Genç bir kadınla ona âşık iki gencin öyküsünü konu edinir. Hülya bir fabrikada işçidir. Sözlüsü Faruk ise şofördür. Yakın bir zamanda evlenmeyi plânlarlar. Bu sırada Faruk iş adamı Fikret’ten çok para kazanabileceği bir iş teklifi alır. Teklifi kabul ederek Avrupa’ya gider. Faruk ile iletişimi kesilen Hülya tesadüfen karşılaştığı Fikret’in sevgilisi olur. Faruk'un Türkiye’ye dönmesi ile Hülya iki erkek arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.

Genç ve güzel bir kız olan Handan İstanbul’ da annesi Leman ile beraber yaşamaktadır. Leman kızına bakabilmek ve geçinebilmek için metreslik yapar. Kocası yıllar önce evi terk etmiştir ve yurt dışında yaşamaktadır. Behiye diye bir kızla tanışan Handan, onunla çok kısa bir zamanda kaynaşarak arkadaş olur. Handan ne kadar hoş, sıcak ve cana yakın birisiyse, Behiye de onun tam tersi; hırçın ve asi biridir. Ama buluştukları ortak nokta, her ikisinin de yaşadıkları hayattan memnun olmayışları ve bunu değiştirmek istemeleridir. Handan’a göre bunun tek bir yolu vardır. Avusturalya’da yaşayan babasının yanına gitmek. Behiye için de tek çıkış noktası arkadaşının bu hayaline yarım ederek kendini de kurtarmaktır. Ve planlarını yapmaya başlarlar. Kızının bu yeni arkadaşlığını kıskanan Leman’ının da planları vardır. Kızların arkadaşlığını engellemek için kendi yöntemlerini deneyecektir.

Orhan Kemal'in başyapıtı '72. Koğuş' insan haysiyetinin düşebileceği en dipsiz kuyunun hikayesidir. 1940'lı yıllar, II. Dünya Savaşı'nın etkisindeki Türkiye'nin kıtlık yılları. Cezaevinin 72 nolu koğuşunda çeşitli suçlardan yatan Adembabalar... İnsan insanın kurdudur dercesine, acıları, insanlığa özlemi, hayata dair düşleri, onuru, aşkları ve kavgaları içerisinde dipsiz bir çukurun içini görüyoruz. En yakınını üç kuruşa satabilecek kadar alçalmışların ve üç kuruşunu sonuna kadar paylaşabilenlerin dünyasıdır bu çukur. 72. Koğuş bir insanlık öyküsüdür ve kaybettiğimiz değerleri bir tokat gibi yüzümüze anımsatır.

Nimet ve Durmuş Niğde'den İstanbul'a göç ederler ve Durmuş'un memleketten arkadaşı Bekir'in yanına sığınırlar. Bekir, Halit Bey'in hanının odabaşılığını yapmaktadır. Bekir, Durmuş'a handa iş bulur. Ancak hamallık yaparak hayatını kazanmak Durmuş'un hırslarına uygun değildir. O, Halit Bey'in sahip olduğu her şeye göz dikmiştir. Konağa, handaki dükkanlara ve metresi Nefise'ye... O günlerde çıkarılan Varlık Vergisi nedeniyle Halit Bey, bakımevinde tedavi gören sevgili karısı Nora'ya öngörülen vergiyi ödeyebilmek için mallarını elinden çıkarmaya başlar. Kayınbiraderi Levon ise Aşkale'ye sürgüne gönderilir. Varlık Vergisi herkesin kaderini etkilemeye başlamıştır.

Uçarı ve birazda hovarda olan Orhan kaptanın gemisine,geç ödenen bir senet yüzünden haciz gelir.Borçlandığı adam kasabanın zengin eşrafından biridir.Orhan kaptan gemisini hacizden kurtarmak için kamyonetiyle yola çıkar. Yolda Melek adında bir kıza rastlar ve kızı kamyonetine alır.Yolda kız yüzünden bir sürü aksilikler olur.Fakat Orhan senet için acele etmektedir.Sonunda zengin alacaklının villasına ulaşır.Fakat alacaklı adam Orhanı tersler ve villasından kovar.Bu sırada Meleğin bu adamın kızı olduğunu öğrenir.Dönüşte intikam için Meleği kaçırır.Yolculuk esnasınde Orhanla Melek arasında duygusal bir aşk başlar.

