Ünlü aktör Hwang Jung-min kaçırılıp dünya çapında yayınlandığında, onu kaçıranların para ve vermek istedikleri mesaj için ne kadar ileri gidebileceklerini göreceğiz.

1930'ların kaos içindeki dünyasında Kuzeydoğu Asya'da, Kore Yarımadası Japon Emperyalistlerinin eline düşmüştü pek çok Koreli Çinle ülkelerini ayıran Mançurya'ya, atlarla dolu uçsuz bucaksız otlaklara ve vahşi topraklara kaçmıştı, ve bu acımasız yerde hayatta kalabilmek için bazıları kaçınılmaz olarak atlı haydutlara dönüşmüştü. Bir hırsız olan UTae-gu (Tuhaf) bir Japon subay trenini soymaya kalkışır, ancak işler karışır ve Japonlarla silahlı çatışmaya girer. Kurşun yağmurunun ortasında Qing Hanedanının Mançurya'da bir yere gömdüğü hazinenin yerini gösteren esrarengiz bir haritayı ele geçirir.

Film, yaklaşan bahar öncesinde sert bir kış geçiren Seul'de Başkan Park'a düzenlenen suikastın ardından yaşananları konu alıyor. Büyük bir kaos yaşananırken herkesin özlemini duyduğu Seul baharı beklenmedik bir yöne doğru yönelir.

Jeong In: yıllara meydan okurmuşçasına hala çekici, şık ve tutkuludur fakat Du Hyeon ise acınası bir haldedir. Karısının sürekli dırdır etmesinden ve olumsuz düşüncelerinden bıkmıştır. Jeong-in, insanların gözünde kusursuz kocasına göre ise dünyanın en ama en kötü karısıdır. Ayrıca boşanmak istese bile bunu söyleyemeyecek kadar da zavallıdır. Du Hyeon, sırf karısından kurtulmak için patronuna başka bir işe transfer edilmek istediğini bile söyler. Bir gün, Du Hyeon komşusunun kapısında her dakika değişik değişik kızlar görür ve haliyle komşusu Seong Gi'nin yaşına rağmen iyi bir çapkın olduğunu düşünür. Seong Gi kadınlar üzerinde olağan üstü bir yeteneğe sahiptir lakin o bu yeteneğini kullanmaya bir son vermek istemektedir. Derken tam bu sırada, Du Hyeon'un aklına bir fikir gelir. "Mükemmel Bir Son" için komşusu Seong Gi'den karısını tavlamasını ister.

19. Yüzyılda yozlaşmış elit tabakayı hedef alıp onları soyan ve çaldıklarını fakirlere dağıtan bir grup haydutları anlatmaktadır. Kasap olarak çalışan Dol Moo-Chi (Ha Jung-Woo), hırsızlardan oluşan adil bir gruba katılır. Joo Yoon (Gang Dong-Won) zengin bir asilzadenin oğludur ama onun annesi bir cariyedir. O savaş sanatlarında yetenekli olsa da onun bu yetenekleri soyundan dolayı kabul edilmez. Joo Yoon bunun üzerine hırsızlardan oluşan gruba katılır. O katıldığı hırsızlardan oluşan grup ile yozlaşmış kamu görevlilerini soyup çaldıklarını fakirlere dağıtmaya başlar. Bu hırsızlardan oluşan grup daha sonra güçlü bir figür olacaktır.

Yeni bir yuva bulma umuduyla bir baba ve oğul yollara düşer. Dağların arasında saklı kalmış bir köy bulurlar ve burada yaşayan insanlar çok kibardırlar fakat bir şeyden ölesiye korkmaktadırlar. Baba buradaki insanların batıl inançlara sahip olduklarını düşünür ve durumu da oğluna anlatır. Fakat gece çöktüğünde köy halkının neden korktuğunu çok iyi anlayacaklardır…

Byun Jae-Wook sadece gerçeğin peşinden koşan çabuk sinirlenen bir savcıdır. O yaptığı araştırmalarda kullandığı kaba şiddet ile ünlüdür. Bir şüpheli, Byun Jae-Wook tarafından sorguya alınır ve daha sonra bu şüpheli ölü bulunur. Bunun üzerine Byun Jae-Wook yalan yere suçlanarak 15 yıl hapis cezası alır. Bir süre sonra Byun Jae-Wook hapishanede Chi-Won adında bir dolandırıcı ile tanışır. Chi-Won, Byun Jae-Wook’un dosyasını biliyordur. Byun Jae-Wook, Chi-Won’un hapishanenin dışına çıkmak gibi bir planı olduğunu sezer. Eski bir savcı olarak bilgisini kullanır ve Chi-Won’u yanına çeker. Byun Jae-Wook’un intikam almak için bir planı vardır. Chi-Won iseByun Jae-Wook’tan uzaklaşmak için bir fırsat arar.

