Yeşim (Selin Demiratar), kariyer sahibi ve varlıklı bir moda tasarımcısıdır. İşadamı Bülent (Burak Hakkı) ile uzun zamandır süregelen beraberlikleri evlilikle sonuçlanmak üzere iken, Okan’la (Tardu Flordun) karşılaşır. Bir müzisyen olan Okan’ın sınır tanımaz özgürlük anlayışı Yeşim’i cezbeder. Nokta konamayan ilişkiler ağı, üç insanın hayatını bilinmeyen bir kadere sürükler. Aşk ve acı arasındaki ince çizgiyi çarpıcı görüntü ve diyaloglarla anlatan film, Sezen Aksu şarkıları ekseninde işleniyor.

Bir Televizyon kanalı olan Kanal-İ’de geçen olayların ve komik televizyon programlarının yer aldığı komedi filmi her kesimden insanı güldürme iddiasını taşıyor. Saf Anadolu çocuğu İmdat’ın cam siliciliğinden Televizyon Kanalı Genel Müdürlüğü’ne ve Türkiye’nin rating rekortmeni bir yapımcıya dönüşmesini, rating rekorları kıran birbirinden ilginç ve absürd televizyon şov ve programlarını izlemeye hazır olun.

Aslında doğuştan beşik-kertmesi nişanlı olan, ama birbirlerini hiç tanımayan iki gencin öyküsü. Nazlı (Gülşen Bubikoğlu) zengin işadamı Mümtaz’ın (Hulusi Kentmen) kızıdır. Adnan (Tarık Akan) ise Mümtaz’ın eski arkadaşı Rıfkı’nın (Mümtaz Ener) oğlu. Mümtaz kızının Adnan’la evlenmesini ister. Nazlı karşı çıkar. Adnan’ın ailesini aşağılar ve evi terkeder. Adnan da Nazlı’yı istemez ama tavrından dolayı oyun oynamaya karar verip izini bulur. Kendini otelde tekne sahibi olarak tanıtır. Nazlı da turist rolü oynar. Polisten kaçan Adnan Nazlı’nın odasına sığınır. Nazlı ses çıkarmamasına karşılık Adnan’a otuz günlük düzmece bir evlilik teklif eder. Adnan bu evlilik karşılığı para alacaktır. Anlaşma olunca Nazlı babasına evlendiğini ve eşiyle birlikte e ve geleceğini haber verir. Adnan yol boyunca ve evde görgüsüzmüş gibi davranır. Babası damadı onuruna bir tanıtma partisi verdiğinde Adnan’ın akrabaları da gelmiştir. Özellikle halası Nazlı’nın babası ile samimi olur.

Nekrüt adlı gezegenin yönetim konseyi, gezegenin adının tersten okunduğunda Türken olduğunu fark edince, özel bir ekibi dünya gezegeninde Türkiye'ye gönderme kararı alır. Üç kişiden ve bir çocuktan oluşan ekibin başından, Türkiye'ye ayak bastığı ilk andan itibaren olmadık olaylar geçer. Olayların kendi içinde komik akışı sona doğru, Nekrütlülerin yaşadıkları gezegende bilmedikleri duyguları öğrenmeleri ile sonuçlanır: Sevgi, aile ve fedakârlık...

Profesör Doğan tüm dünayayı değiştireceğini iddia ettiği bir keşfini başarıyla tamamlamıştır. Bunu öğrenen Doktor Şeytan ürettiği robotu sadece kısa mesafelerde değil tüm dünya üzerinde çalışabilmesi ve yaratacağı robot ordusuyla dünyayı ele geçirebilmek için Profesör Doğan’ın peşine düşecektir.

Urfa'dan İstanbul'a göçen altı kişilik bir ailenin büyük kentte tutunabilmek için verdikleri ekonomik savaşın öyküsü.

Karısı iki çocuğu ve yaşlı babasını geçindirmek için yaşam savaşı veren Bilal’in son umudu Libya’ya işçi olarak gitmektir. Ne var ki Bilal’in sırası bir türlü gelmez. Bu kez Bilal, baba mesleği olan pehlivanlıkta şansını deneyecektir. Ve Bilal Kırkpınar da ki yağlı güreşlere katılmak üzere hazırlıklara başlar. Kırkpınar’da ki yağlı güreş çalışmaları sırasında, pehlivanlık mesleğinin de giderek yozlaştığını ve hile karıştığını görür, yine de umudunu yitirmez.

