Dizi bugünün binlerce yıl sonrasında gerçekleşmekte ve Tarn - Vedra yıldız sistemindeki anayasal bir monarşik düzen olan Systems Commonwealth çevresinde gelişmektedir. İnsanoğlu Commonwealth tarafından binlerce yıl öncesinde keşfedilmiş ve bir parçası olmuştur. Commonwealth birbirinden üç milyon ışık yılı mesafede bulunan üç galaksiye yayılmıştır: Saman Yolu, Triangulum ve Andromeda Galaksisi. Gemiler bu galaksilerin bir ucundan öbür ucuna ışıktan hızlı daha önceden belirlenmiş yollardan evreni yararak seyahat etmektedir. Commonwealth, ütopik bir toplum olarak görünse de yarasa yüzlü insansı bir tür olan Magoglarla savaş halindeydi. Birkaç yıl önce iyi niyet göstergesi olarak Commonwealth, Magoglar için bir gezegen tahsis etmişti. Bu gezegende yaşayan tür genetik olarak değiştirilmiş Nietzscheanlardı. Nietzschean'lar Magoglarla barış görüşmelerinden memnun kalmamışlar ve gizlice Commonwealth'i kontrol altına alma planları yapmaya başlamışlardı. Bu durumu, türün ünlü filozof Friedrich Nietzsche'nin "Übermensch" kavramına olan inancına bağlamak mümkündür. Commonwealth, Yüksek Muhafız Filosu (High Guard) -pek çok gemiden oluşan bir filo- tarafından korunuyordu. Dizinin baş kahramanı, Dylan Hunt, Andromeda Ascendant adlı bir Commonwealth gemisinin kaptanıdır. Bu geminin bilgisayarı, güçlü bir yapay zeka, dizinin ana karakteridir. Kaptan Hunt'ın da dahil olduğu Yüksek Muhafız Filosu Nietzschean baskınına uğramıştır. Mürettebatını gemiyi terk etmeye zorlamış ama Andromeda bir kara delikin içine dalmışlar ve zaman içerisinde donmuştur. 303 yıl sonra, kurtarma gemisi Eureka Maru Hunt'ın gemisini bulur. Zaman içerisinde donuk kaldığı dönemde bildiği medeniyet değişmişti. Kurtarma gemisinin mürettebatı: Beka Valentine, sanatçı ve usta pilot; beynini direkt bilgisayar sistemine entegre edebilen süper dahi mühendis Seamus Harper (Beka tarafından Nietzschean'lar tarafından köleleştirilmiş Dünya'dan kurtarılmıştır); Trance Gemini ve Rev Bem. "Rev", Reverend'ın kısaltılmışıdır; Magog olmasına ve vahşi doğasına rağmen şiddet içermeyen, Taocu düşünceye benzeyen Yol adında bir dini tarikat keşfetmiş ve bu dinin keşişlerinden birisi olmuştur. Trance, peri benzeri pembe bir dişi uzaylıdır.

Her Efsanenin Bir Başlangıcı Vardır... Smallville, DC Comics’in popüler çizgi roman kahramanı Superman’in gençlik yıllarını temel alan bir bilimkurgu dizisi. Dizinin olay örgüsü genç Clark Kent’in Superman olmadan önce, Smallville’de geçen maceraları üstüne kurulu. Geleceğin büyük kahramanı Clark Kent bir yandan gençliğin getirdiği ilk aşk, okul ve dersler, gelecek kaygısı gibi her gencin sahip olduğu sorunlarla uğraşırken diğer yandan da ortaya çıkan süper güçlerini kontrol etmek, dünya dışı kökenlerini öğrenmek ve kahraman olma yolundaki kaderini keşfetmek zorundadır. Ayrıca dizi Clark Kent’in kahramanlığa olan yolcuğunun yanı sıra Lex Luthor'un kötülüğe olan yolculuğunu da yansıtmaktadır. Yakın dost olarak sunulan iki karakterin farklı kaderlerinin onları nasıl iki büyük düşman haline getirdiği dizinin temel konularından biri. Kansas'ın Smallville kasabasında gerçekleşen ve dizinin ilk bölümünün giriş sahnesi olan 1989'daki meteor yağmurunda, Clark'la beraber dünyaya gelen ve Kripton gezegeninin parçalarını içeren meteor taşları (Kriptonit) bazı kasaba sakinlerinin mutasyona uğramasına ve insanüstü güçler edinmesine sebep olur. Bunun yanında LuthorCorp'un meteor taşlarıyla yaptığı deneylerle de ortaya bir çok mutant çıkar. Dizide Clark'ın bunların arasındaki kötü mutantlara karşı olan mücadelesi önemli bir yer tutuyor.

