Yapımcı bu modern heyecanlı gerilimi, genç ama ölümcül bir Bryan Mills'i, eski CIA casusu Christina Hart'ı ve bir gizli ajan ekibini ve dünya üzerindeki kurtarma görevlerini takip ediyor. Bryan'ın oldukça nevi şahsına münhasır ve tehlikeli becerilerini gerektiren bir iş.

Lost Girl, doğaüstü baştan çıkarıcı ‘Bo’nun (Anna Silk) hayatını konu alıyor. ‘Bo’ aslında bir ‘Succubus’ yani ölümlülerin seksüel enerjilerinden beslenen bayan bir iblis. Bo normal bir kız gibi insan ailesinin yanında büyüdü ve normal bir kız olduğuna inanıyordu ta ki erkek arkadaşı ile ilk seksüel faaliyetinde bütün enerjisini emene kadar. Şimdi tek başına yollarda ve korkuyor. Sonraları kendisinin bir ‘Fae’, milenyum yıllarına kadar sırlarını başarı ile korumuş efsanevi yaratık grubu, olduğunu keşfeder. Yanlız olmadığını öğrendiğinde dehşete düşer, ‘Fae’ ve insan arasında orta yolda gitmeye karar verir ve geçmişini nereden, nasıl geldiğini öğrenmeyi kendine görev olarak sayar, bu görevin ilk aşaması ise biyolojik annesini bulmaktır. Bo’ya dizide şekilden şekile giren dedektif Dyson rolünde Kris Holden-Reid, kendisine bilimsel yollardan yardım etmeye çalışan insan doktor Lauren rolünde Zoie Palmer, en iyi arkadaşı olarak Kenzie rolünde iki kere Gemini Award ödülünü kazanan Ksenia Solo eşlik ediyor. Kadroda ayrıca Rick Howard’ı Trick rolünde, arkadaş canlısı ama bir şeyler gizlemeye çalışan bar sahibi ve Emmanuelle Vaugier yer alıyor.

Mahkum edilmiş olan suçlu Nikita, hapise gönderilmek yerine kendisine yeni bir kimlik ve tarz verilir. Gizli bir casus/kiralık katil görevini üstlenir. Yirmili yaşlarındaki bu genç kadının esas suçu uyuşturucu elde etmek için bir eczaneyi soyarlarken bir polisi öldürmesidir. Kendisine bu farklı çıkış yolunu teklif eden derin devlet örgütü Nikita’ya aslında çok farklı bir gelecek sunmuştur. Genç kadın, kendisini eğiten ve yönetenlerin baskısı altında isyankar yapısını bir kenara bırakır ve istenilen türde bir katile dönüşür. O artık çok başka biridir. Dahası bir de aşka da düşmüştü. Bir gün bağlı olduğu teşkilata karşı hata yaparsa ne olacağı ise apayrı bir konu.

Dark Horse Comics’in aynı adlı çizgi romanından uyarlanan Dark Matter, enkaz halindeki uzay gemisinde hafızasını kaybetmiş halde uyanan ve neden orada olduğuna dair hiçbir fikri olmadan bu sırrı çözmeye çalışan altı kişilik bir mürettebatın hikayesini anlatır.

Bu dizide belgesel türü ile dramatik canlandırmalar bir arada sunuluyor. Kendilerinde kalıcı izler bırakmış vakaları hatırlayan dedektifleri aktörler canlandırıyor.

Jann'da, Jann Arden kendisinin kurgusal, kendini küçümseyen bir versiyonunu oynuyor: eski müzik kariyerinin yavaş yavaş (çok yakında) solmakta olduğu gerçeğini sert bir şekilde reddeden "yaşa özgü" bir şarkıcı-söz yazarı. Ancak yaşamı sürdürmesi gereken sadece Jane'in kariyeri değil - o yeni bekar (hatırlatmayın), kız kardeşi ilişkisini kesmiş olabilir ve annesi erken hafıza kaybı belirtileri gösteriyor olabilir. Jann'ın kişisel hayatı karmakarışık ve imajını yeniden inşa etmesine yardımcı olması için her derde deva bir yönetici kiralamak olduğuna inanıyor. Birçok LOL anıyla dolu olarak, büyüklüğe geri dönme ve viral olma arayışına başlar, ancak "gerçek" hayatının baskılarından musallat olur. Jane, kim olduğu ve kim olmak istediği arasında bir yol ayrımındadır. Jann geri dönebilir, gücünü yeniden kazanabilir ve onu sevenler için var olabilir mi?

1890’lı yılların sonunda polis müfettişi William Murdoch işlenen suçları çözmek için yeni ve daha bilimsel bir yaklaşım kullanmaya başlar. Adli Tabip Dr. Julia Ogden ve Polis memuru George Crabtree’nin de desteğini alan Murdoch parmak izi ve yalan makinesi gibi yeni uygulamaları başlatır. Sonunda şüpheci şefi Brackenreid’in de onayını alır. Brackenreid zaman zaman Murdoch’ın metotlarını şok edici bulmaktadır.

Dizi, batının efsanevi iblis avcısı Wyatt Earp'ın büyük torunu Wynonna'yı (Melanie Scrofano) merkezine alır. O, elindeki özel silahı ile iblisler, vampirler, zombiler ve doğaüstü tüm varlıklarla savaşarak adaleti sağlamaktadır. Kendine özgü yetenekleri ile modern çağın esprili ve çılgın silahşörü olarak tabir edilir.