Normal bir şekilde uykuya daldıktan sonra, Haruto Tsukishiro inanılmaz bir şey keşfederek uyanır—rüya dünyasında sıkışmıştır! Burada, cadılar bu düşvari sahneyi hayal ürünü şeylerden daha fazla rahatsız eder—onlar gerçekliği reddedip "Uyuyan Güzel Sendromu" tarafından etkilenen genç kadınların sıkışmış ruhlarıdır. Haruto bir çıkış yolu ararken cadılarla ve onların korkunç güçleriyle yüzleşecektir.

Bir iblis saldırısında ailesi katledilen ve kız kardeşi lanetlenen Tanjiro, laneti kaldırmanın bir yolunu bulmak ve intikam almak için tehlikeli bir yolculuğa çıkar.

San Magnolia Cumhuriyeti, komşu Gidian İmparatorluğu’nun Lejyon olarak bilinen insansız hava araçları (Dron) tarafından kuşatılmıştır. Yıllarca süren özenli çalışmalardan sonra, Cumhuriyet sonunda tek taraflı mücadeleyi zayiatsız bir savaşa çevirmek için, ya da en azından hükümetin iddia ettiği buydu, kendi otonom hava araçlarını geliştirdi. Gerçekte ise kansız savaş diye bir şey yoktur. Güçlendirilmiş duvarların ötesinde Seksen Altı cumhuriyet bölgesini koruyan ve ‘varolmayan’ Seksen Altı bölgesi uzanır. Terk edilmiş bu bölgenin genç erkek ve kadınları Seksen Altı olarak damgalanır ve insanlıklarından sıyrılıp savaşta ‘insansız!’ hava araçlarına pilotluk yaparlar. Shinn, savaş alanında genç Seksen Altılıların bir müfrezesinin eylemlerini yönetiyor. Lena ise özel haberleşme denetimcisi. Bu ikisinin şiddetli ve hüzünlü veda hikayesi başlıyor!

Bir aile trajedisinin hayatını alt üst ettiği 16 yaşındaki lise öğrencisi Tohru Honda, meseleyi kendi eline alıyor ve bir çadıra çıkıyor! Ne yazık ki onun için, yeni evini gizemli Soma klanına ait özel arazide kurar ve ev sahipleri onun sırrını keşfetmesi çok uzun sürmez. Fakat Tohru, ailesi onu içeri almayı teklif ettiğinde çabucak öğrenince, Somas'ın kendilerine ait bir sırrı vardır - karşı cins tarafından kucaklandıklarında, Çin Zodyakının hayvanlarına dönüşürler!

Hikaye, Dungeon olarak da bilinen şehri Orario'da geçer. Bell Craneli bir gün maceraya atıldığı sırada Minator denilen canavarın saldırısına uğrar. Tam ölmek üzereyken, Aizu Wallenstein adındaki bir maceraperest tarafından kurtarılır. Bell, ilk görüşte ona aşık olur ve onun gibi maceraperest olmaya çalışır. Sonrasında ise kendisine hayran olacağı tanrıça Hestia ile tanışır.

Hikaye, Dungeon olarak da bilinen şehri Orario'da geçer. Bell Craneli bir gün maceraya atıldığı sırada Minator denilen canavarın saldırısına uğrar. Tam ölmek üzereyken, Aizu Wallenstein adındaki bir maceraperest tarafından kurtarılır. Bell, ilk görüşte ona aşık olur ve onun gibi maceraperest olmaya çalışır. Sonrasında ise kendisine hayran olacağı tanrıça Hestia ile tanışır.

Tanımadığı birini trafik kazasından kurtarırken ölen 34 yaşındaki bir NEET büyülü bir dünyaya Rudeus Greyrat isminde yeni doğmuş bir bebek olarak reenkarne olur. Geçmiş hayatından ona kalan bilgisi, tecrübesi ve pişmanlıklarıyla beraber daha önce yaptığı yanlışları yapmadan dolu dolu bir hayat yaşamaya çalışmaya karar verir. Oldukça yüksek olan büyü güçleri ve yetişkin beyniyle ailesi ve çevresi tarafından bir dahi olarak görülse de içinde hala bir otaku ruhu taşımaktadır.

Miko Yotsuya'nın gözleri telefonundaki tek bir noktaya odaklanmaktan sulanmaya başlamıştı. Karşısındaki akıl almaz derecedeki korkunç canavarı görmezden gelirken canavarın ağzından şu sözler çıktı "Beni görebiliyor musun?" Eskiden Miko alçakgönüllü lise günlerinin tadını çıkarırken normal bir kızdı. O kederli günden beri insanların arasında dolaşan görünmez canavarları görebilen tek kişi o. Miko cesur bir karar alıp kendisine ne olursa olsun o canavarların varlığını kabul etmeme sözü verir. Onlar yokmuş gibi davransa da onların insanları nasıl rahatsız ettiklerini görebilmektedir. En iyi arkadaşı Hana Yurikawa dahil, insanları bu canavarların korumak için bir yandan lise hayatına devam eder bir yandan da onu göz yaşlarına boğsalar da bu canavarlar ile yüzleşir.