1960’lı yıllarda İstanbul'da bir kenar mahallede yaşayan fakir ve mutsuz bir genç kızın, kendini filmlerin dünyasına kaptırarak yoksul yaşamından kurtulmak için gösterdiği çabayı konu edinir.

Hasan’la Yörük kızı Emine’nin aşkını konu alır. Küçük bir kasabada yaşayan Hasan, bir gün pazarda gördüğü Emine’ye âşık olur. Emine, kasabanın civarında yerleşik bulunan Yüksekoba’ya mensup bir Yörük kızıdır. İlk görüşte birbirine âşık olan ikili gizlice görüşmeye başlar. Ancak Yörüklerin töresi, bir köylünün obaya damat olarak girmesine izin vermez. Umutsuzluğa kapılan Emine, Hasan’dan ayrılır. Ancak ikili uzun süre ayrı kalamayacaktır.

Köyden şehre gelmek zorunda kalan Fazilet’in kimlik bunalımını konu edinir. Fazilet, yoksul bir ailenin çocuğudur. Bale eğitmeni Alev Hanım’ın yanına besleme olarak verilir. Alev Hanım’ın yanında, ona hizmet ederek yetişir. İnşaat işçiliği yapan Aziz ile evlenir. Bir gecekonduda yaşamaya başlar. Aynı zamanda Alev Hanım’a gündeliğe gitmeye devam eder. Kendi hayatıyla Alev Hanım’ın hayatını kıyaslayan Fazilet, düş kurmaya başlar. Kurduğu hayallere zamanla inanır. Bu durum bir süre sonra gerçek ile hayal arasındaki ayrımı yitirmesine neden olacaktır.

Gülçiçek (Hülya Avşar), panayırlarda halka attıran eski bir dublör olan adamın kızıdır. Geldikleri kendi halinde bir kasabada, erkeklerin çok ilgisini çeken Gülçiçek'in babası tarafından satıldığına inanılır. Kasabanın saf genci olan Sakin (Hakan Balamir), bu genç ve güzel kıza aşık olur. Saf bir adam olan ama ne zaman, ne yapacağı kestirilemeyen Sakin'in güzel kıza aşkı kara sevdaya dönüşünce beklenmeyen olaylar biribirini izlmeye başlar.

Vitrin mankeni yapımcısı Artin usta ile ışıkçı Remzi komşudurlar. Artin'in tek keyfi, komşusu Remzi'nin küçük kızı Gülizar'dır. Bir gün Remzi'ye kızının bir reklam filminde oynaması teklif edilir. Gerçi Remzi, pek gönüllü değildir ama, paraya da hayır diyemez. Gülizar'ın hayatı reklamlarda oynamaya başladıktan sonra büyük ölçüde değişir, yeni yaşantısının kendisine sağladığı rahatlıktan da vazgeçemez.

Evli bir adama âşık olan bir kadının hikâyesi anlatılır. Daha bir çocuk olan Gülsüm, kendinden yaşça büyük komşusu Selman’a âşıktır. Ancak Selman, başka bir kadınla evlenir ve bir çocuğu olur. Bu süreçte Gülsüm büyür ve Selman’ın dikkatini çeker. Aralarında bir ilişki başlar. Bunu fark eden Gülsüm’ün annesi kızını başka bir köye gönderir. Burada Gülsüm nişanlanır ve evlenir. Ne var ki Selman’ı bir türlü unutamaz. Gülsüm, Selman’la yeniden beraber olmanın bir yolunu bulacaktır.

