Armageddon ve Pearl Harbour filmlerinin yönetmeni Michael Bay bu sefer de karşımıza bir distopya filmiyle çıkıyor. 21. yüzyılda ütopik bir toplum... Filmin kahramanı Lincoln ve toplumun diğer üyelerinin tek amacı büyük çekilişi kazanıp, "ada"ya gitmektir. Bu umutla hayatına devam eden genç adam günün birinde olan biten her şeyin bir düzmece olduğunu öğrenir. Lincoln ve diğerleri, aslında dış hayattan soyutlanmış olarak yaşayan klonlardır. Ve yaşatılma amaçları, klonları oldukları insanların yedek parçaları olarak varolmaktır. Günün birinde sağlığı bozulacak olan gerçek sahiplerine organ sağlamaktan başka varoluş amaçları yoktur. Hasat zamanının yaklaştığını ve eninde sonunda sıranın kendisine de geleceğini bilen Lincoln, yaşadığı yerden kaçmaya ve yaratıcılarıyla yüzleşmeye karar verir.

Newyork'ta korkunç ve vahşi bir biçimde ölmüş insanların cesetleri bulunuyordu. Bu kuşkulu ölümleri araştıran dedektif McReally olayların derinine indikçe tüyler ürpertici gerçeklere ulaşmaya başladı.. Sonuçlar onu Fear Dot Com adındaki bir internet sitesine getirdiğinde ise insan aklının alamayacağı korkularla dolu bir dehşetle yüzyüzeydi artık... Kurbanların sadece bedenleri değil ruhlarıda tehlikedeydi... Son yılların en ürkütücü korkularıyla tanışın ve asla Fear Dot Com'a girmeyin...

Daniel Waters'ın senaryosunu yazarak yönetmenliğini üstlendiği bu filmde, Ünlü sanatçı Winona Ryder'la; kadın düşkünü Simon Baker'a o güne kadar beraber olduğu 101 kadının adını içeren bir listenin gönderilmesinin ardından yaşanan komik ve trajik olaylar işleniyor...

Kaptan Mariner bir deniz kazasıyla bütün tayfasını kaybetmiş ve tek sağ kalan kendisidir. Cesetlerin üzerine tutturduğu tahtalarla evine dönüp, ailesini Black Freighter isimli, insanların ruhunu çalan lanetli bir korsan gemisinden kurtarmaya çalışan delilik sınırındaki bir Kaptanın hikayesini anlatıyor.