Hayattan sıkılan popüler liseli Yatora Yaguchi, bir tablodan aldığı ilhamla resim sanatının güzel ama acımasız dünyasına adım atar.

Wakana Gojo, geleneksel Japon Hina bebeklerini yapan usta bir zanaatkar olan kaşirashi olmak isteyen liseli bir çocuktur. Zanaat konusunda acemi olmasına rağmen, son trendler hakkında hiçbir şey bilmiyor ve sınıfına uyum sağlamakta zorlanıyor. Popüler çocuklar - özellikle bir kız, Marin Kitagawa - tamamen farklı bir dünyada yaşıyor gibi görünüyor. Bir gün onunla beklenmedik bir sırrı paylaştığında her şey değişir ve tamamen farklı dünyaları çarpışır.

Wakana Gojo, geleneksel Japon Hina bebeklerini yapan usta bir zanaatkar olan kaşirashi olmak isteyen liseli bir çocuktur. Zanaat konusunda acemi olmasına rağmen, son trendler hakkında hiçbir şey bilmiyor ve sınıfına uyum sağlamakta zorlanıyor. Popüler çocuklar - özellikle bir kız, Marin Kitagawa - tamamen farklı bir dünyada yaşıyor gibi görünüyor. Bir gün onunla beklenmedik bir sırrı paylaştığında her şey değişir ve tamamen farklı dünyaları çarpışır.

Hikâye doğaüstü güçlerin bilim sayesinde, büyünün ise din sayesinde var olabildiği bir dünyada geçer. Notları tehlikeli derecede düşük olan lise öğrencisi Touma Kamijou, Imagine Breaker denen bir güce sahiptir. Imagine Breaker, diğer bütün güçleri yenebilen ama karşılığında kullanıcının iyi şansını gittikçe zayıflatan bir güçtür. Touma’nın Imagine Breaker’ının gücü gerçekten de ölçülemez derecede kuvvetlidir ve bu yüzden de talihsiz Touma’nın doğaüstü güç seviyesi sıfırdır… Touma bir gün balkonunda beyazlar içinde bir kızla karşılaşır. Kız ise büyücüler tarafından kovalandığını söyler. Aslında bu kız bir rahibedir ve anıları zorla Index-Librorum-Prohibitorum, yani kilisenin 103,000 yasak metini ile değiştirilmiştir.

Büyük kahramanlar ve şeytani kötüler, insanların olmayı özlediği karakter türleridir- ama Cid Kagenou değil. Her şeyin arkasındaki gerçek beyni olmayı, ipleri elinde tutmayı ve entrikalarının tüm hikâyeyi yönlendirmesini istiyor. Günümüz Japonya'sındaki önceki yaşamında hedeflerine ulaşamadı. Ama şimdi, bir sihir dünyasında yeniden doğmuş, gölgenin gerçek üstünlüğünü gösterecek! Cid sıradan bir mafya karakteri gibi davranırken, gölgelerde gizlenen gizemli tarikatı devirmeyi amaçlayan (sahte)organizasyonu Shadow Garden'a üye toplar. Çok sayıda ad-libler ile Cid (sahte)organizasyonunu faul(şaşırtıcı derecede gerçek) Diabolos Kültü'ne karşı yönetiyor.

Kyoutaro Ichikawa, ortalama bir ortaokul öğrencisi gibi görünebilir ama içten içe cinayet hayalleri kuran birisidir. Bu nedenle, en çok öldürmek istediği kişinin, yani sınıfın idolü Anna Yamada'nın onun aklından asla çıkmaması şaşırtıcı değildir. Çok sevdiği okul kütüphanesinde tek başına kitap okurken, çok sevdiği şekerlemeleriyle karnını doyuran Yamada ile farkında olmadan görüşmeye başlarlar. Etkileşimleri sayesinde Ichikawa, Yamada'nın ne kadar dalgın biri olduğunu anlar ve onu desteklemekten başka çaresi kalmaz. Bu sırada Yamada, telaşlı tepkileri nedeniyle Ichikawa ile acımasızca dalga geçer durur. Bir dizi iç açıcı günlük etkileşimle, ikisi arasındaki uzak bağ, kütüphane tanıdıklarından daha fazla bir şeye dönüşür. Belki de zamanla Ichikawa, öldürücü arzularının tamamen başka bir şeye dönüştüğünü fark edecektir.

Bir iblis saldırısında ailesi katledilen ve kız kardeşi lanetlenen Tanjiro, laneti kaldırmanın bir yolunu bulmak ve intikam almak için tehlikeli bir yolculuğa çıkar.