Bir kadın ve hayatına giren dört erkek... Mutluluk arayışları, evlilikler, kavgalar, ayrılışlar ve kayıplar... Kısaca, yaşanan yoğun ilişkiler... Sibel ile birlikte çalıştıkları işyerinde genel koordinatör, Metin ise endüstri tasarımcısıdır. Evliliğin ilk günleri heyecan içinde geçer. Ancak kısa süre sonra kavgalar ve tatsızlıklar evliliği uçuruma sürükler. Kavga ettikleri bir gün Metin eve dönerken arabasıyla kaza geçirir ve ölür. Filmde bundan sonra Sibel in hayatındaki inişler ve çıkışlar farklı bir temayla işleniyor.

Ayın Yıldızı

Türk sanat müziğinin görkemli şovuna hazır mısınız? Neyzen, Kenan, Farun, Asım, Gökhan ve Alev, hayatlarının belki de en çılgın işine kalkışırlar ve her daim yaşamlarının vazgeçilmezi yaptıkları müziklerini dünya kitleleri ile buluşturabilmek için müthiş bir plan yaparlar. Konser vermek için Türkiye’ye gelen dünyaca ünlü bir yıldızın şovunu basarak hayatlarının en büyük müzik şölenini gerçekleştireceklerdir. Bu sadece müziklerini duyurabilmek için değil, aynı zamanda bütün hayatları boyunca kendileri adına hep yarım kalmış şeyleri de tamamlayabilmek için gerçekleştirdikleri bir fırsat olacaktır.

Mühendis olarak şantiye çalışmakta olan Thomas bir gün Dilber’i görür ve onun fotoğraflarını çekmeye başlar. Dilber şantiyede işçi olarak çalışan Mehmet’in karısıdır. Thomas’ın Dilber’in fotoğrafını çekmesine tanık olan Mehmet sinirlenerek Thomas’a saldırır. Bu kavga esnasında Mehmet hayatını kaybeder ve Mehmet’in kardeşleri bu olaydan Thomas’ı sorumlu tutarak peşine düşerler. Thomas korkuyla kaçarken tesadüf eseri Mehmet ve ailesinin oturduğu eve sığınır. Mehmet’in kardeşi Mürtüz Thomas’ı öldürmek için eve gelir fakat babası Ekber tarafından engellenir. Onların törelerine göre eve sığınan birine düşman bile olsa el kaldırılmaz. Çekildiği yıllarda büyük gişe başarısı sağlayan Berlin in Berlin, Hülya Avşar’ın mastürbasyon sahnelerinin yanı sıra senaryosunun kendisinden çalındığı gerekçesiyle Gökhan Akçura tarafından açılan davayla da gündemi işgal etmişti.

Tecavüzcüsüyle evlenen Fatmagül'ün yaşadıkları konu edilir. Kerim ve dört arkadaşı sarhoş oldukları bir gün Fatmagül’e tecavüz ederler. Olay üzerine hepsi hapse girer. Olaya karışanlardan Erdoğan, Selim ve Vural varlıklı ailelerin çocuklarıdır. Mahmut demirci çırağı, Kerim ise bisiklet tamircisidir. Yasaya göre içlerinden birinin Fatmagül ile evlenmesi durumunda hepsi serbest bırakılacaktır. Beş kişi içinde kimsesi olmayan tek kişi Kerim olduğu için Kerim'in Fatmagül'le evlendirilmesi kararlaştırılır. Böylece diğerleri de hapisten çıkar. Fakat Kerim kısa sürede bu evlilikten dolayı pişman olacaktır.

Ali (Kenan Işık) ve Elif'in (Hülya Avşar) efsanevi aşkını anlatıyor. 11 Eylül'ün borsada yarattığı etkiyle her şeyini kaybeden Ali, kalp krizi geçirerek ölür ve öbür tarafa gider. Fakat vadesi dolmadığı için öbür tarafa alınmaz. Dünyaya da dönemez çünkü karaciğeri bir başkasına takılmıştır. Ali'nin meleği Yakup (Haldun Dormen), tek şansının karaciğerinin takıldığı kişiyi bulup onu öldürmesi olduğunu söyler.

