General Hou Jie son derece acımasız bir subaydır. Hem acımasız, hem de o kadar hırslıdır ki, başa geçmek için karısının kardeşi dahil önüne geleni çiğner geçer. Fakat günün birinde öz kardeşinin ihaneti ile karşılaşır ve tek çocuğunu hırsının yarattığı ortama kurban verir. Bu olaydan sonra “Shaolin” tapınağındaki rahiplere sığınır. Artık önünde farklı bir hayat vardır ama geçmişi asla yakasını bırakmayacaktır.

Arkeolog olan Jack, büyük güçleri olan bir taşın peşindedir. İnanışa göre bu taş, yerçekimini ortadan kaldırmaktadır. Yardımcısı ile birlikte bu taşı bulmak için dünyanın her yanına yolculuk yapmaktadır. Jack'in farklı bir yaşamı daha vardır. Rüyalarında Çin Hanedanı'nın baş generali Meng-yi olarak, güzeller güzeli prensese aşıktır. Arkeolojik araştırmaları sırasında rüyalarındaki prensesin resmi ile karşılaşan Jack'in rüyaları ve gerçek yaşamı artık bir noktada kesişmiştir. Rüyalarında General Meng-yi karakterindeyken prensesin kendisine gösterdiği şelaleyi gerçek yaşamda bulur. Şelalede yaptığı araştırmada ise, prensese ve rüyalarındaki dünyaya ulaşacaktır.

Mesleğinin sonuna gelmiş yaşlı detektif Chan acımasız suç örgütü lideri Po tarafından öldürülen bir tanığın kızını himayesine alır.. Polisin cinayet masası Departmanının başına bir yakın dövüş ustası Ma getirilince Chan mesleği bırakmak zorunda kalır.