Kasabasının kontrolünü ele geçirdikten sonra, bir silah kaçakçısı olan motosiklet kulübü; rakip motorculara, ırkçı gruplara ve kanuna kafa tutar.

Melinda Gordon’ın çocukluğundan beri sahip olduğu bir yetisi var. O, bu dünyayı terk etmiş ruhlardan mesaj alabiliyor. İki dünya arasında kalmak kolay iş değil. Ghost Whisperer’ın kahramanı Melinda Gordon ise bu durumu benimsemek mecburiyetinde kalmış. Çocukluğundan beri, bu dünyayı terk etmekte zorlanan, yardıma ihtiyacı olan ruhlardan mesaj alabildiğinin farkında. Bu ruhlar, Melinda’yı, mesajlarını yaşayanlara iletmek için bir kanal olarak kullanıyor. Mesajlardaki bilgiler bazen çok yoğun, bazen de dağınık oluyor, anlaşılması zorlaşıyor. Melinda yine de şikayetçi değil. Hem ölenlere, hem de hayatta kalanlara yardımcı olmayı başardığında bu olağanüstü yeteneğinin gerçek bir bağış olduğunu anlıyor. Onun görevi her iki dünyanın sakinleri arasında bağlantı sağlamak ve sona ermemiş işleri yüzünden öteki tarafa geçemeyen ruhlara elinden geldiğince yardım etmek. Bunun için de bazen bulmacanın parçalarını kendisinin bir araya getirmesi gerekiyor.

Konularının uzmanı suç mahali araştırma dedektifleri, en karmaşık olaylarda bile cinayetleri çözmeye çalışıyor. Bu araştırmacı grubun başındaki isim ise eski bir cinayet dedektifi olan Horatio Caine... Miami'nin tropikal güzelliklerinin, gece yaşamının ve kültürel noktalarının fon oluşturduğu dizide detektiflerimiz, cinayetleri çözmek ve çoğu zaman kendileri için konuşamayan kurbanları temize çıkarmak için kanıt peşine düşüyorlar.

Mark ve Jay Duplass’ın bir kez daha HBO için çektikleri yeni antoloji serisi Room 104 dizisinde ortalama bir Amerikan otelinin bir odasından geçip giden farklı insanların hikayeleri anlatılacak, her bölümde farklı olay ve konulara odaklanacak.

Dizinin temel esprisi, "Bir suçluyu yakalamak istiyorsanız onun gibi düşünün" sözünde yatıyor. Quantico'daki Davranış Analizi Ünitesi'nde çalışan ajanlar, suçluların psikolojilerinden, davranış biçimlerinden yola çıkarak suçu çözüyor. Yöntem: Davranış psikolojisinin uygulanması, istatistikler, ajanların deneyimleri, 'hızlı hızlı konuşanlar bir şey saklıyordur' önermesinde olduğu gibi çıkarsamalar.

Deniz Kuvvetleri Kriminal Araştırma Servisi ya da kısa deyişle "NCIS". Bu nefes kesen aksiyon drama, deniz kuvvetlerine ilişkin suçları araştıran özel bir ekibin her daim şaşırtıcı serüvenlerine odaklanıyor. Bol dozda mizahla yoğrulmuş "NCIS"ın başrolünde '80'lerin unutulmaz dizilerinden "Flamingo Yolu"yla tanıyıp sevdiğimiz Mark Harmon var. Renkli kişiliklerden oluşan NCIS ekibinin lideri; eşsiz yeteneklere sahip, eski bir deniz topçu astsubayı olan Özel Ajan Leroy Jethro Gibbs. Gibbs'in altında çalışan Özel Ajan Anthony Dinozzo ise eski bir cinayet masası dedektifi. Sezgileri çok kuvvetli. Ekibin diğer üyeleri; yetenekli bir bilimadamı olan adli uzman Abby Sciuto ve bilgisayar dahisi NCIS Özel Ajanı Timoth McGee. Ekibin en büyük yardımcısı ise adli tıp doktoru Dr. Donald "Ducky" Mallard. Cinayet ve casusluktan, terörizme ve denizaltı hırsızlığına kadar bu özel ajanlar, deniz kuvvetleriyle bağlantılı her türlü suçu araştırmak için dünyayı dolaşıyor.