Yaşıtları çoktan iş güç sahibi olan Hababam Sınıfı'nın dur durak bilmez haylazlıkları artık dayanılmaz boyutlara gelmiştir. Okul müdürü Deli Bedri çareyi Hababam'ı askere göndermekte bulur. Ama askerde iş çığırından çıkar.

Minibüs şoförü Kerim ile zengin bir ailenin kızı olan Sibel’in aşk hikâyesini anlatır. Sibel zengin bir aileye mensup genç bir kızdır. Kerim ise minibüs şoförlüğü yapmaktadır. İkili tesadüfen karşılaşır ve birbirilerine âşık olur. Ancak farklı çevrelerde yetişen iki genç, birbirinin yaşam tarzına karşı önyargılıdır. Öte yandan Kerim’in ailesi, gençlerin ilişkisini onaylamaz. İki genç, önyargıların neden olduğu birtakım yanlış anlaşılmalar sonucu ayrılırlar. Tekrar bir araya gelmek istediklerinde ise benzer sorunları yaşayacaklardır.

50 yıl önce gençlik çağlarında aynı kadına aşık olan üç arkadaş, elli yıl sonra Pera Palas'ta yeniden bir araya gelirler. Bu buluşma yıllar önce işlenen bir cinayetin perde arkasını ortaya çıkaracaktır.

Bir şarkıcı ile genç bir kız arasındaki aşk öyküsünü konu alır. Ünlü şarkıcı İbrahim gazinoda sahne aldığı sırada dinleyenler arasında gördüğü bir kızın peşine düşer. Ayşe adındaki bu kızı elde etmek için günlerce peşinde koşan İbrahim, bir türlü kızdan yüz bulamaz. Bir süre sonra Ayşe’nin duyguları değişir, ancak İbrahim de bu arada çabalamaktan vazgeçmiştir. Bununla birlikte Ayşe gururunu yenerek İbrahim’e gider. Ani bir kararla evlenirler. Ancak İbrahim’in sağlık sorunları nedeniyle çifti zor bir dönem beklemektedir.

Orhan babasının ölümünden sonra kendisini yetiştiren Hayri Ağa tarafından yurt dışına staja gönderilmiştir. Dönüşünde kendi işini kurmak ister ancak Hayri Ağa ona yeğeniyle evlenmediği takdirde para vermeyeceğini söyleyince onun yanından ayrılır. Kadir Usta ile birlikte iş kurup çalışmaya başlar ve onun evine taşınır. Ve Hülya ile tanışır. Genç kızın abisi Erdoğan haksız yere cinayetle suçlanmış ancak her şeye şahit olan mahalle halkı olayı tezgahlayan Hayri Ağa’ya karşı Erdoğan’ı savunamamıştır. Orhan ve Hülya kısa sürede birbiriyle yakınlaşırlar. Ancak Hayri Ağa’nın iki gencin hayatındaki rolü bitmemiştir. Ağanın bir baltaya sap olamamış oğlu Metin marazi bir tutkuyla Hülya’ya aşıktır ve onun Orhan’la ilgilenmesine katlanamadığı için iki gencin kabusu olacaktır.

Hülya liseyi bitirmiş genç ve güzel bir kız'dır. Bir şirkette sekreterlik işi bulmuştur. Ancak şirket'in patronu Hülya'ya rahat vermez. Tolga ise zengin bir ailenin tek çocuğudur. Mirasın dağılmaması için babası Tolga’yı amcasının kızıyla zorla evlendirmek ister. Tolga ise fakir bir ailenin kızı Hülya’ya aşıktır. Babası Tolga’yı vazgeçirmek için Hülya’ya bir tuzak hazırlar...

Meşhur bir şarkıcı olan Tatlıses, hayranı olan genç kız Hülya'ya bir görüşte aşık olur ve derhal evlenme teklif eder. Teklifi ciddiye almayan kız, devamlı yapılan bu teklifler karşısında sinirlenmekte ve evlenmeyi reddetmketedir. Kızın babası Hüseyin Kutman zengin bir iş adamıdır ve işleri kötüye gitmekte, alacaklıları tarafından tehdit edilmekte ve nihayet bacağından kurşunlanır.

