Bir bölgede çatışmaya giren bir grup Kuzey ve Güney Kore askerinden kurtulanlar, tesadüfen savaştan habersiz Dongmakgol adlı bir kasabada karşılaşırlar. Fakat köylülere zarar vermemek için köyden ayrılana kadar zorunlu ateşkese giderler. Ayrıca köyde, keşif uçuşu yaparken düşen bir Amerikan askeri de bulunmaktadır. Bu üç taraf, bir süre de olsa Dongmakgol'da beraber yaşamayı öğrenmek zorunda kalacaklardır...

15. yüzyılda Kral Sejong'un saltanatı sırasında, Joseon Hanedanlığı mükemmel devletin somutlaşmış haliydi. Joseon, emperyal güç olmayı hedefleyen Ming Çin için toprak genişlemesinin önünde bir engel teşkil ediyordu. Kral Sejong, kendilerini savaştan korumak, topraklarını savunmak ve üstünlük sağlamak için "Hayalet Okçu" adlı gizli bir silah geliştirilmesini sağlar.

Kim adında bir adam kendini Han Nehri'nin karanlık, suskun sularına atar. Uyandığında üstü başı kumla kaplanmış, yerde yatmaktadır. O zaman, kendisini öldürmeyi başaramadığını ve nehirde bilinmeyen bir adaya sürüklendiğini anlar. Nehir kenarındaki binalardan birinin bir dairesinde yıllarca odasından dışarıya adımını atmamış bir genç kız vardır. Bir gün dürbünüyle bakmaktayken bir ada üzerinde tek başına yaşayan bir adam gözüne ilişir ve merak eder. Günler günleri kovalarken, adamın yalnız ama halinden hoşnut yaşamı merakını öylesine artırır ki onca yıldan sonra odasından dışarı çıkmasına sebep olur.

Film, babasının cenazesi için köyüne gelen bir adam ve köyde yaşayan birkaç insanın hikayesini konu alıyor. Köylülerin ondan bir şey sakladığından şüphelen Ryu Hae-guk, babasının ölümündeki gizemi çözmeye karar verir fakat köylülerin gözü üzerindedir. Köyün sırları artık açığa çıkmak üzeredir.

Bir dizi banka soygunu şehir sakinlerinin paniklenmesine neden olur ve insanlar yeni atanmış polis amirinden suçluların yakalanmasını talep ederler. Şehiri sakinleştirmek ve kendi tutkularını yerine getirmek için bu amir, trafik polisi Jung Do-man'ın soyguncuların dünyasına sızmasını kararlaştırır. Yapılacak olan soygun tatbikatıyla başarı elde edip polis teşkilatını halkın gözünde yüceltmek için Jung-man'ı soyguncu olarak belirlerler. Ve işini gerçekçi yapmasını isterler. Jung Do-man işini gerçekçi yaptığı anda işler karmaşık bir hal alır * bir insanın işini ciddiye alması bu kadar komik olabilirdi herhalde.

İşlediği cinayetler zaman aşımına uğradıktan sonra, Lee Du-seok bütün cinayetlerini detaylarıyla anlattığı otobiyografisini yayınlar. 15 yıl önce Lee'nin cinayetlerini soruşturan Detektif Choi takibe tekrar başlar ve kızı Lee tarafından öldürülmüş olan Han Jisoo intikam yemini eder. Bu esnada Lee'nin asıl seri katil olmadığı şüphesini uyandıran başka bir katil ortaya çıkar.

1968'de, Kuzey Koreli özel bir birlik, Güney Kore başkanına suikast düzenlemek için bu ülkeye sızdı. Başarısız olmalarına rağmen, Güney Kore hükümeti, Kuzey Kore lideri Kim Il-sung'un öldürülmesi amacıyla, suçlulardan oluşan özel bir cinayet birliği kurdu. Silmi Adası, kaderleri hükümetlerinin elinde olan bu eski mahkûmları izliyor. Gerçek bir olaya dayanan ve Güney Kore'de yapılan en pahalı filmlerden biri olan bu çarpıcı aksiyon filmi, ülkesinde on milyondan fazla izleyici topladı.

Bir film yönetmenin şehirde tanıştığı bir ressam arkadaşı, yönetmenin yeni çekeceği filmi maddi destekler. Film, yönetmenin bu ressam genç kadın ile geçirdiği birkaç saati konu ediniyor. Komedi türündeki filmin yönetmen koltuğunda Hong Sang-Soo oturuyor ve yönetmen bizlere bu birkaç saati iki versiyon halinde sunuyor.

Babalarının işinden çıkarılmasının ardından bir aile Seul'un dışında bir sakin bir yere pansiyon tarzında işletmek amacıyla bir yer açmaya karar verirler. İlk başlarda çok işleyen gibi görünen bir yeri devralan aile, pansiyonun kendi idarelerindeyken günlerce boş kalmasına çok sinirlenir. Bu arada ailenin en ufak kızı Mina ise geceleri duyduğu garip seslerden rahatsız olmaktadır. Ayrıca da yaşlı bir kadının kehanetini açık bir şekilde işittiğini idda etmektedir. Pansiyonu işleteye başladıklarından tam iki hafta sonra ilk müşteri gelir. Bu olayla heyecanlanan aile misafirlerini rahat ettirebilmek için her şeyi yaparlar. Ancak ertesi sabah kalktıklarında misafirlerinin ölüsü ile karşılaşırlar. Ekmek teknelerini riske atmak istemeyen aile adamın cesedinin acele ile yakar. İkinci müşteri olan bir çiftte pansiyona kalmak için gelir, ancak onlarda ertesi gün ölü bulunur ve aynı işlem onlar için de yapılır... İşte bu hikaye seslerini hiç çıkarmayan bu aile hakkındadır.

Böbrek nakli yapılması gereken kız kardeşine yardım etmek için çocuk kaçıran sağır Ryu’nun başına gelmeyen kalmaz. İşler sarpa sarar ve Güney Kore’nin kenar mahallerinde işkenceden, cinayete, karaborsadan intihara, terörizmden organ mafyasına kadar uzanan uzun ve kanlı bir yolculuk başlar. Şaşırtıcı gelişmelerle dolu haklı intikamın, sürpriz finaliyle unutulmazlar arasına gireceğine şüphe yok.

Trende vagon aralarındaki boşluğa biraz hava almak için çıkan genç asker, dışarı kafasını uzattığında ilerideki vagonda bir kadın görür, birden kadının eşarpı rüzgarda havalanır, uçar ve genç askerin yüzüne yapışır. Genç kendini toparlayınca eşarbı sahibine götürmeye gider. O esnada 3 serseri bu bayanı taciz etmektedirler, genç hemen olaya müdahil olur ama dayağı yer. Dayağı yemiş genç intikam duygusu içindedir, Yeni iş arayışları onu bir gangster çetesi fedailiğine ve trende onu etkileyen kadına ulaştırır. Ancak sevdiği kadın çetenin reisinin sevgilisidir. Bir gelecekleri olabilecek midir?

Hafızasını kaybetmiş bir hâlde uyanan bir adam, kulağındaki cihazdan gelen gizemli bir sesin talimatlarını takip ederek tehlikeli bir rehine kurtarma operasyonuna atılır.