Taşrada yaşayan, bütün çocukları kendisini terketmiş yaşlı adam yıllar sonra onları teker teker ziyaret eder. Bu arada hicbir şeyin göründüğü kadar iyi gitmediğini anlayacaktır.

In 1993, youngster Loris Riccardi is the art director of a night club destined to become the most transgressive in Italy: Cocoricò. He conceives the concept of night-club-theatre transforming the dance floor into a place of provocation.

In the Spanish island of Ibiza, porn filmmaker Sandro and Angelino, the manager of a beachside watering hole, find their very different lives overlapping. Meanwhile, the island police chief, who is currently at odds with his rebellious son Jorge, is investigating the death of a drug dealer (which was accidentally brought on by Angelino). Jorge's plans to move to America have so far been thwarted by his father, but when he finds out about the affair his dad had been having with a male nightclub dancer, he uses it as blackmail fodder.

A celebrated painter receives a visit from a cardinal's assistant, who informs him that his mother could become a saint.

Robert, a fan of three French actresses is a bald-headed, potbellied man on the fifties, but fully devotes himself to them, and sometimes works for them without being recognized. But those star actresses find him a simple stalker fan and make fun of him, but later recognize he is sincere and genuine.

"All-Stars" is a hilarious commentary on the state of all youth sports today, fueled by the outrageous behavior of the desperate sports parent living vicariously through his or her child. In the vein of "Best in Show", where it's more about the dog owners than the dogs - "All-Stars" is about the adults involved in youth sports (parents, coaches, umpires, volunteers, board members, etc.) more than the kids. The end result is a funny, yet compelling spin on fast pitch softball as well as a unique state of affairs on the outlandish antics of a few crazed parents.

Günümüzde, kaynayan bir İtalyan şehri. Ukrayna'dan uzun yıllar önce İtalya'ya gelmiş, geçmişin hayaletleri arasından şimdiki zamanı arayan bir kadın. Kesişen, üst üste çakışan, entrikalarla dolu bir yapboz, gerilimli bir anlatım hazırlayan iki zaman düzlemi. Irena gerçekten kim? Irena, cazibesini korumasına rağmen gizemli belli belirsiz bir figür olarak karşımıza çıkar. Derinlerde, bütün bu trajik olaylara karşın, karakeri sapasağlam durmaktadır. İtaatkar görünüşü altında, doğal gururu ve asi kişiliği hala varlığını sürdürmektedir. Eskilerden gelen korkunç bir figür Irena'yı yeni şehrinde takip etmektedir. Bu kişi Muffa'dır, eskiden kendisini kaçırmış ve korkunç zulümlere maruz bırakmış bir adamdır. Muffa'nın ortaya çıkması ile Irena yeni korkular ve trajediler ile yüzleşir.

A crowd-sourced documentary with clips filmed all on the same day.

Carol Hammond, the sexually frustrated wife of a successful London lawyer, is having bizarre, erotic dreams about her uninhibited neighbour, Julia Durer, who presides over noisy, sex and drug filled parties in the house next door. One night, Carol dreams culminate in violent death and she wakes to find her nightmares have become reality - Julia has been murdered and Carol is the main suspect. Was she set up, or did she really do it?

In 1990s Palermo, Pino Puglisi is a priest from the neglected Brancaccio neighborhood dedicated in helping kids to get off the streets and creating an embracing place of hope and solidarity in his church, which means trouble for the local Mafia. He continues his solitary fight until the bitter end.

40 lı yaşlarında ki Irene Lorenzi'nin tüm yaşamı herkesin gıpte ettiği işi , evli ve çocuklu kız kardeşi ve eski nişanlısı Andrea'dan ibarettir. Irene 5 yıldızlı otellere gizli müşteri olarak girip teftiş yapan bir müfettiştir. Yaşayış şekline ve işine bakılınca özgürlüğün tanımı olarak görülen bu hayat tarzının aslında beklenenden daha farklı olduğu gösteren sıcak bir film

Kadınları ve sinemayı çok seven bir yönetmenden düşler, gençlik hayalleri, serbest çağrışımlarla dolu, varyete zenginliğinde bir gösteri. Kadınlar Kenti, dünya sinemasının en usta yönetmenlerinden Fellini’nin kadınlara duyduğu saplantılı tutkuyu gözler önüne seriyor. Fellini’nin en sevdiği aktör Marcello Mastroianni bu filmde de yönetmenin ikinci benliği olarak karşımızda. Bir modern zaman Don Juan’ı rolündeki Mastroianni, geçmişten geleceğe uzanan büyülü bir yolculukta, hayatın farklı alanlarından pek çok kadınla içli dışlı oluyor. Bu yolculukta ulaşmak istediği son noktayı ise mükemmel kadın temsil ediyor.