Küçük bir kasabada yaşayan sürrealist gençlerin hayatını anlatacaktır. Dışarıdan sakin ve şirin bir kasaba gibi gözüken Riverdale’in iç yüzü oldukça karanlık ve tuhaftır. Bu kasabada yaşananlar dışarıdan gelenler için garip olarak adlandırılabilir ancak içeride yaşayanlar için oldukça sıradandır.

Dizi bugünün binlerce yıl sonrasında gerçekleşmekte ve Tarn - Vedra yıldız sistemindeki anayasal bir monarşik düzen olan Systems Commonwealth çevresinde gelişmektedir. İnsanoğlu Commonwealth tarafından binlerce yıl öncesinde keşfedilmiş ve bir parçası olmuştur. Commonwealth birbirinden üç milyon ışık yılı mesafede bulunan üç galaksiye yayılmıştır: Saman Yolu, Triangulum ve Andromeda Galaksisi. Gemiler bu galaksilerin bir ucundan öbür ucuna ışıktan hızlı daha önceden belirlenmiş yollardan evreni yararak seyahat etmektedir. Commonwealth, ütopik bir toplum olarak görünse de yarasa yüzlü insansı bir tür olan Magoglarla savaş halindeydi. Birkaç yıl önce iyi niyet göstergesi olarak Commonwealth, Magoglar için bir gezegen tahsis etmişti. Bu gezegende yaşayan tür genetik olarak değiştirilmiş Nietzscheanlardı. Nietzschean'lar Magoglarla barış görüşmelerinden memnun kalmamışlar ve gizlice Commonwealth'i kontrol altına alma planları yapmaya başlamışlardı. Bu durumu, türün ünlü filozof Friedrich Nietzsche'nin "Übermensch" kavramına olan inancına bağlamak mümkündür. Commonwealth, Yüksek Muhafız Filosu (High Guard) -pek çok gemiden oluşan bir filo- tarafından korunuyordu. Dizinin baş kahramanı, Dylan Hunt, Andromeda Ascendant adlı bir Commonwealth gemisinin kaptanıdır. Bu geminin bilgisayarı, güçlü bir yapay zeka, dizinin ana karakteridir. Kaptan Hunt'ın da dahil olduğu Yüksek Muhafız Filosu Nietzschean baskınına uğramıştır. Mürettebatını gemiyi terk etmeye zorlamış ama Andromeda bir kara delikin içine dalmışlar ve zaman içerisinde donmuştur. 303 yıl sonra, kurtarma gemisi Eureka Maru Hunt'ın gemisini bulur. Zaman içerisinde donuk kaldığı dönemde bildiği medeniyet değişmişti. Kurtarma gemisinin mürettebatı: Beka Valentine, sanatçı ve usta pilot; beynini direkt bilgisayar sistemine entegre edebilen süper dahi mühendis Seamus Harper (Beka tarafından Nietzschean'lar tarafından köleleştirilmiş Dünya'dan kurtarılmıştır); Trance Gemini ve Rev Bem. "Rev", Reverend'ın kısaltılmışıdır; Magog olmasına ve vahşi doğasına rağmen şiddet içermeyen, Taocu düşünceye benzeyen Yol adında bir dini tarikat keşfetmiş ve bu dinin keşişlerinden birisi olmuştur. Trance, peri benzeri pembe bir dişi uzaylıdır.

