Tom Sawyer, her türlü yaramazlıkları yapan, ele avuca sığmayan bir çocuktur. Missisipi ırmağı kıyısında bulunan St. Ptersburg kasabasında, kendisini çok sevdiğine inandığı Polly Teyze’sinin yanında yaşamaktadır. Bu yüzden teyzesinin kendisini azarlamalarına ve zaman zaman kamçıyla dövmelerine aldırış etmez. Üvey kardeşi Sid, zaman zaman teyzesini kışkırtıp dayak yemesine sebep olduğu için, Tom onu hiç sevmemektedir. Ama teyzesinin kızı Mary’yi ise kendisine yakın bulmakta ve sevmektedir. Çünkü Mary ona karşı çok şefkatli davranmakta, onun her işinde yardımcı olmaktadır… Yeni taşınan komşunun Becky Thatcher isimli güzel bir kızları vardır. Tom, daha önce sevdiği Amy Lawrens’i unutarak, bu kızla ilgilenmeye başlar…

Mayıs 1968'de dünya; Rolling Stones, düşük bel pantolonlar, mini etekler, cinsel devrim ve Vietnam Savaşı karşıtı prostestolarla sarsılmaktayken Almanya yeni bir özgürlük çağına girmektedir. 14 yaşındaki asi genç Wolfgang, Freistatt'daki kimsesiz çocuklar yurduna gönderilir. Orada terbiyeli bir çocuk olması için “eğitilecektir”. Wolfgang ağır çalışma şartlarına ve gardiyanların acımasız eğitim metotlarına karşı çıkmaya ve yaşadıklarının karakterini bozmasına izin vermemeye kararlıdır. Ancak kendine zarar vermeden bu sistematik şiddet ve baskıya ne kadar süre dayanabilecektir? Yaşanmış bir hikayeye dayanan bu film, baskıcı bir toplum sisteminde ayakta kalmaya çalışırken, kalan son insanlık kırıntısını muhafaza etmeye çalışan bir çocuğun amansız mücadelesini anlatıyor. Freistatt yurdunun katkılarıyla , gerçek dokuya sadık kalınmıştır

17 yaşındaki Phil, yıllardır annesi ve ikiz kız kardeşi ile yaşamaktadır. Gittiği yaz kampından döndüğünde evdeki atmosferi değişmiş bulur; annesinin yeni bir erkek arkadaşı vardır. Diğer yandan Phil de okullarına yeni gelen bir erkek öğrenciye, Nicholas’a âşık olur. İlk aşk, bir sürü güzel deneyimle beraber, daha önce hiç tatmadığı tarzda bir acıyı da Phil’in hayatına sokar.

II. Dünya Savaşı'nda Almanya'nın yenilgiye uğramasının ardından, Mayıs 1945'te bir grup genç Alman savaş esiri Danimarkalı yetkililer tarafından ülkeye getirilir. Görevleri Danimarka'nın batı sahilindeki yaklaşık iki milyon kara mayınını temizlemektir... Çıplak elleriyle... - Film gerçek olaylardan uyarlanmıştır * ilk sahnesinden son sahnesine kadar savaşın insanlar üzerinde yarattığı tahribatı çok net anlatabilmiş. mekan, karakter, diyalog ve hikaye olarak sade ama duygusal derinliği büyük. savaştan fiziken kurtulsanız bile mental olarak kurtulmanın imkansız olduğunu söylüyor sanki.. izlenmeye değer bir post-war filmi.

Hans Fallanda'nın Otto and Elise Hampel romanından uyarlanan film; Nazi yönetimi altında ki Berlin günlerinde insanca yaşamanın cesaret ve onurunu etkileyici biçimde anlatıyor.

Aşkı, uyuşturucudan arınmış Dubai'de bulan Stefan başarılı bir avukattır. Evlilikle ilgili evraklar için Almanya'ya geri döner. Ancak eski dostu Kai'ın kötü alışkanlıkları işleri karıştırır.

Nureyev'in 1961'de Sovyetler Birliği'nden iltica etmesi ve KGB'nin kendisini durdurma girişimlerinin hikayesini anlatacak olan filmde Rudolf Nureyev'e, Oleg Ivenko hayat veriyor. Filmde, Sibirya’da bir trendeki doğan Rudolf Nureyev’in, gençlik yıllarından eğitim hayatına, batılı sanatçılarla olan ilişkilerinden KGB ile yaşadığı kedi fare oyununa değiniliyor.

Hayatta annesinden ve baleden başka tutkusu olmayan Dominika, geçirdiği bir kaza sonucu baleye veda etmek zorunda kalmıştır. Gelecek planları bir anda tuzla buz olan genç kadın, onun gibi üstün yetenekli gençlere bedenlerini ve zihinlerini bir silah olarak kullanmayı öğreten Rus gizli istihbarat örgütü Serçe Okulu’na katılır. Zorlu ve sadistik bir eğitimden geçen genç kadın, programın şimdiye kadarki en tehlikeli öğrencisi olur. Dominika şimdi sahip olduğu güçle geçmişiyle yüzleşmeli ve sevdiği herkesin hayatı tehlikedeyken, Dominika'nın güvenebileceği tek kişi olduğunu söyleyen Amerikalı CIA ajanı Nathaniel Nash'le uzlaşma sağlamalıdır.

200 yıldır Elfler yerin altında yaşamakta ve insanlardan saklanmaktadır. Bir gün, hayat dolu Elf kızı Helvi, bu duruma daha fazla dayanamaz ve iki arkadaşıyla birlikte yeryüzüne, insanların dünyasına tırmanarak hayatını değiştirmeye karar verir. Bir takım eğlenceli maceralardan sonra, Helvi'nin başlangıçta huysuz bir pasta şefi olan Theo'yla artan dostluğu, hayattaki gerçek amaçlarını kendisine ve tüm diğer Elflere hatırlatacaktır: Başkalarına yardım etmek!