Asım Bey, torunu Orhan’la kavga edince onu evden kovar. Bunun üzerine Orhan, Amerika’ya yerleşir. Asım Bey'in karısı Orhan’ın gidişine çok üzülür. Uzun süre içine kapanarak kimseyle konuşmaz. Torunun yokluğunda kalbi iyice güçsüz düşer. Asım Bey, karısının iyileşmesi için Orhan’dan geliyormuş gibi mektuplar yazar. Torunundan mektuplar geldiğini gören karısı, hayata yeniden tutunmaya başlar. Bu şekilde on beş yıl geçer. Bir gün Orhan’dan Amerika’dan döneceğini bildiren gerçek bir telgraf gelir. Asım Bey, karısının gerçekleri öğrenmemesi için elinden geleni yapacaktır.

Balıkçı Ahmet karıştığı bir kavgada, bir adamı gözünden yaraladığı için üç yıl hapse mahkûm olur. Karısının ölümünden sonra Ahmet’in kızı Ayla’ya, komşu kızı Aysel göz kulak olur. Hapiste kaldığı sürece Aysel, Ayla ve Ahmet’in arkadaşı Hamza, her fırsatta Ahmet’i ziyarete gelirler. Ahmet, hapisten çıkınca Hamza’nın tamirhanesinde çalışmaya başlar ve Aysel ile evlenmek üzere sözleşir. Fakat bir gün tamirhaneye gelen Necla, Ahmet’in plânlarını altüst edecektir.

Öğretmen olan Zeynep yeni bir okulda çalışmaya başlar. Okula yakın bir mahalleye taşınır. Mahalle sakinlerinden futbolcu Fikret ve mimar Nihat, Zeynep’e âşık olur. Zeynep’i elde edebilmek için sürekli yarışırlar. Zeynep iki erkek arasında seçim yapmak zorunda kalacaktı

Rıfat, eski sevgilisi Zişan’ın yönettiği suç şebekesi tarafından oyuna getirilir. İşlemediği bir dizi cinayet yüzünden hapse girer. Suçsuzluğunu kanıtlamak üzere hapisten kaçar. Lehine tanıklık edebilecek insanlara ulaşmaya çalışır. Fakat tanıklar o ulaşamadan birer birer öldürülür. Rıfat, yaralı hâlde sığındığı köşkte Lale ile tanışır. Olaylar geliştikçe Lale, Rıfat’ın en büyük yardımcısı olur. Ancak Rıfat'ın bilmediği bazı şeyler vardır.

Erol, şartlı salıverilmiş eski bir mahkûmdur. Hapisten çıktıktan sonra dikkat çekmemek için taksici rolüne girer. Nevin, Erol’un hapse girmesine neden olan savcı İhsan’ın kızıdır. Psikoloji okuyan Nevin, üniversitede sabıkalı insanların hayatlarında meydana gelen değişiklikler üzerine çalışmaktadır. Bu doğrultuda Erol’un hayatını incelemeye başlar. İkili arasındaki ilişki bir süre sonra aşka dönüşür. Erol, Nevin’e duyduğu aşk ve Nevin’in babasına karşı beslediği kin arasında bocalarken, işin içinden en kârlı bir şekilde çıkmanın hesaplarını yapmaktadır.

Esad Bey, ölmeden önce mirasını açıklamaya karar verir. Bütün akrabalarını evine çağırır. Mirasının büyük kısmını üvey oğlu Murat’a, geri kalanını ise akrabalarına bırakır. Aradan çok zaman geçmeden Esad Bey öldürülür. Suç, Murat’ın üstüne kalır ve Murat hapse atılır. Suçsuz olan Murat, hapiste tanıştığı Tophaneli Osman sayesinde katilin kim olduğunu bulacaktır.

