Üç liseli serseri kendilerini zamanda geriye götürebilecek bir zaman makinesi icat ettiklerinde okullarının sosyal yapısını sarsarlar -- sadece dışlanmalarına sebep olan konuşma, olay ve iletişim biçimlerini değiştirecek kadar. Ancak yanlışlıkla bir kara delik yarattıklarında zamanı geri almanın büyük sorunlara yol açabildiğinin farkına varırlar.

Üç lise öğrencisi genç, internet üzerinden gelen teklif üzerine bir kadınla buluşmaya giderler. Ancak gittikleri yerde onları büyük bir tehlike beklemektedir: Yaşayış tarzlarını onaylamadıkları insanlara ayinleri sırasında türlü işkenceler yapmakta olan gizli bir tarikat. Bu tarikat adeta bir ölüm kampı yaratmıştır. Tuzağa düşen gençlerin kurtulma çabaları bir dizi olayı tetikleyip, insanın içindeki kötülüğün sınırlarını teste tabi tutacak ve her şeyin bir kabusa dönüşmesine neden olacaktır.

Film, eşlerinden ve ailelerinden biraz uzak kalmak ve kafa dinlemek için mahallenin güvenliğini korumak bahanesiyle sözde "suç gözetleme timi" kuran bir grup erkeğin hikâyesine odaklanıyor. Fakat işler başta iyi gitse de, kafadarlar kendilerini dünyayı tehlikeyi atan bir komplonun ortasında bulmakta gecikmeyecektir. Akiva Schaffer'in yöneteceği filmin senaryosu Seth Rogen ve Evan Goldberg ikilisine ait...

Krallığı tehlike altında olan prensesleri koruyan bir program sayesinde Prenses Rosalinda'nın, Carter Mason'un evine gelmesinin ardından yaşananları konu alır. Prenses Rosalinda ile Carter Mason iki farklı gençtir. Önce birbirinden nefret eden bu ikili daha sonra çok iyi arkadaş olacaktır. Bu sırada da Prenses Rosalinda krallığını kurtarmaya çalışacaktır.

"Mezuniyet Balosu"nda her çiftin bir hikâyesi var ancak hiçbiri birbirine benzemiyor. Büyük dans günü yaklaşırken çakışan hikâyeler bir lisede, bir gecede ortaya çıkıyor. "Mezuniyet Balosu" liseden özgürlüğe geçişte yaşanan o belirsizlik zamanındaki bazı ilişkilerin sona ermesini, bazılarının ise henüz yeni kıvılcımlanmasını anlatıyor...Mükemmel geçecek olan mezuniyeti sırasında karşısına çıkan erkeğe (Thomas McDonell) ilgi duymaya başlayan Nova Prescott (Aimee Teegarden) için bu dönem "arzuların savaşı"dır. Diğer son sınıf öğrencileri Mei (Yin Chang) ve Tyler (De'Vaughn Nixon) bazı sırlar saklarlarken, diğerleri ise bir lisenin en önemli olaylarından biri olan bu etkinliğin etrafını saran güvensizlik ve beklentilerle yüzleşirler. Bir öğrencinin lise hayatında yüzlerce gecesi olmuştur ama "mezuniyet" sadece bir kere olacaktır...

Hoş bir genç kız olan Kim aslında tam bir erkek Fatma'dır Eskiden kaykay şampiyonu olmasına rağmen sevdiği bu spora devam etmek yerine babasına destek olmak için geleceği olmayan bir işte çalışmaktadır Alpler'deki dağ evinde yeni bir iş bulur Zenginlerin şampanya ve kayakla donanmış dünyası ona başta tuhaf gelir Ancak snowboard'u keşfettiğinde hayatında yeni sayfa açılır Artık hedefi, sezon yarışına katılmak ve ödül parasını kazanmaktır.

Film, mezuniyet töreninde bekaretlerini kaybetmeyi hedefleyen iki lise son sınıf öğrencisi Michael (Nicholas Braun) ve Matty (Hunter Cope)’i anlatıyor. Ancak her şey Matty’nin eşcinsel olduğunu açıklamasıyla değişiyor...