Zengin kızı melek ile fakir mi fakir şoför parçası Adnan kız tarafının türlü türlü alengirli işlerine rağmen evlenirler. Aradan zaman geçer ve çocukları dünyaya gelir. Çok mutludurlar ta ki tüm zamanların en uyduruk en kofti komplosuna kurban gidene dek.

Orada, anne, baba, bir abla ve bir erkek kardeşten oluşan, parçalanmış, dört bir yana savrulmuş eski İstanbullu bir ailenin öyküsüdür. Huzurevinde yaşayan annenin ölmeye yatması, daha doğrusu kalp krizini tetikleyip vefat etmesi sonucunda, aile 24 saatliğine de olsa tekrar bir araya gelecektir.Anne, kızı tarafından yerleştirildiği İstanbul yakınlarındaki huzurevinde yaşamına son vermiş ya da en azından ölümünü çabuklaştırmış; kızı atlattığı onca badireden sonra kendine yeni bir yaşam kurmuşken annesinin vefatıyla sarsılmıştır. Oğul da yıllardır dönmediği ülkesine apar topar dönmüştür.Bir araya gelen abla-kardeş önce annelerini defneder, bu acılı sürecin ardından da Büyükada’daki aile evinde münzevî bir yaşam sürmekte olan babalarını bulur. Kısa süreliğine de olsa bir araya gelen aile fertleri, o güne dek konuşamadıklarını en sonunda konuşacak, bir nevi kozlarını paylaşacaklardır.

Hamsi Nuri şofördür. Fakat çok eski olan arabası bozulur. Tamirci, Nuri’ye arabadan hayır gelmeyeceğini, yeni bir araba almak için otuz bin liraya ihtiyacı olduğunu söyler. Nuri’nin bu parayı bulmak için iki seçeneği vardır: Pansiyonunda kaldığı Huri Hanım’la evlenmek ya da çalıştığı gazinonun patronu tarafından kaçırılan Can’ın nişanlısı Füsun’u kurtarmak. İkincisini seçen Nuri, arkadaşı Torik ile birlikte harekete geçer.

Hüseyin bir kadeh içki içmek için bara gider. İçeride sarhoş bir müşteriden başka kimse yoktur. Biraz sonra gelen esrarengiz bir adam yeşil gözlü, hasır şapkalı bir kadını aramaktadır. Öyle birinin olmadığını söylemeye fırsat kalmadan sarhoş müşteri silahını çekip adamı vurur. Hüseyin bir anda bir cinayet davasının ortasında kalmıştır. Gecenin ilerleyen saatlerinde dışarı çıktığında, şans eseri tarif edilen kadınla karşılaşır. Adı Perihan’dır. Önce iddiaları reddeder. Ancak olayın polise aksettiğini öğrenince gerçekleri anlatmak zorunda kalır. Perihan kocasını aldatmaktadır. Bunu öğrenen bir düşmanı ona şantaj yapar. Kurtulmaya çalışan kadın, kendini hırsızlıktan cinayete bir dolu suça karışmış bulur.

Denize kıyısı olan bir Ege kasabasında 1990'ların başı... Kasabanın ileri gelenlerinden Arifoğulları ailesi eski ihtişamlı günlerinden çok uzaktadır. Tarlaların çoğu satılmış, çürümek üzere olan zeytinyağı fabrikasından başka bir şey kalmamıştır. Ailenin reisi Arif Arifoğlu 85 yaşına gelmiş, elini yıllar önce işten güçten çekmiş, aksi bir ihtiyardır. Oğlu Azmi'nin tek derdi, eski karısı Nevin'in gönlünü tekrar kazanmaktır. Oğulları Kemal ise kısa yoldan para kazanma hayalleri kurmaktadır. Kemal, karısı ve metresi arasında gelgitler yaşamaktadır. Arifoğulları ailesinin en küçüğü Arif Ege ise çocukluktan ergenliğe geçiş sürecinde ilk aşk sancıları çekmektedir.