Parla’nın babası Osman, Parla’yı gerçek annesi Gül’ün elinden almış ve Hayriye ile evlenmiştir. Hayriye, Parla’ya çok kötü davranmaktadır. Kaçakçılık yapan Osman, bir silahlı çatışma sonrası ölmek üzereyken Parla’ya annesi Gül’ün adresini verir. Üvey annesi Hayriye’yi atlatarak yola çıkan Parla, yolda Ahmet ile karşılaşır. Bu sırada Gül de kızını aramaktadır. Öte yandan Gül’ün avukatı Avni, Gül’den ve Parla’dan kurtulup Gül’ün amcasının mirasına konmak istemektedir.

Film, köyden kasabaya taşınan Ayşe’nin kasabadaki insanların hayatlarında yarattığı değişimleri anlatır. Ayşe, anne ve babasının ölümünün ardından teyzesinin yanına kasabaya taşınır. Ayşe'nin aksine teyzesi Handan, insanlara karşı mesafeli ve soğuk birisidir. Ayşe'ye karşı da farklı davranmaz. Ayşe ise cana yakınlığıyla kısa sürede herkesin sevdiği birisi haline gelir. İnsanların yaşadıkları sorunlara çare bulmalarına yardımcı olur. Bütün kasabayı da kimsesiz çocuklara yardımcı olmak üzere bir araya getirir. Bu sırada bir kaza geçirir. Tedavi olmak için mücadele etmek yerine hayata küser. Ayşe’nin mücadele etmesi için bu sefer bütün kasaba seferber olacaktır.

Anne ve babasını bir kazada kaybeden Meral, amcası ile birlikte yaşamaya başlar. Amcasının kızı Selma ile birlikte büyüyen Meral, okulunu bitirdikten sonra evlenerek Atina'ya yerleşir. Selma da Ömer adında bir avuktla evlenerek İstanbul'a taşınır. Aradan geçen yılların ardından Meral, kocası vefat edince İstanbul'a döner ve Selma'nın yanında kalmaya başlar. Kendisine yeni bir hayat kurmaya çalışan Meral'a en büyük destek Ömer'den gelir. Bu süreçte yakınlaşmaya başlayan Selma ile Ömer arasında yasak bir aşk başlayacaktır.

Adanalı Fabrikatör Hacı Nuri iki oğlu,annesi ve hanımıyla birlikte İstanbul'a yerleşir.Ancak zamanla çocuklarına yaptığı baskı sonucunda önce büyük oğlu Erol daha sonrada Metin evi terk ederek,istedikleri gibi yaşamak isterler.Baba evini terk etmek.iki kardeşi zaman geçtikçe parası sıkıntısına sokar,çaldıkları her kapı yüzlerine kapanacaktır...İzlenebilir güzel bir aile dramı..Nedim Yıldız..

Film, ailesiyle mutlu bir hayat yaşayan banka müdürü Müfit’in Kamelya ile tanıştıktan sonra değişen hayatını anlatır. Müfit, her gün rutin bir şekilde işten eve gidip gelen biridir. Bir gün baloda Kamelya ile tanışır. Bu tanışma, Müfit’i çetenin ağına düşüren ilk adımdır. Müfit, Kamelya ve ağabeyi Memduh’u tanıdıkça ailesinden uzaklaşır. Kamelya’nın hazırladığı bir tuzak, karısı Emine’den uzaklaşan Müfit için evliliğinin tamamen sonlanmasına sebep olur. Emine’yi yanlış anlayan Müfit, evden ayrılır. Yurtdışına çıkarak pavyonlarda garsonluk yapmaya başlar. Yıllar sonra Kamelya ve Memduh’un aynı tuzağı başka birine daha kurduğunu fark eder. Bu kişinin kimliği Müfit’i harekete geçirecektir.