Çocuklarının eğitimi için üniversite kampüs turuna katılan George ve Edith günü birlikte geçirecek, kampüs içerisinde keyifli vakit geçirirken aralarında duygusal bir yakınlık da boy gösterecektir.

Steve ve Diana'nın sakin ve huzurlu aile yaşantısı, yeni taşındıkları evlerinde yaşanmaya başlanan paranormal olaylarla sarsılmaya başlar. Üç çocuklarından en küçük olanı, bir gece evlerinde esrarengiz bir varlık olduğunu keşfeder ve ansızın ortadan kaybolur. Sonrasında aile, kendilerini hedef alan ve savaşı bırakmaya niyeti olmayan bir varlığın farkına varırlar. Gizemli bir geçmişi olan bu bölgede, geçmişin terörü yeniden ortaya çıkmıştır artık; her birinin hazırlıksız olarak yakalandığı bu savaşta hiçbir şey eskisi kalmayacaktır.

Dillford, vampirlerin, insanların ve zombilerin 'huzur ve uyum içerisinde' beraber yaşadığı bir kasabadır! Fakat aniden beklenmedik bir gelişme kasabayı sarar ve insanlar, vampirler ve de zombiler karşılıklı büyük bir ölüm kalım savaşına girerler. Şimdi her şeyin 'normale' dönmesi 3 gence bağlıdır... Yönetmenliğini Robbie Pickering'in üstlendiği korku komedi türündeki filmde Oren Uziel senaryoya imza atıyor.

Mektuplar aracılığıyla kimliği gizli bir şekilde anlatılan The Perks of Being a Wallflower, 90'lı yıllarda lise birinci sınıf öğrencisi olan Charlie'nin hikayesini anlatmaktadır. Duygusal ve utangaç olan Charlie, bir yandan değişen çevresini gözlemlerken bir yandan da en iyi arkadaşı Michael'ın yakın zamandaki intiharıyla uğraşmaktadır. İngilizce öğretmeni Bill, ona okuması için fazladan kitaplar vererek hayata katılmayı öğretmeye çalışır ve Bill'in çabaları Charlie'nin deneyimleriyle açığa çıkacaktır. Hikaye boyunca Charlie; kendisini unutmasına sebep olan kötü bir çocuklukla, kürtaj, uyuşturucu ve seksle uğraşarak, eşcinsellik ve etrafındakilerin yargılarına maruz kalarak yaşama katılmaya çalışır. Charlie çocukluğun basitliği ve yaklaşmakta olan gelecek fikri arasında sıkışıp kalmıştır, etrafındaki dünyayı izlemek ve ona katılmak arasında sıkışıp kalmıştır, arkadaşları ve ailesinin sorunlarının ortasında sıkışıp kalmıştır…

14-20 Ağustos 1971 tarihlerinde Stanford Üniversitesi’ndeki psikoloji bilim dalı öğretim görevlisi Philip Zimbardo, bir deney yapmaya karar verir. 24 erkek öğrenciden oluşan bir grubu, mahkumlar ve gardiyanlar olacak şekilde ikiye ayırıp onları üniversite binasının bodrum katında oluşturdukları bir hapishane simülasyonunda bir haftaya yakın süre “rollerinin” içine bırakır. Deneyin sonuçları dünyayı şok ettiği gibi, Abu Ghraib Hapishanesi’nde yaşanan insanlık dışı işkencelerin de ortaya çıkması ve daha sonra değerlendirilip incelenmesinde büyük rol oynar.

Dört lise öğrencisi mezun olduktan sonra kendilerini yeniden tanımlamaya çalışmasını konu alan bu film

Üniversiteden mezun olmalarının ardından hayat pek de Will ve Jillian'ın planladıkları gibi gitmemektedir. Kendilerini bir sürü garip iş imkanlarının içinde bulurlar. Fakat aileleri, arkadaşları ve çalışma arkadaşlarının yardımıyla, en önemli ve en komik maceraların, aslında planlanmadan yaşandığını öğrenirler.

