Bill Hodges emeklilik günlerinin tadını çıkarmaya niyetli bir dedektiftir. Fakat Brady Hartsfield adlı sosyopat katilin kendisine yolladığı taciz mesajları ve işlediği cinayetler arttıkça emekliliğe ara verip bu katilin peşine düşer. Hofges, katile yaklaştıkça kendi geçmişiyle de yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Evlilik sorunlarına, trajik bir kayba, gidip gelen hafızasına ve anneliğin zorluklarına rağmen Londralı bir dedektif en iyi yaptığı şeyde sivrilir: katilleri yakalamak.

Şirket casusluğunda usta olan John Weir, kendisini gölgeli bir komplonun merkezinde bulur. Halkları kontrol etme ve demokrasiyi alt üst etme yeteneğine sahip güçlerin tehlikeli bir komplosunu ortaya çıkaran Weir, cinayetle suçlanır ve tepetaklak olmuş bir gerçeklikte kimin ve neyin gerçek olduğunu anlamaya çalışırken kaçmaya başlar.

Avustralyalı yazar Liane Moriary’nin aynı adlı çok satan romanından uyarlanacak Big Little Lies’da; dışarıdan mükemmel hayatlara sahipmiş gibi gözüken üç kadının, bir cinayet olayı ile yollarının kesişmesi işlenecek. Çocukları anaokuluna giden kadınlar, veli toplantısı esnasında gerçekleşen bir cinayeti aydınlatmaya çalışacak.

Wentworth Islah Merkezi'ndeki mahkumların ve hapishane personelinin, hapishane sistemindeki yaşamlarının iniş ve çıkışlarında gezinirken yaşamlarına yüzleşen bakış.

Elindeki yetersiz ipucu ve halkın arasında gitgide tırmanan panik düzeyi nedeniyle FBI, Unabomber'ı bulmaya yardım etmesi için yeni tür bir profilciye başvurur.

Kaçırılan aile babası Nick Brewer kendini uğursuz bir internet yayınının ortasında bulur. Yakınları ise bunu kimin, neden yaptığını öğrenmek için zamanla yarışır.

At a high school in a rural, isolated ranching community, families panic when teens contract a mysterious "kissing disease" that quickly spreads.

Pakistan asıllı Amerikalı bir öğrenci olan Nasir, beklenmedik bir anda kendini korkunç bir cinayetin zanlısı olarak bulur. Tüm bulguların katil olarak Nasir’i işaret ettiği olayda asıl katil kimdir?

ABD Başkanı'nın ulusa sesleniş konuşması sırasında düzenlenen yıkıcı bir saldırının ardından kongrenin önemli isimlerinin hepsi ölür. Düşük seviyeli bir kabine üyesi olan Tom Kirkman (Kiefer Sutherland) aniden Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak atanır. Sıradan hayat süren bir adamın kendisini bir anda komplo teorilerinin içinde bulduğu hikaye gerilim ve aile draması ağırlıklı olacak

Aile babası Adam Price, bir yabancı onun karısı hakkında şaşırtıcı bir iddiada bulunduğunda umutsuzca yanıt aramaya başlar ve kendini bir gizemin ortasında bulur.

Hill House, 80 yıl önce Hugh Crain tarafından yaptırılan ve birçok tepenin arasında kalan bir malikânedir. Hikaye dört ana karakter ile ilerler; doğaüstü araştırmacı Dr. John Montague, çekingen genç kadın Eleanor Vance, tasasız ve derbeder bir hayat yaşayan, lezbiyen sanatçı Theodora ve onlara ev sahipliği yapan, Hill House'un genç mirasçısı Luke Sanderson... Dr. Montague, doğaüstü varlıkların bilimsel kanıtını bulma umudu ile Hill House malikânesini kiralar. Geçmiş tecrübelerinden yola çıkarak, paranormal hikayelere ilgi duyan birçok insanı davet eder. Bu daveti sadece Eleanor ve Theodora kabul eder. Geçmişi korkunç hikayelerle dolu bu evde her biri ayrı odalarda yaşamaya başlar. Kısa süre içinde, açıklanamayan tuhaf ve paranormal olaylar ile hikaye gelişir.

