Ali, Turist Ömer’le birlikte bir kumarhaneye gider. Kumarhanede hile yüzünden çıkan bir kavgada Celal dövülüp dışarı atılır. Mekândan ayrılan Ali ve Ömer geri döndüklerinde Celal’in öldürülmüş olduğunu görürler. Gerçek kimliğini saklayan Ali, Turist Ömer ile birlikte maktulün ceketinin cebinden çıkan not defterinde yazılı olan isimlerle tek tek temasa geçip katilin izini sürer. Katil, yakalanma endişesiyle kendisini ele verebilecekleri de öldürse de Ali’nin takibinden kurtulamayacaktır.

Ferhunde, polis akademisini başarıyla bitirmiştir. Bu yüzden önemli bir cinayet dosyasında görevlendirilir. Kimlik değiştirerek suçun işlendiği mahalleye yerleşir. Ancak suçluları bulmaya çalışırken başından birçok olay geçecektir.

Naci, Muhteşem Serseri namıyla şöhret bulmuş acar bir gazetecidir. Özellikle magazin haberlerine meraklıdır. Bu sayede çapkınlık için de bol bol fırsat bulur. Naci’nin serseriliklerinden sıkılan patronu, ona maharetini sergilemek için bir fırsat verir. Kısa süre sonra İstanbul’a gelecek bir Arap Prensesi ile röportaj yapacaktır. Ancak bu vakte kadar Prenses’in ne bir kare fotoğrafı çekilebilmiş ne de hakkında tek satır bilgi alınabilmiştir. Naci, yardımcısı Nuri aracılığıyla Prenses’in nerede kalacağını öğrenir. Ancak kimse kızının güvenliğini tesis etmek isteyen Kraliçe’nin bir oyun oynayacağını hesap edememiştir.

Sabri, Ekrem ve Turan kardeşler hurdacılık yaparak üç yıl içinde zengin olurlar. Bu süre içinde Sabri sevgilisi Leyla ile hiç görüşmez. Ancak onu bir türlü unutamaz. Artık zengin olduğu için de onunla evlenmeye karar verir. İşleri olduğu için kardeşi Ekrem’i Leyla’nın yanına Bursa’ya gönderir. Ekrem, Bursa’ya gittiğinde Leyla’nın evlendiğini öğrenir. Bu yüzden ağabeyini pavyonda tanıştığı Fatoş’la evlendirmeye karar verir. Fatoş’u evliliğe ikna eder ve beraber İstanbul’a giderler. Ancak hiçbir şey Ekrem’in plânladığı gibi gitmeyecektir.

İşadamı Bedri’nin bir iş için İsviçre’ye gitmesi gerekmektedir. Ne var ki o tarihlerde İstanbul’da önemli bir ticari görüşme yapması gerekmektedir. Eğer İstanbul’da olmazsa işi rakip bir firmaya kaptıracaktır. Yardımcısı Ferdi bu duruma çare ararken, Bedri Bey’e tıpatıp benzeyen Ali adında yoksul bir adam bulur. Bedri Bey’i İsviçre’ye yollar. Ali ile anlaşır ve onu Bedri Bey’in yerine geçirir. Fakir bir adam olan Ali, bir süreliğine zengin bir iş adamı olacaktır.

Zeynep, küçüklüğünden beri hizmetçi olarak çalışmaktadır. Çeşitli sebeplerle çalıştığı yerlerden ayrılmak zorunda kalır. Nihayetinde, sevdiği ve sevildiği bir evde çalışmaya başlar. Her şey yolunda giderken Bülent ile tanışır. Kendisini zengin birisi olarak tanıtan Bülent ile birbirlerini severler. Bülent’in aniden izini kaybettirmesi Zeynep’i derinden sarsar. Ancak zamanla yaşanalar Zeynep’i Bülent’ten intikam alma noktasına getirecektir.

Metin, cezasını tamamlamasına üç yıl kala cezaevinden kaçar. Elinde tek bir adres vardır. Bir mahkûm arkadaşı İstanbul’a gidip Ertuğrul’u bulmasını söylemiştir. Ertuğrul da Metin gibi derbeder bir gençtir. Nerede akşam orada sabah geçinip gitmektedir. Parasız kaldığında yaptığı ufak tefek hırsızlıklar sayılmazsa namuslu bir delikanlıdır. Ancak Ertuğrul’un çevresi belalı adamlarla doludur. Metin, yeni arkadaşının himayesi altına girmiştir. Paralı günlerinden birinde gittikleri gece kulübünde Mine’yle tanışırlar. Mine, burada kazandığı parayla büyükannesine bakar. Metin ona tutulmuştur. Metin’den sonra Ertuğrul da mutluluğu Semra’da bulacaktır.