Morfin tutkunu bir genç kızı kötü yoldan kurtarmak için savaş veren bir işçinin öyküsü.

Ali ve Reşat, beyin kanseri olan babaları Ahmet’i kemoterapi görmesi için İstanbul’a getirmiştir. Ahmet ağır tedaviye daha fazla katlanmak istemediğinden hastaneden kaçar. Oğulları peşine düşer ancak Ahmet onlardan kaçmayı başarır. Kaçarken kendini bir huzurevinde bulur. Huzurevi sakinleri, Ahmet’in çocukları tarafından terk edildiğini sandıkları için orada kalması konusunda ısrar ederler. Zorlukla konuşabilen Ahmet durumu kabullenir. Ali ve Reşat Ahmet’i huzurevinde bulurlar. Ama mutlu göründüğü için bir süre orada kalmasına ses çıkarmazlar. Babalarının son günlerini mutlu geçirmesi, belki hiç işe yaramayacak ama çok acı verebilecek bir tedaviden daha önemlidir. Huzurevi sakinlerinin her birinin kendi hikayeleri ve dramları vardır. Ahmet bunları öğrendikçe onlara daha yakınlaşıp her birini tek tek çok sever.

Gayrimeşru bir kız çocuğu (Burçin Terzioğlu) dünyaya getiren Dansöz Merih(Merih Fırat), çocuğunu ortada bırakıp kaçar. Çocuğu kimsesiz olarak yalnız başına bulan Adile Hanım (Adile Naşit) çocuğu alır ve onu evlat edinir. Adile Hanım, büyük kızı ile beraber çocuğa bakarlar. İsmini Gül (Burçin Terzioğlu) koyarlar. Aradan zaman geçer ve Gül 6 yaşına gelir. Gül bir gün bir piyango bileti alır ve bu bilete 2 milyar lira ikramiye çıkar. Ancak onlara bu ikramiyenin çıktığına sevinmeyenler de vardır. Cavcav Mustafa onların bu parayı kazanmalarını bir türlü yediremez. Bu arada paranın kokusunu alan öz anne Dansöz Merih, kızını Adile Hanım'dan almak için Cavcav Mustafa ile beraber olup velayet davası açar. Davada Hakim bütün tanıkları dinler. Gül, Adile Hanım'dan ayrılmak istemez. Bayan Hakim, öz annenin

Filmde, İstanbul'dan, en mutlu oldukları yer olan İzmir'in Foça İlçesi'ne gitmek için yola çıkan iki sevgilinin yol boyunca yaşadığı maceralar ve kendilerini takip eden mafyadan kaçışları anlatılıyor.

Film Güneydoğu'nun kanayan yarası kaçakçılık üzerine işlenmiştir. 5. Antalya Film Festivalinde En İyi 3. Film, En İyi Görüntü Yönetmeni ve Fikret Hakan En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanmıştır.

Kızını iş ortalığıyla evlendirmek isteyen bir babayla, bu evliliğe karşı çıkan bir annenin güldürüsü.

Kısa yoldan zengin olma sevdalısı gencin başından geçen olaylar.

1800'lü yılların sonlarında İstanbul Taşkasap’ta yaşayan Hürmüz, değişik mesleklerden altı kişiyle hiçbir yasal yanı olmadan evlenmiştir. Her kocasını haftanın bir günü ağırlamakta, gönüllerini hoş etmekte, onlardan hediyeler almakta ve ekonomik sorunlarını çözmektedir. Ancak, onun gönlü berber eşinin dükkânında gördüğü doktordadır. Bir hastalık uyduran Hürmüz doktoru da evine getirtir. Doktor da ona âşık olur... Bu andan sonra doktor ve Hürmüz, kendilerini karmaşık olduğu kadar, gülünç gelişmeler karşısında bulurlar.

