1930'ların kaos içindeki dünyasında Kuzeydoğu Asya'da, Kore Yarımadası Japon Emperyalistlerinin eline düşmüştü pek çok Koreli Çinle ülkelerini ayıran Mançurya'ya, atlarla dolu uçsuz bucaksız otlaklara ve vahşi topraklara kaçmıştı, ve bu acımasız yerde hayatta kalabilmek için bazıları kaçınılmaz olarak atlı haydutlara dönüşmüştü. Bir hırsız olan UTae-gu (Tuhaf) bir Japon subay trenini soymaya kalkışır, ancak işler karışır ve Japonlarla silahlı çatışmaya girer. Kurşun yağmurunun ortasında Qing Hanedanının Mançurya'da bir yere gömdüğü hazinenin yerini gösteren esrarengiz bir haritayı ele geçirir.

2009, Güney Kore'de düğünlerinden birkaç gün önce Veteriner Jang Mun-ho (Lee Seon-gyun) nişanlısı Sun-young (Kim Min-hee) ile Seul'un güneydoğusunda bulunan Andong'daki ailesini görmeye giderken kahve almak için bir dinlenme yerinde mola verir. Fakat Mun-ho arabaya döndüğünde Sun-young ortadan kaybolmuştur ve telefonu cevap vermemektedir. Jang Mun-ho nişanlısını bulmaya çalışırken onun hakkında bildiği şeylerin hiçbirinin doğru olmadığını anlar. Jang Mun-ho ve dedektif olan kuzeni Lee Seon-gyoon birlikle Sun-young'u bulmaya çalışır...

Kuzey Kore tarafından terk edilmiş bir Kuzey Koreli casus Güney Kore'ye yerleşir. Sonra da bir cinayet davasında bir numaralı şüpheli haline gelir. Kurbanın Kuzey Kore destekçisi olduğu düşünülmektedir. Cinayet şüphelisi gerçeği öğrenmeye çalışır * Çekimler ve müzik BOURN'un son serisini hatırlatsa da sağlam bir aksiyon filmi olmuş. Bu türü sevenler, kaçırmasın.

"Kedi", çocukluğunda yaşadığı bir olay sonrasında kapalı alan korkusu olan hayvan bakıcısı So-yeon'un (Park Min-yeong) hikayesini konu alan bir filimdir. Bir gün, So-yeong'un müşterilerinden biri asansörde ölü bulunur. Olay mahalinde sadece kedisi Bi-dan vardır. Asansörde kadını kimin öldürdüğü bilinmemektedir ve tek görgü tanığı kedidir. Polis soruşturma başlattığında So-yeong'dan kediyi himayesi altına almasını isterler. Fakat, So-yeong'un kediyi aldığı günden sonra etrafta tuhaf şeyler olmaya başlar. So-yeong, sürekli küçük bir kız çocuğunun olduğu kabuslar görmeye başlar. Bu yaşananların ne anlama geldiğini bilmeme endişesi ve korku ile So-yeong, kedinin gizemini ve bu kedinin ölen önceki sahibinin ölüm nedenini araştırmaya koyulur...

Woo Jin her sabah uyandığında farklı bir kişi olarak uyanıyor. Ve bir gün Woo Jin Yi Soo'ya aşık olur. Acaba Yi Soo Woo Jin'in sırrına ne tepki verecek? * Değişen yüzler... Gerçek aşk bu olsa gerek. Ama tabii ki filmlerde! Çok güzeldi. İzlerken çok keyif aldım.

Kim Hye-Kyung bir barda çalışmaktadır. Bir adam öldürdükten sonra kayıplara karışan erkek arkadaşının yolunu gözlemektedir. Jung Jae-Gon ise bir dedektiftir ve bu firari katili yakalayabilmek için Hye-Kyung'a yanaşır. Bakalım bu katili yakalamak mümkün olacak mıdır?

İşini titizlikle yerine getiren bir seri katil olan Gon için işler sanıldığından daha kolay ilerlemektedir. Kurbanlarının ölüm şeklini seçerken zorlanmayan bu yüzden sıkça tercih edilmeyi başaran Gon, iyi de para kazanmaktadır. Yeni bir iş alan Gon, güzeller güzeli Mo Kyeong'u öldürmesi için görevlendirilir. Bu işi de titizlikle yerine getirmeye çalışacak olan Gon, Mo Kyeong'u gördüğünde ilk görüşte aşık olacaktır. Hayatı boyunca işine sadık bir adam olan Gon, aşkının peşinden mi gidecektir yoksa işini mi tamamlayacaktır? Güney Kore sinemasının temposu yüksek, başarılı aksiyon filmleri arasında yer alan Ölenle Ölünmez izle filminin başrol koltuğunda, sinema kariyeri boyunca birçok gerilim filminde boy göstermiş olan Dong Gun Jang yer alıyor.