İki aşk arasında kalan fakir bir delikanlının hayatı anlatılır. Suat, fabrikada çalışan bir kaynak işçisidir. Bir bekâr odasını arkadaşı Osman’la paylaşmaktadır. Mahallede küçük bir hayatı vardır. O hayatı, terzi Aysel’le kurulacak yuvanın hayali süslemektedir. Ancak bir akşamüstü Oya’yla karşılaşır. Kendini öğretmen olarak tanıtan güzel kadın, bir fabrikatörün kızıdır. Bir yıl önce seyahate çıkan bahriyeli sevgilisini beklemektedir. Suat’tan ona ulaşmak için aracılık etmesini ister. Fakat delikanlı Oya’ya âşık olmuştur. Küçük bir oyun oynamaya karar verir. O oyunun kurbanının kendisi olacağından habersizdir.

Bir meyhanede keşfedilen Naciye ve piyanist Cüneyt'in öyküsü

Murat, babasının ölümü ile başa çıkmaya çalışan genç bir adamdır. Bu süreçte hayatına yeni bir yön vermeye çalışan Murat, İstanbul’a taşınarak amcası Kemal’in fabrikasında çalışmaya başlar. İşleri daha iyi öğrenebilmesi için Murat’ı işçi olarak çalıştıran Kemal, fabrikadaki çalışanlardan Murat’ın yeğeni olduğunu gizler. Fabrikaya yakın bir mahallede yaşayan Murat, kısa sürede fabrikada çalışan işçilerle kaynaşır. Yeni yaşamına iyice alışan Murat, yaşanan olaylar sonucu çok sevdiği arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalacaktır.

Bir mahalle delikanlısı olan Erol, günlerini kumar oynayarak geçirir. Hilekar bir kumarbaz olan Erol, bu hayatı yaşamaktan memnun olmasa da kimse kendisine iş vermediği için bu dünyaya mahkum olur. Ancak genç adamın hayatı, bir kumar partisi çıkasında yaşananlar sonucu bambaşka bir hal alır. Parti çıkışı üç adam tarafından köşeye sıkıştırılan Erol, hiç tanımadığı bir adam tarafından içine düştüğü durumdan kurtarılır. Kenan adında bir kumarhanenin patronu olan adam tarafından kurtarılan Erol, Kenan'ın kendisine iş teklifi etmesi ile bilmediği bir dünya ile tanışır. Kısa sürede dost olan Erol ve Kenan'ın arası beklenmedik bir sebeple açılır.

Bir adam evlendiği gün trafik kazası geçirir ve iktidarsız olur. Eşi bu durumu kabullenir ama kocası zamanla bunu saplantı haline getirir. Bu arada eve gelen genç ve yakışıklı doktordan da kuşkulanır ve sonunda kararını verir. Ona göre, herkes kendisini aldatmaktadır. O halde, kendisi bir plan hazırlayacak ve hepsine unutamayacakları bir ders verecektir.

Nebahat yıllar önce eşinden boşanmıştır. Kızıyla birlikte yaşamaktadır. Geçimini de şoförlük yaparak kazanmaya çalışır. Ancak daha iyi bir iş arayışının da içindedir. Kızı Hülya ise annesinin yaptığı işten utanmaktadır. Arkadaşlarıyla eğlenmeyi seven Hülya, zengin bir sevgili bulup evlenmek ister. Mahallelerindeki Murat, Hülya’ya âşıktır. Fakat babası tornacı olduğu için Hülya onun aşkına karşılık vermez. Bu sırada Nebahat bir lokanta açmaya karar verir. Mekânın sahibi Cengiz, Nebahat’e maddi açıdan yardımcı olur. Bu yardım kısa sürede ikili arasında yakınlaşmayı da beraberinde getirir. Ancak Cengiz zamanla Nebahat ile kızının hayatını değiştirecektir.

Başarılı bir köşe yazarı olan Metin Tan, belediye başkanı adayıdır. Seçim tarihi yaklaştıkça yaşadığı gerginlik ve yoğunluk da artmaktadır. Eşi Leyla ve oğlu da Metin’in yaşadıklarından nasibini alır. Geç saatlere kadar çalışan Metin, evini iyice ihmal eder olmuştur. Leyla ile araları giderek açılır. Böylesine yalnız hissettiği bir günde Jale, esrarengiz bir şekilde karşısına çıkar. Metin’e yalnızlığını paylaşmayı teklif eder. Ancak geceyi birlikte geçirdiği kadın ertesi gün ölü bulunmuştur. Jale’nin yüzü kezzapla yakılmıştır ve Metin katil zanlısıdır.

Aftan yararlanıp dağdan düze inen bir efenin aşk ve macera öyküsü.

Bir çiftlikte Leyla ile Mecnun filmi çevrilmektedir. Filmin kadın artisti ile çiftlik sahibinin genç oğlu tanışırlar, birbirlerini beğenirler. Baba ve Abi'si duruma muhalefet edip, kadın artiste hakaret eder. Filmciler çiftlikten ayrıldıktan sonra delikanlı sevdiği kızın arkasından İstanbul' a kaçar. Artist kızın aşkı uğruna mecnun gibi dolaşır. Baba oğlunu affeder, iki sevgili efsanenin aksine birleşirler.