Paralel bir dünyada yapay insan kendini göstermektedir. Robotların artık robot tarafları kalmamıştır. Bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemeler gerçek bir insana benzeyen bir ürün yapmayı sağlamıştır. Ancak bu İnsan Robotu yeni problemlere ve ikilemlere yol açmıştır. Yasal sorular insanların zihinlerinde yer almaya başlamıştır ve hala cevaplanmayı beklemektedir: Bir insan robotun yaptıklarının sorumlusu kimdir? İnsan robotların “insan robot hakları” var mıdır? Yaptıkları işin karşılığında para almalılar mıdır? İnsan robotlarla ilişki kuran insanların sayısı arttıkça, insanlarla makineler arasındaki sınırlar belirsizleşir. İnsanlar kendilerinin kopyalarını yapmaya başladıkça, onlarla duygusal bağlar kurmaya da başlarlar. O zaman ortaya şöyle bir soru çıkar: “İnsan” olmak ne demektir?

Bu dizi, İsveç Başbakanı Olof Palme'nin uğradığı suikastın görgü tanığı olduğunu iddia eden bir adamın aslında cinayet zanlısı olması ihtimalini konu alıyor.

Suç kariyerine 1960'larda başlayan ve çağdaş İsveç tarihinin en tartışmalı kişiliklerinden biri haline gelen Clark Olofsson, uyuşturucu kaçakçılığı, cinayete teşebbüs, saldırı, hırsızlık ve düzinelerce banka soygunu ile suçlandı, hayatının yarısından fazlasını parmaklıklar ardında geçirdi. 1970'lerde Clark, Stockholm'deki başarısız bir banka soygunu sırasında "Stockholm Sendromu" kavramının ortaya çıkmasına yol açtı.