikâyesinin özünü koruyup bizi bu kez dostu Wendy’nin bakış açısından Peter ve diğer çocuklarla tanıştıran film uzun süre rüyalarımızda bize eşlik edecek ince hisler ve düş manzaralarıyla dolu. İlk gösterimini Sundance’te yapan film, Karayipler’deki aktif bir yanardağın eteklerini, Meksika’daki mağaraları ve Louisiana’daki tren raylarını mesken tutarken amatör çocuk oyuncuların enerjisi de perdeden taşıyor.

Film, birbirinden yapı olarak tamamen farklı iki aileyi konu ediniyor. Ki-taek ve ailesi komple işsizdir ve varoşlarda yaşamaktadırlar. Ki-taek’in oğlu Ki-woo, bir arkadaşının referansı ile çok zengin, bir o kadar da saf olan Park ailesinin kızına İngilizce için özel ders vermeye başlar. Ancak bu onlara yeterli gelmez ve maaile Park ailesinin evdeki çalışanlarının adım adım kuyusunu kazarak çeşitli üçkağıtçılıklarla kapağı Park ailesine atmayı başarırlar. Ancak fazla açgözlülükleri ve beleşçilikleri günün birinde başlarına bela olacaktır.

A single woman who decides to take a chance on love again by catapulting her life from Paris to Los Angeles. From awkward dates to touching surprise encounters, she understands the journey to love is a journey towards herself.

Jennifer Dulos, the wealthy, Connecticut mother-of-five who mysteriously vanished.

60’lı yaşlarında olan Fern, Nevada kırsalında yaşamaktadır. Şehirdeki ekonomik çöküşten etkilenen Fern, neredeyse tüm malını kaybeder. Bu durumun ardından Fern, minibüsünü bir karavan haline getirip, modern bir göçebe olarak yola koyulur.

Vadiden gelen güzel bir kız, Julie (Deborah Foreman), bir şehir serserisi olan Randy (Nicolas Cage) ile tanışıyor. İkisi de aslında birbirlerinden çok farklı insanlar. Ama 1980'lerin Amerika'sında zaten kim kime tam olarak uyabiliyordu ki ...Komik , romantik bir o kadarda çılgın bir hikaye ...80'lerin Hippisini canlandıran Nicholas Cage çok farklı bir görünüm içinde ..

The Mortuary Collection filminde dört farklı korku hikayesi anlatılmaktadır. İlk hikayemiz, 1950’li yıllarda geçmektedir. Bir kadın, banyosunda görülen gizemli bir varlıkla mücadele etmektedir. Sonraki hikayede, 1960’li yıllarda başkalarıyla ilişki kurmak için farklı yöntemler deneyen bir gencin öyküsü anlatılmaktadır. Bir sonraki hikaye ise 1970’li yıllarda karısı hakkında zor bir karar alan adamın öyküsü anlatıyor. Ve son hikaye ise 1980’li yıllarda geçerken tüm hikayeleri birleştiriyor.

Julie, yeni evlendiği borsacı kocası Neil'le birlikte daha önce yaşamış olduğu Viyana'ya döner. Viyana o sırada manyak bir katilin kadınları hedef alıp öldürmesiyle çalkalanmaktadır. Julie, çok geçmeden, kendisinin kente dönüşünü sabırsızlıkla bekleyen sadist ruhlu sevgilisi Jean'ı karşısında bulur. Ne var ki, bir zamanlar Julie'nin ruhunun karanlık yanınına hitap etmiş olan Jean, onun peşindeki tek erkek değildir. Julie'nin yakın arkadaşının kuzeni olan çapkın George'un da gözü Julie'dedir. Aldığı bir tehdit telefonu sonrasında hayatının tehlikede olduğunu fark eden Julie, ilgisiz kocasına ve Jean'a karşı George'a sığınır. Yine de bu, genç kadının bir zulüm girdabına yuvarlanmak üzere olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.