HBO'nun 2008′de başlayan bu farklı ve özel yapımının yarım saatlik bölümleri sadece psikolog Dr. Paul Watson ve hastalarının terapi seanslarından oluşuyor.

Tim Miller ve David Fincher işbirliğinde hayata geçirilen; bilim kurgu, korku ve komedi gibi türleri bir araya getiren antoloji dizisi Love Death + Robots, birbirinden farklı kısa öykülerden oluşuyor; savaş, ırkçılık ve insan doğası gibi konulara eğiliyor. Hikayelerin her biri geleneksek 2D ya da photo-real 3D CGI gibi farklı animasyon türleriyle ekrana taşındı ve dünyanın farklı yerlerindeki ekipler tarafından hayata geçirildi.

Melinda Gordon’ın çocukluğundan beri sahip olduğu bir yetisi var. O, bu dünyayı terk etmiş ruhlardan mesaj alabiliyor. İki dünya arasında kalmak kolay iş değil. Ghost Whisperer’ın kahramanı Melinda Gordon ise bu durumu benimsemek mecburiyetinde kalmış. Çocukluğundan beri, bu dünyayı terk etmekte zorlanan, yardıma ihtiyacı olan ruhlardan mesaj alabildiğinin farkında. Bu ruhlar, Melinda’yı, mesajlarını yaşayanlara iletmek için bir kanal olarak kullanıyor. Mesajlardaki bilgiler bazen çok yoğun, bazen de dağınık oluyor, anlaşılması zorlaşıyor. Melinda yine de şikayetçi değil. Hem ölenlere, hem de hayatta kalanlara yardımcı olmayı başardığında bu olağanüstü yeteneğinin gerçek bir bağış olduğunu anlıyor. Onun görevi her iki dünyanın sakinleri arasında bağlantı sağlamak ve sona ermemiş işleri yüzünden öteki tarafa geçemeyen ruhlara elinden geldiğince yardım etmek. Bunun için de bazen bulmacanın parçalarını kendisinin bir araya getirmesi gerekiyor.

Vampirler yüzyıllardır yattıkları tabutlarından artık çıktılar. Japonların özel bir formül ile ürettikleri sentetik kan sayesinde insan kanına ihtiyaç duymadan yaşayan ve topluma karışan bu yaratıklar artık özgürler! Six Feet Under dizisi ile psikolojik dram severlerin gönlüne taht kuran, Oscar ve Emmy ödüllü Alan Ball yapımcılığında kotarılan ve Charlaine Harris imzalı Sookie Stackhouse romanlarından uyarlanan True Blood yayından girdiği dönemden beri vampir alt türünde fırtınalar estirmeye devam ediyor. Sookie Stackhouse rolüyle Altın Küre Ödülü'ne layık görülen Anna Paquin, telepatik güçlere sahip ama Bon temps kasabasında büyükannesi ve erkek kardeşi ile yaşayan sıradan bir garsondur. Kendi halinde küçük kasabalarına yerleşmeye gelen 174 yaşındaki vampir Bill Compton hem Sookie'nin hem de çevresindekilerin hayatını baştan aşağıya değiştirecektir...

Gerçek suç konulu bu antoloji dizisinde, aşk sapkın bir hâl aldığında ve güven yerini manipülasyona bıraktığında cinayet dâhil her şey yaşanabiliyor. (Dizi içeriği 16 yaş ve üzeri için uygundur.)

Belki de çarpıcı biçimde farklı kişilikleri, dedektif Jane Rizzoli ile tıp doktoru Maura Isles arasındaki ilişkiyi çok etkili kılıyor. Boston'un cinayet bölümündeki tek kadın polis olan Jane sert, acımasız ve korumasını nadiren düşürürken, kusursuz giyimli Maura bazen buzlu bir mizaç sergiliyor - sonuçta ölüler arasında yaşayanlardan daha rahat. En iyi arkadaşlar birlikte ilginç ve destekleyici bir ilişki kurdular; Koruyucu kalkanı birbirlerinin şirketine bırakırlar ve Boston'un en karmaşık vakalarını çözmek için uzmanlıklarını birleştirirler.

