Yabancı bir gezegene zorunlu iniş yapan Robinsonlar tüm engellere rağmen hayatta kalmak ve gezegenden kaçmak için mücadele eder. Ama çevreleri gizli tehlikelerle doludur.

Birleşmiş Milletler'e bağlı Berlin'deki bir merkezde çalışan Howard, çalıştığı yerde paralel boyuta açılan bir geçit olduğunu keşfeder. Çok geçmeden tarafların savaşta olduğunu anlayacaktır. "Counterpart" paralel boyutlardan casusların dünyaların kaderini belirlediği heyecan dolu bir bilim kurgu.

Dizi, daha önce "Daredevil" dizisine konu olan Frank Castle'i merkezine almaktadır. Karakteri The Walking Dead dizisinden de hatırlayacağınız Jon Bernthal canlandırmaktadır. Kendisine "Punisher/İnfazcı" adını veren Frank, öldürücü yöntemlerle suçla mücadele eden bir antikahramandır. Ailesinin mafya tarafından öldürülmesinin ardından kendine has yöntemlerle, ne pahasına olursa olsun suçluları avlamaya başlar. Girdiği bu yolda işkence etme, adam kaçırma, tehdit etme ve her türlü öldürme yöntemini kendisine mübah sayar. Kısa zamanda suç dünyasında tanınan biri haline gelir.

Neil Gaiman'ın aynı isimli romanından uyarlanan dizide eski bir mahkum, bir dolandırıcının seyahat ortağı olur. Ancak zamanla dolandırıcının yeni tanrılarla savaşmak için asker toplamaya çalışan eski tanrılardan biri olduğu ortaya çıkar.

Günümüzün çağdaş versiyonu olan dizi, Star Trek serisinin olaylarından 10 yıl öncesini konu edinir. Uzun metrajlı filmlerin zaman çizelgesinden ayrı olarak, yeni dünyalar ve medeniyetler keşfeden USS Discovery mürettebatını izler. Discovery, Star Trek tarihinde daha önce bahsedilen ancak keşfedilmemiş bir olayın etrafında dönüyor.

Günümüzden 200 yıl sonrası. Deneyimli dedektif Miller, oldukça zengin bir ailenin kayıp kızını bulmak için bir uzay gemisi kaptanıyla işbirliği yapar. Olayı araştırdıkça kahramanlarımız, insanlık tarihinin en büyük komplolarından biri ile karşı karşıya olduklarını fark ederler.

Çetesinin eski üyesini arayan acımasız bir kanun kaçağı Batı'ya dehşet saçar. Aradığı kişi ise sadece kadınların yaşadığı sessiz bir kasabada yeni bir hayata başlamıştır.

An all-new “Fab Five” advise men on fashion, grooming, food, culture and design in this modern reboot of the Emmy Award-winning reality series.

Bir çocuğun kaybolması, dört aileyi hummalı bir cevap arayışına iter. Bu arayışları, üç nesli kapsayan akıl almaz bir gizemi ortaya çıkarmalarına neden olur.

A comedic thriller that follows the bizarre adventures of eccentric “holistic” detective Dirk Gently and his reluctant assistant Todd. An adaptation of Douglas Adams’ wildly successful comic novels.

Moonlight ve The Knick gibi kaliteli yapımlardan tanıyabileceğiniz André Holland, Hulu’dan 10 bölümlük ilk sezon siparişi alan psikolojik korku dizisi Castle Rock‘ın başrolünde yer almaktadır. Stephen King ve J.J. Abrams ortaklığıyla çekilen dizi, King’in birçok romanı ve hikayesinde bulunan Castle Rock adlı hayali kasabada geçmektedir. André Holland dizide benzersiz ve karmaşık bir hayata sahip olan Henry adlı bir adama hayat vermektedir. Henry, idam sırasını bekleyen suçlulular üzerine uzmanlaşmış bir avukat olarak dizide karşımıza çıkmaktadır. Castle Rock; King'in en sevilen eserlerindeki mitolojik ve sevilen karakterler birleştirilerek, Maine'de ki birkaç kilometrekarelik ormanlık alanda karanlık ve epik bir hikaye oluşturuldu.

Jefferson Pierce’in (Cress Williams) bir sırrı vardır. Özel bir lise müdürü ve iki çocuk babası olan Jefferson aynı zamanda New Orleans’taki mahallesinin küçük insanlarını, şehri kuşatan şiddetten korumaktadır. Dokuz yıl önce Pierce bir bakıma kahramandı. Bir zırh giyerdi ve elektriği kontrol edebilme yeteneği vardı ve memleketinin sokaklarını Black Lightning maskesiyle korurdu. Zamanla bu ikinci kimliği aile ilişkilerine zarar verince süper kahraman günlerini geride bırakmış, müdür olmuş ve çoluk çocuğa karışmıştır. Süper güçleri olmadan şehre yardım etmeyi tercih etmiş, kızları Anissa (Nafessa Williams) ve Jennifer’ın (China Anne McClain) güçlü küçük kadınlara dönüşümünü izlemiştir; karısı Lynn (Christine Adams) ile ilişkilerini iyileştirememiş olsa bile… Şimdi, neredeyse 10 yıl geçtikten sonra Pierce’in suçlularla savaştığı günler geri gelecektir. Suçlar ve yozlaşmış düzen, söndürülmesi güç bir ateş gibi yayılırken Jefferson, “100” denen bölgesel çeteyi yönetmeye karar verir. Şimdi sadece ailesini değil, çevresindeki herkesin ruhunu kurtaracaktır.

