Yıllar önce bir cinayete kurban giden sevgilisi Ayaz’ı unutamayan Deniz Marmaris'te kendi halinde bir hayat sürdürmektedir. Bir yandan da Ayaz'ın katili olduğuna inandığı adam serbest bırakılmıştır. Ayaz'dan sonra hayattan kopan Deniz, Marmaris'e yeni gelen sporcu Dilara ile tanışarak biraz olsun kederini dağıtmaya çalışır.

Film, Trabzon'un Çaykara ilçesine atanan koyu Fenerbahçeli bir öğretmenin gözünden Trabzonspor-Fenerbahçe rekabetinin yansımaları anlatıyor.

Temel, ilk film olan Sümela Manastırı’ndaki şifreyi çözerek hazineye ulaşmış ve aşık olduğu kadına kavuşmuştur; ya da kendisi bu şekilde sanmaktadır. Aslında Rus mafyası Korkunç İvan’ın adamları yanlışlıkla Türk mafyasıyla çatışmış ve karşılıklı olarak birbirlerini öldürmüşlerdir. O esnada Temel, çukurdaki altınları Sümela’nın hazinesi sanarak alır. Ne var ki altınları çalınan hem de adamları öldürülen Rus mafya lideri sinirden küplere binmiştir. En zalim adamlarından olan Abromoviç’i, Temel’i öldürmesi için Trabzon’a yollar. Saftirik Temel, bir şekilde kaçış yolu bulur ama adamların peşini bırakmadığını anladığında Abromoviç’in peşinden dostu Turgay ile birlikte Moskova’nun yolunu tutar.

Bizim Hoca: Sıkıntı Yok filminde, Feridun, Cahit ve Tamer, serinin ilk filmi olan "Bizim Hoca: Bezdum Da" filminin sonunda milli piyango biletini ele geçirip zor da olsa mutlu sona kavuşmuştur. Artık paraları vardır. Bu süreçte dost oldukları köy halkına da ihtiyaçları doğrultusunda yardım da etmişlerdir. Feridun artık kendine tamamen düzgün bir hayat kurup, tertemiz bir sayfa açacak duruma gelmiştir. Bunun için şimdiki adım evlenmektir. Evlendikten sonra tam bir aile babası olacaktır. İlk filmde tanıştığı hayatının kadınıyla bu temiz sayfaya başlayacaktır. Köyde düğün hazırlıkları yapılır. Herkes coşkulu ve mutludur. Feridun köy halkıyla beraber gelin alma törenine gidecektir. Gel gör ki o gün Trabzon’da yüksek güvenlik önlemiyle bütün yollar kapatılmıştır. Sümela Manastırı'nı ziyarete Rum Ortodoks Patriği gelecektir. Gelin alma töreni için yola çıkan bizimkiler yollar kapalı olduğundan bir türlü gidemezler. Alternatif yollardan çıkış yolu ararken başlarına gelmedik kalmayacaktır.

Trabzon'un bir köyüne tayini çıkan resmi imamın gelmesi gecikince, köylüler bir imam arayışını girerler. Köy halkının sevdiği ama resmi olarak imam olmayan Bizum Hoca'nın köyün imamı olmasına karar verilir. Bizum Hoca imamlığı kabul etmiştir ki, köyün ortasından geçen dereye bir HES inşaatı yapılacağı haberi köyün gündemine bomba gibi düşer. Köylü bu inşaatın yapılmasına karşıdır ve mücadele başlar. Eylemin başına ise Bizum Hoca geçer.

Samet, sevdiği kadın ile evlenmenin hayalini kurar. Samet’in hayallerini gerçekleştirip, evlenebilmesi için gereken parayı bulması şarttır. Fakat önünde sadece 3 günü vardır. Talihsiz adam ya parayı bulacak ya da hayallerine veda edip aşkını kalbine gömecektir. Gereken parayı bulmak için ağabeyi olarak gördüğü Ferhat ile plan yapan Samet, başlarına geleceklerden bihaberdir. Bu 3 günde Samet ile Ferhat’ı çok zor maceralar beklemektedir.

Ahmet, başkanlığı kaptırdığı için hala Oflu'ya çok kızgındır. Oflu Hoca yüzünden hem itibarını hem parasını kaybetmiştir. Tekrar başkan olmanın yollarını ararken zengin müteahhit İdris, oğlu Şaban'a Nur'u ister. Ahmet kendini kurtarmak için hemen kabul eder. Durumu öğrenen Kadir ve Oflu Nur'u kaçırmaya karar verirler.Ama Nur'u kaçırırken yanlışlıkla Ahmet'in halasını kaçırırlar. Hala, Ali Osman'a evvelden beri aşıktır, onunla evlenmek ister. Ama Ali Osman bu durumu istememektedir. Hala, Ali Osman'ı ikna ederse Arsin'deki arsaları Ahmet'in üstüne yapacağını söyler. Teklifi duyan Ahmet hemen çark eder, Oflu'ya babasını bu evliliğe ikna ederse Nur'u Kadir'e vereceğini söyler. Ama aklında başka bir plan vardır.

Güzel ama belalı köylü kızı Kadife bir gün ırmağın kenarında baygın bir genç bulur. Genç adam ayıldığında hafızasını kaybettiği anlaşılır...

Bizim Hoca filminin devam halkası olan yapımın yönetmen koltuğunda bir kez daha Serkan Açar ve Yılmaz Okumuş oturuyor. Komedi türündeki filmin başrollerinde Cemi Baskın ve Tuğba Çom yer alıyor.