Amerika’nın uyanmasına yardım eden insanların bakış açısından modern çalışma ortamını mercek altına alıyor. Televizyondaki sabah programlarının perdesini aralayın.

Kelsey Grammer’in başrolde olduğu Frasier, beşi üst üste olmak üzere 21 Emmy Ödülü kazanmayı başarmış son derece başarılı bir komedi. İki psikaytr olan Crane Kardeşler olmak üzere hemen her karakterinin sergilediği ‘hastalıklı davranış halleri’ ve aralarındaki ilişkiler üzerine gelişen dizinin her bölümünde ‘yeterli dozda’ nevroz haliyle karşı karşıya kalacaksınız. İkisi de eşlerinden boşanmış Crane Kardeşler’in özenle döşenmiş evlerinde, pahalı içki ve sigaralarla süsledikleri ‘elit’ yaşamları, emekli polis memuru babaları Martin’in, Frasier’ın evin taşınmasıyla birlikte ciddi bir değişime uğruyor. Martin’in köpeği Eddie ve bir süre sonra eve taşınan bakıcısı Daphne de bu büyük değişimin kahramanları arasında. Bir yanda Frasier Crane’in seçkinci tavrı, diğer yanda Martin ve Daphne’nin avam yaşam tarzları... NBC’de Salı günleri gösterilen Frasier, geçen yıl 18-49 yaş grubu izleyiciler arasında en çok izlenen program olarak reyting sıralamalarında NBC’yi ilk sırayı aldı. 6.8 rating ve 17’lik paylaşım payıyla NBC’nin yayın tarihi boyunca Salı günü 21.00-21.30 diliminde en büyük zaferine imza atmış oldu. Diğer yandan son sezonu ABD’de yaklaşık 15.9 milyon kişi tarafından izlendi. Frasier’ın ilk bölümü de ABD’de 28.6 milyon kişi taraından izlenerek bu alanda bir rekora imza atmıştı...

NCIS dizisinin uzantılarından biri olan yapım, New Orleans Ofisi’nin maceralarını ekranlara getirecek. Penscola’dan Mississippi’ye ve Louisiana’dan Texas’a varan bölgedeki davaları ele alacak ekibin işi, hiç kolay değil!

En korkutucu, şok edici ve kalp durdurucu durumlara sürüklenen polis memurlarının, sağlık görevlilerinin ve itfaiyecilerin yüksek basınçlı deneyimlerini keşfedin. Bu acil müdahale ekipleri, en savunmasız olanları kurtarmakla kendi hayatlarındaki sorunları çözme arasında denge kurmaya çalışmalıdır.

Asıl adı Amanda Clarke olan Emily Thorne (Emily VanCamp), babası David (James Tupper)'ın ölümüne sebep olan ve ailesini mahveden kişilerden intikam almaya Hamptons'a döner.) Küçük bir kızken Amanda'nın babası terörist suçlamasıyla tutuklanır ve vatana ihanetten hüküm giyer. Daha sonra hapishanede ölür. Emily'nin hayatı alt üst olmuştur ve Emily çocuk ıslahevine girer. Ve 18. doğum gününde babasının yatırım yaptığı bir şirketten büyük bir miras kalır. Amanda adını Emily Thorne'a çevirir ve babasının bu durumundan sorumlu olan kişilerden intikam almaya karar verir.

Bir grup hırslı hukuk öğrencisi ile onların kriminal savunma derslerine giren gizemli profesörleri hem kendi hayatlarını değiştirecek hem de tüm üniversiteyi çalkalayacak bir cinayet davasına karışırlar.

1994 yılında ER yayına başladığında televizyon tarihinin geri dönülmez evrelerinden biri de başladı. Gösterime girdiği ilk sezon ABD’de tüm reytingleri alt üst eden dizi daha önceki hastane dizilerinin başaramadığını başararak türe yepyeni bir atılım getirdi. Chicago’da bir hastanenin acil servisini her yönüyle ekrana taşıyan ER’ın hikayeleri öncelikle doktorlar, hemşireler, tıp öğrencileri ve diğer hastane personeli üzerine yoğunlaşıyor. İkincil öykü çıkış noktası ise hastaların yaşadığı problemler.

