1980'lerde Belfast'ta yaşayan Martin İngiliz Polisi tarafından IRA'ya sızmak ve İngiltere için istihbarat toplamakla görevlendirilir. IRA'ya gönüllü olarak katılan ve faaliyetlerinde yer alan Martin, birkaç sene başarıyla bilgi sızdırsa da açığa çıktı gün, örgütün işkencelerine maruz kalmaktan kaçamaz. Martin McGartland'ın otobiyografik romanından uyarlanan 50 Ölü Adam, kendisinin 1991'e kadar yaşadıklarını ele alıyor. IRA'nın elinden kurtulmayı başaran McGartland, bugün bile halen saklanan bir isim.

İçki düşkünü bir polis ve kitaba göre davranan kuralcı bir detektif bir balıkçı kasabasını uzaylı istilacılardan korumak için birleşirler ve bu korku komedi filminde yerlilerin iştahını kapatan sıra dışı bir yol bulurlar. Erin Island yerlilerin geçimlerini denizden sağladıkları bir topluluktur. İrlanda sahilinden bir hayli uzakta olan bu yerleşim, herkesin birbirini tanıdığı bir yerdir. Yerli balıkçılar arkalarında hiçbir iz bırakmadan kaybolmaya başlayınca ve balina cesetleri kıyıya vurmaya başlayınca, içkici polis Ciaran O’Shea araştırma vaktinin geldiğini fark eder. Şehirden gelen bir detektif olan Lisa Nolan ile birlikte yerel sularda kötü bir şey saklandığını ve bu şeyin giderek büyüdüğünü hissederler. Şüpheleri bir ıstakozcu kıyıya ağa takılmış bilinmeyen bir yaratıkla geldiğinde doğrulanır. Dünya dışı bu avcı yaratıkların alkolden nefret ettiklerini öğrenen halk bir yandan bu istilacılarla savaşırken bir yandan da sürekli içki içmeye çalışırlar.

Uluslararası festivallerden ödüllerle dönmüş bir suç komedisi… Gerry Boyle (Brendan Gleeson) İrlanda'nın batısındaki küçük bir kasabada polistir Kendine has bir espri anlayışı ve küçük bir dünyası olan Boyle'un düzeni büyük bir uyuşturucu operasyonu yüzünden bozulur Boyle'un kasabası, uyuşturucu trafiğinde kilit noktadadır Olay öylesine geniş çaplıdır ki, FBI ajanı Wendell Everett (Don Cheadle) da bu davaya dahil olmuştur Everett'ın tepeden bakar halleri Boyle'u önceleri sinir etse de zamanla güvenebileceği tek insanın o olduğunu anlar.

Londra'da kızını terör saldırısı sonucunda kaybeden baba Quan Ngoc Minh, bu olayın faillerinin bir an önce yargılanmasını istemektedir. Yaşanan korkunç olayın etkisinden uzun süre çıkamayan acılı baba istediği adaleti yetkililerden bulamayacağını anlar. Tek başına kızının ölümünden sorumlu olanların peşine düşen Quan gerçeklere ulaşmaya çalışırken karşısında geçmişte IRA ile bağlantılı bir devlet görevlisi olan Liam Hennessy'i bulacaktır.

Britanya askerleri 30 ocak 1972 tarihinde, kuzey İrlanda'nın Derry şehrinde düzenlenen insan hakları yürüyüşüne katılan 13 silahsız sivili öldürür. 'Kanlı Pazar' olarak anılan bu olay , son dönem İrlanda tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. senelerce birikmiş ufak tefek olaylar, bu pazar günü bir iç savaşa dönüşür. bu olay onlarca İrlandalı gencin İRA ordusuna katılarak 25 yıllık bir mücadeleyi başlatmalarına neden olur.

Victor Kelly, Katoliklerden o kadar nefret eden genç bir protestandır ki bir gece onları vahşice öldürmeye başlar. Bir muhabir kısa süre sonra kendisi için prestij elde etmek için cinayeti ortaya çıkarmaya çalışır.

Colm Katoliktir. George ise şiir seven bir Protestandır. 1980'lerde Kuzey İrlanda'nın Belfast kentinde düşman olabilirlerdi ama bunun yerine iş ortağı oldular.

Bir grup yol işçisi, yanlışlıkla İrlandalı bir vampiri uyandırdıkları gece, amansız bir hayatta kalma mücadelesi verir.İrlanda'dan gelen son derece çekici bir halk anlatısı. Yönetmen Chris Baugh senaryoyu, Bram Stoker'ın mezarını ziyaret ettikten beş gün içerisinde yazıp tamamlamış

Daniel Rafferty ve Audrey Woods New York'un ünlü boşanma avukatlarındandır. Meslekleri gereği ilişkilerin kötüye gitmesine sebep olabilecek her çeşit duruma aşinadırlar. İki avukat da mesleklerinde son derece başarılı olmalarına karşın, davalar sırasında izledikleri yöntemler arasında belirgin bir fark vardır. Audrey herşeyi kuralına uygun yapmayı tercih ederken Daniel rahatlığı ve içgüdülerine olan güveni sayesinde başarıya ulaşmaktadır. İki avukat, ünlü bir çiftin boşanma davasında karşı karşıya gelince işler kızışır. Eşlerin ikisi de İrlanda'da bir şatoda hak iddia etmektedirler. Konuyu yerinde araştırmak üzere İrlanda'ya giden Daniel ve Audrey, bu yabancı ülkede birbirlerine gönüllerini kaptırırlar. Oysa New York'ta rekabet dolu günler kendilerini beklemektedir.

16 yaşındaki Matt kendi iyiliği için biraz fazla iyi biridir ve görüşmediği ağabeyi Deco'nun bir vampire dönüştüğünü öğrendiğinde bir ikilemle karşı karşıya kalır: kanlı kardeşine yardım etmek için kendi hayatını riske atacak mı? yoksa enfeksiyonu daha fazla yaymadan önce ona kazık mı atacak?

Hayatı değiştiren bir seyahat, tek derdi ehliyet sınavını geçmek olan 17 yaşında bir genç kız, hayatını kaybeden bir baba ve yabancı bir ülke… Yerinde duramayan Ola, Polonya’da küçük bir kasabada hayatını sürdürür. İnşaatta çalışan babası, İrlanda’da ölünce Ola istemese de babasının cenazesini memleketine getirmek için oraya gitmek zorunda kalır. Aslında tek derdi babasından kalan parayı üzerine geçirmektir. Yabancı bir ülkede tek başına önce bürokrasiyle didişmek zorunda kalan Ola, hayata bakışını değiştiren yeni insanlarla tanışacak, bu süreçte babasının hayattayken gerçekte nasıl biri olduğunu da anlayacaktır.

Yeni doğan bebeğini vermeye hazır bir macerada tren kazası. Arsız bir sokak çocuğunun da katıldığı bu ikili, firarda olan iki elmas gibidir.

İrlanda’nın batısında bir adadaki iki yakın arkadaşın ilişkisini konu alan film, Pádraic ve Colm isimlerindeki bu iki arkadaştan birinin bu dostluğu artık devam ettirmek istememesi üzerinden gelişen olayları aktarıyor.

1890'lı yıllarda Londra'da bir seri katil elektrikli sandalyeyle idama mahkum edilir, ancak son saatlerinde içinde bulunduğu hapishaneyi ve içindekileri lanetler.

İrlanda`da Ayni Otelde Gerceklesen iki Ayri Dügün Bir Anda Birbirine Karisinca,Ortaya Komik Manzaralar Cikar...