Yoksul bir kaptanın kızı olan Zeynep, kendisi gibi parasız bir müzisyen olan Kaya’ya deliler gibi aşıktır. İki genç mutlu bir yuva kurmak için Kaya’nın şöhreti yakalamasını beklerken ummadıkları bir engelle karşılaşırlar. Kaya turne için gittiği Almanya’da adam yaralayıp hapse girer. Onu beklemeye yemin eden Zeynep ise babasının patronu Murat’ı adeta büyülemiştir. Murat’ın aşkına başta karşılık vermeyen genç kız Kaya’nın geri dönmeyeceğini anladığında onun evlenme teklifini kabul eder. Zengin ve mutlu bir yaşam sürerken Kaya’nın geri dönüşüyle mutlu uykusundan bir kabusa uyanır. Onu vefasızlıkla suçlayan Kaya, intikam almak için Murat’ın kızını kullanacaktır.

Güzel sanatlar akademisi resim bölümü öğrencisi Hülya'nın çok sevdiği köpeği bir gün evden kaçar. Yoksul bir genç olan İbrahim'in evine gider. Bu tesadüf iki gencin arasındaki doğacak aşkın başlangıcıdır.

Konya genelevine çalışmaya gelen Nalan (Hülya Avşar) şehrin namlı kabadayısı Kara Davut (Kadir İnanır) ile aşk yaşamaya başlar. Evinde eşinden ilgi görmeyen Kara Davut ile gerçek sevgiyi ve ilgiyi tatmamış Nalan'ın aşkı Konyada konuşulmaya başlanınca işlerin karışması gecikmez.

Mafyadan kaçan bir hayat kadını ile eski bir gangster arasındaki aşkı konu edinir. Kadir, ayağından vurulup yaralandığı için gangsterliği bırakarak kahve işletmektedir. Hülya ise mafya tarafından alıkonup kullanılan bir kadındır. Hülya, kötü hayatından kurtulmak için mafyadan kaçar. Kaçarken Kadir’le karşılaşır. İkili birbirlerine âşık olup evlenmeye karar verirler. Ancak mafya Hülya’nın peşini bir türlü bırakmaz.

Filmde, zengin bir erkek ile fakir bir kadının yaşadığı aşk hikâyesi anlatılır. Üniversite öğrencisi olan Cengiz, zengin ve soylu bir ailenin oğludur. Bu yüzden babası birçok konuda Cengiz’e baskı yapar. Cengiz birkaç kez karşılaştığı Sevda adında bir kadına ilgi duyar. Bir gün arkadaşlarıyla gittiği bir diskoda Sevda ile tanışma imkânı bulur. O günden sonra ikisi arasında bir aşk başlar. Ancak Cengiz’in babası bu ilişkiyi onaylamayacaktır.

Bir kaza sonucu erkekliğini yitirmiş sakat bir çiftlik sahibiyle, genç karısının seyisle yaşadığı ihtiraslı aşkın öyküsü.

Kör bir kızla, katil bir gencin aşk öyküsü.

Gecekonduda yaşayan üç kız kardeşin öyküsü. Kardeşlerden en büyüğü evli, ortancası ise dul ve mutsuz bir kadındır. Bir gençle ilişkisi olan en küçük kardeş, dul ablasıyla dost hayatı yaşayan şoför Hasan’ın da kendisinde gözü vardır. Talihsiz kız, kaçtıkça Hasan üzerine gelir… Ayrıca babasının kocası da baldızını rahat bırakmaz. Fırsat buldukça saldırgan hareketlerini sürdürür. Şoför Hasan’ın niyeti ciddidir. Evlenmek ister. Ama dul abladan da bir türlü vazgeçmez.

Selim oldukça varlıklı bir ailenin çocuğudur.Hemen her gece sosyetenin gittiği lüks bir gece kulübünde eğlenmektedir.Arkadaşlarıyla birlikte başka bir gece salaş bir pavyona,değişiklik olsun diye eğlenmeye gider.Burada konstrümatrislik yapan Karanfilli Naciyeyi görür.Naciyenin güzelliğinden etkilenir.Bir süre sonra bu olay tutkulu bir aşka dönüşür.Selimin aile durumu bu aşk yüzünden sarsılır.