New York şehri Alice, Robin, Lucy, Meg, Tom ve David gibi binlerce yalnız ve kalbi kırık bekâr insan ile dolu. Herkes kendisine doğru eşi ya da aşk dolu bir ilişkiyi arıyor; pek çoğu ise orta karar bir birlikteliğe bile razı! Baştan çıkartıcı mesajlaşmalar ve tek gecelik ilişkilerin ortasında tüm bu bekar insanların, bekarlığı ve yalnızlığı yönetmesini öğrenmeleri gerekiyor!

2002 yılında aynı rutine kapılıp kalan haber programı yapımcısı Kim Baker, Afganistan'da tehlikeli bir görev alarak hayatına biraz renk katmaya karar verir. Kendini evden uzakta, konfor alanının tamamen dışında kontrolden çıkmış bir savaş bölgesinin ortasında bulan Kim, bir sonraki büyük hikâyeyi bulmak için her şeyini riske atarken gerçek gücünü keşfeder.

Süper kahramanların sıradan kabul edildiği bir dünyada geçen Sky High, The Commander ve Jetstream isimli, şöhret olmuş iki kahramanın 'güçleri olmayan' oğulları Mike'ın hikayesini anlatıyor. Mike lise çağına gelince soluğu kahramanların lisesi Sky High'da alır. Gelin görün ki, süper güçleri olmamak yeterince kötü değilmiş gibi, Mike, bir de, süper kahramanların değil de yardımcı karakterlerin sınıfına düşer. Kısa zamanda toparlanan Mike, kendi güçlerini kullanmaya başlar. Hem ailesinin yüzünü kara çıkarmaz hem de okuluna yaklaşmakta olan bir tehlikenin karşısına geçer. Kahramanlığını kanıtlaması biraz zaman alsa da sonucun mükemmelliğinden herkes memnun kalacaktır.

Zola, bir restoranda garson olarak çalışan genç bir kadındır. Bir gün restorana gelen Stefani ile tanışması Zola'nın hayatının değişmesine neden olur. Seks işçisi olan Stefani ile kurduğu dostluk, Zola’nın macera dolu bir yolculuğa çıkmasına neden olur.

Neeyln (Vinnie Jones), her zaman Londra'daki suç patronu Harris (Malcolm McDowell) için sadık bir yardımcı ve iş bitirici olmuştur ve Harris'in sorunlarına ve işini bozan insanlarla ilgilenir. Harris eski bir arkadaşı olan Amerikalı petrolcü Preston (Ron Perlman) ile bir anlaşma yaptığında kendilerini Batı Virginia'nın vahşi tepelerinde bulurlar. Sözleşmeler imzalanır ve kutlamada her yerden viskiler akar, ancak eğlenceli bir gecenin sonunda Neelyn’in kız arkadaşı kaybolur, en son Preston’ın hayırsız oğlu Junior ile birlikte görülmüştür. Aile ve arkadaşlar arasındaki çizgiler çizilir ancak hiçbir şey Neelyn'in istediği cevapları bulmasını ve almak istediği intikamın önüne geçemez. The Big Ugly 2020 ABD yapımı bir drama filmidir. Ne kadar drama ağırlıklı olsa da Neelyn'in izlerken kendimizi aksiyonun içinde buluyoruz. Filmin başarılı kadrosunda yardımcı baş rollerde ödüllü oyuncu Ron Perlman'da yer almıştır. Filmin yönetmenliğini Scott Viper üstlenmiştir.

Küçük bir kasabadan çıkıp uluslararası bir yıldıza dönüşen Jem'in ve kız kardeşlerinin fantastik yolculuğu.

Talihsiz aile babası Paul Matthews, evrimsel biyolojiye meraklı ve kendi anonimliğine önem veren bir profesördür. Onun hayatı, milyonlarca yabancının aniden onu rüyalarında görmeye başlamasıyla alt üst olur. Hayatta olduğu gibi, bu rüyalardaki varlığı da banal ve müdahaleci değildir; o sadece oradadır, yabancıların fantezilerine ve kabuslarına kayıtsız bir şekilde bakmaktadır. Yine de bir gecede ünlü olur ve uzun süredir kendisinden mahrum bırakılan ilgiyi kısa sürede kazanır. Ancak çok geçmeden beklenmedik yıldızlığının sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalır.