Kırmızı filmi, annesinin sorumluluk sahibi minik kızı olmak ile ergenliğin karmaşası arasına kalan, kendine güvenen, 13 yaşındaki Mei Lee'yi bizlere tanıtıyor. Mei'nin baskıcı sayılabilecek kadar koruyucu annesi Ming, kızından asla uzaklaşmak istemez ki bu durum bir ergen için çok talihsizdir. İlgi alanlarındaki, ilişkilerindeki ve vücudundaki değişiklikler yetmezmiş gibi bir de ne zaman heyecanlansa (ki bu neredeyse her zaman olur) "puf" diye dev bir kırmızı pandaya dönüşür.

Hız yapan otomobillerin arasından sıyrılmak, çıldırmış taksiler, açık kapılar ve sekiz milyon huysuz yaya New York’un en atik ve en iyi bisikletli kuryesi Wilee’nin güçlük iş ortamındaki unsurlardır. Fixie sürmek kolay bir iş değildir. Frensiz, süper hafif ve tek vitesli olan bu bisikletin sürücüleri de ya çok yetenekli bisikletçiler ya da trafiğe her çıkışlarında hayatlarını riske atmayı sorun etmeyen, hafif intihara meyilli tiplerdir. Ancak hayatını her zaman sınırlarda yaşamaya alışık olan bir adamın rutin bir teslimat yapmayı umarken durum Manhattan sokaklarında yaşanan hayat memat kovalamacasına dönüşünce alışık olduğundan daha tehlikeli bir pozisyonda kalır. Wilee günün son zarfını teslim etmek için eline aldığında, paketin farklı olduğunu fark eder. Bu kez, biri Wilee’ye öldürmeye çalışıyordur

Liam, genç bir Fransız olan Celemence ile evlilik hazırlığındadır. Ancak Liam’ın ablası Audrey, görünüşte mükemmel olan kardeşinin müstakbel eşi ile anlaşmakta biraz zorlanır. Audrey ve kocası Ethan, törene katılırlar ancak onun asıl niyeti muhtemelen düğünü sona erdirecektir. Mutlu çifti ayırmaya kararlı olan Audrey, yaptıkları ile düğünü unutulmaz kılar.

New York'lu bisikletli kurye Cam'in başı mafyayla derde girer. Genç adam kaçış sırasında güzeller güzeli bir kıza çarpar ve ikili kısa sürede kendilerini beklemedikleri bir aşkın içinde bulur.

Yazdıkları dikkat çekmeye başlayan ve başarı basamaklarını tırmanan bir yazar, özel hayatında tepetaklak gittiği bir dönem yaşar. Kız arkadaşı, kardeşi, yazarlıktaki ustası, kısaca hayatındaki herkesle sorunları vardır. Mevsimler geçtikçe, o da insanlara karşı tavrını değiştirmeyi öğrenmelidir.

yıllarca bateri çalmak istemiş bir kişi ve önüne bateri yarışması çıkar. Böyle bir kısır konudan oscarlık film çıkacak değil ya çıka çıka 5 para etmez bir film çıkar.

New York’ta çalışan iki genç asistan patronlarının tam anlamıyla hayatını kurtarmaktadır. Çokça çalışıp patronlarının tüm işlerini yapan asistanlar oldukça az kazanmaktadır ve bu duruma bir son vermek isterler. Patronlarını sırtlarından atmaya çalışan ikili çözüm olarak ikisini tanıştırmayı ve aralarında duygusal bir bağ oluşturmayı planlar. Türlü oyunlarla patronlarını bir araya getirmeye çalışan asistanlar sonunda amaçlarına ulaşır ve ikisinin sevgili olmasını sağlar. Bu süreç asistanların birbirini daha iyi tanımasına neden olacaktır.

Tao Lin'in romanı Taipei'nin bir uyarlaması olan Yüksek Çözünürlük, 21. yüzyılın ilk günlerinde genç ve aşık olmanın ne anlama geldiği konusunda Paul ve Erin'i izler.

Diamond, Destiny ve Ramona bir striptiz kulübünde çalışmakta ve hayatlarını değiştirip zengin ve rahat bir şekilde yaşamanın hayalini kurmakta olan üç genç kadındır. Bu yorucu hayattan bıkan, kolay ve hızlı paranın peşinde olan üç kafadar bir gün bir müşterilerine göz dikerler ve zengin müşterilerini soymak ve sonunda istedikleri hayata kavuşmak için harekete geçerler. Bu üç kadının şansı yaver gitmiştir ve istedikleri her şeyi bu soygun sayesinde elde etmişlerdir. Fakat her şey paraya sahip olunmakla bitmemektedir, asıl önemli olan paraya sahip olduktan sonra değişmemektir ve bunu da bu üç genç kadın anlamak üzeredir!

30 yaşındaki Joy Jordan; anne ve babasının, Florida güneşi altında yeni bir yaşama doğru uzaklaşırlarken arkalarında bıraktıkları New Jersey'deki evde, yalnız yaşayan, bekar bir genç kadındır. Yaşlı çiftin sevgiden yoksun ve acıklı evlilikleri ise, cazibesi yıllar önce sönmüş olan Diane'ın tehdi altındadır. Öte yandan hayattan umudunu kesmemiş olan Joy, doğru erkeğin ve kariyer başarısının hemen köşeyi dönünce karşısına çıkabileceğini düşünecek kadar saf gözlerle bakmaktadır yaşama. Halihazırdaki erkek arkadaşı Andy'yi kaybettikten bir süre iş değiştirip yetişkinler için eğitim veren bir "hayır kurumunda" işe başlar. Buradaki öğrencilerinden Rus göçmeni, taksi şoförü ve bir hırsız olan Vlad ile romantik bir ilişkiye de girecektir.

Pembe dizilerin ünlü yıldızı Celeste, son aldığı ödülle doruğa ulaşır. Büyük rakibesi Montana, onu çok kıskanır. Bunun üzerine intikam için Celeste'nin eski sevgilisini kendi dizisine alır ve kıyamet kopar. İşin en ilginç yanı şu: Ününü TV dizileriyle yapan, usta bir oyuncu olarak sinemaya geçip Oscar kazanan Sally Field, bu filmde kendi geçmişine dönüyor ve yine bir TV yıldızını canlandırıyor. Filmde TV dünyasının kulisiyle ilgili değinmeler de var.

Bu epik fantastik filmde Dave (Baruchel), Balthazar Blake adında tuhaf biri (Cage) aniden hayatına girdiğinde fizik dersinden geçmeye çalışan ve rüyalarının kızı Becky’den (Palmer) randevu koparmaya çalışan bir üniversite öğrencisidir. Balthazar’ın günümüzde bir sihirbaz olduğu ortaya çıkar, aynı güce sahip hatta kendi gücünü aşan birini bulmak için uzun süredir arama yapmaktadır. Ancak kötü bir kişi olan ve uzun zamandır rakibi olan, Maxim Horvath (Molina), sadece Blake ve Dave’i değil tüm New York şehrini tehdit eder, bahtsız Dave gönülsüz de olsa Balthazar’ın koruması altına girer, Dave’e hızlı bir sihirbazlık sanatı ve bilimi eğitimi verir. Bu alışılmadık ortakların, Horvath ve karanlığın güçleri günümüz Manhattan’ını mahvetmeden önce birlikte durdurması gerekmektedir.