Set in Italy in the 1970s, VALLANZASCA is the true story of the Italian underworld’s most infamous outlaw. A criminal by age 9, Renato Vallanzasca grew up to become the country’s most notorious mobster before the age of 27. Vallanzasca and his gang wrested control of the Milan underworld with a string of high profile robberies, kidnappings and murders. In the process, he captivated the public and earned the nickname ‘il bel Renè’ – for his devilish charm and handsome face. Arrested multiple times, his daring escapes from prison enraged the government, angered his rivals and fed his legend.

Uzun zamandır yeni bir romanı yayınlanmamış ünlü yazar Onoff ( Gerard Depardieu), evinin yakınlarında işlenen bir cinayet nedeniyle karakola getirilir. Komiser Onoff'un olayla ilgisi olabileceğinden şüphelenmektedir ve bu gizemli cinayet çözülene kadar o odadan çıkış yoktur.Özgün senaryosu, başarılı yönetimi ve komiser rolündeki Roman Polanski ve Gerard Depardieu'nun karşılıklı oyunculuk resitali, filme Cannes'da en iyi film dalında adaylığı getirmişti..

Maddi durumu sıkıntılı olsa da yetimhaneleri kurtarmak isteyen bir adam ve koruyucusu olduğu çocuklar, Tükenmiş bir tekne kaptanıyla kârlı bir balıkçılık yarışmasına katılır.

Faşizme ve mafyaya karşı oldukları için komünist partiye üye olan, yoksul Sicilyalı bir ailenin 1930’lardan günümüze dek süren macerası. Bavyera doğumlu yönetmen Tornatore otobiyografik özellikler içeren bu filminde, çocukluğunu geçirdiği Sicilya'yı üç kuşağa yayılan bir öykü üzerinden anlatıyor...

Artık ünlü bir yönetmen olmuş Salvatore, 30 yıl sonra bir arkadaşının öldüğü haberi üzerine doğduğu kasabaya geri döner. Kasabaya geldiğinde eski anıları canlanan Salvatore, Cinema Paradiso isimli sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfred ile ilişkilerini hatırlar. Küçük bir çocuk olan Salvatore, günlerini Alfred’in yanında geçirmekte, filmlerle ilgili konuşmakta ve Alfred’in sinema konusunda deneyim ve bilgilerinden yararlanmaktadır. Babacan tavırlarıyla Salvatore’nin hayatında önemli bir yere sahip olacak Alfred sayesinde sinemaya olan aşkını ve tutkusu keşfedecektir.Sıcaklığı ve anlattığı yazlık sinema kültürüyle de Türk sinema kültürüne yakın bir noktada duran Giuseppe Tornatore’un başyapıtı Cennet Sineması, 1989 Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanmasının ardından Yabancı Dilde En İyi Film Oscarı'nı da ülkesine götürmüştü.

Uluslararası festivallerden ödüllerle dönmüş bir suç komedisi… Gerry Boyle (Brendan Gleeson) İrlanda'nın batısındaki küçük bir kasabada polistir Kendine has bir espri anlayışı ve küçük bir dünyası olan Boyle'un düzeni büyük bir uyuşturucu operasyonu yüzünden bozulur Boyle'un kasabası, uyuşturucu trafiğinde kilit noktadadır Olay öylesine geniş çaplıdır ki, FBI ajanı Wendell Everett (Don Cheadle) da bu davaya dahil olmuştur Everett'ın tepeden bakar halleri Boyle'u önceleri sinir etse de zamanla güvenebileceği tek insanın o olduğunu anlar.

Büyük hedefleri olan ve fevkalade sıkı çalışan Tess bir gün bir bakar ki 30'na merdiven dayamış olmasına rağmen hala sekreterlik yapmakta. Katherine Parker için çalışırken nefis ve büyük bir proje ile çıkagelir. Fakat patronu bu fikri kendine mal edip Tess'i bertaraf eder. Allah'ın çomağı yok tabii; Patron bacağını kırıp işten uzaklaşmak zorunda kalınca yerini doldurmak üzere Tess hemen girişimlere başlar. Üstelik Katherine'in sadece işini elinden alsa iyi, yakışıklı sevgilisini de bi güzel aşık eder kendine.

Dünya, ülkelerin arasındaki politik çıkmazlar sebebiyle büyük bir savaşın gölgesindedir. Bu dünyada gençliğine ulaşmaya çabalayan bir çocuk ise kasabalarına gelen, güzeller güzeli bir genç kadın olan Malena'nın etkisiyle kendi erkek kimliğini bulmak üzeredir. Malena, tüm güzelliğiyle faşist bir İtalyan kasabasını derinden etkilemektedir. Bütün kasabayı birbirine düşürecek olan genç, seksi ve dul kadın, bu kasabanın hem başlangıcı hem de sonu olmak üzeredir.