Jimi Hendrix, Jimi Hendrix olmadan önce… John Ridley’nin bir ikonun gençliğini perdeye taşıdığı bu filmde, karizmatik hiphop yıldızı André Benjamin (OutKast’ın yarısı) rock efsanesi olmanın eşiğindeki hisli genç bir müzisyeni canlandırıyor. Yönetmen ve yazar Ridley, filmde arşiv materyallerini ustalıkla kullanarak filmin duygusal etkisine ve gerçekliğine katkıda bulunuyor. Filmde Jimi’nin nevrozlarını yansıtan çarpıcı anların yanı sıra, 1960’ların rock dünyasında sınıf ve ırk politikalarına ve Jimi’nin hipi yönüne ışık tutan uzun sohbetler de yer alıyor.

Artık hafızası geri gelen ve kim olduğunu hatırlayan Bourne, geçmişindeki sırları keşfetmeye karar veriyor. Babasının ölümü hakkındaki gerçekleri aydınlatmak için girdiği tehlikeli yolda onu durdurmak için çok güçlü düşmanlar karşısına çıkıyor.

Altı yıl boyunca Avrupa’ya, insanları zombivari bir yaratığa dönüştüren çok kötü bir virüs musallat olmuştur. İnsanlık bu salgın hastalığı kontrol etmekte zorluk çekerken, tedavi için büyük bir umut bulunmuştur. Fakat tedavi edilmiş olanlar virüse yakalandıklarında yaptıkları eylemlerin anılarıyla boğuşmak zorundaydılar. Yeniden uyum sağlama çabası ise iki katmanlı bir toplumun oluşmasıyla sonuç vermişti. Birçok tedavi olmuş kişi kalan aileleri tarafından dışlanmıştı. Diğerleri ise onlara uygulanan denetime karşı derin bir öfke hissetmekteydi. Korku, pişmanlık ve nefretin karışık olduğu duygular ve devletin direnenleri ortadan kaldırma kararı terörist bir hareketin yükselmesine neden olur ve ülkeyi tekrar çözülmesi zor bir karmaşanın içine sürükler.

Yedi genç, yeni bir ilaç türünün denemelerine katılmak için fütüristik bir alanda toplanır. Rutin bir tıbbi çalışma yapılması beklenirken test deneklerinin 4 gün boyunca uykuya dalmamasını gerektirecek bir yan etki ortaya çıkar. Laboratuvarda mahsur kalan kobaylar, uykuyla mücadele edip hayatta kalmak için savaşmak zorundadır.