Bir baba, sorunlu kızını sahip olduğu süper güçlerle kurtarmaya çalışır.

Yaklaşan genel seçime, partisinin çoğunluk oyunu alarak girecek olan Jong-chan, sıkı bir hazırlık içindedir. Karısı Yeon-hong da var gücüyle ona destek olurken kızları Min-jin, aniden ortadan kaybolur. Jong-chan, karısına yetkililere haber vererek bir skandala neden olmamasını tembihler. Kızını kendisi aramaya karar veren Yeon-hong, kızı yerine birbiri ardına karanlık sırlar ve korkunç komplolar bulacaktır.

Byeong-Soo eski bir seri katildir. Şimdi ise Alzheimer hastasıdır. Kurbanlarından birinden aldığı Eun-Hee'yi kızı gibi büyütmüştür. Bir gün, Eun-Hee'nin erkek arkadaşın Tae-Joo'nun Eun-Hee'yi öldürmek için yaklaştığını hatırlar. Bunun üzerine Eun-Hee'yi korumak için Tae-Joo'yu öldürmeyi planlar ve anılarını kaybetmemek için kendisi ile savaşmaya başlar.

Yong-nam, küçük bir sahil kasabasına transfer edilmeden önce polis akademisinin gelecek vadeden mezunlarından biridir. Köydeki ilk gününde, kasabada yaşayan ve kasvetli bir görünümü olan Dohee ile karşılaşır. Yong-nam yeni çevresine uyum sağlamaya çalışırken, Dohee’nin büyükannesi uçurumdan düşerek hayatın kaybeder. Üvey babasının istismarından korumak için Dohee’nin evinde kalmasına izin verir ancak onu tanımaya başladıkça işler daha gizemli bir hal alır.

Don Lee, gençliğinde acımasız biriyken evlenince düzenli bir hayat kurup geçimini balıkçılıkla sağlayan bir adamdır. Eşini daha iyi koşullarda yaşatmanın yollarını arayıp dururken karşılaştığı ufak bir sorun başına büyük belalar açacaktır. Eşinin bir fuhuş çetesi tarafından kaçırılmasından sonra polisin kendisine yeterince yardımcı olmadığını fark edince adaleti kendisi sağlamak için kolları sıvayacaktır.

İnatçı bir iç işleri görevlisinden kaçan, yolsuzluğa bulaşmış bir polis, bir komployu çok geç olmadan çözmek için küstah bir gençle gönülsüzce iş birliği yapar.

Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Jo Tae-Oh , babasından sonra onun koltuğunu alarak başarılı bir yönetici olmak zorundadır. Ancak genç adam, bu hayattan çok sıkılmış ve tehlikeli hırsların esiri olmuştur. Çok geçmeden bir suç çetesi kuran Jo, dedektif Seo Do-Cheolun dikkatini çeker. Dedektif, Jo'yu yakalamayı kafaya koymuştur.

Kore Savaşı, 1950... Savaştan kaçan çocuk yaştaki Duk-soo (Hwang Jeong-min), ablasını kaybedince, onu arayan babasını da arkada bırakarak yoluna devam eder. Sonunda bir kente yerleşir ve babasının yerini almaya çalışarak, ailesinin geri kalanının geçimini sağlamak üzere türlü işlerde çalışmaya başlar. Yıllar ilerledikçe Almanya’da bulunan ve ciddi ölüm riski taşıyan kömür madenlerinde çalışmaya karar verir.

Güney Kore’yi saran zombi istilasından Hong Kong’a kaçmayı başaran bir asker 4 yıl sonra Incheon şehrinde terk edilmiş yüklü miktarda parayı Hong Kong’a getirmek için yanındakilerle beraber Kore Yarımadası’na döner. Yarımadada onları bekleyen tek tehlikenin zombiler olmadığını anlamaları uzun sürmeyecektir.

Film, Japon sömürge döneminde, yaklaşık 400 Korelinin kömür madenlerinde çalıştırmak amacıyla "Battleship Island ("Hashima Island”)” adlı bir savaş gemisi ile zorla götürülmesini ve gemidekilerin özgürlük için mücadele etmesini anlatmaktadır.

1592’de amiral Yi Sun-sin ve filosu, istilacı Japon donanmasının ve onun heybetli savaş gemilerinin gücüyle karşı karşıya gelir. Kore kuvvetleri krize girerken, amiral denizdeki bu destansı savaşın gidişatını değiştirmek için gizli silahı olan geobukseon olarak bilinen ejderha başlı gemileri kullanmaya başvurur

Dedektif Ma Seok-do, Kore'ye iğrenç suçlar işlemek için giren Japon gangsterlerin kökünü kazımak için Geumcheon Polis Karakolu'ndaki bağlılığını Büyükşehir Soruşturma Ekibi'ne değiştirir.