Dizi bugünün binlerce yıl sonrasında gerçekleşmekte ve Tarn - Vedra yıldız sistemindeki anayasal bir monarşik düzen olan Systems Commonwealth çevresinde gelişmektedir. İnsanoğlu Commonwealth tarafından binlerce yıl öncesinde keşfedilmiş ve bir parçası olmuştur. Commonwealth birbirinden üç milyon ışık yılı mesafede bulunan üç galaksiye yayılmıştır: Saman Yolu, Triangulum ve Andromeda Galaksisi. Gemiler bu galaksilerin bir ucundan öbür ucuna ışıktan hızlı daha önceden belirlenmiş yollardan evreni yararak seyahat etmektedir. Commonwealth, ütopik bir toplum olarak görünse de yarasa yüzlü insansı bir tür olan Magoglarla savaş halindeydi. Birkaç yıl önce iyi niyet göstergesi olarak Commonwealth, Magoglar için bir gezegen tahsis etmişti. Bu gezegende yaşayan tür genetik olarak değiştirilmiş Nietzscheanlardı. Nietzschean'lar Magoglarla barış görüşmelerinden memnun kalmamışlar ve gizlice Commonwealth'i kontrol altına alma planları yapmaya başlamışlardı. Bu durumu, türün ünlü filozof Friedrich Nietzsche'nin "Übermensch" kavramına olan inancına bağlamak mümkündür. Commonwealth, Yüksek Muhafız Filosu (High Guard) -pek çok gemiden oluşan bir filo- tarafından korunuyordu. Dizinin baş kahramanı, Dylan Hunt, Andromeda Ascendant adlı bir Commonwealth gemisinin kaptanıdır. Bu geminin bilgisayarı, güçlü bir yapay zeka, dizinin ana karakteridir. Kaptan Hunt'ın da dahil olduğu Yüksek Muhafız Filosu Nietzschean baskınına uğramıştır. Mürettebatını gemiyi terk etmeye zorlamış ama Andromeda bir kara delikin içine dalmışlar ve zaman içerisinde donmuştur. 303 yıl sonra, kurtarma gemisi Eureka Maru Hunt'ın gemisini bulur. Zaman içerisinde donuk kaldığı dönemde bildiği medeniyet değişmişti. Kurtarma gemisinin mürettebatı: Beka Valentine, sanatçı ve usta pilot; beynini direkt bilgisayar sistemine entegre edebilen süper dahi mühendis Seamus Harper (Beka tarafından Nietzschean'lar tarafından köleleştirilmiş Dünya'dan kurtarılmıştır); Trance Gemini ve Rev Bem. "Rev", Reverend'ın kısaltılmışıdır; Magog olmasına ve vahşi doğasına rağmen şiddet içermeyen, Taocu düşünceye benzeyen Yol adında bir dini tarikat keşfetmiş ve bu dinin keşişlerinden birisi olmuştur. Trance, peri benzeri pembe bir dişi uzaylıdır.