"The Deuce" 1970 ve 80'li yıllarda porno endüstrisinin New York'ta yasallaştırılmasını ve yükselişini konu edinen bir dönem dramasıdır. Manhattan'ın kıran kırana dünyasında geçecek dizide aids'e yol açan HIV virüsünün çıkışı, uyuşturucu ve gayrimenkul piyasası gibi konular da işlenecektir.

Travmatik geçmişinden kurtulamayan Jessica Jones, Hell's Kitchen'daki acımasız düşmanı başka birine daha zarar vermeden önce onu bulmak için özel yeteneklerini kullanır.

Eskiden polis olan alkolik bir kiralık katil, sadece kendisine görünen bir tek boynuzlu at, Noel Baba'nın kaçırdığı bir kızı kurtarmasını isteyince delirdiğini düşünür.

Bu bilimkurgu antolojisi dizisi, insanlığın en görkemli buluşlarının ve en karanlık içgüdülerinin zıtlaştığı karmaşık ve teknolojiyle dolu bir yakın geleceği konu alıyor.

FBI'ın Elit Seri Suçlar Biriminden bir ajan, kötü şöhretli seri katilleri ve tecavüzcüleri araştırırken profil çıkarma teknikleri geliştirir.

1980'lerin başında kişisel bilgisayar kullanımının çığır açtığı zamanlara bir vizyoner, bir mühendis ve bir dahinin gözünden bakacak olan dizinin başrolünde Lee Pace var... Bilgisayar ve teknolojiye az biraz meraklıysanız bu dizi çok hoşunuza gidecek. İlk laptop nasıl yapıldı, kimler nasıl bir ortamda bunu geliştirdi? İlk virüs ve antivirus yazılımları nasıl ortaya çıktı.? İlk arama motoru nasıl yaratıldı? bu gibi konular üzerinden ilerleyen çok çok iyi dizi, başrol oyuncuları özellikle çok çok iyi. Bir süre sonra aileniz gibi oluyorlar. Startup konusuna meraklı gençler de mutlaka izlemeli. Bir teknoloji şirketi nasıl kurulur, ne gibi sorunlarla karşılaşılır, yatırım nasıl alınır gibi sorunları da çok güzel işliyorlar.

Miğferlerindeki bir sağa bir sola hareket eden ışıkla bilimkurgu tarihinin unutulmazları arasında yerini alan Saylonlar geri dönüyor. Üstelik kendilerini geliştirmiş olarak. Artık, insanlardan ayırt edilemeyen yepyeni modelleri de var. Ve bir kez daha uzayın uzak bir köşesindeki insan kolonilerini yıkıma uğratıyor, savaş yıldızı Galactica ve yanındaki irili ufaklı gemilerden oluşan filonun peşine düşüyorlar.

90’lı yıllarda, politikacı yazar Michael Dobbs tarafından yazılan aynı adlı kitaptan esinlenen ve BBC’ye mini dizi olarak uyarlanan “House of Cards”, şimdi Amerikalı yapımcılar tarafından bir kez daha, üstelik muhteşem bir kadro eşliğinde televizyona aktarıldı. Son yıllarda “The Curious Case of Benjamin Button” ve “Social Network” filmleriyle ses getiren David Fincher tarafından yapımcılığı ve yönetmenliği üstlenen dizinin başrollerinde, Fincher’ın filmlerinde de rol alan iki ünlü yıldız yer alıyor. “Seven” filminde birlikte çalıştığı Kevin Spacey ve “The Girl with the Dragon Tattoo” filminde rol alan Robin Wright. “House of Cards” Washington’da hırslı bir politikacının zirveye tırmanışını anlatıyor. Kevin Spacey tarafından canlandırılan Francis Underwood yıllarını Beyaz Saray koridorlarında geçirdikten sonra, artık başkanlık seçimlerine adaylığını koyması gerektiğini düşünüyor. Ne de olsa bunca zaman o koridorlarda gördüğü tüm üst düzey bürokratlar ile ilgili her türlü bilgiye sahip. Kimi hangi dosyayla tehdit edeceğini biliyor. Bu gözü kara politikacının Robin Wright tarafından canlandırılan eşi Claire’in de ondan aşağı kalır yanı yok. Francis Underwood’un başkanlık koltuğuna ilerlemek için adeta iskambil kağıtlarından bir ev gibi itinayla inşa ettiği stratejisini ilgiyle takip edeceksiniz.