Dünyanın gözdesi İstanbul herkesin gözü önünde satılıyor. İstanbul’u satıyorlar müteahhitlerle birlikte, bir İstanbul alana bir İstanbul bedava veriyorlar. Hatta tarihiyle birlikte satıyorlar. Mimar Sinan bir gün gelip ziyaret ettiğinde canım İstanbul’u yerinde bulamıyor. Yaptığı camiler evler arasında yok olmuş sitemlerini dile getiriyor ama nafile, dinleyenler hala İstanbul’u satıyorlar. Taksim Parkını 50 katlı otopark, Gülhane Parkını 30 katlı gökdelen, mezarlıkları alışveriş merkezi, yalıları 20 katlı apartman yapıyorlar ve hala İstanbul’u satmaya devam ediyorlar.

Köyden kente gelmiş iki çocuklu bir kadınla, aynı fabrikada çalışan bir işçinin öyküsü. Gelin, Düğün, Diyet üçlemesinin son filminde göç eden ailenin bir fabrika ve çevresindeki işçi-işveren ilişkilerini anlatmaktadır.

1988 yılında Soyut Padişah oyununu yazan Şensoy, 1989'da yönetmenliğini yaptığı bu oyunda rol almıştır. Halkının bile tanımadığı, devlet işlerindeki beceriksizliğinden ötürü sorumluluklarını hep etrafındaki yanlış kişilere devreden, savaştan anlamayan bir de bu soyut padişahın gözünden izliyoruz Osmanlı’yı.

Ferhan Şensoy’un yeni dünya düzeni ve kapitalizmi eleştirdiği oyunu.

Bir dul olan Abbas, 3 çocuğu ve geceleri pavyonda şarkıcılık yapan kardeşi Zarife ile birlikte yaşamaktadır. Abbas aynı mağazada çalıştığı Cemile'ye aşıktır. Abbas'a acıdığı için yakın davranıp ümit veren Cemile ise Zeki ile birliktedir.

Seferoğulları ve tellioğulları aileleri Yeşil Vadi için sürekli didişmektedirler. Tellioğulları, Yeşil Vadi'yi ve Daver Bey'in kızını alabilmek için uşak Şaban'ı Tosun Paşa kılığına sokarlar. Gerçek Tosun Paşa'nın bu olayı duymasıyla işler karışır.

Yaşlı bir adam ile aşık olduğu genç kız arasında yaşanları konu edinen "Kardeş Uğruna" filminin yönetmen koltuğunda Sami Ayanoğlu oturuyor.

Filmde, mahallesinden ayrılmak istemeyen Kudret’in, Ali Bey ve adamlarına karşı verdiği mücadele konu edilir. Amerikalılarla anlaşan Ali Bey, Eşrefpaşa mahallesine fabrika yapmak istemektedir. Bunun için önce mahalle halkını tahliye etmesi gerekir. Ali Bey, amacına ulaşmak için mahallenin kabadayısı Hasan’ı kendi tarafına çeker. Mahalleyi terk etmek istemeyen Kudret, halkı Ali Bey’e karşı örgütler. Ancak Ali Bey, türlü vaatlerle Kudret’in yakın çevresini kendi safına çeker. Yalnız başına mücadele etmek zorunda kalan Kudret, arkadaşlarıyla son bir kez daha karşı karşıya gelecektir. (Hüseyincan Eryılmaz)

Tombalacılık yaparak geçimini sürdüren Nuri kadınlara karşı aşırı zaafı vardır. Bu nedenle kendini hep kadınların içinde bulur.

İzlediği bir filmin etkisinde kalıp kovboyluğa özenen bir delikanlının öyküsü.

Adile ana'nın ekonomik sorunları vardır. Bütün mahale eski köşkü toparlayıp pansiyon açarlar.

Pek güzel olmayan benim gözümde sınıfı geçemeyen bir film filmde bir ruhsuzluk var sanki.

