A wealthy family stop practicing their Muslim faith and are tormented by the undead after their mother dies.

Chul-soo is one of Korea’s best intelligence agents: he can accomplish any given mission. One day, a mysterious explosion takes place in Seoul. Chul-soo flies to Thailand on a mission to rescue a person who holds clues to the incident. Meanwhile, Young-hee goes on a business trip to Thailand and gets entangled with Chul-soo’s mission. Will he accomplish his mission and save his wife at the same time?

Featuring exclusive access to their recent tour and their new album, this documentary reveals the fascinating world of Pet Shop Boys, Neil Tennant and Chris Lowe.

Pepe is a 12-year-old boy who lives with his grandmother, a witch-businesswoman. After discovering that he is adopted and that his parents are alive, he decides to go in search of them, but thus ends up attracting the attention of Edmundo, a biomechanical villain who needs Pepe to realize his enormous evil plan: use the boy's energy to conquer the immortality of its kind.

Bir korku filminde sizi en çok korkutan şey nedir? Bir hayaletinbeklenmedik biçimde aniden kaybolması mı? Ana karakter, hemenarkasındaki hayaleti farketmediğinde mi? Film boyunca izlediğinizkişinin aslında hayalet olduğunu öğrenmek mi? Peki ya bir gün yalnızbaşınıza evinize döndüğünüzde, izlediğiniz korku filminin sizikovalamasına ne dersiniz?Yönetmen Sopon Sukdapisit anlatıyor:“Çocuklarınhayal gücü geniştir” lafına sonuna kadar inanıyorum. Ben de o gördüğü,duyduğu herşeyi alıp, onlarla ilgili hayal dünyası yaratan çocuklardanbiriyim; özellikle de korku filmleri seyrederken. Yetişkin birisi filmizlediğinde, film bittiği anda bir rahatlama gelir. Ama çocuklar için(benim için de) asıl korku dolu anlar o sırada başlar çünkü hayal gücüaçığa çıkar. Yetişkinler bunun saçma olduğunu ve görüklerinin“sadecebir film” olduğunu söyleyeceklerdir. Bense içimden “ya değilse” diyedüşünürüm. “Coming Soon” filmi de benim bu çocukluk hayallerimdençıktı. Bunlar ya hayal değilse? Ya size de olursa?”

Following the tragic death of her parents Fawn Harriman discovers she has inherited a theatre in the town of Amityville. She, along with 3 friends, decides to spend the weekend there looking the place over. Meanwhile one of her High School teachers begins an investigation into the village's past and makes a connection with something that goes back beyond recorded history.

Amagane Rinne had an accident and died while hurrying to school. She suddenly arrived in an awkward school... in Hell, filled with demons. While she is struggling and wishing to go back to the world whence she came from, she makes friends with her demon schoolmates and develops an uncommon bond.

When a pharmaceutical company's illegal experiments inadvertently create a zombie, the strange Park family finds it and tries to profit from it.

üstün dövüş yeteneklerine sahip bir sirk çalışanının yeraltı dövüşlerine katılması ve bu durumdan kurtulmaya çalışması işleniyor. film gerek görsel efektleriyle gerekse dövüş teknikleriyle size keyif dolu saatler sunuyor...

A child conceived by a mute servant girl transforms from an innocent youth to a killer beast at night with uncontrollable urges.

One night, the Nohara family were enjoying a pleasant dream, when suddenly a big fish appeared in their dreams and ate them. The next morning, Hiroshi read in the newspaper that everybody in another town had the same nightmare as him, but it seemed to have ended. But Hiroshi also heard the same dream from Misae, Shinnosuke, Himawari and even Shiro. They were surprised and thought if the same thing is happening in Kasukabe too. In kindergarten, on telling others about his nightmare, Shinnosuke was surprised to know that everybody too had the same dream. Then a mysterious girl named Saki was transferred to Futaba Kindergarten and joined Shinnosuke's class. Everyone in the class, including the rather inactive Bo-chan, were all excited and happy on seeing her. But Saki had a cold attitude and didn't get along well.

Vahşi Batı'da bir kurtarma ekibi, gizemli koşullar altında evlerinden kaybolan bir yerleşimci ailesini bulmak için yola çıkar.

