James Bond, Rusya'dan kaçmaya çalışan bir Rus generale yardım ederken, onu öldürmeye çalışan güzel bir çellocu görür. Generalin kaçışı farkedilip tekrar ele geçirilince, Bond bu kez çellocunun peşine düşer. Viyana'dan Fas'a kadar süren maceraları, Afganistan'da gizemin çözülmesiyle sona erecektir.

Lord Henry ile Dorian’ın karşılıklı etkileşimleri, Dorian’ın kendini giderek kötüye, şeytani olana, hazcılığa adaması filmin eksenini oluşturmaktadır. Son derece saf ve yakışıklı Dorian’daki değişim, Lord Henry’nin sözleriyle ve Dorian’ın kendi portresinde kendi güzelliğini keşfetmesiyle başlar. Lord Henry’nin etkisiyle kötülüğün ve zevkin çekimine kapılan, dünyada gençlik ve güzellikten önemli bir şey olmadığına inanan Dorian için heyecan, kötülükte ve günahtadır; iyilik ve erdemse sıkıcıdır, edilgendir. İyiliği temsil eden Basil’in Dorian’a duyduğu saf tutkuda eşcinsellik öğeleri açıkça hissedilir. Dorian’ın büyük sırrını, portredeki değişimi gören yalnızca Basil olur. Portreye odaklanan, sonsuz gençlik karşısında ruhunu satan ve ruhunun ölmüş olmasından korkan Dorian için kurtuluş var mıdır?Özellikle bir genç adamın büyümesini, eğitimini, gelişimini, kendini ve inançlarını keşfetmesini işleyen Dorian Gray’in Portresi için Oscar Wilde, ‘bir ruhun hikâyesi’ demiştir.

Aşk En Yüksek Mertebede Hüküm Sürüyor Kraliyet düğününe haftalar kala Paige (Kam Heskin) ve Edward (Luke Mably) ilişkilerini ki buna Danimarka Krallığı da dahil bir çıkmazın içinde bulurlar. Eski kurallar tozlu raflardan gün ışığına çıkarılmıştır. Buna göre evli olmayan varis tahta ancak kendisi gibi asil kandan gelen birisiyle evlenerek çıkabilir. Aksi halde tahttan feragat etmesi gerekecektir.

Oscar ödüllü Tarafsız Bölge'nin yönetmeni Danis Tanovic tarafından, Krzysztof Kieslowski ve senarist Krzysztof Piesiewicz'nin üçleme olarak yazdığı senaryoların birinden uyarlanan Cehennem, korkunç bir aile sırrının utancını paylaşan üç kız kardeşin benzer hayatlarını anlatıyor. Üçlemenin ilk bölümü Heaven / Cennet, 2001 yılında Tom Tykwer tarafından çekilmişti. 1980'lerin Paris'i... Hapisten yeni çıkan bir adam evine döner, fakat karısı tarafından reddedilir. Alevlenen tartışma sonucu adam, üç kızı Sophie, Céline ve Anne'ın gözleri önünde intihar eder. Günümüz Paris'i... Üç kız kardeş artık birer yetişkindir. Fakat aile bağları neredeyse tamamen kopmuştur ve çocukluklarında yaşadıkları trajedinin izlerini hâlâ taşımaktadırlar. Kardeşler, beklenmeyen bir açıklama sonucunda tekrar bir araya geldiklerinde karanlık geçmişleri ve babalarının asıl suçuyla yüzleşirler.

1879 yılında Marcelino adındaki bir adam, 35 bin yıldır varlığını korumayı başaran Altamira Mağarasını İspanya'nın Kuzeyinde Santillana del Mar yakınlarında keşfetmeyi başarır. Tesadüf eseri bulduğu bu mağara, insanoğlu için çok önemli bir konum halini alır. Bilim ve kilise dünyasını karşı karşıya getirir ve bu gizemli mağara 35 bin yıldır bile hiçbir şekilde orjinalliği bozulmadan korunmayı başarmıştır.