Dağılın Kazımlar Geliyor

Filmde, bir adamın sevdiği kadını elinden alan bir adamdan intikam alması konu edilir. Birbirlerini seven Sebahattin ve Ayşe aynı mahallede yaşarlar. Ancak Ayşe zengin bir ailenin kızıyken Sebahattin’in henüz bir işi yoktur. Evlenebilmeleri için Sebahattin bir iş kurar ve çalışmaya başlar. İşleri yoluna girince de Ayşe’yi babasından istetir. Ancak Ayşe’nin babası kızını zengin bir ailenin oğlu olan Atilla ile evlendirme niyetindedir. Ayşe babasının düşüncesine karşı çıkar. Sebahattin ile anlaşarak evden kaçmaya karar verir. Ne var ki Atilla, Ayşe’ye engel olabilmek için ona zorla sahip olur. Ayşe kısa süre içerisinde Atilla ile evlenmek zorunda kalır. Sebahattin sevdiği kadını elinden alan Atilla’dan intikam alacaktır.

Üç yakın arkadaşın hayatları, içlerinden biri yüzünden tamamen değişecektir. Her zamanki gibi akıp giden günler artık hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır. Vaktinden çok sonra askerliğini yapan İbrahim nerede bir resmi kıyafet görse hemen oradan kaçar olmuştur. Sadece masum bir korku gibi gözüken bu fobisi yüzünden sevdiği arkadaşları ve kendisinin başına gelmeyen kalmaz. Arkadaşlarıyla beraber kendini mahkeme salonlarından, hapishaneye kadar uzanan bir yolculukta bulur. Neler olup bittiğini anlamadan cezaevine düşen, üç arkadaşın akılları hep dışarıdadır. Ama geride kalanlar yavaş yavaş kendi yollarını çizmektedir.

Haldun Dormen, etkileyici oyunculuk kariyeri boyunca tiyatro öğrencilerine çok çalışmaları ve hayallerinin peşinden gitmeleri konusunda ilham vermiş ve onları cesaretlendirmiştir.

Testere serisinden esinlenip onun bir parodisi niteliğinde olan, komedi ve korku türünün harmanlandığı Destere, Trakyalı bir seri katilin hikayesini anlatıyor. Hayrettin ve Hayati adlı aynı köyde yaşayan iki Trakyalı çiftçinin günün birinde gözlerini bir köy evinin bodrumunda açmalarıyla başlayan film, kurbanlarına "Oyun üüle oynanmaz, büüyle oynanır" diyen bir seri katilin ses kaydıyla kahramanlarımıza çeşitli oyunlar oynatmaya başlar.

Her türlü ayrımcılığa ve ötekileştirilmeye karşı duran, savaşın, kavganın, kendine benzemeyeni hor görmenin sorunun ta kendisinin olduğunu anlatan bu film, bir anlamda "Türkiye’nin hikayesi"…Kars Sarıkamış’ın bir dağ köyünde yaşayan Ramo ve ailesi, bölgede yaşanan terör sorununun göbeğinde hayatlarını sürdürmektedirler. Mayın ve silah patlamaları, asker ve dağa çıkmış gerillalar arasında süren savaş onların gündelik hayatlarının bir parçası olmuştur. Ancak çıkan bir çatışma sonucunda köye gelen komutan, ailelerden köyü boşaltmalarını ister. Ramo ve ailesi çareyi İstanbul’a gitmekte bulur. Beyoğlu’nun arka sokaklarından birine yerleşen aile burada şansını denemeye karar verir.

Filmde, karışan bavullarını bulmaya çalışan dört kişinin hikâyesi konu edilir.

Kerem, ailesi için yeni bir hayat kurmak için bir balıkçı köyüne gider. Burada kendi evini inşa çalışan Kerem, inşaatın ardından ailesini de yanına almayı planlar. Ancak bu sırada evin kaçak olması nedeniyle belediye evi yıkar. Bu duruma üzülen kasaba halkı, Kerem'e yardım etmek ister ve yeni bir ev inşa ederler. Evin tamamlanması üzerine Kerem'in karısı Neriman ve iki çocuğu köye gelir. Ancak Neriman'ın yeni hayatına alışması pek de kolay olmaz.

Zengin bir erkek tarafından tuzağa düşürülen bir genç kızın dramı... Gülgün, erkek arkadaşı Teoman’la evlilik hazırlıkları yapmaktadır. Oysa delikanlının gerçek niyeti gönül eğlendirmektir. Yemeğe davet ettiği Gülgün’e uyuşturucu verir. Sabah Teoman’ın yatağında uyanan Gülgün, şok içindedir. O anda aklına gelen tek kurtuluş ölümdür. Galata Köprüsü’nden atlayarak intihar eder. Gülgün ağır yaralıdır. Onu terzilik yaparak büyüten ablası Güner, suçlulardan hesap sormaya kararlıdır.

