Gralton, ABD'de 10 yıl süren bir sürgünün ardından evine, İrlanda'ya döner. İrlanda iç savaştan çıkmış ve yeni hükümet çiftçilere, işçilere ve genç insanlara umut olmuştur. Jimmy, insanların tekrar eski günlerdeki gibi özgürce dans etmeleri, müzik, sanat ve edebiyatla iç içe yaşamaları için geçmişte olduğu gibi halk salonunu tekrar kurmaya karar verir. Ancak Jimmy’nin 10 yıl önce ülkeden sürgün edilmesinin sebebi, tam da bu halk salonudur.

İki Amerikalı, Exmoor’un kırlarında gezen vahşi kediler hakkındaki söylentileri duyunca İngiltere’ye doğru yola çıkarlar. Kırsala vardıklarında bir avcı ile tanışırlar ve vahşi hayvanlardan birini bulmak üzere harekete geçerler. Ancak bulacakları şey, umduklarından çok daha farklı olacaktır.

1983 yılının yazında yazar ve teolog John Hull, ilk oğlunun doğumundan birkaç gün önce kör olur. Hayatındaki bu büyük değişimle başa çıkabilmek için bir kasetçalara sesli günlüklerini kaydetmeye başlar. Bu günlükler 1990 yılında yayımlandığında Oliver Sacks “körlük hakkında bugüne kadar okuduğum en detaylı, en olağanüstü, derin ve güzel şey, bana göre bir başyapıt” yorumunu yapar. Bu ses kayıtlarının orijinallerinden hareketle ortaya çıkan ve çok katmanlı bir anlatı üzerine kurulan belgesel tarzı film, düşler, bellek ve hayal gücünün sınırları etrafında dolaşarak körlüğün içsel dünyasını ortaya çıkaran çok özel bir yolculuk.

Filmde, müzik dünyasının en özgün isimlerinden Morrissey'in, 1970’lerde Manchester’daki gençlik yıllarından, müzik grubu The Smiths'i kurduğu günlere değiniliyor.

Alis son bir kaç yılını babasının izinden gidip açık denizlere açılarak geçirir. Londra'ya dönünce, sihirli bir aynayla karşılaşıp Altdiyarın olağanüstü diyarına ve arkadaşlarına geri döner. Sonra Çılgın Şapkacının Fazlalığını kaybettiğini öğrenir, böylece Beyaz Kraliçe onu Kronosfer'i almaya yollar, Büyük Saat odasında duran bütün zamana güç veren metal küre. Geçmişe geri dönerek, zaman dolmadan Şapkacıyı kurtarmak için tehlikeli bir yarışa girer.

Bir grup yorgun savaşçı, yıkıcı Kara Vebanın yayılmasından sorumlu olduğundan şüphelenilen bir cadıyı nakleder.

12 yaşındaki Artemis Fowl, sayısız suç dehasını barındıran bir soydan gelmektedir. Aynı zamanda bir dahi olan Artemis, babasının ansızın ortadan kaybolması ile birlikte bir maceraya atılmak zorunda kalır. Bu büyük gizemi aydınlatabilmek için güçlü ve gizli bir peri ırkıyla mücadele etmesi gereken Artemis, kendini rakiplerine karşı giriştiği bir güç ve kurnazlık savaşında bulur.

Sarah O’Neill genç ve bekâr bir annedir. Oğlu Chris ile birlikte kırsalda bir eve taşınarak hayata yeni bir başlangıç yapmayı umut eder. Ancak işler pek de düşlediği gibi gitmez. Evlerinin arkasında bulunan ormana yürüyüşe çıktıkları bir gün Chris aniden ortadan kaybolur. Çaresizce oğlunu arayan Sarah bu sırada devasa bir çukur bulur. Bir süre sonra çocuk tuhaf davranışlar sergilemeye başlar.

Dating Amber, cinsellikleri hakkında spekülasyonları durdurmak için rol yapan iki arkadaş Eddie ve Amber'ın hikayesini anlatıyor * Ne zor şeydir gerçek kendin olamamak. Ve ne kolay şeydir, sonsuz denizlere hiç yelken açmadan ama bunun yerine çoğunlukça hüsnü kabul gören limanlarda öylece konfor içinde demirlemek. İşte Eddie bunlardan hangisini seçeceğine karar vermek zorunda. Koca dalgalarla derin denizlerde mücadele ederek; özgürlük mü? Yoksa dingin sığ sularda güvenlik içinde; tutsaklık mı?