Jang Tae-Young (Kim Soo-Hyun) suç dünyasında popüler bir tetikçidir. Soğukkanlı ve hırslı bir kişiliğe sahiptir. Kumar oynanan bir otel açmanın hayalini kurmaktadır. Bir muhabir daha sonra Jang Tae-Young'un peşine takılır.

1970'lerde Güney Kore'nin Busan kentinde bulunan Lee Doo-Sam uyuşturucu kaçakçısı olarak çalışıyor. Bir savcı'da Lee Doo-Sam'i yok etmeye çalışmaktadır.

1993’te Soğuk Savaş’ın devam ettiği tek ülke olan Kore’de, nükleer silahların gelişimiyle tansiyon yükselir. Güney Kore askeri istihbaratında ‘Black Venus’ kod adıyla anılan bir ordu personeli Seok-young Park, Kuzey Kore nükleer araştırma tesisine sızma görevini üstlenir. Seok-young, Kuzey Kore ile ortak bir proje üzerinde çalışan Güney Koreli bir iş adamı kılığına girer ve ve Beijiing’de bulunan Kuzey Kore’nin yüksek rütbeli kişilerinden biri olan Myong-un Ri’ye yaklaşmaya çalışır. Seok-young, yıllarca süren bu casusluğun meyvelerini toplamaya başlar ancak Kuzey ve Güney siyasasilerinin seçimler öncesi kirli oyunları karşısında tek başına mücadele etmek zorunda kalır.

İkisi de henüz 17 yaşında olan genç bir çift bebekleri olacağını öğrenir. Çift tedirgin olur, her zamankinden daha hızlı atan kalpleriyle ilk çocuklarının doğumunu beklerler. Sonunda güzel bir oğulları olur. Çift, adını A-Reum koydukları çocuklarının "erken yaşlanma" denilen, erken yaşta yaşlı biri gibi görünmesine neden olan nadir bir genetik bozukluğu olduğunu öğrenir. A-Reum, okumayı ve yazmayı seven 17 yaşında bir çocuk olur. Ancak zihnen 17 yaşında olmasına rağmen yaşlı bir adam görüntüsündedir. Ayrıca kendi yaşındaki bir kıza ilgi duymaya başlar. Kim Ae Ran'ın 2011'de yayımlanan "Doogeundoogeun Nae Insaeng" adlı romanından uyarlanmıştır.

1970'lerde Güney Kore, hükümet üzerinde üstünlüğü olan olan KCIA adlı örgütü kontrol eden Başkan Park'ın mutlak kontrolü altındadır. KCIA'nın direktörü Kim Gyu-pyeong, neredeyse ikinci komutandır, ancak Başkanın güvenlik şefiyle rekabetle karşı karşıyadır. Bir korku saltanatının ortasında, hükümetin karanlık ve yasadışı operasyonları hakkında her şeyi bilen eski bir KCIA direktörü Park Yong-gak sürgüne gider ve ABD Kongresi'nin önünde tanıklık ederek soruşturmanın kapılarını açar.

Farklı yöntemlerle iki rakip dedektif, Incheon'un gelgit bölgelerinde onun parçalanmış cesedini bulan kayıp bir kızın cinayetini çözmeye çalışır.

Eun Shi-Yeon bir teğmendir. Ulusal Polis Kuruluşunda bölgesel soruşturma biriminden vur-kaç soruşturma ekibine gönderilmiştir. Eun Shi-Yeon, vur-kaç soruşturma ekibinde polis memuru Seo Min-Jae ve Woo Sun-Young ile çalışmaktadır. Jung Jae-Cheol'u yakalamaya çalışırlar. Jae-Cheol, Güney Kore'deki ilk Formula 1 yarışçısıdır ama yarış arabası sürücülüğünden birden emekli olur. Artık bir iş adamıdır.

Bir elinde dua tespihi, diğer elinde balta tutan bir keşiş, insanların bedenini ele geçirerek Dünya'ya cehennemi yaşatan binlerce yıllık bir ruhun peşine düşer.

"Kedi", çocukluğunda yaşadığı bir olay sonrasında kapalı alan korkusu olan hayvan bakıcısı So-yeon'un (Park Min-yeong) hikayesini konu alan bir filimdir. Bir gün, So-yeong'un müşterilerinden biri asansörde ölü bulunur. Olay mahalinde sadece kedisi Bi-dan vardır. Asansörde kadını kimin öldürdüğü bilinmemektedir ve tek görgü tanığı kedidir. Polis soruşturma başlattığında So-yeong'dan kediyi himayesi altına almasını isterler. Fakat, So-yeong'un kediyi aldığı günden sonra etrafta tuhaf şeyler olmaya başlar. So-yeong, sürekli küçük bir kız çocuğunun olduğu kabuslar görmeye başlar. Bu yaşananların ne anlama geldiğini bilmeme endişesi ve korku ile So-yeong, kedinin gizemini ve bu kedinin ölen önceki sahibinin ölüm nedenini araştırmaya koyulur...