"Sana bir bakire gibi mi görünüyorum?" Oh Mal-soon, küfürü seven yetmiş yaşlarında bir bayandır. Bir gün ailesinin evine geri döner. O gece bir yürüyüşe çıkar ve kendini "Gençlik Fotoğraf Stüdyo"sunda kendini ışıklar arasında bulur. Hayatında ilk kez gördüğü bir portre içindedir. Çıktığında, o görüntüsüne şok olur. Audrey Hepburn gibi ince bir vücut ve inci beyazı deriye sahiptir. Eski bir anneannenin yerine genç ve güzel bir bayan haline gelmiştir! Yirmi yaşındaki 'Audrey' olur ve zamanını iyi kullanmaya karar verir...

Chad Buckley is a horror aficionado, and he's lonely. Chad spends his days at his struggling genre video store arguing with his only regular customer, Sam. When an unsuspecting applicant shows up, Chad begins to teach him about the rules of horror and his video store at large, much to the chagrin of Sam. During Chad's on-boarding process, we weave in and out of different hilarious horror shorts, each one geared at a different set of horror tropes. As this new applicant learns the ropes, he begins to suspect Chad of something sinister, but we quickly learn that he may have a secret of his own.

Zombiler de sever! The Vicious Brothers mahlasıyla yönetmenlik yapan Colin Minihan ve Stuart Ortiz'in yazıp yönettiği It Stains the Sands Red tam manasıyla ikilinin çılgın işlerinin izinden giden bir yapım. Molly, yaşadığı şehirde karşılaştığı zombi istilasından canını zor kurtarmıştır ancak kendini uzun süren bir kaçışın ertesinde çölün ortasında bulmuştur. Peşindeyse elbette inatçı bir zombi vardır ve iş hayat memat noktasına gelmiştir. Zombinin arzuları midesinde mi yoksa kalbinde mi anlayamayan Molly bir yandan aralarındaki mesafenin kapanmasına engel olmaya çalışırken bir yandan da gücünün tükenmeye başladığını fark etmiştir.

II. Dünya Savaşı’nın azaldığı günlerde, Rus askerlerinin bir taburu kendisini düşman topraklarında kaybolmuş bulur. Görünmez bir terör ile büyük bir kısmı yok olmuş bir köyden geçerken, çılgın bilim adamının (Karel Roden) et ve çeliği karıştırarak ölümsüz askerlerden durdurulamaz bir ordu yaratacak deneyi yürüttüğünü anlarlar. Lideri olmayan ve küçülen rütbeleri arasında çekişme ile karşı karşıya kalan tabur, yeni bir düşmanı alt etmek için gereken cesareti bulacaktır – ya da ölecektir...

A series of down-on-their-luck individuals enter the decrepit and spine-chilling Rialto theater, only to have their deepest and darkest fears brought to life on the silver screen by The Projectionist – a mysterious, ghostly figure who holds the nightmarish futures of all who attend his screenings.

Film, Güney Kore'nin Japon sömürgesi zamanında Japon karşıtı olan Heroic Corps (Kahramanlık Kolordusu) adlı bir grubun faaliyetlerini anlatmaktadır. Grup, Kore'nin bağımsızlığını elde etmek için şiddet kullanmıştır. Japon polis teşkilatında komiser olan Lee Jung-chool’a Kore’nin bağımsızlığı için mücadele eden silahlı bir direnişe sızma görevi verilir. Direnişin lideri olan Kim Woo-jin ile yakınlaşır. Her ne kadar tarihleri zıt olsa ve birbirlerinin niyetlerini ve kimliklerini biliyor olsalar dahi samimi olurlar. Bu esnada tüm bilgiler iki tarafa da sızmaya başlar, ancak kimse köstebeğin kim olduğunu bilmemektedir. Direniş üyeleri Seoul’deki Japon Üslerini yok etmek için bir dizi patlayıcı ele geçirirlerken, Japon polisi de onların peşine düşüp Şangay’da toplanmaktadır. Kovalananlar da kovalayanlar da kendilerini iki tarafın da birbirini kullandığı bir operasyonun içinde buluverirler. Bu sırada patlayıcıları taşıyan tren sınırı çoktan geçmiştir ve Seoul’e doğru yol almaktadır.

Yaptığı saçmalıklar yüzünden başı belaya giren Tyler, bütün yazı gençlere yönelik elit bir cankurtaran eğitim programında geçirmek zorunda kalır.