İki gay arkadaş birgün ormandaki kulübede gizlice buluştuklarında korkunç bir cinayet sahnesine tanık olurlar ve canlarını zor kurtararak olay yerinden kaçarlar. Hem ilişkilerinin açığa çıkmasından hem de katil tarafından bulunmak korkusu ile bir süre sessiz kalırlar. Ancak şahit oldukları bu korkunç olayı sonsuza kadar saklayamayacaklarını idrak ederek olayın iç yüzünü araştırmaya başlarlar.

Marianne Dashwood wears her heart on her sleeve when she falls in love with the charming but unsuitable John Willoughby, ignoring her sister Elinor's warning that her impulsive behavior leaves her open to gossip and innuendo. Elinor, sensitive to social convention, struggles to conceal her own romantic disappointment, even from those closest to her. Will the sisters learn that sense must mix with sensibility if they are to find personal happiness in a society where status and money govern the rules of love?

Senaryosunu Chuck MacLean'in kaleme aldığı ve "Boston Mucizesi" olarak bilinen olayı çevreleyen gerçek hayat gelişmelerinin etrafında toplanan dizinin hikayesi; her şey aniden değişmeye başlamadan önce yerel kolluk kuvvetlerince cesaretlendirilen şiddetli suçluların kol gezdiği; yolsuzluk ve ırkçılığın çok yaygın olduğu 1990'lı yılların başındaki Boston'da geçiyor. Olaylar; Brooklyn'den gelen yeni fikirlerin yayılması için mücadele eden değişim yanlısı Afro-Amerikalı bir Bölge Savcısı Decourcy Ward (Hodge) ve doğru yoldan sapmasına rağmen kendisine hala saygı gösterilen geçmişi parlak tecrübeli bir FBI uzmanı Jackie Rohr'un (Bacon) görünüşte mümkün olmayan ittifakı üzerine şekilleniyor. Charlestown'da zırhlı araba soyguncusu bir ailenin davasını ele alan ikilinin verdikleri mücadele giderek büyüyecek ve Boston genelinde ceza yargılama sistemini baştan aşağı değiştirecek gelişmelerin önünü açacaktır.

The hunt is on to find the murderer of a wealthy glamorous heiress who is found dead in her London townhouse. Based on the short story by Agatha Christie.

Rob Dyrdek takes the funniest amateur internet videos and builds them into an episode of edgy, funny, and most importantly, timeless television.

Kaza mı cinayet mi? Yazar Michael Peterson, eşinin gizemli ölümünün ardından kendi hayatının didik didik incelenmesini izler.

Babası Edgar Linton’ın arazi sınırını geçmemesine dair verdiği uyarıya uymayan Catherine yakışıklı ama hasta kuzeni ile Hareton’ın Heatcliff’in oğulları olduğunu öğrenir. Bu Heatcliff’in Cathy’nin en iyi dostu olarak babas Earnshaw tarafından yetiştirildiğini göstermektedir. Ölümünden sonra, oğlu ve mirasçısı yatılı okuldan dönüp evlenmiş ve Heatcliff’i seyis yapmıştır. Şık beyefendi Edgar Linton ile tesadüf eseri tanışınca ona aşık olur. Bunun üzerine Heatcliff oradan ayrılır. Üç yıl sonra Heatcliff Kathy’nin Edgar’la evlendiği günün ertesi günü zengin biri olarak geri döner. Heatcliff intikam alır ama bu tatminden çok üzüntüye neden olur. Kathy ve Edgar’ın ölümünden sonra Heatcliff’in nefreti sonraki nesillere de aktarılır.

As WW2 rages around the world, DCS Foyle fights his own war on the home-front as he investigates crimes on the south coast of England. Foyle's War opens in southern England in the year 1940. Later series sees the retired detective working as an MI5 agent operating in the aftermath of the war.