Bir Gün'de kızının ölüm gününü umutsuzca yeniden yaşayan bir adam başka bir adamın trajik zaman döngüsünün kendisiyle kesiştiğini fark ediyor. Kim Myung-min, denizaşırı iş yapan ve uzun bir görevden sonra eve dönen ünlü bir doktor Jun-young'u canlandırıyor. Kızı Eun-jung (Jo Eun-hyung) ile buluşmak ister ama havaalanından buluşacakları parka giderken kızı bir kaza geçirir ve ölür. Jun-young daha sonra tekrar tekrar bu travmatik sabahı yaşamaya başlayarak sürekli uçakta uyanır. Yönetmen, kahramanının neler olup bittiğini kavradığı ve olayların seyrini değiştirmeye başladığı noktayı hızla geçmiş. Jun-young önceleri başa her döndüğünde kızının yaya geçidine ulaşmasını engellemenin yeni bir yolunu dener. Çabaları etkileyici şekilde zekidir ancak hiçbir şey işe yaramaz. Filmin baş döndürücü etkisi ve oyuncuların incelikleri öne çıkmakta. Hikaye, suçluluk, intikam ve affedilme temalarıyla ilerledikçe Cho beklenmedik ve dokunaklı bir çözüm buluyor.

Dizi, insan olmak için insan enerjisi toplayan bir dokuz kuyruklu bir tilkinin etrafında dönmektedir. Shin Woo-Yeo (Jang Ki-Yong) insan olmak için insan enerjisini bir boncukta toplamaktadır ve yakın bir zamanda insan olmayı beklemektedir. Bir gün, Shin Woo-Yeo’nun boncuğunu bir insan olan Lee Dam (Hyeri) yanlışlıkla yutar. Boncuk, bir insanın içinde 1 yıldan fazla kalamaz. Eğer kalırsa boncuk o kişinin içinde kırılacaktır ve Lee Dam’ın ölmesine neden olacaktır. Shin Woo-Yeo da bir insan olma şansını kaybedecektir. Shin Woo-Yeo ve Lee Dam bu duruma bir çözüm aramaya başlar. Çok geçmeden aralarında romantik bir ilişki başlar.

Seul'de bulunan Hotel Del Luna, diğer otellere benzemez: müşterilerinin hepsi hayalettir. Geçen bin yıldır otelde mahsur kalan Jang Man-wol, yeni müdür Goo Chan-sung ile tanışır.