Filmde, eroin kullanan iki kardeşin yaşadıkları anlatılır. Neslihan ve Nazlı ünlü avukat Sedat Ilgaz’ın kızlarıdır. Sedat Bey, yoğun iş hayatından dolayı kızlarına vakit ayıramaz. Çoğu zaman yalnız olan Neslihan ve Nazlı arkadaşlarıyla beraber vakit geçirir. Geceleri sık sık dışarıya çıkarlar. Neslihan erkek arkadaşı Cüneyt ile beraber eroin kullanmaya başlar. Bir süre sonra da kız kardeşi Nazlı da aynı tuzağa düşer. Bu durum iki kardeşin de hayatını değiştirecektir.

Kardeşi bir aşk cinayetine kurban giden Gülseren'in intikam öyküsü.

Kendisini seven iki adam arasında kalan bir kadının yaşadıkları anlatılır. Kimsesiz olan Sabiha pavyonda şarkıcılık yapar. Kendisini seven iş adamı Vedat ile bir ilişki yaşar. Ancak Vedat’ı sevmediği için onunla evlenmeye yanaşmaz. Bir gün İstanbul’daki bir pavyonun sahibinden iş teklifi alır. Vedat’a veda ederek İstanbul’a gider. Burada Ahmet adında bir taksi şoförüne âşık olur. Ancak Vedat bu aşkı engellemeye çalışacaktır.

Romanını okuyan iyi bilir konu olarak iyi bir konu seçilmiş. İçindeki muhalif duygulardan sıyrılarak yalanlara tutunan bir kadının yaşadıkları anlatılıyor fılmde. Hayatı hep ertelemeler üzerine kurulu. Gülmek için yarını bekliyor. Ağlayacağı zaman da

Şerif Ali köyün yakışıklı ama işsiz güçsüz gencidir. Yaşadığı köyde birçok kadınla adı çıkmıştır. Şerif Ali'nin komşusu Gülsüm genç yaşta eşini yitirmiştir ve 17 yaşındaki kızı Hacer ile yaşamaktadır. Gülsüm Şerif Ali'ye aşıktır ve onunla birlikte olma hayalleri kurmaktadır ama aynı zamanda genç kızı Hacer de Şerif Ali'ye aşıktır. Şerif Ali'nin gönlüyse Hacerden yanadır.

Film, bir anne ile kızın sorunlu ilişkisini anlatır. Fatma, kocası Metin’le zengin bir yaşam sürmektedir. Ancak kocasının kendisini aldattığını öğrenen Fatma ondan boşanır. Çiftin tek kızı olan Hülya ise boşanmanın sorumlusu olarak annesini görmektedir. Hülya, günlerini içki ve uyuşturucu âlemlerinde geçirir. Durumdan endişelenen annesinin sözünü dinlemez. Ancak Fatma'nın Fikret isimli iş adamıyla ilişkiye başlaması, Hülya'yı annesinden intikam almak için harekete geçirecektir.

Yıllar sonra kovulduğu kasabaya gelip intikam alan bir kadının öyküsü.

Filmde, üvey oğluna âşık olan bir kadının hikâyesi anlatılır. Yoksul bir hayatı olan Gamze, yaşlı ancak zengin olan Sedat adında bir iş adamıyla evlenir. Böylece rahat bir hayatı olur. Bir süre sonra kocası bir kalp krizi geçirir. Kocasının yurtdışında yaşayan oğlu Sedat, babasını ziyarete gelir. Sedat, ilk görüşte üvey annesi Gamze’ye âşık olur. Birkaç gün sonra duygularını Gamze’ye açar. Sedat’a karşı aynı duyguları besleyen Gamze, duygularını saklamak zorunda kalacaktır.