Handan, kocası Muratı aldatmaktadır.Suat Tanerle birlikte olmanın dışında mektuplaşmaktadırlar.Mektuplar Nevinin adına gelmektedir,Handan bir tedbir olarak bunu düşünmüştür.Fakat mektubu Ekrem görür ve o günün gecesinde eve gelen hırsıza Tilki Cemile kendinden olmadığına inandığı kendi kızını verir.Tilki Selim de kızı yetiştirir.İlerde yaşanan olaylar sayesinde mutlu sonla sonuçlanacaktır

Hayat mı Bu, yönetmenliğini Orhan Aksoy' un yaptığı 1972, Türkiye yapımı bir romantik dram filmidir. Başrollerde Zeynep Değirmencioğlu, İzzet Günay, Semra Sar, Sertan Acar ve Serkan Acar'ın yer aldığı filmde, öz oğlunun kim olduğunu öğrenemeyen bir anne ile bir kıza âşık olan biri ölümcül hastalıklı iki kardeşin öyküsü anlatılmaktadır. Filmin senaryosu, Zeynep Değirmencioğlu'nun babası Hamdi Değirmencioğlu'na aittir. Film, 10. Altın Portakal Film Festivali'nde (1973) "En İyi 1. Film" seçildi. Semra Sar, filmdeki performansı ile "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödülüne ve filmin senaristi Hamdi Değirmencioğlu ise "En İyi Senaryo" ödülüne değer görülmüştür.

Kara Şahin, başrollerinde Yılmaz Güney ve Semra Sar'ın oynadığı yönetmenliğini ise Nuri Akıncı'ın yaptığı 1964 yapımı Türk filmidir.

Uluslararası Antalya Film Festivali 1966 En İyi Özgün Müzik Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Nedim Otyam En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Yıldız Kenter

Film, Çalıkuşu ile Fahri’nin aşk öyküsünü konu alır. Çalıkuşu, çocuk yaşta ailesini kaybedince halalarının yanına yerleşir. Burada kuzeni Fahri ile birlikte büyür. Gençlik çağına geldiklerinde Çalıkuşu ve Fahri evlenmeye karar verirler. Bu arada okulu bitirerek ünlü bir şair olan Fahri, arkadaşı Suzan aracılığıyla ilk şiir kitabını da yayımlar. Ancak Suzan’la Fahri arasındaki yakınlık Çalıkuşu’nu rahatsız eder. Bu sırada Fahri, hastalığı dolayısıyla Suzan’ı ziyaret eder. Çalıkuşu ile Fahri’yi ayırma plânları yapan Lütfiye hala ise durumu Çalıkuşu’na haber verir. Çalıkuşu, Fahri’nin kendisini aldattığını düşünerek evi terk eder. Anadolu’ya geçen Çalıkuşu, yıllar sonra Fahri’yle yeniden karşılaşacaktır.

Kaldıkları otel odasında arkadaş olan Ekrem ile Ahmet'in hayatı, sokakta şiddete uğrayan bir kadını kurtarmalarıyla değişecektir.

Zengin bir ailenin kızı olarak büyüyen Ayşe, yıllar sonra artık bir genç kızdır. Arkadaşının çiftliğine tatile giden Ayşe'yi bir sürpriz beklemektedir.

Bir polis memuru, hastanede doğum yapan eşi için kan ararken göreve gitmek zorunda kalır. Çünkü delinin biri akıl hastanesinden kaçmıştır ve takip edilmesi gerekmektedir.

Büyük çetelere karşı kafa tutup, çeşitli olaylara karışan bir yerli Mayk Hammer'in macera ve çapkınlık dolu öyküsü.

Randevu evinde çalışan kadınların çıplak resimlerini gizlice çeken bir adam var Resimlerin ortadan kalkması için kadınlar bir aracıya baş vuruyor. Aracı vasıtasıyla adam Resimleri vermem için hepsinin birer defa benimle yatması gerekir diyor. Kadınlar namus belası teklifi kabul ediyorlar ve bir yanlışlık sonunda kadınlar Orhan Günşiray'ın odasına giriyor Orhan'da durumdan faydalanıyor. (Luftwaffe 19.03.2024)