Dokuz yaşında bir çocuk; hem ağabey, hem baba, hem anne, hem de bir bilge olabilir mi? Ayşe için olur. Hatta hiçbir şeyden korkmayan bir ağabeydir o. Annesiz iki çocuğun içinizi ısıtacak, kimi zaman gözünüzü yaşartacak öyküsü. Hem de gerçek. Yalın bir dille köyü, köyün insanlarını, kardeşlerin ilişkisini anlatan film, sürpriz bir finalle bitiyor. 2009 İstanbul Film Festivali programında yer alan film, 59. Berlin Uluslararası Film Festivali ’nde de gösterilen iki Türk filminden biri oldu.

Bilgisayar mühendisi Emrullah, imam hatip lisesinden mezun olduğunu arkadaşlarından gizler. İsmini Emre olarak değiştirerek iş hayatına başlar. Bir gün Emre’yi liseden arkadaşı Mehmet Hoca ziyaret eder. Mehmet, kanser tedavisi gördüğü için imamlık görevini yerine getiremeyecektir. Bu yüzden Emrullah’tan Ramazan ayı boyunca yerine geçmesini ister. Emre, Mehmet’in ricasını kabul ederek köye gider. Köyde kurduğu ilişkiler Emre’nin yeniden kendisiyle yüzleşmesine neden olacaktır.

Mevlevi Şeyhi Ahmet Nurettin’in kardeşi, suçsuz olmasına rağmen hapise atılır. Derviş, kardeşi masum olduğu için onun önünde sonunda geri döneceğine inanmaktadır. Fakat umutları, Kadı’nın kardeşini idam etmesiyle yerle bir olur. Kendi içinde büyük bir hesaplaşmaya girişen Derviş, sorumlularla uğraşmaya karar verir ve halkı isyana davet etmeye başlar. Zamanla, kendisi de karşı koyduğu iktidar’ın bir parçası olacaktır…

Yusuf'un karısı Aslı (25) akciğer hastalığı yüzünden hastaneye yatırılmıştır, kanser şüphesiyle ağır bir kötümserlik yaşıyordur. Aslı'nın ölüm korkusu ve yalnızlık duygusu öyle derindir ki kocası Yusuf'u kendi derdine ortak etmeyerek onu da başka bir yalnızlığa iter. Aslı'nın hastane odasını paylaştığı Elena (22) çıkar karşımıza. Elena ülkesinden uzakta yaşam mücadelesi veren, acımasız insanların eline düşmüş, talihsiz bir kadındır. Elena, bir iki günden sonra Yusuf'un tekrar karşısına çıkar. Çok güç durumda kalmıştır ve Yusuf'tan başka arayacak kimsesi yoktur. Yusuf Elena'ya yardımcı olur. Elena'nın Yusuf'a yönelişi bir noktadan sonra tam anlamıyla bir zorunluluktur artık. Elena ile Yusuf arasındaki bu kaçınılmaz yakınlaşma, derin bir suçluluk duygusunun oluşmaya başladığı andır. Başka bir gözle çapkınlık, gönül macerası diye nitelendirilebilecek bu hikaye, aslında bir erkek yalnızlığının, tekdüze bir yaşamın derinliksiz yansımasıdır.

Almanya'da lotto oyununda ikramiye kazanan gurbetçi biri ile karıştırılan ve sevdiği ile evlenebilmek için başlık parası biriktiren saf biri olan Selim'in hikayesi.