Hayatının anlamı olmadığına karar vererek intihar etmeye karar veren Ryan'ın hikayesi... Tam intihar edecekken komşusunun köpeği Wilfred, O'ndan kendisini seyretmesini ister. Ama Ryan, Wilfred'i köpek olarak değil de insan kılığında görebilen tek kişidir... Birbirlerine bağlanıp, arkadaşlıkları ilerledikçe; Wilfred, Ryan'a insanlar, sevgi ve yaşam konusunda hayat dersleri vermeye başlar. Ryan (Elijah Wood) yaşamında başarı elde edememiş bir gençtir. Bir gün komşusu Jenna (Fiona Gubelmann) bakması için Wilfred isimli köpeğini Ryan'a bırakır. Ancak ortada bir tuhaflık vardır.

Patrick Jane isimli bir medyum, sirkte çalışan ve gözlem güçlerini kullanarak insanlar hakkında birtakım fikirler edinip bu fikirleri onlara medyum gibi satan biridir. Bir gün bu özelliği sebebiyle televizyona çıkar ve kendine Red John isimli bir düşman edinir. Red John Jane’in kızını ve eşini öldürünce ortada kalan ve bu ölümlerin sebebinin kendisi olduğunu düşünen Jane, en sonunda FBI’a başvurarak Red John’ın peşine düşmek ister. Her ne kadar ilk başlarda bu isteği geri çevrilse de FBI’ın çözemediği birtakım davaları çözen Jane, bu özel ekibe danışman olarak işe alınır.

Sporcular, film yıldızları ve politikacılar… Unutun bunları, esas kahramanlar aileler! ABC’nin komedi dizilerinden Warner Bros şirketi tarafından yapımı üstlenilen “The Middle” adlı dizi ise bunların ötesinde; üç çocuk annesi ve sevgi dolu bir eş olan Frankie Heck söz konusu olunca o bir süper kahraman, çünkü hem orta sınıf olan ailesiyle ilgileniyor, hem yaşadıkları Indiana’da kalmak için çabalıyor, hem de hayat akışına göğüs geriyor.

Adrian Monk, bir zamanlar San Francisco Polis Departmanı'nda, departmanın en karmaşık vakalarını alışılmadık yöntemlerle çözen yıldız bir dedektiftir. Ancak karısı Trudy'nin trajik ve hala çözülmemiş cinayetinden sonra, ileri derecede obsesif-kompulsif bozukluk tanısı konan Monk Polis teşkilatından ayrılmak zorunda kalır. Artık polis teşkilatına özel danışman olarak çalışan Monk, vakaları en alışılmadık yollarla araştırmaya devam etmektedir.

1994 yılında ER yayına başladığında televizyon tarihinin geri dönülmez evrelerinden biri de başladı. Gösterime girdiği ilk sezon ABD’de tüm reytingleri alt üst eden dizi daha önceki hastane dizilerinin başaramadığını başararak türe yepyeni bir atılım getirdi. Chicago’da bir hastanenin acil servisini her yönüyle ekrana taşıyan ER’ın hikayeleri öncelikle doktorlar, hemşireler, tıp öğrencileri ve diğer hastane personeli üzerine yoğunlaşıyor. İkincil öykü çıkış noktası ise hastaların yaşadığı problemler.

Grace Hastanesi'ne hoş geldiniz! Burada yeni ve acemi doktorlar için en zorlu doktorluk ihtisas devresi programlarından biri uygulanıyor. Bu acımasız eğitimle başa çıkmak zorunda olan kahramanlarımız ise Meredith, Izzie, George, Alex ve Cristina... Onlar dün öğrenciydiler, bugün doktorlar... Eğer yedi yıl boyunca Grace gibi bir cehennemde başarılı olurlarsa, cerrahlığa da hak kazanmış olacaklar. Ancak, ihtisas devresinin bu kadar zorlu olması, onlar için yaşamlarının geri kalanının durdurduğu anlamına da gelmiyor. Yani bu grup, aynı zamanda kıskanç sevgililer, ebeveynler, tek gecelik ilişkiler ve ev bulma krizleriyle mücadele etmek zorunda... Üstelik kahramanlarımız, bu stresli ve rekabet dolu ortamda dostluklar da kurmaya çalışıyolar

Herkesi şaşırtarak, beklenmedik bir anda intiharı seçen Mary Alice Young, “oralardan bir yerden” dört yakın arkadaşının yaşadıklarını anlatıyor. Dört ev kadınının rutin yaşamları ne kadar sıkıcı ve tekdüze görünse de işin gerçeği hiç de öyle değil. Lynette, Tom'un gayri meşru çocuğu ve onun annesiyle başa çıkmaya çalışırken, Susan ise komadaki Mike'ın uyanıp ona dönmesini beklemektedir. Bree yeni tanıştığı Orson ile kötü günleri geride bırakmaya çalışacak, ama Orson'un geçmişi peşlerini bırakmayacak gibi görünüyor.

Prue, Piper ve Phoebe kardeşlerin tavan arasında buldukları "Gölgeler Kitabı" adlı kitap kaderlerini değiştirir. Phoebe, kitaptaki büyülü sözleri okuyunca üç kız kardeşin atalarından miras kalan cadılık güçleri açığa çıkar. Her birinin farklı doğaüstü yetenekleri vardır. Halliwell kardeşler şeytani varlıklara karşı savaşabilmek için kullandıkları bu yeteneklerini birleştirdiklerinde ise yenilmez sihirli bir güç yaratırlar.Bu eşi olmayan üçlünün gücüdür. Yüksek dereceli bazı iblisleri yok etmek için üçlünün gücü gerekmektedir. Tek başlarına sıradan birer cadıdır ve bu yüksek dereceli iblisleri tek başlarına yok edemezler...

Kaykay yapmak ve en iyi arkadaşı Stevie ile takılmaktan hoşlanan 9 yaşındaki Malcolm, "yetenekliler" sınıfına girmeye zorlanınca hayatı alt üst olur ve etrafı toplumdan dışlanan bir grup yetenekliyle çevrelenir.

Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan 3 farklı ailenin yaşamları ve büyümelerini anlatan bu aile-dram dizisinde, karakterlerin yaşamları ve yolları birbirine girmeye başladığında bir kaçının aynı doğumgününü ve beklediğinizden çok daha fazlasını paylaştığını göreceksiniz.

Bir aile düşünün; her bir ferdi bir başka pis işe bulaşmış olsun. Alkolik bir baba, yaşları 2'den 20'ye uzanan 6 çocuk ve terk edip giden bir anne. Shameless bu karanlık tablodan sıkı bir dram yerine trajikomik bir hikaye çıkarmayı başarıyor. En büyük kardeş Fiona'nın ayakta tutmaya çalıştığı ailesi, her geçen gün biraz daha uçuruma sürüklenirken işler bir türlü düzelmek bilmiyor.

Gerçek suç temalı bu sürükleyici drama, 1989'da Beverly Hills'te ebeveynlerini vahşice katletmekten hüküm giyen Menendez kardeşlerin hayatını derinlemesine inceliyor.

Her şeyin kurumsallaştığı ve birbirine benzemeye başladığı bir dünyada karakterimiz her şeyi bırakır ve palyaço olmaya karar verir. Seçkin bir palyaço okulunda işler istediği gibi ilerlemeyince kendini bir rodeocuda işe başlamış bulur.