Film, 1980’lerdeki Almanya’ya işçi göçünün Türk aile yapısına verdiği zararları konu alır. Cemil, karısı Zeliha ve oğlu Ömer’i köyde bırakıp Almanya’ya çalışmaya gitmiştir. Yıllar sonra geri döndüğünde köyüne ve ailesine yabancılaşır. Okuma-yazma bilmeyen karısına Almanya’ya götürme vaadiyle boşanma evrakı imzalatır. Oğlu Ömer’i de yanına alarak İstanbul’a gider. Almanya’da tanıştığı Marta ile evlenir. Zeliha, oğlunun izini bulmak ve Cemil’e hesap sormak için İstanbul’a gelir. Namusunu koruması ve samimiyeti ile basının ilgisini çeker. Artık Zeliha’nın derdi tüm Türkiye’nin derdi olmuştur.

Filmde, zengin bir kadınla fakir bir adamın yaşadığı aşk hikâyesi anlatılır. Babaları iş ortağı olan Hülya ve Ahmet birbirlerini severler. Hülya’nın babası işlediği bir suç yüzünden hapse atılır. Bu yüzden Hülya ve annesi oturdukları mahalleden taşınır. Buna rağmen Hülya ve Ahmet görüşmeye devam eder. Aradan yıllar geçer ve Hülya’nın babası Fevzi hapisten çıkar. Kısa süre içerisinde de çok zengin bir iş adamı olur. Kızını zengin biriyle evlendirmek isteyen Fevzi, kızı Hülya’nın Ahmet’le kurduğu ilişkiye engel olmaya çalışacaktır.

Şahin kadın tacirlerinin peşinde yürekli, atak bir polis komiseridir. Yıllar boyunca peşinde olduğu beyaz kadın ticareti yapan çetelerin korkulu rüyasıdır adeta. Toplum vicdanını yaralayan yasadışı suç şebekelerinin en azılı haydutlarından biri olan Yusuf saf genç kızları yakışıklılığı ile tuzağa düşürüp satmakta, hepsinin giderek birer fahişe olmasına neden olmaktadır. Buna dayanamayan Sema adlı bir tele kız bileklerini keserek intihara kalkışır. Yusuf başlarının belaya girmemesi için onu götürüp ormana bırakır. Olaya Cansu adlı başka bir tele kızın tanık olduğunu gören Yusuf onu da tehdit eder. Korkan genç kız, güvendiği bir fahişe olan Çağla’nın evine sığınır. Çağla Cansu’yu saklar, yerini kimseye söylemez. Polis intihar eden Sema’

Hülya Avşar, senaryosunu yazıp yönettiği "Selfi" filminde kendi hayat hikayesini anlatıyor.

Filmde, firar eden bir mahkûmla ünlü bir iş adamının kızı arasındaki aşk öyküsü konu edilir. Zeynep, tanınmış bir iş adamının kızıdır. Nişanlısı Tarık ile birlikte tatilden dönmektedir. Mahkûmları taşıyan bir cezaevi nakil aracı yolda kaza geçirmiştir. Kazadan kurtulan bir grup mahkûm firar eder. Yolda karşılaştıkları genç çiftin arabasını durdururlar. Tarık’ı öldürüp Zeynep’i de kaçırırlar. Mahkûmlardan Mehmet, genç kadını arkadaşlarına karşı himayesi altına alır. Böylelikle başlayan ilişkileri zamanla aşka dönüşecektir.

Film, hayatını yazmak için geçmişini araştıran bir yazarın hikâyesini anlatmaktadır. Yazar Esra ile ressam Koray evliliklerinde sorunlar yaşayan bir çifttir. Koray uyuşturucu bağımlısıdır. Esra, Koray'a yardımcı olmak için onu hastaneye yatırır. Koray hastanedeyken Esra kendi hikâyesini yazmak üzere Behzat'ın yanına gider. Behzat, babasının eski bir arkadaşıdır ve babası hapisteyken Esra’ya sahip çıkmıştır. Behzat’la buluşan Esra geçmişini tekrar gözden geçirmeye başlar. Ancak bu sırada genç kadın Behzat’ı yeterince tanımadığını fark eder. Behzat’ı yakından tanımak isteyen Esra bilmediği gerçeklerle karşılaşır.