Barbarlık, insanlık onuru ve savaş... 1942, SSCB'nin Batı sınırı... Bölge Nazi işgali altındadır. Yerel direnişçiler bir treni raydan çıkardığında, demiryolu işçilerinden Sushenya da tutuklanır ama sonra serbest bırakılır. Sözde ihaneti kulaktan kulağa yayılan Sushenya iki direnişçi tarafından ormana götürülür, çünkü hainliğin cezası ölümdür. Ormanda ilerlediklerinde pusuya düşerler ve Sushenya bir anda kendini yaralı düşmanıyla karşı karşıya bulur. Kadim ormanın derinliklerinde, etrafta ne dost ne düşman varken ahlaki bir karar vermek zorundadır, ne var ki şartlar ahlaki değildir... 2012 Cannes Fipresci Ödülü, 2012 Minsk Büyük Ödül, 2012 Erivan En İyi Film, 2012 Odessa En İyi Film, 2012 Cottbus En İyi Erkek Oyuncu ve Kiliseler Birliği Ödülü...

Sene 2013. İdam cezası tüm dünyada kaldırılmış, hapishanelerde artık yer kalmamıştır. Sayıları git gide artan müebbet mahkumlarının ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntılar başlamıştır. Dünya ülkeleri, bu duruma çözüm olarak düşündükleri “Novaya Zemlya” projesi kapsamında, en azılı mahkumlarını ıssız bir adaya gönderme kararı alır. İlk denekler Rusya’dan gider. Amaç mahkumların orada kendilerine yeni bir hayat kurmayı başarıp başaramayacaklarını görmektir. Ama onlar adada kendi kurallarını koyarlar: “SON GELEN ÖLÜR!”

İzini kaybettiği sevgilisine kavuşan Alexey, itfaiyecilikten emekli olarak yeni bir hayata başlar. Ama Çernobil felaketi, onu bir kez daha tehlikenin ortasına savurur.