Canım Dayım, yeğeni ile güzel bir dostluk kuran otistik bir birey olan Adem'in hikayesini konu ediyor. Savant sendromlu otistik bir genç olan Adem, çernobil faciasından sonra ailesiyle birlikte Samsun'a göç etmiştir. Facianın yol açtığı kanser hastalığı nedeniyle ailesini kaybeden Adem'in hayatında sadece ablası ve yeğeni Melek kalmıştır. Bir süre sonra Adem'in ablasının da hastalığı ilerleyip yatağa düşer. Bu durum üzerine ablası Adem'e, kızını yıllar önce boşandığı eşi Yusuf'un yanına götürmesini vasiyet eder. Ablasının vefatından sonra onun son isteğini yerine getirmek için Melek'i, babasının yanına Eskişehir'e götürür. Ancak kendisine yeni bir aile kuran Yusuf, Melek'i istemez. Bu durum üzerine Adem, yeğeninen sahip çıkmaya karar verir.

Sebahat ve Melahat, Trabzon'un bir köyünde yaşayan iki yakın arkadaştır. Kocaları gurbette yaşayan iki arkadaş günlerini bahçede çalışarak geçirirken eşlerinin geri dönmelerini beklerler. Köyde dedikoducu olarak tanınan Güdük Emine bir gün iki arkadaşa kötü bir haber verir. Emine'nin söylediğine göre ikilinin kocaları başka kadınlarla birlikte Sebahat ve Melahat'ı aldatmaktadır. Başta bunun asılsız bir dedidoku olduğunu düşünen ikili, sonrasında kocalarının Facebook profillerindeki fotoğraflara bakıp söylenenlerin gerçek olduğunu görürler. Kocalarını bulmaya karar veren iki kadın hayatlarında ilk kez yaşadıkları yayladan çıkacak, dahası İstanbul'un karmaşasıyla tanışacaktır. Sebahat ve Melahat kocalarını bulup rezil etmek için her yolu denerken kendilerini hiç de beklemedikleri bir maceranın içinde bulacaklar.

Bizum Hoca, eğitimini tamamlamamış olmasına rağmen kendini yetiştirmiş bir Karadenizlidir. Din alimliği üzerine bildiği her şeyi İslam aydını babası Ahmet Fevzi Hoca'dan öğrenmiştir. Eşi Makbule'yi kaybettikten sonra hayatına kimseyi sokmayan Bizum Hoca, herkesin akıl danıştığı bir insandır. Şen şakrak birisi olan hoca, bir yandan da İslam dininin maneviyatına odaklanmaktadır. Cemaatine ahlaklı ve vicdan sahibi bir insan olmanın en az ibadet etmek kadar önemli ve evrensel değer olduğunu öğütler. Ancak cemaatin'de Bizum Hoca'nın bu söylediklerine katılmayanlar vardır. Bizum Hoca'nın imamlığı sona erip de Ekrem Hoca'nın imamlığı başlayınca alıştıkları düzene kavuştuğunu hisseden cemaat rahat nefes alır. Çünkü Bizum Hoca'nın insanca yaşamak için verdiği mücadele ve ezber bozan sözleri onlara korkutucu gelmektedir. Bir yandan yöreye kurulacak olan HES inşaatına karşı çıkan Bizum Hoca, savunduğu düşünce nedeniyle, dini kendinden farklı algılayan Ekrem Hoca'yla bu zeminde de çatışmaktadır

35 yaşındaki Ece, çocuk bezi üreten bir şirketin genel müdür yardımcılığını yapmaktadır. Sevgilisi Alper ile mutlu bir ilişkileri vardır ve 2 yıllık ilişkilerini evlilikle taçlandırmanın zamanı gelmiştir. Fakat Alper’in çocuk isteğine karşı çıkan Ece yüzünden bir türlü evlenemezler. Tam da bu sırada beklenmedik bir şekilde hayatlarına giren bir kapkaç çetesi elemanı olan 10 yaşındaki Rüzgar her şeyi değiştirecektir. Sokak çetesini alt etmeye çalışan kahramanlar büyük bir aile olmalarını sağlayacak bir maceraya atılırlar.

İsmet'in vefat etmesiyle, ailesi ve kasabada yaşayanlar, cenaze evine toplanır. İmam, cenazenin ikindi namazına kadar defnedilmesi gerektiğini söylese de İsmet'in ağabeyi geç kalınca cenaze de kaldırılamaz. Bu sırada miras konusunun gündeme gelmesi işlerin karışmasına neden olur. İsmet'in başka bir kadından olan çocuğunun da cenazeye gelmesi, işleri içinden çıkılmaz bir hale getirir.

Aşk ve Devrim, insan denen varlığın aidiyet duygusunu; toprağa kök salma ihtiyacını en yakıcı biçimde hissettiği gençlik yıllarını merkezine alan bir film. Kemal yaşadığı öğrenci evinin kendine özgü karmaşasında, küçücük bir radyodan “sosyalizmin” yıkıldığı haberini dinleyen 20’li yaşların başındaki bir üniversite öğrencisidir. Yaşanan bu yıkıma rağmen Kemal’in de mensubu olduğu devrimci örgüt her türlü polis ve devlet baskısına inat üniversite ve işçi çevrelerinde büyük bir kararlılıkla mücadelelerini sürdürmektedir.