FBI'ın uluslararası departmanındaki seçkin ajanlarının, dünyanın dört bir yanındaki Amerikalıları korumak için yaptıkları nefes kesici operasyonları konu alıyor.

CSI: Vegas, Las Vegas'ta yepyeni bir sayfa açıyor. Suç laboratuarının mirası ve geleceği sorgulandığında, Maxine Roby (Paula Newsome) liderliğindeki yeni ve parlak bir araştırmacı ekibi, eski arkadaşları Gil Grissom (William Peterson) ve Sara Sidle'ın (Jorja Fox) yardımına başvururlar. Bu ekip, Günah Şehri'nde adaleti korumak, adalete hizmet etmek ve gerçeği ortaya çıkarmak için en iyi yaptıkları şeyi yapacak, yani kanıtları takip edecek ve bunu yaparken de en son adlî teknikleri kullanacaklardır.

New York yeraltı dünyasının karanlık yüzünü araştıran bir özel suçlar birimi... New York Polis departmanında cinsel suçlar konusunda uzman dedektiflerden oluşan bu birim, insanın kanını donduran vakaları incelemek zorunda... Her gün yardım isteyen kurbanlar, kapatılmayı bekleyen dosyalarla uğraşan bu ekibin üyeleri, bir yandan da bu araştırmaların özel yaşamlarına olan etkisini dengelemeye çalışıyorlar.

Gerçek suç konulu bu antoloji dizisinde, aşk sapkın bir hâl aldığında ve güven yerini manipülasyona bıraktığında cinayet dâhil her şey yaşanabiliyor. (Dizi içeriği 16 yaş ve üzeri için uygundur.)

Kariyerine foto model olarak başladıktan sonra sinema ve televizyon dünyasında da varlık gösteren Pamela Anderson ile Mötley Crüe’nun bateristi Tommy Lee‘nin bir dönem magazin gündeminden düşmeyen ilişkisi, Pam & Tommy adını taşıyan mini diziye konu oluyor. Pamela Anderson ve Tommy Lee’nin çalkantılı ilişkisi, balayı sırasında çektikleri seks kasetinin çalınıp yayınlanmasıyla daha da sansasyonel bir hâl almıştı. Seks kasetinin çalınması ve yayınlanması hikâyede önemli bir yere sahip olsa da, dizi kapsamını çok daha geniş tutacak ve çiftin hikâyesini, 1995’te tanıştıktan 96 saat sonra evlenmelerinden başlayarak anlatacak. Pamela Anderson’ın seks kasetini yayınlayan şirkete dava açmasıyla başlayan mahkeme sürecinin de hikâyenin parçası olması bekleniyor.

Dr. Brennan, küçük yaştayken anne ve babası bir anda ortadan kaybolduktan sonra yetimhanelerde büyürken, ebeveyinlerinin ortadan kaybolmasının gizemini çözmek için kendini antropolojiye adamış ve adli tıp antropoloğu olarak Jeffersonian Enstütüsünde çalışmakta olan, kelimenin tam anlamıyla dahi bir doktor ve bir ‘çok satan’ polisiye roman yazarıdır. Uzmanlık alanı kemikler ve kökenleri olan Brennan bu bilgisini Özel Ajan Seeley Booth’un cinayetleri çözmesine yardım etmek için kullanır.

Üniversitenin birinde bir sabah, 27 araba erkek cinsel organıyla süslenmiş bir şekilde bulunur ve bu olayın faillerini bulmak için araştırma başlar. Olayın faili olarak ilk akla gelen dick-drawer takma isimli Dylan Macwell sadlırıları üstlenir. Ancak onun suçlu olup olmadığı konusu ortada dolanırken, alt sınıflardan hevesli bir öğrenci bu olayla ilgili bir belgesel çekerek gerçeği araştırmaya başlar.