Rabia, dedesi İlhami Efendi’nin yanında büyüyen genç bir kadındır. Dini korku unsuru haline getiren bir imam olan İlhami, Rabia’yı baskı altında büyütür. Sesi ile herkesi büyüleyen Rabia, musiki dersleri almaya başlar. Bu sırada eski bir peder olan Peregrini ile tanışan Rabia, ondan batı tarzı müzik dersleri almaya başlar. Bu sayede yakınlaşmaya başlayan Rabia ve Peregrini, çok geçmeden birbirlerine aşık olur. Ancak onların ilişkilerinin önünde aşmaları gereken birçok engel vardır.

Uluslararası Antalya Film Festivali 1966 En İyi Özgün Müzik Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Nedim Otyam En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Yıldız Kenter

Aralarında kan davası olan bir çiftin yaşadığı aşk hikâyesi anlatılır. Emrah’ın babası kan davası yüzünden öldürülür. Annesi de düşmanını bulması için Emrah’ı İstanbul’a gönderir. Burada dayısının yanında kalan Emrah, bir gazinoda şarkıcılık yapmaya başlar. Gazinoda tanıştığı Selcan adında bir kızla birbirlerine âşık olurlar. Ancak bir süre sonra Emrah, Selcan’ın düşmanının kızı olduğunu öğrenecektir.

Başrolde Müjdat Gezen, İsmail Hakkı Şen olmak üzere zengin oyuncu kadrosuna sahip bir komedi filmi. İstanbul'a miras için giden Yavru tesadüf eseri Katip ile karşılaşıyor ve ikilinin maceraları başlıyor çok eğlenceli bir film.

Filmde, bir öğretmenin yazdığı şiir kitabı yüzünden tutuklanması anlatılır. Mustafa, bir ortaokulda edebiyat öğretmenliği yapmaktadır. Aynı zamanda birçok dergiye yazılar yazar. Bir süre önce çıkan şiir kitabı hükümet tarafından yasaklanır. Mustafa hakkında da tutuklama emri çıkar. Hapse giren arkadaşlarının işkence gördüğünü öğrenen Mustafa, polislerden kaçarak izini kaybettirmeye çalışacaktır.

Kendisinden yaşça genç Cengiz’le evli olan Çiğdem, zengin bir işkadınıdır. Kötü giden evliliği, Cengiz’in onu aldatması ve eve gelen tehdit telefon ve mektupları ile iyice bunalıma girmiştir. Çiğdem’in ayrılma isteğini kabul etmeyen Cengiz iş için Ankara’ya gittiği gece genç kadın öldürülür. Cinayeti araştıran komiser Cemal (Fikret Hakan) Cengiz’den şüphe eder.

Kendi halinde bir mahallede muhtar seçimleri yapılacaktır. Mahallenin eski muhtarının dalaverelerinden bıkan mahalle sakinleri yeni muhtar adayı ararlar. Askerden yeni dönen bir genç muhtarlığa aday olur. Yeni adayla eski muhtar kapışırlar. Fakat genç muhtar adayı, eski muhtarın kızına aşık olur.

Filmde, aynı mahallede yaşayan iki düşman aile arasındaki mücadele anlatılır.

Erol Günaydın ve İsmet Ay'ın başrolünde olduğu bir güldürü.

Başkan, yaşının ilerlemiş olmasını aldırmadan, sürekli zamparalık peşinde koşar. Bu zamparalık eşini ve ailesini bir süreliğine kaybetmesine sebep olur.

Müjdat Gezen'in başrolünde olduğu bir komedi filmi. Yine Haldun Dormen tarafından yönetilmiş olan "Güzel Bir Gün İçin" filminin biraz değişik versiyonudur.

