Gül (Zuhal Olcay) ile Bülent (Eriş Akman) yoğun iş temposunda birbirini göremez hale gelmişlerdir. Bülent artık Gül'ün çalışmasını istememektedir. Gül işine aşık bir kadındır ama eşinin ısrarlarına dayanamaz, işinden ayrılır.

Rıza, su satarak evin geçimini sağlamaya çalışmaktadır. Karısı, beş çocuğu ile birlikte zar zor geçinmelerine rağmen mutludurlar. Küçük oğlu Murat’a ablası Zeynep’in yanında araba çarpar. Zeynep kardeşine çarpan arabanın sahibini bulur ve şikâyet eder. Arabanın sahibi Oktay, babasının zenginliğine güvenen şımarık bir gençtir. Rıza olayları sükûnetle çözmek için çaba harcar. Ancak Oktay’ın davranışları Rıza ve ailesini zor durumda bırakacaktır.

Kaliforniya’da albüm çıkarmayı hayal eden Ozan (Burak Deniz), İstanbul’da yaşayan genç bir punk’tır. Ozan’ın babası Altan (Eriş Akman) da müzik kariyeri olan bir sanatçıdır fakat darbe ile kariyeri sona ermiştir. Ozan’ın geleceği hakkında konuşmaya başlayan baba-oğul, şiddetli bir tartışmaya koyulur. Yaşanan tartışmanın ardından evi terk eden Ozan, arkadaşı Deniz’den Kaliforniya’ya giden bir gemi hakkında bilgi alır. Hayallerini gerçekleştirecek fırsatı yakalayan Ozan, kız arkadaşı Lara (Büşra Develi) ile birlikte İstanbul’u altını üstüne getirerek o bileti ararlar.

Film, balerin bir kızla bir kabadayının aşk hikâyesini anlatır. Namlı bir kabadayı olan Fırat’la balerin Çiğdem birbirine âşıktır. İkili Fırat’ın işleri yüzünden birlikteliklerini sürdüremezler. Bu ayrılığa katlanamayan Fırat, Çiğdem’le baş başa kalabileceği anlar yaratmaya çalışır. Ancak öte yandan Fırat’ın yerine göz koyan Tahta Bacak, Fırat’ı ortadan kaldırmaya kararlıdır.

Film, birbirine düşman iki ailenin tesadüfen karşılaşacak çocuklarının yaşadıklarını anlatır. Kâhyanın oğlu, nişanlısı ile evlenmek üzere olan Davut Ağa’nın oğlunu öldürür. Kendisi de aldığı yara yüzünden ölür. Bu olay üzerine Davut Ağa, kâhyayı ve küçük oğlu Ahmet’i köyden kovar. Aradan geçen yılların ardından Ahmet, üniversitede gördüğü Zehra’ya âşık olur. Zehra ile Ahmet’in aşkı, zor günleri de beraberinde getirecektir.

Anadolunun küçük bir kasabasından göç edip, İstanbul'a gelen bir ailenin yaşam öyküsü. Aileden Ömer (Kadir İnanır) büyük kentte tüpgaz bayiliği yapar. Bu arada bir arkadaşıyla birlikte kirli işlere bulaşır. Ailesiyle olan bağlarını koparan Ömer, istese de kendini bu kirli işlerden sıyıramaz. İstanbul'un renkli ve karanlık gece hayatı içinde yaşamını sürdürür.

Öksüz çocukların hayatını kurtarmak için kendini feda etmesini yansıtmış güzel duygu yüklü bir film

Mutlu bir evliliği olan, etliye sütlüye karışmayan Ozan’ın eşi Elif birkaç gündür annesinin yanındadır, ertesi sabah dönecektir. Ozan evde tek başınayken çocukluk arkadaşı Tolga yanında eskort bir kadın ve muhabbet tellalı Fehmi’yle çıkagelir. Üniversitede okurken kanka oldukları büfeci Ati abilerini de peşine takmıştır. Ozan Tolga’yı evden kovalamaya çalışırken üstüne bir de karşı komşusu emekli başçavuş çatlak Eşref gelir. Ozan evdekilerin bir an önce gitmelerini beklerken, salonda tek başına maç izleyen oynadığı yasadışı bahis kuponuyla büyük para kazanınca heyecandan ölür. Ozan, Tolga ve Ati, cesetten kurtulma umuduyla Çatlak Eşref’in peşinden giderlerken kendilerini çok daha büyük bir belanın içinde bulacaklardır.

Fikret, eski mesleği olan gemiciliğe dönmüş, tayfa olarak çalıştığı gemiyle uzak denizlere açılmıştır. Gemi Hint okyanusunda seyrederken Somali’li korsanların saldırısına uğrar, korsanlar gemiyi ele geçirir, Fikret denize atlayıp kaçar.Ertesi gün Fikret baygın bir halde Hindistan sahilinde bir kumsalda karaya vurur. Bir kaç hintli köylü Fikret’i bulur, tedavi etmek için yakınlardaki bir Budist tapınağına götürürler.Aradan beş ay geçer, Fikret sağlığına kavuşur, tapınakta eğitim gören Serkan adındaki bir Türkle tanışıp arkadaş olur.

Birbirine kenetlenmiş yedi kişinin bir günde başına gelen maceraların öyküsü..."Para darphanede basılır, imzası atılır, banknot yapılır, deste deste akar gider. Milyonlarca temiz, milyonlarca pis el değer. Anlatılmaz bir sevgisi, anlatılmaz bir acısı vardır. Dünyada para için istenilecek en güzel dilek pis tarafını tutmamaktır, eğer tutarsan."