New York'ta 17 yaşlarında genç bir lise öğrencisi olan Lisa, dışarı çıktığı normal bir günde bir otobüs kazasına şahit olur ve bir kadının ölümüyle sonuçlanan kazaya kendisinin neden olduğuna inanır. Doğruyu saklamak istemez ama her seferinde karşısına çıkan birileri vardır. Psikolojisi bozulan Lisa ailesine, arkadaşlarına ve en çok da kendisine zalimce davranır. Geleceği için kurduğu pembe hayallerle yetişkinler dünyasının çıplak gerçekçiliği arasında kalacaktır...

A look at the making of the film Troll 2 (1990) and its journey from being crowned the "worst film of all time" to a cherished cult classic.

Film ünlü yazar Jack London tarafından yazılımış efsane romanın beyaz perde uyarlamasıdır. Roman 1903 yılında yayınlanmış,Londra’da en çok okunan kitap olmuş ve yazarın en iyi yapıtlarından biri sayılmıştır. Bir köpeğin yaşadığı olayları onun gözü ile anlattığı için,genelde çocuklar için uygun olarak görülür,fakat tarzında karanlık bir anlatım ve bir çok sahnesinde acımasızlık ve şiddet içerir. Hikâyede Buck adlı bir köpek anlatılır,sahibinin evinde mutlu ve huzurlu bir yaşam sürerken birden değişen hayatı vurgulanır.

New York'un zenci mahallelerinden birinde bir uyuşturucu satıcısı ile polis arasında geçen çatışmada zenci bir çocuk öldürülür. Belediye Başkanı John Pappas (Al Pacino), olası ırkçılık isyanını engellemesine rağmen işler karışır.

2013’te perdeye gelecek olan film yarı Fransız yarı Kanadalı iki kafadar satıcının enteresan maceraları etrafında dönüyor. Noel zamanı neredeyse donmak üzere bir halde, Noel Ağacı satan bu iki kişinin hikayesi. Bu iki kafadarı herhangi bir gerçek iş söz konusu olduğunda nasıl baş ettiklerini izleyeceğiz. Filmin yönetmenliğini Phil Morrisin üstleniyor. Oyuncu kadrosundaki isimler ise Paul Rudd, Paul Giamatti, Sally Hawkins, Amy Landecker, Barbara Vincent, Liza Colon-Zayas, Darren Goldstein, Alex Fatovich...

St. Petersburg, early 20th century. The handsome and secretive Johann specializes in shooting erotic pictures depicting the floggings of bare-bottomed women. With the help of his assistants, the photographic creations gradually penetrate the peaceful households of two upper-class Russian families.

The story of an aspiring young filmmaker's encounter with a grumpy fount of movie lore.

In his New Jersey study, Richard Nixon retraces the missteps of his political career, attempting to absolve himself of responsibility for Watergate and lambasting President Gerald Ford's decision to pardon him. His monologue explores his personal life and describes his upbringing and his mother. A tape recorder, a gun and whiskey are his only companions during his entire monologue, which is tinged with the vitriol and paranoia that puzzled the public during his presidency.

The Dead Class (1975), by Tadeusz Kantor and the Cricot 2 company, is considered one of the most innovative and influential works of twentieth-century theatre. The breakthrough first version of the production - performed to great critical acclaim, but only rarely seen live by audiences outside Poland - was documented on film in 1976 by the Oscar-winning director Andrzej Wajda.

A couple of angels, O'Reilly and Jackson, are sent to Earth to make sure that their next supervised love-connection succeeds. They follow Celine, a spoiled rich girl who has just accidentally shot a suitor and, due to a misunderstanding, is kidnapped by janitor Robert. Although Celine quickly frees herself, she stays with Robert for thrills. O'Reilly and Jackson pursue, hoping to unite the prospective lovers.

New York'ta bir polis teğmeni Hispanik bir uyuşturucu satıcısını vurunca, dava Bölge Savcı Yardımcısı'na verilir. Patronu bunun haklı bir cinayet olduğunu söyler, ancak etnik bağlılıklara dayalı bir cinayete ve yaşlı erkeklerden oluşan bir gruba işaret eden ve giderek artan delilleri görmezden gelemez.

Herman Melville'in aynı adlı unutulmaz romanından beyazperdeye aktarılan gösterişli bir film. Ünlü aktör Gregory Peck, büyük beyaz balinadan intikam alma tutkusuyla yanıp tutuşan kaptan Ahab rolünde, her zamanki harikalar yaratıyor. Yapıt, insanoğlunun tutkularının esiri olunca, sadece kendini değil etrafındakileri de yok edecek bir duruma gelişini gözler önüne seriyor.

