Bir çocuğun gözünden savaş! Yıl 1942... Joseph 11 yaşındadır ve bir haziran sabahı, göğsüne dikilmiş sarı bir yıldızla okula gitmek zorundadır. Bir tüccarın sevgisini kazanırken bir fırıncı kendisiyle alay eder. İyilikle kötülük arasında kalan Joseph, Yahudi arkadaşları ve ailesiyle birlikte işgal altındaki Paris’te yaşamı öğrenmeye çalışmaktadır.

Patience Portefeux, Paris'te narkotikle mücadele biriminde tercüman olarak çalışan bir kadındır. Patience gün boyunca şehrin en büyük uyuşturucu tacirleri arasındaki günlük konuşmaları tercüme eder. Akşamları ise bakım tesisinde kalan annesi ile ilgilenir. Onun hayatı, uyuşturucu tacirlerinden birinin annesini tanıdığını fark etmesiyle bambaşka bir hal alır. Annesini korumak için harekete geçen Patience, bu süreçte uyuşturucu kaçakçılığı dünyasına dahil olmaya başlar. Çok geçmeden Patience, umutsuzca ihtiyaç duyduğu ekstra geliri elde etmek için, içeriden bilgi alıp, polis kaynaklarını kullanarak kendi suç ağını kurar ve Mama Weed'e dönüşür.

Rémy ve Mélanie Paris'te yan yana dairelerde oturan iki genç komşu… Bugüne kadar birbirleriyle tanışmamışlar. İkisinin de bu büyük şehirde oldukça yalnız hayatları var. İkisi de hayatlarının aşkını arıyorlar ama bulamamışlar. Bir elmanın iki yarısı gibi olsalar da, hiç karşılaşmamışlar. Her gün aynı kaldırımdan yürüyen, aynı yerden alışveriş yapan, her sabah aynı manzaraya uyanan, gece aynı dertlerle yatağa giren ve gerçek aşkı arayan bu iki genç insanın yolları acaba bir gün kesişecek midir?

16 yaşındaki Suzanne, monoton hayatından sıkılmaya başlamıştır. Her gün evden okula yürürken bir tiyatronun önünden geçer. Burada bir oyuncuyla, 35 yaşındaki Raphaël’le tanışır. Yaş farkına rağmen iyi anlaşırlar ve birbirlerinin can sıkıntısına çare olurlar.

Paris, yaz 1942. Irene genç, neşeli, 19 yaşında bir Yahudi kız. Ailesi onun dünyayı, arkadaşlarını, yeni aşkını ve tiyatro tutkusunu keşfetmesini izliyor. Gelecek vadeden aktris, genç hayatını dünyayı umursamadan yaşıyor, ancak zamanın tükeniyor olabileceğini bilmiyor.

Amerikalı ünlü yazar Philip, Londra’da sürgün hayatı yaşarken sevgilisiyle sık sık bir araya gelir. Bu gizli buluşmalarda sevişir, tartışır ve barışırlar. Philip’in hayatına damga vurmuş kadınlardan sekse, antisemitizmden edebiyata ve kendinden taviz vermemeye kadar pek çok konuda sohbet ederler.

20'ler. Herkesin canının sıkıldığı bir sahil beldesinde, biraz pejmürde bir sihirbaz olan Albert Marvuglia, zengin burjuva Charles Moufflet'in karısı Marta'yı ortadan kaldırır ve bu turdan sonsuza dek kaçmak için yararlanır.

1930'larda Paris'te, genç ve oldukça meteliksiz ve yeteneksiz bir aktris olan Madeleine Verdier, ünlü bir yapımcıyı öldürmekle suçlanır. İşsiz genç bir avukat olan en iyi arkadaşı Pauline'in yardımıyla meşru müdafaayla beraat eder. Gerçek gün yüzüne çıkana kadar Madeleine için şan ve başarıdan oluşan yeni bir hayat başlar.

Peugeot'nun eski yönetim kurulu başkanı Christian Stieff, kurumsal başarıyı kişisel hayatına tercih eden yüksek profilli bir iş adamıdır. Ancak bir gün ciddi bir felç geçirir ve hastanede uyandığında yaşamının çoğunu boşa geçirdiğini fark eder. Bir terapist ve ailesinin yardımıyla hayatını yeniden inşa etmeye çalışacaktır.