Bir adamın dul bir kadına duyduğu aşk konu edilir. Servis şoförlüğü yapan Ferdi, Murat adında bir öğrenciyi ücretsiz olarak okula götürüp getirir. Bu durum Ferdi ile Murat’ın dul olan annesi Billur arasında dedikoduların çıkmasına sebep olur. Birbirini tanımayan Ferdi ve Billur bu vesile ile tanışıp yakınlaşırlar. Ferdi, Billur ile evlenmeye karar verir. Ancak Billur’u ikna etmek zor olacaktır.

Madrid bizim Parisimiz, Paris çok uzaklarda... Her şeyiyle müthiş mizahi olan, inanılmaz oyuncu kadrosunun yanı sıra müzikleri ve dekoru ile dahi akıllardan çıkmayacak bir oyun, Yorgun Matador. İspanya sınırına çok yakın bir yerde doğan Fransız yazar Pierre Henri Cami'nin eserlerinden uyarlanan oyunda çocukluk hayallerindeki matadorluğa ulaşmaktan vazgeçen Cami edebiyata atılır... İskeleti çalınan adamdan kıyametten kurtulan tek erkek olunca kendisini mütemadiyen Fransız Cumhurbaşkanı ilan eden zata kadar tam bir şölendir oyun.

Yaz tatilini geçirmek üzere küçük bir kasabaya gelen fakir bir genç adamın kazandığı yarışma, onu milyoner bir kıza aşık edecek ve hayatını değiştirecektir.

Ferit ve Alev, varlıklı iki ailenin çocuklarıdır ve aileleri onları evlendirmek istemektedir. Fakat Ferit çok şımarık ve çapkın biridir. Üstüne üstlük Alev'i küçük görmektedir. Onunla tanışmak için çiftliğe giden Alev, Ferit'in İstanbul'da olduğunu öğrenince, ondan intikam almak amacıyla bambaşka bir kılıkla İstanbul'a gider.

Zeki ile Metin hem aynı iş yerinde çalışan hem de aynı evi paylaşan iki arkadaştır. Ayrıca yanlarında sürekli sarhoş gezen arkadaşları Nuri de bulunmaktadır. Zeki ile Metin bir gün şans oyunu oynarlar ve büyük ikramiye onlara çıkar. Fakat biletin cebinde olduğu ceketi Nuri bir eskiciye satmıştır. Bunun üzerine ikili ceketin peşine düşer.

Film, ağabeyinden gizlice oyuncu olan bir genç kızın öyküsünü konu alır. Mehmet İstanbul’un kenar mahallelerinden birinde kıraathane işletmektedir. Manav Hatice’nin kızı Ayşe ile nişanlanan Mehmet istenen başlık parasını bir türlü denkleştiremez. Mehmet’in annesi Fatma ise bir tiyatroda terzilik yapmaktadır. Mehmet’in kardeşi Zeynep ağabeyine başlık parasını toplamada yardımcı olmaya karar verir. Bunun için annesiyle birlikte tiyatroda çalışmaya başlar. O sırada tiyatroda büyük bir müzikal oynanmaktadır. Başrollerinde Erol ve Meral’in olduğu müzikalin sahnelenmesine az bir süre kala Meral oyundan ayrıldığını haber verir. Erol ve tiyatro sahipleri ise Zeynep’in sesini dinler ve beğenirler. Bunun üzerine başrolde Zeynep’in oynamasına karar verilir. Ancak bu durumun Mehmet’ten gizlenmesi gerekmektedir.

Ağa Bacı (Adile Naşit) zengin bir köylüdür. Kırıkan'da yaşamaktadır. Yeğenini (Cem Erman), kahyası ile birlikte (Erol Günaydın) üniversiteye gitmesi için İstanbul'a gönderir. İstanbulda bir eve yerleşirler. Evde ev sahibi ile (Asuman Arsan) kalırlar. Yeğeninin İstanbul'da 3-4 kızı idare etmesiyle beraber paraları da biter. Ağa Bacı bir gün gelinini görmek için İstanbul'a geleceğini söyler. Bir gelin bulmaya çalışırlar. Bu gelin, erkek tripleri yapan ve Cem'e aşık olan manav Leyla (Ayşen Gruda) olacaktır.