Amerikalı çift, Roy (Woody Harrelson) ve Jessie (Emily Mortimer), son olarak ikamet ettikleri Pekin’den oldukça uzaktaki evlerine dönmeye karar verirler. Trende Carlos (Eduardo Noriega) ve Abby (Kate Mara) adlı başka bir çiftle tanışırlar. Aralarında hızlı bir şekilde evlerinden uzaktaki gezginler arasında kurulan temelleri çok da sağlam olmayan bir bağ kurulur. Roy durakların birisinde trenden ayrılır. Jessie yeni arkadaşlarının göründükleri gibi olmadıklarını anlamaya başlar. Fakat bu unutulmayacak seyahatin gerçek tehlikeleri yeni yeni su yüzüne çıkmaya başlamıştır. Basit bir tren yolculuğu Rus polisler (Ben Kingsley ve Thomas Kretschmann), mafya, işkence, uyuşturucu ve cinayetle korkutucu bir kovalamacaya dönüşecektir.

Yalnız başına tatile çıkan Theresa, bir gün ıssız sahilde dolaşırken kumların üzerinde bir şişeye rastlar. şişenin içinde son derece samimi bir dille yazılmış çok dokunaklı ifadelerle dolu bir mektup vardır. Altında yalnızca `G` imzası bulunan bu mektuptaki şiirsel ifadeler genç kadını öylesine derinden etkiler ki, yazarını arayıp bulmak için şiddetli bir arzu duyar. Mektubun yazarını bulmak için çıktığı yolculuk genç kadını, Kuzey Karolina`nın, Outer Banks kesiminde yelkenli gemiler inşa eden Garret Blake adlı bir adama kadar götürecektir.

When a impoverished widow’s family moves to the big city, two of her five sons become romantic rivals with deadly results.

Ramon Sampedro’nun yaşamı, 30 yıldır bir yatakta geçmektedir. Gençliğinde geçirdiği bir kazadan sonra hayatla tek ilişkisi deniz manzaralı penceresidir. Hayatına iki kadın girer: avukat Julia ve köylü kızı Rosa. Bu iki kadından biri, boynundan aşağısı felçli adama hayatın anlamını tattırır ve onun kurtuluşunu sağlar. Alejandro Amenabar’ın bu çalışması Venedik’te ikinciliği, başrol oyuncusu Javier Bardem’e de En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı.

Okyanus kıyısında kaçamak yapan iki genç çift, ilk bakışta mükemmel gözüken kiralık evlerinin sahibinin onları gözetliyor olabileceğinden şüphelenmeye başlar. Çok geçmeden kutlama amaçlı bu hafta sonu gezisi uğursuz bir havaya bürünür, en derin sırlar açığa çıkar ve dört eski arkadaş birbirlerini hiç görmedikleri bir gözle görmeye başlar.

Tüm ülkenin kaderi cesur bir adamın ellerinde!Harrison Ford gişe rekorları kıran bu filmde kariyerinin en başarılı performansını sergiliyor. Başkan Marshall (Ford) eşi, kızı ve üst düzey hükümet görevlileriyle birlikte dünyanın en güvenli ve korumalı başkanlık uçağıyla evine dönmektedir. Ancak uçak kalkar kalkmaz radikal terörist Korshunov (Gary Oldman) ve güçleri tarafından kaçırılır. Korshunov, ülkesindeki tutuklu diktatörün serbest bırakılmasını ister aksi takdirde uçaktaki yolcuları teker teker öldürmeye başlayacağını söyler.

Maxwell Smart KAOS adıyla bilinen suç örgütünün dünyayı ele geçirme planlarını çökertmekle görevlidir. ABD casus teşkilatı Control’un kumanda merkezi saldırıya uğrayıp, ajanların kimlikleri ifşa olunca, Teşkilat Amiri’nin her daim istekli analizcisi Maxwell Smart’ı terfi ettirmekten başka şansı kalmaz. Her zaman sahada ajanların süperstarı, korkusuz Ajan 23’le çalışmanın hayallerini kuran Smart, ne yazık ki kimliği ifşa olmayan tek ajanla, deneyimli, sevimli ama bir o kadar da öldürücü Ajan 99’la çalışmak durumundadır. Smart ve 99 birlikte KAOS’un büyük planını ve birbirlerini keşfetmeye çok yaklaşmışken, KAOS’un kilit isimlerinden Siegfried ile yardımcısı Shtarker’in terör estirirken ceplerini doldurmak peşinde olduklarını keşfederler.

Kurtuluş Günü'nün üzerinden 20 yıl geçmiştir ve tüm dünya devletleri birlikte çok daha gelişmiş bir savunma sistemini kullanmaktadır. Hatta Ay'a da bir üs yapılmıştır. Ancak mağlup olmalarından hemen önce uzaya yardım çağrısı yapan yaratıkların çağrısı alınmıştır ve uzaylılar bu sefer çok daha güçlü bir şekilde yeniden dünyaya saldıracaktır.