Suç temalı film ve diziler genellikle yoğun ilgi toplayan yapımlar arasında yer almaktadırlar. Başarılı ve ilginç bir senaryoya sahip olan bu dizilerin en dikkat çekenlerinden birisi olan Alcatraz, efsane hapishanede yaşanan onlarca yıllık bir gizemin aydınlanmasını sağlamakta. Alcatraz hapishanesi bir adada bulunan ve yüz senelik hayatı boyunca tek bir mahkûmun bile kaçış gerçekleştiremediği üst düzey bir cezaevidir. Fakat bir gece üç yüzden fazla mahkûm bir anda ortadan kaybolur ve nereye gittikleri asla bulunamaz. Hükümet bu durumu mahkûmların başka bir bölgeye nakledildiğini açıklayarak kapatsa da, seneler sonra 2011 yılında mahkûmlardan birisinin parmak izinin bir cinayet mahallinde bulunması, dava ile ilgilenen dedektifin dikkatini çeker. Bu olay karşısında şaşkına düşen dedektif, mahkûmların hayatını araştırırken bu konuda çalışmalar yapan insanlara danışmaktadır. İlk bakışta basit bir polisiye gibi gelse de, Alcatraz birkaç bölüm sonrasında izleyicilerini kendisine bağlayan ve bu esrarengiz hikâyenin devamını merak ettiren başarılı bir yapım olarak nitelendiriliyor. Benzer temaların işlendiği Prison Brake ve Oz gibi dizilerin izinden giden yapım, mahkûm psikolojisini tam anlamı ile inceleyerek bunu esrarengiz öğeler ile süslüyor. Dizinin bir sezon sürdükten sonra yayından kalkması her ne kadar izleyicilerini hayal kırıklığına uğratsa da, yayına devam edileceği hakkında bir bilgi bulunmamakta. Gerek oyuncu kadrosunun tecrübesi gerekse hikâyesinin orijinalliği ile tüm dünyada milyonlarca kişiyi ekrana bağlayan dizinin farklı oyuncular ile tekrar çekileceği konusunda bazı duyumlar alınmış durumda. Suçluluk duygusu, hapishane hayatı ve bilinmezliğin yoğun şekilde işlendiği dizi yediden yetmişe tüm izleyicileri adeta büyülüyor. Bu tarzda yapımlardan hoşlanan herkesin Alcatraz’ı bir an önce tecrübe ederek en azından hikâyenin belirli bir kısmını izlemesi tavsiye ediliyor.

FBI dünya çapında açıklanamayan olayları aydınlatmak için Boston, Massachusett merkezli Fringe adında bir ekip kurar. FBI’da özel ajan olarak görev alan Olivia Dunham, metafizik üzerine araştırmalarda bulunan bilim adamı Walter Bishop ve bilim adamının oğlu Peter Bishop’ın esrarengiz olayları araştırmak için görevlendirilir.

Upload, ölümün yakınında olan insanların, ölümlerinden sonra kendi seçtikleri sanal öteki dünyaya yüklenebilecekleri zamanlarda, 2033 yılında geçiyor. Brooklyn doğumlu gizli bir romantik olan Nora, lüks bir sanal gerçeklik (VR) şirketinin müşteri hizmetlerinde çalışmaktadır. Yakışıklı L.A. parti çocuğu Nathan’ın sürücüsüz arabasının kaza yapması ile birlikte Nathan’ın kız arkadaşı, onu kalıcı olarak Nora’nın çalıştığı şirketin VR dünyasına yükler. (Dizi içeriği 18 yaş ve üzeri için uygundur)

Şiddetli bir gemi kazasından sonra milyarder playboy Oliver Queen kaybolmuştur ve Pasifik’te ücra bir adada yaşadığı keşfedilinceye kadar, beş yıl boyunca ölü olduğu sanılmıştır. O sırada Oliver ada’da kendini eğitmiş bir çok sınavdan geçmiş ve hayat mücadelesi vermek zorunda kalmıştır. Evi Starling City’ye döndüğünde onu, üzerine titreyen annesi Moira, çok sevgili kız kardeşi Thea ve en iyi arkadaşı Tommy karşılar fakat onlar Oliver’ın adada çektiği sıkıntıların onu değiştirdiğini hissederler. Oliver tekrar ailesi ile bir araya geldiğinde henüz bilmediği bir çok sırrın olduğunu keşfeder. Arrow kimliğine büründüğünde zengin olmak için pis işlere karışan iş adamlarını öldürmek için savaşmaktadır.

Dünya buzlarla kaplanınca hayatta kalan son insanlar dünyanın çevresini dolaşan dev bir trende yaşar. Ancak trendeki hassas dengeyi bozmadan birlikte yaşamak çok zordur.